' Kontes..
Bayan Üye
Yaşamak Misali
Kime sarılsam üşürüm,
Üşütürüm sevgimi...
Yalan olup dökülürüm sevdanın üstüne,
Kim çalsa kapımı kaçar, saklanır
Alışırım...
Üstüme giydiğim her aşk,
Kullanılmış, yıpratılmış ve ter kokar...
Çıplak kalırım, üşürüm,
Üşütürüm içimdeki hasreti...
Hangi dudak dokunsa çatlamış kalbime kanatır, o eski yarayı,
Ve sonbahar yaklaşır, rüzgarların sürüklediği son bahar,
Alıp götürür yine, yüreğimin altın sarısı yapraklarını...
Dökülür, hayatın sırca dallarından bahar tutkusu.
Duydum ki, sizi yine aldatıyor muş hayat,
Bir verip on alıyormuş kalbinizden.
Bu vakitlerde her yoldan geçilmez biliyorsun,
Karanlık olunca korkunun saatleri başlar,
Ve içimizden bir türkü söyleriz korkumuzu bastırmak için,
Bir ıslık çalarız, bir arkamızı yoklarız.
Bu şehirde asık olunmaz hani,
O, yüreğini çalarken sıkı sıkıya tutunursun;
Bırakmak istemezsin, gücün yetmez,
Sürükler seni, sürüklendikçe yaraların çoğalır.
Sonunda onu da kaptırırsın.
Kime gitsen çoktan çaldırmıştır.
Yüreksiz yasamaya alışmıştır bu şehirde,
Alışmalısın, sende çalarsın tek yol budur,
Çalıntı aşklar kalır elinde; korsan aşklar,
Ama nedense isyanın çatlak bir duvar misali,
Sızdırıverir göz yaslarını,
Görüntüsü yoktur bu askında, yenisi de...
Sahte bir sevda yine,
Sonu belli bir sahtelik bu,
Sonbahar vakti rüzgarın önünde sürüklenen düşlerinde,
Takılı verir göçmen kuşların kanadına; ne vakit bir leylek görsen ağlarsın,
Ta ki, baharın gelişine.
Sonra yağmurlar devralır göz yaşlarını.
Sen yine bastan başlarsın bu sahte oyuna,
Her şeye yeniden kanarsın,
Her şey yeniden kanatır o eski yarayı.
Tanımak, ellerini
Bir türkü misali bilmek belki,
Bayati mak******* bir acıyı dindirmek
Seni böyle vakitlerde daha sık özlerim,
İçimdeki acın sıklaştıkça daha çok üşürüm.
Telafisi olmayan bu yaranın adını seninle yeniden yazarım,
Kalemim kanımla dolar,
Yazım kurudukça daha silik bir kırmızı olur hayat.
Telafisi olmayan bu hayatın tadını acımla yeniden alırım.
Ömrüm acınla dolar,
Yaprak kurudukça daha silik bir bahar olur hayat.
Kan kurur, sayfa dolar, yaz biter.
Eksilir ömrüm...
Kime sarılsam üşürüm,
Üşütürüm sevgimi...
Yalan olup dökülürüm sevdanın üstüne,
Kim çalsa kapımı kaçar, saklanır
Alışırım...
Üstüme giydiğim her aşk,
Kullanılmış, yıpratılmış ve ter kokar...
Çıplak kalırım, üşürüm,
Üşütürüm içimdeki hasreti...
Hangi dudak dokunsa çatlamış kalbime kanatır, o eski yarayı,
Ve sonbahar yaklaşır, rüzgarların sürüklediği son bahar,
Alıp götürür yine, yüreğimin altın sarısı yapraklarını...
Dökülür, hayatın sırca dallarından bahar tutkusu.
Duydum ki, sizi yine aldatıyor muş hayat,
Bir verip on alıyormuş kalbinizden.
Bu vakitlerde her yoldan geçilmez biliyorsun,
Karanlık olunca korkunun saatleri başlar,
Ve içimizden bir türkü söyleriz korkumuzu bastırmak için,
Bir ıslık çalarız, bir arkamızı yoklarız.
Bu şehirde asık olunmaz hani,
O, yüreğini çalarken sıkı sıkıya tutunursun;
Bırakmak istemezsin, gücün yetmez,
Sürükler seni, sürüklendikçe yaraların çoğalır.
Sonunda onu da kaptırırsın.
Kime gitsen çoktan çaldırmıştır.
Yüreksiz yasamaya alışmıştır bu şehirde,
Alışmalısın, sende çalarsın tek yol budur,
Çalıntı aşklar kalır elinde; korsan aşklar,
Ama nedense isyanın çatlak bir duvar misali,
Sızdırıverir göz yaslarını,
Görüntüsü yoktur bu askında, yenisi de...
Sahte bir sevda yine,
Sonu belli bir sahtelik bu,
Sonbahar vakti rüzgarın önünde sürüklenen düşlerinde,
Takılı verir göçmen kuşların kanadına; ne vakit bir leylek görsen ağlarsın,
Ta ki, baharın gelişine.
Sonra yağmurlar devralır göz yaşlarını.
Sen yine bastan başlarsın bu sahte oyuna,
Her şeye yeniden kanarsın,
Her şey yeniden kanatır o eski yarayı.
Tanımak, ellerini
Bir türkü misali bilmek belki,
Bayati mak******* bir acıyı dindirmek
Seni böyle vakitlerde daha sık özlerim,
İçimdeki acın sıklaştıkça daha çok üşürüm.
Telafisi olmayan bu yaranın adını seninle yeniden yazarım,
Kalemim kanımla dolar,
Yazım kurudukça daha silik bir kırmızı olur hayat.
Telafisi olmayan bu hayatın tadını acımla yeniden alırım.
Ömrüm acınla dolar,
Yaprak kurudukça daha silik bir bahar olur hayat.
Kan kurur, sayfa dolar, yaz biter.
Eksilir ömrüm...
Değer Ulaş Turan