' Kontes..
Bayan Üye
Çocuğun Dünyasında Sünnet
Araştırmalara göre kültürümüzde erkek çocukları en çok 4 - 8 yaşlar arası sünnet olmaktadır. Bu yaş dönemi çocuğun dünyasında ve gelişiminde çok büyük önem taşıyan bir sürece işaret eder. Çocuk bu dönemde kendisi ve dünya ile ilgili algılar yapar sorular sorar cevaplar arar. Kendindeki ve dünyasındaki farklılıkları algılamaya ve kendisine dünyada bir anlam vermeye başlar.
Benlik algısının oluşmaya başladığı 4 - 8 yaş döneminde çocuk erkek olmanın ayrıcalıklı bir durum olduğunu ve kızlardan farklı ve fazla bir şeylere sahip olduğunu fark eder. Çocuk önem verdiği bir parçasının kesilmesine yönelik algılar geliştirir ve doğal olarak bu ayrıcalıklı fazlalığı kaybetme korkusu yaşar. Hele bir de sünnet konusunda yanlış bilgilendirilen ya da kandırılan bir çocuksa sünnet operasyonunun çocuktaki psikolojik etkisi yetişkinlik çağlarını bile etkileyebilir.
Çocuğun gözünde sünneti basit bir operasyon olmaktan çok öteye götüren bu durum aile tarafından doğru yönlendirilmeli ve ele alınmalıdır. Yoksunluk ve kaybetme korkusunun eşlik ettiği bu süreci istenilir bir girişim olarak algılaması sağlanmalıdır. Özellikle üç yaşlarından itibaren çocuk cinsel organının özel ve önemli olduğunu fark eder. Sünnet konusunun ortaya atılmasıyla bu konudaki endişe ve korkuları canlanır. Ya kaybederse? Kız çocuklarına benzerse? Bu çok derin ve yüksek bir korkudur. Bundan dolayı sünnetin bir şenlik erkekliğe geçiş töreni olarak algılanması ve buna uygun olarak düğünlerin yapılması armağanların alınması bu korkuların ortaya çıkışını engelleyen olumlu bir girişimdir. Yakın çevrenin sünnete yüklediği anlamın da önemli etkisi vardır. Bu "tören"le çocuğun erkekler dünyasına kabul edildiği mesajı ortaya çıkabilecek olumsuz duyguları engelleyecektir. Buradaki ayırt edici nokta şudur: Korksa bile sünnet olmayı istemelidir.
Ana babanın önemle üzerinde durması gereken nokta sünnetin ne olduğunun ve niçin yapıldığının çocuğa doğru bir biçimde anlatılmasıdır. Toplumsal açıdan önemini bilen çocuk yanlış bilgiler ve korkularla donatılmış çocuğa göre kendini olumlu çizgide görecektir. Çocuğu sünnet konusunda kandırmak kadar sünnetle ilgili korkutmak da çok sakıncalıdır. "Korkulacak bir şey yok canın acımayacak" "yaramazlık yaparsan keserim" tarzındaki yaklaşımlar çocukta kâbuslar yaratabilecek yanlışlıklardır. Sünnet konusunda çocuğa "şakalar" yapmaktan da kaçınmak gerekir. Çocuklar 8 - 9 yaşlarından sonra şakadan anlayacak ve şaka yapabilecek bilinç düzeyine erişir. Korkuların da akılcı bir çizgide yorumlanması için aynı yaş dönemine ulaşmaları gerekir. Bundan dolayı "tutun şunu fazla büyümüş biraz ufaltalım" tarzındaki şakalar 4 - 8 yaşındaki çocuğun dünyasının korkulu rüyaları olur. Burada ana babaların dikkat etmeleri gereken önemli nokta çocuğun sünnet girişimini nasıl algıladığı ve sünnet olma düşüncesine hangi duygularla cevap verdiğini anlamaktır.
Sünnet bir ceza olarak algılanıyor ya da sinsi bir korkunun pençesi içinde görünüyorsa buna neden olan tutumlar hemen gözden geçirilmeli ve durum düzelmedikçe yani çocuk hazır olmadıkça sünnet operasyonu gerçekleşmemelidir.
