Deri LezyonLarı..

уαяєη

ɘƨмɘя
Bayan Üye
Herkeste deri lezyonları ve daha az olarak derialtı, lezyonları vardır.

Bunlar doğduğumuzda varolan alelade çiller ve nevuslardan yaşlandıkça yeni ortaya çıkan cilt lezyonlarına kadar uzanırlar ve deri eklentilerinden keratoz lara ve hatta bazal hücreli veya squamous hücreli karsi-nomlara kadar her şeyi kapsar.



Bundan dolayı, her birimiz bu lezyonları teşhis edebilme ve kendimiz ve bütün hastalarımız için tedavi seçeneklerini bilme ihtiyaç duyarız. Bu bölüm, hem selim hem de habis deri ve derialtı lezyonlarını tanı ve tedavi ilkeleri doğrultusunda açıklayacaktır.

Selim lezyonlar genellikle iki guruba ayrılabilirler: genellikle nevuslardan oluşan renkli lezyonlar ve genellikle derialtı tabakasında yer alan kistik lezyonlar. Nevuslar kon-jenital deri lezyonlardır. Nevus,latince "hücreler kümesi" anlamına gelir. Bu hücreler tipik olarak dermiş içindeki hücrelerle akraba olan melanositler ve nevus hücreleridir. Neval melanositik hücreler nöral tüpe komşu nöral krest hücrelerinden kaynaklanırlar ve periferik sinirlerle birlikte deriye göç ederler.

Ya epidermal, sebase, ya da flammeus (port-wine stains- şarap lekesi olarak adlandırılan) olan matür hücrelerin bir alt gurubu vardır. Nevuslar,epidermal ve dermal olarak sınıflandırılabilir. Epidermal nevuslar çil (ephelis), lentigo, sütlü kahve lekesi, junctional nevuslar, Hutchinson çili, (lentigo maligna), epidermal nevus, ve verruca nevusu kapsar. Dermal nevuslar intradermal (nevocel-lular), derin dermal-dendritic (blue nevus, Mongol lekesi, cellular blue nevus, Ota nevus, Ito nevus) olabilir. Dermal nevusların displastik nevus, Spitz nevus, halo veya Sutton nevus, Becker nevus, ve sebase nevus gibi çeşitleri de vardır.

Epidermal nevuslar genellikle yüzeyeldir ve habis dejenerasyona uğrama potansiyeli genellikle azdır. Ephelis gerçek nevus olmayan bir çildir, fakat normal sayıdaki hücrelerle artmış pigmantasyon alanıdır. Lentigo pigman-tasyon artışına yol açan epidermis içindeki hücrelerin sayısında artışa sahiptir, fakat gerçek nevuslu olgulardaki gibi yuvaların içinde kümelenmiş olmaktan ziyade dağınıktır. Güneş ışığından etkilenen Ephelis'in aksine lentigolar güneş ışığı ile etkilenme ve renklerinde değişme eğiliminde değillerdir. Lentigolar, eğer arzu edilirse bölgenin yüzeyel traşlanması ile tedavi edilebilirler.

Sütlü kahve lekeleri epidermal melanositlerin sayısında ve epidermal hücrelerin içindeki melano s omların sayısında artışa sahiptir. 1 ile 5 santimetre büyüklükleri ile ayrılabilirler. Çok sayıda sütlü kahve lekesi von Recklinghausen norofibromatozisine veya Albright hastalığına eşlik eder. Sütlü kahve lekelerinde habis transformasyonun meydana geldiğine dair hiçbir kanıt yoktur.

Lentigo maligna 40 yaşından sonra ve tipik olarak 70 ile 80 yaşları arasında en sık olarak yüzde görülen edinsel bir lentigo veya çildir. Tipik olarak, pigmantasyonun renk ve yoğunluğundaki değişikliklerle birlikte düzensiz sınırlara sahiptirler. Spontan regresyonlu alanlar ve etkilenmemiş cilt adaları olabilir. Bu edinsel lezyonlar diğer nevus ve lezyonlardan daha yüksek malign transformasyon insidensine sahiptirler. Eğer yeterince bir süre beklenirse bu lezyonlarm yaklaşık % 20 sinin melanom olacağı kabul edilir. Daha yüzeyel kon-jenital lentigonun aksine lezyon çevresindeki komşu dermal elemanlara uzandığı için, tam kalınlıkta cilt eksizyonu gerektirir.

Junctional nevuslar epidermal-dermal birleşkede melanositlerin kümelenmesinden oluşur. Papillar dermişin yüzeyel bölümüne kadar uzanabilir. Junctional nevus, oldukça mütebariz olmaya eğilimli olan intradermal nevusların aksine yassı ve düz olmaya eğilimli, koyu renktedir. Junctional nevusların intradermal nevuslardan daha yüksek habis dönüşme riskine sahip olduğu düşüncesi vardır. Junctional nevuslar ayak tabanında veya avuçta oluştuğu zaman habise dönüşme insidensi yüksek olabilir ve eksizyon tavsiye edilir.

Compound ve intradermal nevuslar en sık görülen pigmente lezyonlardır ve genellikle eğer bu konunun sonunda sıralanan önemli değişiklikleri gösterme-zlerse eksizyon gerektirmezler.

Mavi nevus pigment fagosite etmiş makrofajların yoğunlaşması ile birlikte olan intradermal nevusun bir çeşididir. Cellular blue nevus dendritik ve spindl neval melanositli daha koyu küçük nevuslardır. Cellular blue nevus artmış bir melanom riskine sahip olabilir. Ota ve Ito nevus belirli dermatomlar boyunca özel yayılıma sahip olan nevusların klinik formlarıdır. Ota nevus maksiller sinirin birinci ve ikinci dalının dağılımında alın ve orta yüz bölgesine yerleşir. İto nevus omuz, boyun ve supraclavicular bölgenin posterior supraklaviküler ve lateral kutan dalları ile uyumludur.

Asyalılarda, Akdenizlilerde ve siyahlarda yüksek insidense sahip olan Mongol lekesi tipik olarak yenidoğanda sakral bölgede bulunan bir dermal dendritik nevustur, Spitz nevus farklı histolojik ve klinik antitedir. Esasen, çocukluk çağı melanomu olduğu düşünülmüştür. Erişkinlerde görülebildiği halde çocukluk çağında ortaya çıkan bir edinsel nevus olarak klasifiye edilmektedir. Karakteristik bir spindl hücre formuna sahiptir. Spitz nevusun melanoma prekürsor olduğunu gösteren hiçbir bulgu yoktur.

Son olarak, displastik nevus nispeten yeni bir klinik histolojik antitedir. Displastik nevuslar 5 ile 30 mm büyüklüğünde ve bundan dolayı sonradan çıkan diğer nevusların çoğundan daha büyüktür. Vücudun değişik bölgelerinde ve özellikle gövdede ortaya çıkar. Genellikle, displastik nevuslar geç adolesan veya genç erişkinlerde gelişir (20 ile 30 yaşlarında).

Bu nevuslar, esasen melanomun familial insidens gösterdiği durumlarda dikkat gerektirir. Familial melanom anamnezi olan bir hastadaki displastik nevusta habis dejenerasyon hemen hemen % 100 olabilir. Bununla beraber, displastik nevusun sporadik formuna sahip bir hastada melanomun hayat boyunca oluşma riskinin % 5 ile %10 arasında olduğu kabul edilmektedir. Histolojik olarak, bazal melanositik hiperplazi patterni, sitolojik atipi, spindle şekilli nevomelanositler, dermal fibroplazi, ve lenfositik infiltrasyon vardır.

Tanısal kriter ve biopsi için indikasyonlar diğer deri lezyonlarmdaki değişiklikler ile benzerdir. Bununla beraber, bir displastik nevus histolojik olarak teşhis edildiğinde, hasta sık muayenelerle ve hastalar sıklıkla gövdede 10 ile 100 lezy-ona sahip olabildikleri için lezyondaki değişikliklerin ortaya konması için fotografik belgelerin kullanılması ile dikkatli bir şekilde takip edilmelidir . Tipik kriterlere uyan şüpheli lezyonlar erkenden eksize edilmelidir.

Epidermal nevuslar, verrüköz nevuslar, ve sebase nevuslar sıklıkla benzer pattern gösterirler. Çoğu zaman baş ve boyun bölgesinde ortaya çıkarlar. Yüzeyden kabarık olan küçük bir hücre birikimi olmaya eğilimlidirler ve papular bir düzensizliğe sahiptirler. Epidermal nevuslar ve verrüköz nevuslar sadece yüzeyel eksizyona ihtiyaç gösterdikleri için, en iyi tedavi histolojik inceleme için tam kalınlıkta biyopsi yapmaktır. Sebase nevusların bazal hücreli kanserlere dejenerasyon postansiyeli % 15 tir ve tamamen eksize edilmelidir.

Genel olarak, biopsi için indikasyonlar ABCD klasi-fikasyonunu takip eder .
A simetri durumları. Eğer lezyon ortadan iki bölüme ayrılamıyor ve her iki tarafta eşit değilse biyopsi önerisi yapılmalıdır.

B kenar durumları. Eğer sınır düzensiz, kötü sınırlı, veya bulanık ise o zaman biopsi önerilmelidir. B kanama durumu da olabilir.

C renk durumları. Renk değişikliği, daha açık veya daha koyu, kırmızı, beyaz, mavi, veya siyah, biopsi için bir indikasyondur.

D büyüklük durumu. Eğer büyüklük 6 mm den fazla (kalem silgisi büyüklüğü) ise, özellikle değişiklikle birlikte ise, o zaman biopsi indike olabilir.

Genellikle, lezyon, total eksizyonun primer kapama ile birlikte yapılabildiği kadar küçüktür. Eksizyon dermişten sub-kutan dokuya geçerek tamamlanılmalıdır. Eğer lezyon büyükse ve tanı konması arzu edilirse, o zaman habis dejenerasyon olasılığını yok etmek için ya düzensiz bir sınırın veya renk değişikliğinin olduğu bölgede bir punch biopsi elde edilebilir.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst