Efsunkar
Bayan Üye
ÇOLAKLI sırasıyla Romalılar,Bizanslılar.Selçuklular ve Osmanlılar egemenliğinde kalmıştır.Hıristiyanlığın Anadolu da yayıldığı M.S.II-VII. Yüzyıllar boyunca Bizans şehri olarak önemini korumuş hatta M.S II yüzyıllarda parlak dönemlerini yaşar biçimde imar görmüş VII yüzyılın ortalarında Arapların sürekli yağma ve saldırıları bölgeyi büyük ölçüde zarara sokmuş, bu duruma engel olmak isteyen Bizanslılar bölgeyi korumak için özel bir donanma kurmuşlardır.Arapların yağma ve baskısına dayanamayan bizanslılar şehirlerini boşaltmak zorunda kalmışlardır.Bizanslılar bölgede her nekadarda küçük guruplar halindede olsa yaşamlarırnı sürdürmeye devam etmişlerdir.
Daha sonra Bölge Selçukluların egemenliğine geçmiş ve bu dönemden sonra bölge tamamen türkleşmiştir.Aslı aşiret olan yöre halkı hayvancılığa müsait olması sebebiyle bölgeye gelmişlerdir.Yazları burada,kışları Torosların eteklerine göçerek yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
Çolaklı aşireti önceleri dağınık bir halde konar- göçerdi. Ömürleri sahilden başlayarak Eynif ovası, Akdağ, Melik yaylası, Bakaran-Küpe yaylası, Şakiroğlu çeşmesi, Çorbacı pınarı, Toyalanı, Durak (Kirli) Zekeriya, Huğlu, Mehramkolu (Kayabaşı), Çetmi, Adaköy, Gemboz(Bozova) Toka yaylası arasında geçerdi.Nüfusun çoğu ahşap evlerde veya çadırda yaşardı.Çolaklıda yaşıyan halkın çoğunluğu Avşar boyundan olduğu bilinmektedir. Bunun yanı sıra Karakoyunlu, İğdir,Bozahmetli, Sarıkeçili soylarıda mevcuttur.
Aşiret çoğalınca askerlik , nüfus, mali işler, asayiş konularında bir kısmı Evrenköyü, seki ve Yavrudoğan muhtarlıklarına bağlandılar. İstiklal Savaşından önce aşiret muhtarlığı kuruldu.Aşiret muhtarlığı 1952/1953 yılına kadar devam etti. Çolaklı aşireti, devlet işlerinde adliye, maliye, askerlik,nüfus, eğitim, asayiş vs. hizmetlerinde ise Taşağıl nahiyesine bağlıydı.Çünkü Taşağıl 1930 yılında nahiye yapılmıştı.
Çolaklı aşireti eski devirde köyün ileri gelenlerinden oluşan “İhtiyar heyeti” ve bu heyetin başında bulunan “köy kethüdası” tarafından yönetilirdi.Kethüda’ya kısaca “kahya” denirdi.Köy Kethüdası devlet ve halk arasında ilişkileri sağlardı.
1952 yılına kadar aşiret mührü ile idare edilen Çolaklı aşireti 1952 yılında Seki, Everenköy ve Yavrudoğan (Peri-Zeyve)köylerinden toprak alınarak bağımsız muhtarlık haline getirildi. Böylece aşiret muhtarlığı da sona ermiş oldu. Köy muhtarlığı oldu. İdari yönden Taşağıl nahiyesinden ayrılarak Manavgat ilçesinin merkez köyü oldu.Çolaklı’da il aşiret muhtarının kim olduğu bilinmemektedir Çünkü ilçemizde muhtarlarla ilgili bir arşiv tutulmamış. Bir ifadeye göre Yağlılar mahallesinden “YAĞLIOĞLU” lakaplı birisinin olduğu ifade edilmiştir.
Yörükler diğer Türkmen guruplarına göre daha çabuk yerleşik hayata geçtiler .Tarıma daha çabuk uyum sağladılar. Bu hususta devletin büyük teşvik payı vardır. Devlet 1944-1945 yılında Çolaklı, Fettahlı, Perakente, karakeçili, Karakoyunlu vs. gibi bazı aileleri toprağa yerleştirmek mamacıyla toprak dağıttı. Eğribucak, Düzgiren, Çilekli, Gölek gibi ormanlık ve makilik yerleri dağıttı.Amaç, makiliği tarıma açmak, üretimi arttırmaktır. Tarıma açılan bu yerlerde uzun yıllar tarım yapıldı. Arazi sulamak için Devletsu kanallarını döşedi.Su getirildi.Pamuk,susam, kavun, karpuz, buğday ekildi.
Çolaklı sahil kesimde 1973 yılından sonra turizm başladı. Hayvancılık ve çiftçilik gün geçtikçe geriledi.Bazı Köylüler topraklarını otel yapmak isteyenlere sattı yerini turizm aldı.
1989 yılında belde olma hakkını kazanan Çolaklı 1990 yılında yapılan ilk yerel (ara)seçimini yaptı veremsen belde oldu.
