ashli
Bayan Üye
...Darı Başakları...
Çok eski zamanlardan birinde, güneşin doğduğu ülkede yaşlı bir karı koca yaşarmış. Çok istemelerine rağmen gençliklerinde çocukları olmamış. Gündüz adam ormana gider, ağaç kesip satar, kadın da ev işleriyle uğraşırmış.
Günün birinde kadın nehir kıyısında çamaşır yıkarken suda yüzen kocaman bir karpuz görmüş. Karpuzu yakalayıp evine götürmüş. Akşam karpuzu kesip yemek istemişler. Adaletli olsun diye kadın karpuzu özenle keserek tam ortasından ikiye ayırmış. Bir de ne görsünler ? Karpuzun içinden ufacık bir kız çocuğu çıkmış. Bu çocuğu bize Tanrı gönderdi diye sevinmişler. Mutluluk içinde çocuklarını büyütmüşler. Kız büyüdükçe güzelleşmiş. Zeki, alımlı bir genç kız olmuş.
Köyde her yıl yapılan büyük bayramın yaklaştığı günlerde karı koca bayrama kızlarını da götürmek istemiş. Ama adet olduğu üzere, kızlarını faytona bindirerek götürmelerinin doğru olacağını düşündüklerinden, kasabaya fayton kiralamaya gitmişler. Kızlanna da kapıyı kimseye açmamasını tembihlemişler.
Ama kızın annesi babası daha yeni uzaklaşmış ki, kötü ruhlu Amanoyaku kapıya dayanmış: “Sana bir şey söylemek istiyorum güzel kız, kapıyı açmasan bile biraz arala.” Kız, Amanoyaku’nun ısrarlarına dayanamayıp kapıyı biraz açmış. Açmasıyla kapıyı iten Amanoyaku odaya dalıvermiş. Güzel kızı bahçeye çıkarmış. Ağaca bağlamış ve onun elbiselerini giyerek, kızın kılığına girmiş.
Yaşlı karı koca faytonla köye döndüklerinde, Amanoyaku’nun kızlarının kılığına girdiğini anlamamışlar. Amanoyaku’yu kızları sanıp, faytonla kutlamaların yapılacağı tapınağa doğru yola çıkmışlar. Ama bahçenin yanından geçerken baba, kızın çığlıklarını duymuş, arabadakinin gerçek kızı olmadığını, onun kılığına giren Amanoyaku’yu taşıdıklarını hemen anlamış.
Derhal eve koşup orağım getirmiş. Ekinlerin yanından geçerken kapıyı açıp Amanoyaku’yu öldürmüş. İşte darı başaklarının uçları o zamandan beri kırmızıdır. Çünkü Amanoyaku’nun kanı akmış üzerlerine.