Heulwen
Kayıtlı Üye
Türklerin Anadoluyu fethini anlatan destandır. Anadoluda Türk büyükleri için 12. yüzyılda söylenmeye başlanan İslâmî-Türk Destanlarının 13. yüzyılda yazıya geçirilmiş bir örneğidir. Başta Battal Gazi soyundan olan Danişmend Ahmed Gazi olmak üzere Danişmendlilerin kahramanlıklarını, bunların Bizanslı, Haçlı ve Ermenilerle olan savaşlarını anlatır. Bir bakıma Malatyanın Arap emiri Ömer bin Übeydillahis-Sülemîye ait efsanenin Türk Destanı üslûbuyla söylenmiş bir devamı gibidir.
Danişmendnâme ilk olarak Sultan II. İzzeddin Keykâvusun emriyle, yazıcılarından İbni Alâ tarafından derlendi. Aynı eser, 14. yüzyılda I. Muradın emriyle Tokat dizdârı Arif Ali tarafından 1361 yılında sade bir Türkçe ile on yedi bölüm halinde, araya manzum parçalar da ilâve edilerek yeniden yazıldı. Daha sonra Gelibolulu Åli eseri Mirkadül-Cihâd adı ile yeniden kaleme aldı.
Danişmendnâmenin konusu kısaca şöyledir:
Hicretten 360 sene sonra Battal Gazinin torunlarından Melik Ahmed Danişmend, Bağdat halifesinden izin alarak Tursun, Çavuldur, Kara Togan başta olmak üzere, arkadaşlarıyla Malatyadan hareket edip Rumlar üzerine yürür. Gayesi Anadoluyu fethetmektir. Önce Sivasa gider. Orayı tamir ettirir. Ordusunu ikiye ayırır. Bir kısmı İstanbul, diğeri ise Karaman üzerine yürür. Kendisi de Sivasdan Karadenize kadar olan bölgeyi fethetmek üzere harekete geçer.
Çorum, Niksar ve Amasyayı alır. Caniki fethetmek üzere sefere çıkar. Ancak yolda kâfirler tarafından pusuya düşürülür. Çatışmada ağır yaralanır, Niksara döner ve orada ölür. Danişmend Gazinin ölümünden sonra Niksar, Amasya, Tokat ve Sivas teker teker Hıristiyanların eline geçer. Danişmendin İstanbul ve Karaman üzerine giden arkadaşlarından pek çoğu da ölmüşlerdir.
Danişmend Gazinin oğlu Melik Gazi, Bağdat halifesine başvurur. O da Hora-sanda, Selçuklu Sultanı Tuğrul Beye haber gönderir, Selçukluları gazâya davet eder. Tuğrul Bey Anadolunun fethine Süleyman Şahı memur eder. Süleyman Şah, Melik Gazi ile birlikte Anadoluyu fetheder.
Anadolunun fethini anlatan bu destanda Danişmentlilere büyük yer ayrılır. Destan kahramanı Danişmend Ahmet Gazi tam bir İslâm gazisidir. Dedesi Battal Gazinin bir benzeridir. Bütün gazâlarını İslâm uğruna yapar. En büyük gayesi Hıristiyanları hak dinine çağırmak ve ülkelerinin İslâm nuruyla aydınlanmasına vesile olmaktır.
Battalnâmenin devamı gibi görünen eser, ondan daha küçük, daha az olaylı ve daha basittir. Ancak, mahallî özellikleri daha çoktur.
Bu eserde münacaatlar, Allaha sığınıp yardım dilekleri, Hızır aleyhisselamın görünüp yaraları iyileştirmesi, bazı Hıristiyanların rüyalarında Peygamber efendimizi görerek Müslüman olmaları, kimi Hıristiyan kızlarının mücahidlerle evlenmeleri gibi dini motifler yanında tarihi ve efsanevi unsurlar da çoktur. Eserin son bölümü bir sonsözden ibarettir.
Danişmendnamenin kahramanı olan Melik Danişmend Gazi, Battal Gaziye benzeyen bir kişi olup, bilgili, dindar ve usta bir kumandandır. Bir kılıç darbesiyle, düşman askerinin başını ve vücudunu oturduğu atın eğer kayışına kadar ikiye böler. Muharebe esnasında attığı naralarla koca bir orduyu dağıtır.
Danişmendnâme ilk olarak Sultan II. İzzeddin Keykâvusun emriyle, yazıcılarından İbni Alâ tarafından derlendi. Aynı eser, 14. yüzyılda I. Muradın emriyle Tokat dizdârı Arif Ali tarafından 1361 yılında sade bir Türkçe ile on yedi bölüm halinde, araya manzum parçalar da ilâve edilerek yeniden yazıldı. Daha sonra Gelibolulu Åli eseri Mirkadül-Cihâd adı ile yeniden kaleme aldı.
Danişmendnâmenin konusu kısaca şöyledir:
Hicretten 360 sene sonra Battal Gazinin torunlarından Melik Ahmed Danişmend, Bağdat halifesinden izin alarak Tursun, Çavuldur, Kara Togan başta olmak üzere, arkadaşlarıyla Malatyadan hareket edip Rumlar üzerine yürür. Gayesi Anadoluyu fethetmektir. Önce Sivasa gider. Orayı tamir ettirir. Ordusunu ikiye ayırır. Bir kısmı İstanbul, diğeri ise Karaman üzerine yürür. Kendisi de Sivasdan Karadenize kadar olan bölgeyi fethetmek üzere harekete geçer.
Çorum, Niksar ve Amasyayı alır. Caniki fethetmek üzere sefere çıkar. Ancak yolda kâfirler tarafından pusuya düşürülür. Çatışmada ağır yaralanır, Niksara döner ve orada ölür. Danişmend Gazinin ölümünden sonra Niksar, Amasya, Tokat ve Sivas teker teker Hıristiyanların eline geçer. Danişmendin İstanbul ve Karaman üzerine giden arkadaşlarından pek çoğu da ölmüşlerdir.
Danişmend Gazinin oğlu Melik Gazi, Bağdat halifesine başvurur. O da Hora-sanda, Selçuklu Sultanı Tuğrul Beye haber gönderir, Selçukluları gazâya davet eder. Tuğrul Bey Anadolunun fethine Süleyman Şahı memur eder. Süleyman Şah, Melik Gazi ile birlikte Anadoluyu fetheder.
Anadolunun fethini anlatan bu destanda Danişmentlilere büyük yer ayrılır. Destan kahramanı Danişmend Ahmet Gazi tam bir İslâm gazisidir. Dedesi Battal Gazinin bir benzeridir. Bütün gazâlarını İslâm uğruna yapar. En büyük gayesi Hıristiyanları hak dinine çağırmak ve ülkelerinin İslâm nuruyla aydınlanmasına vesile olmaktır.
Battalnâmenin devamı gibi görünen eser, ondan daha küçük, daha az olaylı ve daha basittir. Ancak, mahallî özellikleri daha çoktur.
Bu eserde münacaatlar, Allaha sığınıp yardım dilekleri, Hızır aleyhisselamın görünüp yaraları iyileştirmesi, bazı Hıristiyanların rüyalarında Peygamber efendimizi görerek Müslüman olmaları, kimi Hıristiyan kızlarının mücahidlerle evlenmeleri gibi dini motifler yanında tarihi ve efsanevi unsurlar da çoktur. Eserin son bölümü bir sonsözden ibarettir.
Danişmendnamenin kahramanı olan Melik Danişmend Gazi, Battal Gaziye benzeyen bir kişi olup, bilgili, dindar ve usta bir kumandandır. Bir kılıç darbesiyle, düşman askerinin başını ve vücudunu oturduğu atın eğer kayışına kadar ikiye böler. Muharebe esnasında attığı naralarla koca bir orduyu dağıtır.