sensiz olmaz
Kayıtlı Üye
Bir çok insan günde sadece bir kaç bardak su içerek hayatına devam ederken bu konuda uzman isim olan***Prof. Dr. Bülent Oktay bir takım değerlendirmelerde bulunarak istatistiksel olarak açıklama yaptı.***Prof. Dr. Bülent Oktay göre fazla su içmek ömrü uzatıyor ve daha sağlıklı bir yaşam sunuyor. Ayrıntılar Haberimizde
Daha Fazla Yaşamanın Sırrı 2.5 Litre Su ! Vücuttaki kanın yüzde 92'si, kemiklerin yüzde 22'si, beynin ve kasların yüzde 75'inin sudan oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Bülent Oktay, böbreklerin korunmasının su dengesini sağlamakla mümkün olduğunu söyledi. Böbrek hastalıklarının yaşanmaması için sıvı tüketimine özellikle de su içmeye çok dikkat etmek gerektiğini söyleyen Prof. Bülent Oktay, böbreklerin normal şekilde çalışabilmesi için günde en az 2.5 litre su içilmesi gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Bülent Oktay, "İnsan vücudunun su içeriği; yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye göre değişiyor. Çocukların vücudundaki su oranı yüzde 70 iken, yenidoğan bebeklerde bu oran yüzde 90'a kadar yükseliyor. Yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya başlıyor. Dolayısıyla yaş ilerledikçe suyu daha çok tüketmek gerekiyor. Yetişkinlerde yüzde 60 olan bu oran yaşlılarda yüzde 50'ye kadar iniyor. Yaşlılarda tüketilmesi gereken sıvı miktarı değişmez" dedi. TOKSİNLERİ ATMAK İÇİN SU ŞART Vücudun biriken toksinleri atmak ve vücudun ısı dengesini sağlamak için günde toplam yaklaşık 2.5 litre su kaybettiğini söyleyen Oktay, "Böbrekler, vücuttaki toksik atıkları süzebilmek için suyun yardımına gereksinim duy uyor. Bu nedenle ne kadar çok su içilirse böbrekler de görevini daha iyi yerine getirebiliyor. Vücutta fazla su varlığında böbrekler optimal çalışıyor ve fazla su ile birlikte zararlı maddeleri atıyor. Bedenin su alımı azaldığında veya yokluğunda, vücut suyu tutuyor ve idrar oluşumu azalıyor. Bu durumda böbreklerin çalışması ve işlevi de zayıflıyor" şeklinde konuştu. YAŞLILARIN RİSKİ DAHA FAZLA Böbreklerin çalışmasının azalması vücutta zararlı atıkların birikmesine neden olduğuna dikkat çeken Prof. Bülent Oktay, "Ayrıca bu atıkların kendisi de böbreğe zarar verebilme yetisine sahip. Genç ve sağlıklı kişilerde, tekrar bol su içildiğinde böbrek çalışması normale döndüğü görülüyor. Kişinin eğer daha önceden böbrek hastalığı, diyabet, hipertansiyon gibi bir hastalığı varsa, susuz kalmanın böbreğe vereceği zarar daha büyük olabiliyor. Bu risk yaşlılarda çok daha yüksek görülüyor. Böyle bir durumda böbrek çalışmasını durdurabiliyor ve bir daha eskisi gibi verimli çalışmayabiliyor" diye konuştu. SU İÇMENİN MEVSİMİ YOK Su içmenin bir mevsimi olmadığını ve sadece yazın sıcaklarda değil kış aylarında da aynı oranda su içilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Bülent Oktay, "Su içmenin bir mevsimi yok çünkü vücudun su kaybı sadece yaz aylarında değil kış aylarında da meydana gelen bir süreç. Bu nedenle her mevsim bol sıvı tüketmek gerekiyor. Sıvı tüketiminin de önemli bir oranını doğrudan su ile karşılamak çok önemli" dedi.
Daha Fazla Yaşamanın Sırrı 2.5 Litre Su ! Vücuttaki kanın yüzde 92'si, kemiklerin yüzde 22'si, beynin ve kasların yüzde 75'inin sudan oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Bülent Oktay, böbreklerin korunmasının su dengesini sağlamakla mümkün olduğunu söyledi. Böbrek hastalıklarının yaşanmaması için sıvı tüketimine özellikle de su içmeye çok dikkat etmek gerektiğini söyleyen Prof. Bülent Oktay, böbreklerin normal şekilde çalışabilmesi için günde en az 2.5 litre su içilmesi gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Bülent Oktay, "İnsan vücudunun su içeriği; yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye göre değişiyor. Çocukların vücudundaki su oranı yüzde 70 iken, yenidoğan bebeklerde bu oran yüzde 90'a kadar yükseliyor. Yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya başlıyor. Dolayısıyla yaş ilerledikçe suyu daha çok tüketmek gerekiyor. Yetişkinlerde yüzde 60 olan bu oran yaşlılarda yüzde 50'ye kadar iniyor. Yaşlılarda tüketilmesi gereken sıvı miktarı değişmez" dedi. TOKSİNLERİ ATMAK İÇİN SU ŞART Vücudun biriken toksinleri atmak ve vücudun ısı dengesini sağlamak için günde toplam yaklaşık 2.5 litre su kaybettiğini söyleyen Oktay, "Böbrekler, vücuttaki toksik atıkları süzebilmek için suyun yardımına gereksinim duy uyor. Bu nedenle ne kadar çok su içilirse böbrekler de görevini daha iyi yerine getirebiliyor. Vücutta fazla su varlığında böbrekler optimal çalışıyor ve fazla su ile birlikte zararlı maddeleri atıyor. Bedenin su alımı azaldığında veya yokluğunda, vücut suyu tutuyor ve idrar oluşumu azalıyor. Bu durumda böbreklerin çalışması ve işlevi de zayıflıyor" şeklinde konuştu. YAŞLILARIN RİSKİ DAHA FAZLA Böbreklerin çalışmasının azalması vücutta zararlı atıkların birikmesine neden olduğuna dikkat çeken Prof. Bülent Oktay, "Ayrıca bu atıkların kendisi de böbreğe zarar verebilme yetisine sahip. Genç ve sağlıklı kişilerde, tekrar bol su içildiğinde böbrek çalışması normale döndüğü görülüyor. Kişinin eğer daha önceden böbrek hastalığı, diyabet, hipertansiyon gibi bir hastalığı varsa, susuz kalmanın böbreğe vereceği zarar daha büyük olabiliyor. Bu risk yaşlılarda çok daha yüksek görülüyor. Böyle bir durumda böbrek çalışmasını durdurabiliyor ve bir daha eskisi gibi verimli çalışmayabiliyor" diye konuştu. SU İÇMENİN MEVSİMİ YOK Su içmenin bir mevsimi olmadığını ve sadece yazın sıcaklarda değil kış aylarında da aynı oranda su içilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Bülent Oktay, "Su içmenin bir mevsimi yok çünkü vücudun su kaybı sadece yaz aylarında değil kış aylarında da meydana gelen bir süreç. Bu nedenle her mevsim bol sıvı tüketmek gerekiyor. Sıvı tüketiminin de önemli bir oranını doğrudan su ile karşılamak çok önemli" dedi.