' Kontes..
Bayan Üye
Kimliksiz Şiir
(.)
Kimse bulamaz seni
Aradığı boşluğunda,
Kimse.
Seni alamaz,satılıp koyverilen pazarlarda.
Ey aşk,
Sustur bu inleyeni.
Kimse bilemez,
Bulamaz içindeki kendini.
Ne fani bir kimlik ki,
Yalnız ve çaresiz sandıkları benliğini.
(..)
Hapis filan da değil,
Onlar eskiye ait..
Ben sana yep yeni cümleler veriyorum,
Sen ancak sonsuzluzluğa mahkumsun.
Tıkanmaz belki,
her gidenin ardında kanayan damarların.
Ama bir ömür var ardında bırakmışsın üstelik
Önündeki günleri,düşünmeden saydığın.
(...)
Kana ey yaram.
Tutma kadın,günlüğümü.
Tanıma aşkı
Bilme geçmişini.
Kadın,
beni, bana belki sen anladın.
sev - din,ölesiye inandın
Ah bu inanacına çelişkilerin.
(....)
Alaca tanırlar kuşağında en bed duan oldum.
Sen aşkına mutsuzluk kattın beni.
Sen,taşkınına belki sürükledin
Adında bir cümle benim sevdamdın.
Yaramsın oysa yaralanmışsan
Neden bunca acıtan şiir?
Sualler bırakmaz güncesindeki sevdaları.
Hangi taşın altından çıkarım bilinmez.
Hangi taş yakar ki canımı?
Kanatamazsan bir yenisi alır yerini
Belki alır sanır,
Yanılır yine senin sıcağına,yenilir.
Soğuk mu dur bilmem.
Yediğim her intikam yemini.
Aşk kokan taze çorbanın
yakışı dilimi.
Dilim dilim olmuşsun zaten zamanın elinde
Ne sanırım kendimi
Ben bir öksüzüm elinde
Koyverip gitmiş beni hayat,çare diye yokluğuna.
(.....)
Sana öyle masallar anlatmalıyım ki,
Öyle gerçek masallara boğmalıyım seni.
Bırakmamalı beni hiçbir hatıran
Sana beni anlatırken, aşkı sınayan aklına kim bulur celladını.
Sıralıyorum şimdi kendimi
Bil “fiil” yaşadıklarına?
Sıralı sırasız can çekişlerimden adını hatırladıklarım da seni,
Adı yalnızlık, susuzluk yağmurlarında; en kalabalığında insanların.
Sıralı,sırasız işte,kapalı gişe aşkların seyrinde.
Yerin yine hep en önde.
En kuytuda bekleyen kimliklerin.
Senin yerinden yer kalmazken kendime.
Hayatın vicdanını sunuyor işte.
Alımı satımı bu,piyasası bu kendince.
Kalabalık bir sessizlik içinde sesini duyuyor musun?
Yere düşen,Can yapraklarının.
(......)
Hayatın gözleriyle bakıyor
Kimliksiz şiirleriyleriyle,
Kendine kör sevişler.
Ve kimliksiz bekleyişler gibi,
Bu curcuna içinde, -kim?
-kime?
(.......)
Her sorguda apansız bir hesap kaygısı.
Her tanışmada beyan edişlerin,anlamsız saygısı.
Söylenecek tek şey var sonunda, gerçeğin öznesine.
Bak işte yalnızlığım...
İnsanlar hep bir isim arar,
Mevcutlarına; ya da mecbur mecnunluklarına.
Hangi Masalı kime anlatsan da
Yine bir 'kim' se katamaz,kimliksizliklerine.
(........)
Anlamadıkça gerçeğin varlığını
Duymadıkca içimizdeki kaygıyı
Ve asıl soruları sorumadıkça hayata
Aldanır,yenilir,yutuluruz.
Hayat denen acımasız genişliğin ağzıyla
Yine bir bekleyiş ki bu,
Hazmetmenin verdiği bu derin acı.
Zamanın bu aç karnında.
(.........)
Saçmadır oysa
bile bile sonunu
Bu koca yalanı yaşatmak
Olur sandığımız geri dönüşlere
Yeni bekleyişler katmak.
Çaresizlikten mi bilinmez
Hep yeni kimlikler koyarız yerine
Oysa her masal mutlu bitmez,
Hiçbir kriz gelemez kendine..
(.)
Kimse bulamaz seni
Aradığı boşluğunda,
Kimse.
Seni alamaz,satılıp koyverilen pazarlarda.
Ey aşk,
Sustur bu inleyeni.
Kimse bilemez,
Bulamaz içindeki kendini.
Ne fani bir kimlik ki,
Yalnız ve çaresiz sandıkları benliğini.
(..)
Hapis filan da değil,
Onlar eskiye ait..
Ben sana yep yeni cümleler veriyorum,
Sen ancak sonsuzluzluğa mahkumsun.
Tıkanmaz belki,
her gidenin ardında kanayan damarların.
Ama bir ömür var ardında bırakmışsın üstelik
Önündeki günleri,düşünmeden saydığın.
(...)
Kana ey yaram.
Tutma kadın,günlüğümü.
Tanıma aşkı
Bilme geçmişini.
Kadın,
beni, bana belki sen anladın.
sev - din,ölesiye inandın
Ah bu inanacına çelişkilerin.
(....)
Alaca tanırlar kuşağında en bed duan oldum.
Sen aşkına mutsuzluk kattın beni.
Sen,taşkınına belki sürükledin
Adında bir cümle benim sevdamdın.
Yaramsın oysa yaralanmışsan
Neden bunca acıtan şiir?
Sualler bırakmaz güncesindeki sevdaları.
Hangi taşın altından çıkarım bilinmez.
Hangi taş yakar ki canımı?
Kanatamazsan bir yenisi alır yerini
Belki alır sanır,
Yanılır yine senin sıcağına,yenilir.
Soğuk mu dur bilmem.
Yediğim her intikam yemini.
Aşk kokan taze çorbanın
yakışı dilimi.
Dilim dilim olmuşsun zaten zamanın elinde
Ne sanırım kendimi
Ben bir öksüzüm elinde
Koyverip gitmiş beni hayat,çare diye yokluğuna.
(.....)
Sana öyle masallar anlatmalıyım ki,
Öyle gerçek masallara boğmalıyım seni.
Bırakmamalı beni hiçbir hatıran
Sana beni anlatırken, aşkı sınayan aklına kim bulur celladını.
Sıralıyorum şimdi kendimi
Bil “fiil” yaşadıklarına?
Sıralı sırasız can çekişlerimden adını hatırladıklarım da seni,
Adı yalnızlık, susuzluk yağmurlarında; en kalabalığında insanların.
Sıralı,sırasız işte,kapalı gişe aşkların seyrinde.
Yerin yine hep en önde.
En kuytuda bekleyen kimliklerin.
Senin yerinden yer kalmazken kendime.
Hayatın vicdanını sunuyor işte.
Alımı satımı bu,piyasası bu kendince.
Kalabalık bir sessizlik içinde sesini duyuyor musun?
Yere düşen,Can yapraklarının.
(......)
Hayatın gözleriyle bakıyor
Kimliksiz şiirleriyleriyle,
Kendine kör sevişler.
Ve kimliksiz bekleyişler gibi,
Bu curcuna içinde, -kim?
-kime?
(.......)
Her sorguda apansız bir hesap kaygısı.
Her tanışmada beyan edişlerin,anlamsız saygısı.
Söylenecek tek şey var sonunda, gerçeğin öznesine.
Bak işte yalnızlığım...
İnsanlar hep bir isim arar,
Mevcutlarına; ya da mecbur mecnunluklarına.
Hangi Masalı kime anlatsan da
Yine bir 'kim' se katamaz,kimliksizliklerine.
(........)
Anlamadıkça gerçeğin varlığını
Duymadıkca içimizdeki kaygıyı
Ve asıl soruları sorumadıkça hayata
Aldanır,yenilir,yutuluruz.
Hayat denen acımasız genişliğin ağzıyla
Yine bir bekleyiş ki bu,
Hazmetmenin verdiği bu derin acı.
Zamanın bu aç karnında.
(.........)
Saçmadır oysa
bile bile sonunu
Bu koca yalanı yaşatmak
Olur sandığımız geri dönüşlere
Yeni bekleyişler katmak.
Çaresizlikten mi bilinmez
Hep yeni kimlikler koyarız yerine
Oysa her masal mutlu bitmez,
Hiçbir kriz gelemez kendine..
Değer Ulaş Turan