Son yıllarda Türkiye’nin Turizmdeki hızlı yükselişinden Çolaklıda payını almış eşsiz güzellikteki uzun kumsalı Antalya ya ve diğer tarihi yerlere yakın olması sebebiyle de turizm yatırımcılarının dikkatini çekmiş bugün sahillerinde çok sayıda 4 ve 5 yıldızlı otellerin yükseldiği bir turizm merkezi haline gelmiştir.
Alıntı
Daha sonra Bölge Selçukluların egemenliğine geçmiş ve bu dönemden sonra bölge tamamen türkleşmiştir.Aslı aşiret olan yöre halkı hayvancılığa müsait olması sebebiyle bölgeye gelmişlerdir.Yazları burada,kışları Torosların eteklerine göçerek yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
Çolaklı aşireti önceleri dağınık bir halde konar- göçerdi. Ömürleri sahilden başlayarak Eynif ovası, Akdağ, Melik yaylası, Bakaran-Küpe yaylası, Şakiroğlu çeşmesi, Çorbacı pınarı, Toyalanı, Durak (Kirli) Zekeriya, Huğlu, Mehramkolu (Kayabaşı), Çetmi, Adaköy, Gemboz(Bozova) Toka yaylası arasında geçerdi.Nüfusun çoğu ahşap evlerde veya çadırda yaşardı.Çolaklıda yaşıyan halkın çoğunluğu Avşar boyundan olduğu bilinmektedir. Bunun yanı sıra Karakoyunlu, İğdir,Bozahmetli, Sarıkeçili soylarıda mevcuttur.
Aşiret çoğalınca askerlik , nüfus, mali işler, asayiş konularında bir kısmı Evrenköyü, seki ve Yavrudoğan muhtarlıklarına bağlandılar. İstiklal Savaşından önce aşiret muhtarlığı kuruldu.Aşiret muhtarlığı 1952/1953 yılına kadar devam etti. Çolaklı aşireti, devlet işlerinde adliye, maliye, askerlik,nüfus, eğitim, asayiş vs. hizmetlerinde ise Taşağıl nahiyesine bağlıydı.Çünkü Taşağıl 1930 yılında nahiye yapılmıştı.
Çolaklı aşireti eski devirde köyün ileri gelenlerinden oluşan “İhtiyar heyeti” ve bu heyetin başında bulunan “köy kethüdası” tarafından yönetilirdi.Kethüda’ya kısaca “kahya” denirdi.Köy Kethüdası devlet ve halk arasında ilişkileri sağlardı.
1952 yılına kadar aşiret mührü ile idare edilen Çolaklı aşireti 1952 yılında Seki, Everenköy ve Yavrudoğan (Peri-Zeyve)köylerinden toprak alınarak bağımsız muhtarlık haline getirildi. Böylece aşiret muhtarlığı da sona ermiş oldu. Köy muhtarlığı oldu. İdari yönden Taşağıl nahiyesinden ayrılarak Manavgat ilçesinin merkez köyü oldu.Çolaklı’da il aşiret muhtarının kim olduğu bilinmemektedir Çünkü ilçemizde muhtarlarla ilgili bir arşiv tutulmamış. Bir ifadeye göre Yağlılar mahallesinden “YAĞLIOĞLU” lakaplı birisinin olduğu ifade edilmiştir.
Yörükler diğer Türkmen guruplarına göre daha çabuk yerleşik hayata geçtiler .Tarıma daha çabuk uyum sağladılar. Bu hususta devletin büyük teşvik payı vardır. Devlet 1944-1945 yılında Çolaklı, Fettahlı, Perakente, karakeçili, Karakoyunlu vs. gibi bazı aileleri toprağa yerleştirmek mamacıyla toprak dağıttı. Eğribucak, Düzgiren, Çilekli, Gölek gibi ormanlık ve makilik yerleri dağıttı.Amaç, makiliği tarıma açmak, üretimi arttırmaktır. Tarıma açılan bu yerlerde uzun yıllar tarım yapıldı. Arazi sulamak için Devletsu kanallarını döşedi.Su getirildi.Pamuk,susam, kavun, karpuz, buğday ekildi.
Çolaklı sahil kesimde 1973 yılından sonra turizm başladı. Hayvancılık ve çiftçilik gün geçtikçe geriledi.Bazı Köylüler topraklarını otel yapmak isteyenlere sattı yerini turizm aldı.
1989 yılında belde olma hakkını kazanan Çolaklı 1990 yılında yapılan ilk yerel (ara)seçimini yaptı veremsen belde oldu.
Son yıllarda Türkiye’nin Turizmdeki hızlı yükselişinden Çolaklıda payını almış eşsiz güzellikteki uzun kumsalı Antalya ya ve diğer tarihi yerlere yakın olması sebebiyle de turizm yatırımcılarının dikkatini çekmiş bugün sahillerinde çok sayıda 4 ve 5 yıldızlı otellerin yükseldiği bir turizm merkezi haline gelmiştir.
Alıntı
Moderatör tarafında düzenlendi: