leylmira
Bayan Üye
Yapılan araştırmalara göre; son yıllarda çocuklarda artış gösteren böbrek ve üriner sistem taşlarına genetik faktörlerin yanı sıra beslenme, yetersiz sıvı alımı ve iklim değişiklikleri gibi çevresel faktörlerin neden olduğu ortaya çıktı.
Çocuklarda üriner sistem taşlarının yineleme, her iki böbreği etkileme, enfeksiyona yol açarak böbrekte zedelenme riski taşıdığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaarslan Bıyıklı, idrarda kanama, karın ağrısı, idrar yolu enfeksiyonu gibi yakınmalarla doktora başvurulduğunu söyledi.
Taşın saptanmasının ultrasonografi ile gerçekleştiğini belirten Doç. Dr. Neşe Karaarslan Bıyıklı, “Ultrasonografi ile tanı konamayan olgularda, gereklilik halinde tomografiden de faydalanılabilir.
Çocuklarda taş saptandığında mutlaka nefrolojik değerlendirme yapılmalı, altta yatan metabolik bozukluk araştırılmalıdır.
Küçük çocuklarda ve bebeklerde idrar örneği yeterli iken, büyük çocuklarda 24 saatlik idrar toplanması ile idrar elektrolitlerinin incelenmesi uygun olur. Taş düşüren hastalarda mutlaka taş analizi yapılmalıdır” dedi.
Doç. Dr. Neşe Karaarslan Bıyıklı “Su tüketiminin artırılmasının yanı sıra tuz kısıtlaması, hayvansal besin tüketiminin kısıtlanması, sebze-meyve ağırlıklı beslenme önemlidir.
Cips, kraker, çerez gibi hazır gıdalar, çikolata– çay – kahve gibi çocuk beslenmesinde yer almaması gereken içecekler taş oluşumuna zemin hazırlıyor.
Bazı ilaçların kontrolsüz tüketimi de taş oluşumunda önemli bir yer tutuyor ” dedi ve taş büyüklüğünün 1 cm ve üzerinde olduğu durumlarda taş kırma ya da cerrahi tedavinin de uygulanabileceğini de sözlerine ekledi.
Çocuklarda üriner sistem taşlarının yineleme, her iki böbreği etkileme, enfeksiyona yol açarak böbrekte zedelenme riski taşıdığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaarslan Bıyıklı, idrarda kanama, karın ağrısı, idrar yolu enfeksiyonu gibi yakınmalarla doktora başvurulduğunu söyledi.
Taşın saptanmasının ultrasonografi ile gerçekleştiğini belirten Doç. Dr. Neşe Karaarslan Bıyıklı, “Ultrasonografi ile tanı konamayan olgularda, gereklilik halinde tomografiden de faydalanılabilir.
Çocuklarda taş saptandığında mutlaka nefrolojik değerlendirme yapılmalı, altta yatan metabolik bozukluk araştırılmalıdır.
Küçük çocuklarda ve bebeklerde idrar örneği yeterli iken, büyük çocuklarda 24 saatlik idrar toplanması ile idrar elektrolitlerinin incelenmesi uygun olur. Taş düşüren hastalarda mutlaka taş analizi yapılmalıdır” dedi.
Doç. Dr. Neşe Karaarslan Bıyıklı “Su tüketiminin artırılmasının yanı sıra tuz kısıtlaması, hayvansal besin tüketiminin kısıtlanması, sebze-meyve ağırlıklı beslenme önemlidir.
Cips, kraker, çerez gibi hazır gıdalar, çikolata– çay – kahve gibi çocuk beslenmesinde yer almaması gereken içecekler taş oluşumuna zemin hazırlıyor.
Bazı ilaçların kontrolsüz tüketimi de taş oluşumunda önemli bir yer tutuyor ” dedi ve taş büyüklüğünün 1 cm ve üzerinde olduğu durumlarda taş kırma ya da cerrahi tedavinin de uygulanabileceğini de sözlerine ekledi.