Efsunkar
Bayan Üye
Kan davası ve terörün içine doğdu. Okumak, kendini kurtarmak istiyordu ama...
Kan davası ve terörün içine doğdu. Okumak, kendini kurtarmak istiyordu ama ailesinin maddi gücü yoktu. Bütün yardım talepleri cevapsız kaldı. Kazandığı İstanbuldaki Bahçeşehir Üniversitesine Son çare olarak yazdığı bir mektup kaderini değiştirdi. Muhammed Cemal Demir, adı mayın patlamalarıyla anılan Hakkarinin Geçit dağ köyünden İstanbul Boğazı kıyısındaki özel üniversiteye ve özel yurda yerleşti. Şimdi teknolojide nam salmış bir bilim insanı olmak istiyor.
Geçen yıl tam da bu zamanlarda patlayan bir mayınla dokuz kişinin yaşamını kaybettiği Hakkarinin Geçitli Köyünde Muhammed Cemal Demir, üniversite hayalleri kuruyordu. Yedi çocuklu köyün imamı Mehmet Demirin en büyük oğlu. Türkçeyi ilköğretime başladığında öğrendi. Okumak için çok çaba harcadı. Köyündeki okul kapatılınca, dokuz yaşında ailesinden uzaktaki Yatılı Bölge İlköğretim Okuluna gitti. Meraklıydı, araştırmacıydı, öğretmenlerine göre, çok zekiydi.
Ama Hakkari Fen Lisesini kazandığında bile umduğunu bulamamıştı. Çünkü, ilk üç ay ne okul, ne de öğretmen yüzü görebildi. Okul binasının inşaat tamamlandığında yurt bulunmadığından okul ile ev arasındaki 30 kilometrelik yolu sabah-akşam terör kurbanı olma korkusuyla gidip gelmeye başladı. Bu yüzden bir yıl boyunca ilk dersleri hep kaçırdı. Zaten okula gelen öğretmen de terörden yılıyor, bir gördükleri öğretmeni ertesi ay göremiyorlardı. Bütün bunlara rağmen Muhammed Demir TÜBİTAK Proje Yarışmasında bölge üçüncüsü oldu.
ÜNİFORMAYLA YAKMA TEHDİDİ
Yaz tatillerinde koyun güdüyor, ot topluyor, bütün zamanını babasına yardım ederek geçiriyordu. Kaderini değiştirmek istiyor ama bunun hiç de kolay olmadığını görüyordu. Kimi zaman PKKlıların Okula gitmeyeceksiniz, sizi formayla yakarız tehdidi karşısında evinde oturuyor, kimi zaman da yayla meselesi yüzünden kavgalı oldukları köylülerin, kendisini de aile büyükleri gibi vurmaması için saklanıyordu.
Muhammed Demir yine de, Uzaya çıkmak gibi dediği üniversitenin hayalleri kuruyordu. Taa ki geçen yıla kadar. Yatılı okulda yatakhaneyi paylaştığı arkadaşları ve akrabalarının da aralarında olduğu dokuz kişi mayın patlaması nedeniyle ölünce umutları da o kaybedilen canlarla birlikte söndü. Sınav günü bile Muhammed kasabaya inerken, bir yayla meselesi yüzünden amcası dövüldü. Ailesi ona da bir şey olmaması için apar topar sınav salonuna attı Muhammedi. Sonrasında da bir hafta boyunca bir yerde saklandı. Herkes ondan tıp bekliyordu ama sonuçlar geldiğinde umduğu puanı bulamamıştı.
SOMALİ YARDIMCILARINA BAŞVURDU
Yine de LYSden aldığı 337 puanla tercih yaptı. Bahçeşehir Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümünü ilk sıralara yazdı. Tercih sonuçları açıklandığında kazandı kağıdını alınca oturdu, okuyabilmek için her yere mektup yazdı. İlk olarak Somali için televizyonda toplanan paralarda en yüksek yardımları yapanlara mail attı. Cevap gelmedi.
Sonunda istediği üniversite olan Bahçeşehir Üniversitesinin Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçına hitaben, Kurtarın beni bu terör belasından başlıklı bir mektup yazdı. Mektubu okuyan Yücel ve Yalçın, Güneydoğunun terörle anılan bu şehrindeki gence elini uzattı. Bir yıl hazırlık sınıfı da olmak üzere 120 bin lira tutan beş yıllık eğitim masrafını karşıladılar ve bunun yanında özel bir yurtta kalma imkanı sağladılar Muhammede. Hakkarinin dağ köyünde koyunları otlatırken okuyan Muhammed Demir, şimdi Boğaza nazır üniversitede eğitim görecek.
SOMALİYE YARDIM EDENLER BANA DA EDER DİYE DÜŞÜNDÜM
Bahçeşehir Üniversitesi burs vermeseydi ne olurdu?
- Bu okulu tercih formuna yazarken özel olduğunu biliyordum. Dayım, babam bana çok kızdı, Nasıl okuyacaksın dedi. Bir ramazan sabahı sahura kalktım. Televizyonda yardımseverlerin Somali için topladığı yardımlar gördüm. Bana da ederler diye düşündüm. En fazla yardım yapanların isimlerini aldım, mesaj çektim, mektup yazdım. Ama kimse bana yanıt vermedi.
Son çare olarak üniversiteye mektup yazdın...
- Evet, okumam, kurtulmam lazımdı. İçimden ne geldiyse olduğu gibi yazdım. Benim okumam demek, 2 bin kişilik nüfuslu köyümün hepsinin okuması demek. Çünkü, bizim oralarda okumuş adamın sözü dinlenir. Bana verilen burs başkasına verilse bir kişi okur ama bana verilenle iki bin kişi okur. Çünkü herkes etkilenir benden. Köyümün, bölgemin gençleri benden etkilenir, doğru yolu bulurlar.
İŞ BULAMAZSA DAĞA ÇIKACAK
Her an terör korkusu yaşıyorsunuz...
- Evet. Her an ölebilirsin... Hiçbir şey belli değil, ağzımdan kötü bir söz çıksa vururlar. Terör, gelişmenin önündeki en büyük engel. Yatırıma da, okumaya da en büyük engel... Okulda boykot var, giderseniz formayla yakarız denirdi. Okumakta kime ne zarar var ki? Ama bazıları buna engel oluyor. Biri konuştu mu sıkıyorlar kafasına. Gençler belli bir yaşa geldikten sonra imkan bulurlarsa okumaya devam eder, bulamazlarsa köyde çalışma imkanı yok. Ya çobanlık yapacak ya da iş bulursa İstanbula gidecek. Ama iş bulamazsa da dağa çıkacak.
Geçen yılki mayın patlaması seni çok etkilemiş...
- Evet. Bir gece önce beraber olduğum akrabalarım, arkadaşlarım ertesi sabah kalktığında ölmüştü. Zordu. Okula gittiğimde de bir türlü toparlanmadım. Sürekli çalışıyordum ama korkuyordum da.
Ama şimdi dağ köyünden Boğazın kıyısına geldin. Ne düşünüyorsun?
- Çok mu dua ettik, çok mu istedik, bir türlü inanamıyorum. Bana verilen desteğin karşılığında dünyada bunu duymayan insan kalana kadar çalışacağım. Nam salacağım bilim ve teknolojide.
İngilizce de öğreneceksin...
- Evet. Çocukken Türkçe bilmiyorduk, okula başlayınca öğrendim. Şimdi üç dilim olacak. Belki sonra bir dil daha öğrenirim.
BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. ŞENAY YALÇIN:
Başarılı olursa Washington, Lozan ya da Bostona gider
Vakıf üniversitelerinin önemli sorumlulukları var. Bizde her iki öğrenciden biri burslu. Muhammedin mektubunu alınca çok etkilendik. Ben de 10 yıl devlet bursuyla okumuş biriyim. Bunun anlamını geldiğini bilirim. Umarım Muhammed bunun karşılığını çalışarak, devlete yararlı olarak ödeyecek. Mektupta beni en çok, Terör batağından kurtarın cümlesi etkiledi. Biz şu anda Muhammedin hayalini gerçekleştirdik. 700 yabancı öğrenci okulumuzda eğitim görüyor. Muhammed burada okurken 30 ülkenin öğrencisiyle tanışma, kaynaşma, paylaşma imkanı bulacak. Erasmus projelerimizle isterse bir yıl başka bir ülkede okuyabilir. Boston, Lozan ve Washingtonda kampuslarımız var. Yeter ki, Muhammed çalışsın, başarılı olursa önüne başka imkanlar da koyarız.
