'GeCeCi
Kayıtlı Üye
Selahattin Demirtaş, Vandaki temaslarının ardından geçtiği Hakkaride katıldığı iftarın ardından, gece geç saatlerde kaldığı otelde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "İranın PJAKa yenilik operasyonlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Demirtaş, İran, Irak, Suriye ve Türkiyede yıllardır devam eden bir Kürt sorunu olduğunu belirterek, bu ülkelerin, Kürt sorununu şiddet yöntemi ile bastırmaya, çözümsüzlüğe itmeye dönük bir politika izlediğini öne sürdü.
"TÜRKİYE'NİN 20-25 BÖLGEDEN OLUŞMASI GEREKİR"
Demirtaş, "demokratik özerklik" konusuna da değinerek şunları kaydetti: "Demokratik özerklik dediğimiz yönetim sistemi, halkın kendi kendisini yönetebileceği kurumlarını oluşturmaktır.
Bununla birlikte BDPnin tabii ki temel projesi Türkiyenin 20 veya 25 bölgeden oluşması, bu bölgelerin her birinin kendi bölge meclislerinin olması ve en üstte de Türkiye Büyük Millet Meclisinin olmasıdır.
Bunu Türkiyenin her yerinde halka anlatmaya çalışıyoruz. Türkiyede bütünlüğü, birliği sağlayabilecek tek proje de budur. Bu proje reddedildiği, tartışılmadığı müddetçe Türkiyenin birliğinde güçlenme olmaz, zayıflama olur."
Kendi önerilerinin "demokratik özerklik" olduğunu ancak AK Partinin ya da diğer partilerin başka modeller önerebileceklerini belirten Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama hiç kimse artık bu sistemle yürüyeceğiz, tek dille, tek ırkla, tek milletle, tek bilmem neyle yürüyeceğiz diyemez.
Ülkede teklikten söz edilecekse bu anlamda biz sınırların tekliğinden, birliğinden yanayız. Ülkenin bir bayrağı vardır, biz elbette ki ortak değer olarak bayrağın korunmasından yanayız. Yine ülkede bir üniter yapı vardır.
Bir devlet vardır. Biz, birden fazla devlet oluşsun demiyoruz. Ama bu ülkede birden fazla dil vardır. Birden fazla halk vardır. Birden fazla kültür vardır.
Bütün bunların da kabul edilmesi lazım. Bunların hepsinin bir arada birlik içerisinde yaşamasının formülü demokratik özerkliktir. Bunu reddetmek demek ya asimilasyonda ısrar ediyorum demektir, ya da bu ülkeyi bölünmeye götürüyorum demektir. Başka bir şey değildir."
Bir gazetecinin, "İranın PJAKa yenilik operasyonlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Demirtaş, İran, Irak, Suriye ve Türkiyede yıllardır devam eden bir Kürt sorunu olduğunu belirterek, bu ülkelerin, Kürt sorununu şiddet yöntemi ile bastırmaya, çözümsüzlüğe itmeye dönük bir politika izlediğini öne sürdü.
"TÜRKİYE'NİN 20-25 BÖLGEDEN OLUŞMASI GEREKİR"
Demirtaş, "demokratik özerklik" konusuna da değinerek şunları kaydetti: "Demokratik özerklik dediğimiz yönetim sistemi, halkın kendi kendisini yönetebileceği kurumlarını oluşturmaktır.
Bununla birlikte BDPnin tabii ki temel projesi Türkiyenin 20 veya 25 bölgeden oluşması, bu bölgelerin her birinin kendi bölge meclislerinin olması ve en üstte de Türkiye Büyük Millet Meclisinin olmasıdır.
Bunu Türkiyenin her yerinde halka anlatmaya çalışıyoruz. Türkiyede bütünlüğü, birliği sağlayabilecek tek proje de budur. Bu proje reddedildiği, tartışılmadığı müddetçe Türkiyenin birliğinde güçlenme olmaz, zayıflama olur."
Kendi önerilerinin "demokratik özerklik" olduğunu ancak AK Partinin ya da diğer partilerin başka modeller önerebileceklerini belirten Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama hiç kimse artık bu sistemle yürüyeceğiz, tek dille, tek ırkla, tek milletle, tek bilmem neyle yürüyeceğiz diyemez.
Ülkede teklikten söz edilecekse bu anlamda biz sınırların tekliğinden, birliğinden yanayız. Ülkenin bir bayrağı vardır, biz elbette ki ortak değer olarak bayrağın korunmasından yanayız. Yine ülkede bir üniter yapı vardır.
Bir devlet vardır. Biz, birden fazla devlet oluşsun demiyoruz. Ama bu ülkede birden fazla dil vardır. Birden fazla halk vardır. Birden fazla kültür vardır.
Bütün bunların da kabul edilmesi lazım. Bunların hepsinin bir arada birlik içerisinde yaşamasının formülü demokratik özerkliktir. Bunu reddetmek demek ya asimilasyonda ısrar ediyorum demektir, ya da bu ülkeyi bölünmeye götürüyorum demektir. Başka bir şey değildir."