An geliyor tıkanıp kalıyorum bir yerlerde Nefesim kesiliyor soluksuz kalıyorum
Kalbim senin yanındaki gibi hızlı çarpmıyor
Gözlerim senin yanındaki gibi güzel bakmıyor
Güneş bile senin olmadığın bir sabaha dünyayı ısıtarak doğmuyor üşütüyor beni
Ay gecemi aydınlatmıyor karanlığa gömüyor beni
Mevsimlerin döngüsünde hep kışta takılıp kalıyorum yaz gelmiyor buralara
Üşütüyor yokluğun ayazında titretiyor
İçimi yakıyor dışımıysa ne sen sor ne ben söyleyim
Acılara uyuyorum mutluluklara uyanıyorum
Mavi gökyüzü seni bana getirsin istiyorum
Gecenin zifiri karanlığında elin elimde gözün gözümde yeniden doğalım istiyorum
Yağan yağmurla birlikte düş dudaklarıma hecelerimi sustur cümlelerime nokta koy istiyorum
Gir gönlümün sokağına cadde cadde keşfet karış karış topraklarının sana ait olduğundan artık emin ol istiyorum
Gel bana şehrimi fethet ruhuma karış benliğimde kaybol istiyorum
Varlığın bile huzur veriyor bana! Evet işte bu Mutlulukların en büyüğü bu olsa gerek Aynı anı yaşamasakda aynı şehirde nefes almak her gece aynı gökyüzünde buluşmak seninle Dünyalara bedel bir şey bu Eğer bu delilikse evet deliyim
Delisine deli divane aşık olan bir deliyim
Delisi için dünyanın şah damarını kesebilecek bir deliyim
Delisi uğruna yaşama istifasını verecek nefesinden geçeçek bir deliyim
En büyük delilik değil mi zaten bir deliyi sevmek?
En büyük delilik değil mi hiç dönmeyecek olanı beklemek?
Ve en büyük delilik değil mi divane olup sokak sokak gezmek?
Hadi gel o kara gözlerine kurban olduğum yar!
"Bekle beni sakın bir yere gitme " dedin bekledim beklicem gerekirse ömrümün sonuna kadarda beklerim ama hasret çukurun her geçen gün kalbimde biraz daha derinleşiyor
Kalbim senin yanındaki gibi hızlı çarpmıyor
Gözlerim senin yanındaki gibi güzel bakmıyor
Güneş bile senin olmadığın bir sabaha dünyayı ısıtarak doğmuyor üşütüyor beni
Ay gecemi aydınlatmıyor karanlığa gömüyor beni
Mevsimlerin döngüsünde hep kışta takılıp kalıyorum yaz gelmiyor buralara
Üşütüyor yokluğun ayazında titretiyor
İçimi yakıyor dışımıysa ne sen sor ne ben söyleyim
Acılara uyuyorum mutluluklara uyanıyorum
Mavi gökyüzü seni bana getirsin istiyorum
Gecenin zifiri karanlığında elin elimde gözün gözümde yeniden doğalım istiyorum
Yağan yağmurla birlikte düş dudaklarıma hecelerimi sustur cümlelerime nokta koy istiyorum
Gir gönlümün sokağına cadde cadde keşfet karış karış topraklarının sana ait olduğundan artık emin ol istiyorum
Gel bana şehrimi fethet ruhuma karış benliğimde kaybol istiyorum
Varlığın bile huzur veriyor bana! Evet işte bu Mutlulukların en büyüğü bu olsa gerek Aynı anı yaşamasakda aynı şehirde nefes almak her gece aynı gökyüzünde buluşmak seninle Dünyalara bedel bir şey bu Eğer bu delilikse evet deliyim
Delisine deli divane aşık olan bir deliyim
Delisi için dünyanın şah damarını kesebilecek bir deliyim
Delisi uğruna yaşama istifasını verecek nefesinden geçeçek bir deliyim
En büyük delilik değil mi zaten bir deliyi sevmek?
En büyük delilik değil mi hiç dönmeyecek olanı beklemek?
Ve en büyük delilik değil mi divane olup sokak sokak gezmek?
Hadi gel o kara gözlerine kurban olduğum yar!
"Bekle beni sakın bir yere gitme " dedin bekledim beklicem gerekirse ömrümün sonuna kadarda beklerim ama hasret çukurun her geçen gün kalbimde biraz daha derinleşiyor