Sünnet için uygun yaşı belirlemek en önemli konulardan biridir. Beden algısının gelişmeye başladığı dünya ile ilgili algıların elde edildiği ve kimlik edinme sürecinin en hızlı geliştiği 4 - 8 yaşlar araştırmalara göre zorunlu olmadıkça tercih edilmemelidir. Önerilen zaman dilimi ya doğumdan hemen sonraki günler haftalar ya da ilkokul çağıdır.
alıntı
Araştırmalara göre kültürümüzde erkek çocukları en çok 4 - 8 yaşlar arası sünnet olmaktadır. Bu yaş dönemi çocuğun dünyasında ve gelişiminde çok büyük önem taşıyan bir sürece işaret eder. Çocuk bu dönemde kendisi ve dünya ile ilgili algılar yapar sorular sorar cevaplar arar. Kendindeki ve dünyasındaki farklılıkları algılamaya ve kendisine dünyada bir anlam vermeye başlar.
Benlik algısının oluşmaya başladığı 4 - 8 yaş döneminde çocuk erkek olmanın ayrıcalıklı bir durum olduğunu ve kızlardan farklı ve fazla bir şeylere sahip olduğunu fark eder. Çocuk önem verdiği bir parçasının kesilmesine yönelik algılar geliştirir ve doğal olarak bu ayrıcalıklı fazlalığı kaybetme korkusu yaşar. Hele bir de sünnet konusunda yanlış bilgilendirilen ya da kandırılan bir çocuksa sünnet operasyonunun çocuktaki psikolojik etkisi yetişkinlik çağlarını bile etkileyebilir.
Çocuğun gözünde sünneti basit bir operasyon olmaktan çok öteye götüren bu durum aile tarafından doğru yönlendirilmeli ve ele alınmalıdır. Yoksunluk ve kaybetme korkusunun eşlik ettiği bu süreci istenilir bir girişim olarak algılaması sağlanmalıdır. Özellikle üç yaşlarından itibaren çocuk cinsel organının özel ve önemli olduğunu fark eder. Sünnet konusunun ortaya atılmasıyla bu konudaki endişe ve korkuları canlanır. Ya kaybederse? Kız çocuklarına benzerse? Bu çok derin ve yüksek bir korkudur. Bundan dolayı sünnetin bir şenlik erkekliğe geçiş töreni olarak algılanması ve buna uygun olarak düğünlerin yapılması armağanların alınması bu korkuların ortaya çıkışını engelleyen olumlu bir girişimdir. Yakın çevrenin sünnete yüklediği anlamın da önemli etkisi vardır. Bu "tören"le çocuğun erkekler dünyasına kabul edildiği mesajı ortaya çıkabilecek olumsuz duyguları engelleyecektir. Buradaki ayırt edici nokta şudur: Korksa bile sünnet olmayı istemelidir.
Ana babanın önemle üzerinde durması gereken nokta sünnetin ne olduğunun ve niçin yapıldığının çocuğa doğru bir biçimde anlatılmasıdır. Toplumsal açıdan önemini bilen çocuk yanlış bilgiler ve korkularla donatılmış çocuğa göre kendini olumlu çizgide görecektir. Çocuğu sünnet konusunda kandırmak kadar sünnetle ilgili korkutmak da çok sakıncalıdır. "Korkulacak bir şey yok canın acımayacak" "yaramazlık yaparsan keserim" tarzındaki yaklaşımlar çocukta kâbuslar yaratabilecek yanlışlıklardır. Sünnet konusunda çocuğa "şakalar" yapmaktan da kaçınmak gerekir. Çocuklar 8 - 9 yaşlarından sonra şakadan anlayacak ve şaka yapabilecek bilinç düzeyine erişir. Korkuların da akılcı bir çizgide yorumlanması için aynı yaş dönemine ulaşmaları gerekir. Bundan dolayı "tutun şunu fazla büyümüş biraz ufaltalım" tarzındaki şakalar 4 - 8 yaşındaki çocuğun dünyasının korkulu rüyaları olur. Burada ana babaların dikkat etmeleri gereken önemli nokta çocuğun sünnet girişimini nasıl algıladığı ve sünnet olma düşüncesine hangi duygularla cevap verdiğini anlamaktır.
Sünnet bir ceza olarak algılanıyor ya da sinsi bir korkunun pençesi içinde görünüyorsa buna neden olan tutumlar hemen gözden geçirilmeli ve durum düzelmedikçe yani çocuk hazır olmadıkça sünnet operasyonu gerçekleşmemelidir.
Sünnet için uygun yaşı belirlemek en önemli konulardan biridir. Beden algısının gelişmeye başladığı dünya ile ilgili algıların elde edildiği ve kimlik edinme sürecinin en hızlı geliştiği 4 - 8 yaşlar araştırmalara göre zorunlu olmadıkça tercih edilmemelidir. Önerilen zaman dilimi ya doğumdan hemen sonraki günler haftalar ya da ilkokul çağıdır.
alıntı