Rockßottom
Bayan Üye
Ortaokuldaydım. Platonik takıldığım komşumuzun güzel ve zengin kızı annesiyle birlikte bize gelmişti. Bir ara bana , durumu pek iyi olmayan tuvaletimizin yerini sordu. Bilmem. Galiba Şu Tarafta Pek Kullanmıyorum" diye saçma bir yalan atmıştım başka nereye yapacaksam ?
Çocukken hep abimin küçülen giysilerini giyerdim ama nasıl olup da "küçüldüklerine" akıl sır erdiremezdim sonra meseleyi çözdüm "Onlar küçülmüyor biz büyüyorduk" zehir gibi çocukmuşum vesselam
Ailem beni öyle şartlandırmıştı ki , birine kızdığımda küfür edeceğim diye çok korkardım. sakınan göze çöp batar ki bir keresinde kendimi tutamayım sınıftan bir çocuğa "eşşolueşşek" deyiverdim. o gece utancımdan ağlayarak saatlerce dişlerimi fırçalamıştım.
Alafranga tuvalet ve sifonla ilk tanışmam amcamların evinde olmuştu. İşim bittikten sonra yukarıda sarkan ip dikkatimi çekti. oynarken çekiverdim. Aniden sular boşalmaya başladı! neredeyse ağlayacaktım. Nasıl durduracağımı bilmiyordum. Tuvaletten korka korka çıktım ama herkes duymamış gibi davranıyordu!. Misafir olduğumu düşündükleri için kızmadıklarını düşünmüştüm
Ortaokul 3. sınıftayken karnemdeki 2 olan ingilizce notunu çamaşır suyu ile 3 yapmaya çalışırken annem yakalamıştı. Bana kızmak yerine "3 yapacağına 4 yap" demişti. Çünkü eve gelen misafirler karnemi görmek isteyecekti! Karnesindeki notu anne isteğiyle değiştiren nadir çocuklardan biriydim heralde.
Metin Milli'nin seslendirdiği "seviyorum işte varmı diyeceğin" şarkısını "Seviyorum işte karnımı deleceğim diye anlardım"
İlk okula giderken köpeklerin erkek, kedilerinde kız olduğunu düşünürdüm. sürekli kavga etmelerinide "BÜYÜK AŞKLAR NEFRETLE BAŞLAR" yaklaşımıyla algılardım
Saten gibi kaygan kumaşlarla oynamayı çok seviyordum. 5 yaşına kadar eski bir ceketin astarıyla oynayarak uyuyabiliyorudum! Adıda "SEVECEK" idi. Bir gün babaannemi ziyarete giderken onu evde unuttuk. Yatma vakti geldiğinde ortalığı ayağa kaldırdım. Ne getirdilerse hiç birini beğenmedim. Sonunda rahmetli babaannem yeni yıkanmış çamaşırları önüme koydu. Nihayet deneye deneye "sevecek" e yakın bir şey buldum: BABAANNEMİN KÜLODU! ancak onunla oynayarak uyuyabilmiştim
Çocukken hep abimin küçülen giysilerini giyerdim ama nasıl olup da "küçüldüklerine" akıl sır erdiremezdim sonra meseleyi çözdüm "Onlar küçülmüyor biz büyüyorduk" zehir gibi çocukmuşum vesselam
Ailem beni öyle şartlandırmıştı ki , birine kızdığımda küfür edeceğim diye çok korkardım. sakınan göze çöp batar ki bir keresinde kendimi tutamayım sınıftan bir çocuğa "eşşolueşşek" deyiverdim. o gece utancımdan ağlayarak saatlerce dişlerimi fırçalamıştım.
Alafranga tuvalet ve sifonla ilk tanışmam amcamların evinde olmuştu. İşim bittikten sonra yukarıda sarkan ip dikkatimi çekti. oynarken çekiverdim. Aniden sular boşalmaya başladı! neredeyse ağlayacaktım. Nasıl durduracağımı bilmiyordum. Tuvaletten korka korka çıktım ama herkes duymamış gibi davranıyordu!. Misafir olduğumu düşündükleri için kızmadıklarını düşünmüştüm
Ortaokul 3. sınıftayken karnemdeki 2 olan ingilizce notunu çamaşır suyu ile 3 yapmaya çalışırken annem yakalamıştı. Bana kızmak yerine "3 yapacağına 4 yap" demişti. Çünkü eve gelen misafirler karnemi görmek isteyecekti! Karnesindeki notu anne isteğiyle değiştiren nadir çocuklardan biriydim heralde.
Metin Milli'nin seslendirdiği "seviyorum işte varmı diyeceğin" şarkısını "Seviyorum işte karnımı deleceğim diye anlardım"
İlk okula giderken köpeklerin erkek, kedilerinde kız olduğunu düşünürdüm. sürekli kavga etmelerinide "BÜYÜK AŞKLAR NEFRETLE BAŞLAR" yaklaşımıyla algılardım
Saten gibi kaygan kumaşlarla oynamayı çok seviyordum. 5 yaşına kadar eski bir ceketin astarıyla oynayarak uyuyabiliyorudum! Adıda "SEVECEK" idi. Bir gün babaannemi ziyarete giderken onu evde unuttuk. Yatma vakti geldiğinde ortalığı ayağa kaldırdım. Ne getirdilerse hiç birini beğenmedim. Sonunda rahmetli babaannem yeni yıkanmış çamaşırları önüme koydu. Nihayet deneye deneye "sevecek" e yakın bir şey buldum: BABAANNEMİN KÜLODU! ancak onunla oynayarak uyuyabilmiştim