Çorabı kim buldu

bal_böceği

€q0iSt
Prenses
Kayıtlı Üye
timthumb.php


Çorap Farsça “gorab” sözüğü Arapçaya curab ve Türkçeye çorap olarak geçmiş, Türkçeden Balkan dillerine de girmiştir. Avrupa’da çorap bilinmezdi. Fransızca “chausette” (Türkçede şo-set), İtalyanca “calza”, Yunanca “kaltsa”, Latince calcus ayakkabıdan gelmektedir, Fransızcada “chausse” yani kısa pantolonun küçültülmüş biçimidir. “Chausse” 1100’lerde, “chausette” 12. yüzyılın sonlarında görünür. Dilimizde soket biçiminde kullanılan, İngilizce “sock” ve “stocking” sözcüklerinin kökeni olan Latince soccus da alçak topuklu hafif ayakkabıdır. “Stocking” sözcüğü ingilizcede 16. yüzyıla kadar görülmez ve daha geçmişe gidildiğinde çorap, giyilen değil bacağa sarılan post, dolak veya kalçındır.

Eski Yunan kadınların giydikleri “sykhos” Roma’ya “soccus” olarak geçti ve Romalılarca Britanya Adaları’na taşındığında, çizmenin içine giyilerek ayakların korunabileceğini gören Anglosaksonlarca benimsendi. Germenler ise 19. yüzyıla kadar “socc”u (Orta Almanca; çağdaş Almancası “Socke”) ayakkabı olarak kullandılar. Kuzeyliler bacaklarını dolar, güneyde uzun çorap kadın işı kabul edilirken, 14. yüzyılda Katolik Kilisesi beyaz ketenden diz üstüne çıkan çorapları papazların ibadet kıyafeti olarak benimsedi. Şövalye filmlerinde gördüğümüz ve son yıllarda komedi filmlerine konu olan taytlı (tight) erkekler 11. yüzyılda ortaya çıktılar; 14. yüzyılda iyice daralan ve pantolon yerine de geçmeye başlayan bu dar çoraplara karşı bu kez Kilise harekete geçti.

William Lee 1589’da ilk örgü makinesini yapınca Kraliçe I. Elizabeth, dokunan kaba yün çoraplar nedeniyle patent başvurusunu geri çevirdi. Makinesıni geliştiren Lee, kraliçeye ipek çorapla başvurduğunda, elle çorap örenlerin çıkarı adına yine reddedildi. Fransa’da IV. Henry’den destek bulan Lee, kralın öldürüldüğü 1610’a kadar burada üretimini sürdürdü. Lee’nin ölümünden sonra kardeşi İngiltere de, direnışlere rağmen örgü sanayisini kurabildi.

Fransız Aydınlanmacıların Ansiklopedi’sine göre makine bir Fransız tarafından icat edilmiş, mucit Paris’te oturma konusunda güçlüklerle karşılaşıp Ingiltere’ye gitmiş ve orada ödüllendirilmiştir. İngilizler icadı saklayarak ölüm cezası tehdidiyle yurtdışına çıkartılması ya da modelinin yabancılara verilmesini yasaklamışlar ama yine de bir Fransız onu ülkesine geri getirmiştir.

İngiltere Kraliçesi Elizabeth ipekli çorapları çok sevmiş ve bir daha yünlü çorap giymeyeceğini açıklamıştı. Bu nedenle olsa gerek, İspanya elçisine, İspanya kraliçesine iletilmek üzere törenle ipek çorap verilmişti. Fakat İspanya elçisi diklenerek, Hediyenizi geri alın ve şunu bilin ki, kraliçemizin bacakları yoktur!” diye çıkışmıştı. İngiltere devleti belki de yeni ürününü tanıtmak istiyordu. Fransız ansiklopedistlerinin makineleşmenin ve kapitalizmin motoru olan eğirme makinelerinin kökeni üstüne verdiği kavga, pazar mücadelesi ve tarih yaratma gayretinin ilk kapitalist örneklerinden birini oluşturuyor.

Sanayi üretimi, şehirlerden başlayarak köylere doğru evlerdeki dokuma, halı, çarık üretimi gibi çorap üretimini de bitirip, eli ağırşaklı ve şişli kadın manzaralarından sonra yamalı çorabı da ortadan kaldırmıştır, Türkiye’de çorap üretimi 1980’lere kadar küçük atölyelerde gerçekleştiriliyordu, modernizasyon süreci tamamlandıktan sonra ülke, ABD ve İtalya gibi dünyanın sayılı çorap üretici ve ihracatçı ülkeleri arasına girdi.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst