Deathalone
Banned
Doğum oranları düşük kalırken yaşam süresinin giderek uzaması Avrupadaki emeklilik sistemlerinin üzerinde yoğun bir baskı oluşturuyor. Bu iki unsura, artan borç yükü ve işsizliğin de eklenmesi emeklilik alanında acil reform yapılmasını kaçınılmaz kılıyor. Avrupa Birliği Komisyonu da bugün yayımlayacağı bir raporda, üye ülkelere emeklilik yaşlarını yükseltme çağrısı yapacak.
Üye ülkelerdeki emeklilik sistemlerinin çökmesini engellemek için bu adımın mutlaka atılması gerektiği görüşünde olan Komisyon tarafından hazırlanan belgede, Mevcut trendler dikkate alındığında durum dayanılmaz halde deniliyor. Komisyonun ana mesajını ise İnsanlar daha çok yaşıyor dolayısıyla daha uzun süre çalışabilirler şeklinde özetlemek mümkün. Son 50 yılda ABde yaşam süresinin 5 yaş arttığını ve 2060tan itibaren buna 7 yıl daha eklenebileceğini belirten Komisyonun verilerine göre şu an 65 yaş üzerindeki her insan için 4 aktif çalışan var. 2060 sonrası bu oranın yarı yarıya düşmesi bekleniyor.
2008 verilerine göre, ABdeki emeklilik yaşı ortalaması 61.4. ABDde 65, Japonyada ise 70. Almanya, emeklilik konusunda ilk adımı atan AB ülkelerinden. 2007de, 65 olan emeklilik yaşını kademeli olarak 67ye yükseltme kararı alan Berlini, İspanya, İngiltere ve Yunanistan da izliyor. ABde emeklilik yaşının en düşük olduğu ülkeler arasında yer alan Fransanın 60 yaştan 62ye geçme kararı büyük bir direnişle karşılaştı. Emeklilik yaşında ulusal hükümetlerin yetkili olması, bu alanda tek tip bir AB uygulaması olmaması sonucunu doğuruyor.
Aşamalı artış önerisi
Komisyon, tüm ülkelerdeki seviyelerin aşamalı şekilde artırılmasını önerirken mevcut emeklilik sistemlerini koruyabilmek için emeklilik yaşının 2040da 67ye, 2060da da 70e yükseltilmesinin gerekeceğine dikkat çekiyor.
Emeklilik sistemlerinin bazı ülkelerde ekonomik büyümeye, bazılarında işgücü pazarı verilerine, bazılarında da emeklilik fonlarının durumuna bağlı olduğuna dikkat çekilen raporda, yaşam süresindeki artışa uygun otomatik ayarlamalar yapılmasının iyi bir politika olacağının altı çiziliyor.
Komisyon, üye ülkelerin bütçelerini ulusal mekanizmalar tarafından onaylanmadan önce görme yaklaşımını emeklilik alanına da yayma niyetinde.
Bankalara stres testi öncesi iyi haber
Avrupa Birliği Komisyonunun Ekonomik ve Parasal İşlerden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Yunanistanın durumuna düşebilecek ülkeler için oluşturulan ve IMFin katkısıyla 750 milyar euro düzeyinde bir kaynak yaratan mekanizmanın, gerekmesi halinde bankaları kurtarmak için de kullanılabileceğini söyledi. Rehnin mesajının, bankacılık sektörüyle ilgili stres testlerinin sonuçlarının açıklanmasına yaklaşık iki hafta kala gelmesi dikkat çekti.
AB liderleri, stres testi sonuçlarının kamuoyuna açıklanması kararını, bankaların dayanıklılığını gösterme amacıyla almıştı.
Olumsuz sonuç ihtimali
Olli Rehn, stres testlerin sonuçlarında bir sorun yaşanması halinde ABnin müdahaleye hazır durumda olması gerektiği yönündeki mesajıyla, bazı olumsuz sonuç riskinin yüzde 0 olmadığının sinyalini verdi. Dikkat çeken bir başka nokta da bu fonun bankacılık sektörünün kurtarılmasında kullanılabileceğinin ilk defa dile getirilmesi.
Rehne göre devreye sokulabilecek ilk savunma mekanizması ulusal istikrar fonları, ikinci mekanizma ise mayısta kabul edilen kurtarma paketi olacak. ABnin devreye girmesi için yardıma ihtiyaç duyacak ülkenin, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması konusuna odaklanması gerekecek.
Üye ülkelerdeki emeklilik sistemlerinin çökmesini engellemek için bu adımın mutlaka atılması gerektiği görüşünde olan Komisyon tarafından hazırlanan belgede, Mevcut trendler dikkate alındığında durum dayanılmaz halde deniliyor. Komisyonun ana mesajını ise İnsanlar daha çok yaşıyor dolayısıyla daha uzun süre çalışabilirler şeklinde özetlemek mümkün. Son 50 yılda ABde yaşam süresinin 5 yaş arttığını ve 2060tan itibaren buna 7 yıl daha eklenebileceğini belirten Komisyonun verilerine göre şu an 65 yaş üzerindeki her insan için 4 aktif çalışan var. 2060 sonrası bu oranın yarı yarıya düşmesi bekleniyor.
2008 verilerine göre, ABdeki emeklilik yaşı ortalaması 61.4. ABDde 65, Japonyada ise 70. Almanya, emeklilik konusunda ilk adımı atan AB ülkelerinden. 2007de, 65 olan emeklilik yaşını kademeli olarak 67ye yükseltme kararı alan Berlini, İspanya, İngiltere ve Yunanistan da izliyor. ABde emeklilik yaşının en düşük olduğu ülkeler arasında yer alan Fransanın 60 yaştan 62ye geçme kararı büyük bir direnişle karşılaştı. Emeklilik yaşında ulusal hükümetlerin yetkili olması, bu alanda tek tip bir AB uygulaması olmaması sonucunu doğuruyor.
Aşamalı artış önerisi
Komisyon, tüm ülkelerdeki seviyelerin aşamalı şekilde artırılmasını önerirken mevcut emeklilik sistemlerini koruyabilmek için emeklilik yaşının 2040da 67ye, 2060da da 70e yükseltilmesinin gerekeceğine dikkat çekiyor.
Emeklilik sistemlerinin bazı ülkelerde ekonomik büyümeye, bazılarında işgücü pazarı verilerine, bazılarında da emeklilik fonlarının durumuna bağlı olduğuna dikkat çekilen raporda, yaşam süresindeki artışa uygun otomatik ayarlamalar yapılmasının iyi bir politika olacağının altı çiziliyor.
Komisyon, üye ülkelerin bütçelerini ulusal mekanizmalar tarafından onaylanmadan önce görme yaklaşımını emeklilik alanına da yayma niyetinde.
Bankalara stres testi öncesi iyi haber
Avrupa Birliği Komisyonunun Ekonomik ve Parasal İşlerden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Yunanistanın durumuna düşebilecek ülkeler için oluşturulan ve IMFin katkısıyla 750 milyar euro düzeyinde bir kaynak yaratan mekanizmanın, gerekmesi halinde bankaları kurtarmak için de kullanılabileceğini söyledi. Rehnin mesajının, bankacılık sektörüyle ilgili stres testlerinin sonuçlarının açıklanmasına yaklaşık iki hafta kala gelmesi dikkat çekti.
AB liderleri, stres testi sonuçlarının kamuoyuna açıklanması kararını, bankaların dayanıklılığını gösterme amacıyla almıştı.
Olumsuz sonuç ihtimali
Olli Rehn, stres testlerin sonuçlarında bir sorun yaşanması halinde ABnin müdahaleye hazır durumda olması gerektiği yönündeki mesajıyla, bazı olumsuz sonuç riskinin yüzde 0 olmadığının sinyalini verdi. Dikkat çeken bir başka nokta da bu fonun bankacılık sektörünün kurtarılmasında kullanılabileceğinin ilk defa dile getirilmesi.
Rehne göre devreye sokulabilecek ilk savunma mekanizması ulusal istikrar fonları, ikinci mekanizma ise mayısta kabul edilen kurtarma paketi olacak. ABnin devreye girmesi için yardıma ihtiyaç duyacak ülkenin, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması konusuna odaklanması gerekecek.