BABASI MEHMET DEMİR: Hâlâ inanamıyorum
Oğlumla gurur duyuyorum. Bu okulu yazdığını duyunca önce kızdık. Ama bizi aradıklarında dokuz evde şenlik oldu. Buraya gelene kadar inanamıyorduk. Hala da inanamıyorum. Dağdan gelip, deniz kenarındaki bu üniversitede okuması hayal sanki.
O MEKTUP: Beni bu terör belasından kurtarın
Merhabalar... Ben Hakkarinin Geçitli köyünden Muhammed Cemal Demir. Köyde ve Hakkari Merkezde yaşanan terör olaylarının içinde, köyün Y.İ.B.O sunda okuyarak, Hakkaride 2007de açılan Hakkari Fen Lisesini kazandım. Geçen sene köyümde mayın patlaması oldu ve dokuz akrabam gözümün önünde paramparça oldu. Köydeki bir yayla sorunu yüzünden bir komşum silahla öldürüldü. Babam köyde imam, bizi daha iyi şartlarda okutmak için defalarca tayin istedi ama olmadı. Buradan gidemedik. Ortaokuldan lisenin son iki yılına kadar başarılı, tıp beklenen bir öğrenciydim. Bu terör olaylarının verdiği psikolojik sıkıntı içinde sınavlara hazırlanıp geleceğimi kurmaya çalıştım. LYSden 337 puan aldım, mühendislik okumak tek hayalim olduğu için bütün tercihlerime mühendislik yazdım. Tercih sonucunda Bahçeşehir Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliğini kazandım. Üniversitenizde okumak, benim için, bu yaşta uzaya çıkmak gibi bir şey. Çok istediğim fakat; bir o kadar da uzak bir hayal. Maddi durumumuz el vermiyor. Siz değerli büyüklerimin halimden anlayacağını umut ediyorum. Beni okutmanız karşılığında gelecekte, size ve ülkeme hayırlı bir evlat olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Benim bu terör bataklığından çıkmama destek olun. Yalvarıyorum, buna çok ihtiyacımız var.
Alıntı
Kan davası ve terörün içine doğdu. Okumak, kendini kurtarmak istiyordu ama ailesinin maddi gücü yoktu. Bütün yardım talepleri cevapsız kaldı. Kazandığı İstanbuldaki Bahçeşehir Üniversitesine Son çare olarak yazdığı bir mektup kaderini değiştirdi. Muhammed Cemal Demir, adı mayın patlamalarıyla anılan Hakkarinin Geçit dağ köyünden İstanbul Boğazı kıyısındaki özel üniversiteye ve özel yurda yerleşti. Şimdi teknolojide nam salmış bir bilim insanı olmak istiyor.
Geçen yıl tam da bu zamanlarda patlayan bir mayınla dokuz kişinin yaşamını kaybettiği Hakkarinin Geçitli Köyünde Muhammed Cemal Demir, üniversite hayalleri kuruyordu. Yedi çocuklu köyün imamı Mehmet Demirin en büyük oğlu. Türkçeyi ilköğretime başladığında öğrendi. Okumak için çok çaba harcadı. Köyündeki okul kapatılınca, dokuz yaşında ailesinden uzaktaki Yatılı Bölge İlköğretim Okuluna gitti. Meraklıydı, araştırmacıydı, öğretmenlerine göre, çok zekiydi.
Ama Hakkari Fen Lisesini kazandığında bile umduğunu bulamamıştı. Çünkü, ilk üç ay ne okul, ne de öğretmen yüzü görebildi. Okul binasının inşaat tamamlandığında yurt bulunmadığından okul ile ev arasındaki 30 kilometrelik yolu sabah-akşam terör kurbanı olma korkusuyla gidip gelmeye başladı. Bu yüzden bir yıl boyunca ilk dersleri hep kaçırdı. Zaten okula gelen öğretmen de terörden yılıyor, bir gördükleri öğretmeni ertesi ay göremiyorlardı. Bütün bunlara rağmen Muhammed Demir TÜBİTAK Proje Yarışmasında bölge üçüncüsü oldu.
ÜNİFORMAYLA YAKMA TEHDİDİ
Yaz tatillerinde koyun güdüyor, ot topluyor, bütün zamanını babasına yardım ederek geçiriyordu. Kaderini değiştirmek istiyor ama bunun hiç de kolay olmadığını görüyordu. Kimi zaman PKKlıların Okula gitmeyeceksiniz, sizi formayla yakarız tehdidi karşısında evinde oturuyor, kimi zaman da yayla meselesi yüzünden kavgalı oldukları köylülerin, kendisini de aile büyükleri gibi vurmaması için saklanıyordu.
Muhammed Demir yine de, Uzaya çıkmak gibi dediği üniversitenin hayalleri kuruyordu. Taa ki geçen yıla kadar. Yatılı okulda yatakhaneyi paylaştığı arkadaşları ve akrabalarının da aralarında olduğu dokuz kişi mayın patlaması nedeniyle ölünce umutları da o kaybedilen canlarla birlikte söndü. Sınav günü bile Muhammed kasabaya inerken, bir yayla meselesi yüzünden amcası dövüldü. Ailesi ona da bir şey olmaması için apar topar sınav salonuna attı Muhammedi. Sonrasında da bir hafta boyunca bir yerde saklandı. Herkes ondan tıp bekliyordu ama sonuçlar geldiğinde umduğu puanı bulamamıştı.
SOMALİ YARDIMCILARINA BAŞVURDU
Yine de LYSden aldığı 337 puanla tercih yaptı. Bahçeşehir Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümünü ilk sıralara yazdı. Tercih sonuçları açıklandığında kazandı kağıdını alınca oturdu, okuyabilmek için her yere mektup yazdı. İlk olarak Somali için televizyonda toplanan paralarda en yüksek yardımları yapanlara mail attı. Cevap gelmedi.
Sonunda istediği üniversite olan Bahçeşehir Üniversitesinin Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçına hitaben, Kurtarın beni bu terör belasından başlıklı bir mektup yazdı. Mektubu okuyan Yücel ve Yalçın, Güneydoğunun terörle anılan bu şehrindeki gence elini uzattı. Bir yıl hazırlık sınıfı da olmak üzere 120 bin lira tutan beş yıllık eğitim masrafını karşıladılar ve bunun yanında özel bir yurtta kalma imkanı sağladılar Muhammede. Hakkarinin dağ köyünde koyunları otlatırken okuyan Muhammed Demir, şimdi Boğaza nazır üniversitede eğitim görecek.
SOMALİYE YARDIM EDENLER BANA DA EDER DİYE DÜŞÜNDÜM
Bahçeşehir Üniversitesi burs vermeseydi ne olurdu?
- Bu okulu tercih formuna yazarken özel olduğunu biliyordum. Dayım, babam bana çok kızdı, Nasıl okuyacaksın dedi. Bir ramazan sabahı sahura kalktım. Televizyonda yardımseverlerin Somali için topladığı yardımlar gördüm. Bana da ederler diye düşündüm. En fazla yardım yapanların isimlerini aldım, mesaj çektim, mektup yazdım. Ama kimse bana yanıt vermedi.
Son çare olarak üniversiteye mektup yazdın...
- Evet, okumam, kurtulmam lazımdı. İçimden ne geldiyse olduğu gibi yazdım. Benim okumam demek, 2 bin kişilik nüfuslu köyümün hepsinin okuması demek. Çünkü, bizim oralarda okumuş adamın sözü dinlenir. Bana verilen burs başkasına verilse bir kişi okur ama bana verilenle iki bin kişi okur. Çünkü herkes etkilenir benden. Köyümün, bölgemin gençleri benden etkilenir, doğru yolu bulurlar.
İŞ BULAMAZSA DAĞA ÇIKACAK
Her an terör korkusu yaşıyorsunuz...
- Evet. Her an ölebilirsin... Hiçbir şey belli değil, ağzımdan kötü bir söz çıksa vururlar. Terör, gelişmenin önündeki en büyük engel. Yatırıma da, okumaya da en büyük engel... Okulda boykot var, giderseniz formayla yakarız denirdi. Okumakta kime ne zarar var ki? Ama bazıları buna engel oluyor. Biri konuştu mu sıkıyorlar kafasına. Gençler belli bir yaşa geldikten sonra imkan bulurlarsa okumaya devam eder, bulamazlarsa köyde çalışma imkanı yok. Ya çobanlık yapacak ya da iş bulursa İstanbula gidecek. Ama iş bulamazsa da dağa çıkacak.
Geçen yılki mayın patlaması seni çok etkilemiş...
- Evet. Bir gece önce beraber olduğum akrabalarım, arkadaşlarım ertesi sabah kalktığında ölmüştü. Zordu. Okula gittiğimde de bir türlü toparlanmadım. Sürekli çalışıyordum ama korkuyordum da.
Ama şimdi dağ köyünden Boğazın kıyısına geldin. Ne düşünüyorsun?
- Çok mu dua ettik, çok mu istedik, bir türlü inanamıyorum. Bana verilen desteğin karşılığında dünyada bunu duymayan insan kalana kadar çalışacağım. Nam salacağım bilim ve teknolojide.
İngilizce de öğreneceksin...
- Evet. Çocukken Türkçe bilmiyorduk, okula başlayınca öğrendim. Şimdi üç dilim olacak. Belki sonra bir dil daha öğrenirim.
BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. ŞENAY YALÇIN:
Başarılı olursa Washington, Lozan ya da Bostona gider
Vakıf üniversitelerinin önemli sorumlulukları var. Bizde her iki öğrenciden biri burslu. Muhammedin mektubunu alınca çok etkilendik. Ben de 10 yıl devlet bursuyla okumuş biriyim. Bunun anlamını geldiğini bilirim. Umarım Muhammed bunun karşılığını çalışarak, devlete yararlı olarak ödeyecek. Mektupta beni en çok, Terör batağından kurtarın cümlesi etkiledi. Biz şu anda Muhammedin hayalini gerçekleştirdik. 700 yabancı öğrenci okulumuzda eğitim görüyor. Muhammed burada okurken 30 ülkenin öğrencisiyle tanışma, kaynaşma, paylaşma imkanı bulacak. Erasmus projelerimizle isterse bir yıl başka bir ülkede okuyabilir. Boston, Lozan ve Washingtonda kampuslarımız var. Yeter ki, Muhammed çalışsın, başarılı olursa önüne başka imkanlar da koyarız.
BABASI MEHMET DEMİR: Hâlâ inanamıyorum
Oğlumla gurur duyuyorum. Bu okulu yazdığını duyunca önce kızdık. Ama bizi aradıklarında dokuz evde şenlik oldu. Buraya gelene kadar inanamıyorduk. Hala da inanamıyorum. Dağdan gelip, deniz kenarındaki bu üniversitede okuması hayal sanki.
O MEKTUP: Beni bu terör belasından kurtarın
Merhabalar... Ben Hakkarinin Geçitli köyünden Muhammed Cemal Demir. Köyde ve Hakkari Merkezde yaşanan terör olaylarının içinde, köyün Y.İ.B.O sunda okuyarak, Hakkaride 2007de açılan Hakkari Fen Lisesini kazandım. Geçen sene köyümde mayın patlaması oldu ve dokuz akrabam gözümün önünde paramparça oldu. Köydeki bir yayla sorunu yüzünden bir komşum silahla öldürüldü. Babam köyde imam, bizi daha iyi şartlarda okutmak için defalarca tayin istedi ama olmadı. Buradan gidemedik. Ortaokuldan lisenin son iki yılına kadar başarılı, tıp beklenen bir öğrenciydim. Bu terör olaylarının verdiği psikolojik sıkıntı içinde sınavlara hazırlanıp geleceğimi kurmaya çalıştım. LYSden 337 puan aldım, mühendislik okumak tek hayalim olduğu için bütün tercihlerime mühendislik yazdım. Tercih sonucunda Bahçeşehir Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliğini kazandım. Üniversitenizde okumak, benim için, bu yaşta uzaya çıkmak gibi bir şey. Çok istediğim fakat; bir o kadar da uzak bir hayal. Maddi durumumuz el vermiyor. Siz değerli büyüklerimin halimden anlayacağını umut ediyorum. Beni okutmanız karşılığında gelecekte, size ve ülkeme hayırlı bir evlat olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Benim bu terör bataklığından çıkmama destek olun. Yalvarıyorum, buna çok ihtiyacımız var.
Alıntı