ashli
Bayan Üye
Kişinin üretkenliği azalmışsa, psikolojik sıkıntılar yaşıyorsa ve testosteron azalması nedeniyle kolesterolü yükselmişse, hormon düzeyleri kontrol edilmeli.
Çünkü fizyolojik olarak penis, kalbin bir uzantısı olarak kabul ediliyor
Erkeklik hormonu testosteronun üretimi, 50 yaşından sonra düşer. Bu, doğal bir seyir. Bu dönemdeki erkeklerde tıpkı menopozdaki kadınlarda olduğu gibi; kemik erimesi, aşırı kilo alma, yüksek tansiyon ve düşmeyen kan yağları, ciddi kalp-damar hastalıklar görülür.
Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, testosteron seviyesindeki azalmanın kalp hastalıklarını tetikleyici etkisini anlattı: “Hastalar, cinsel güçsüzlük sorunuyla üroloji uzmanına başvurduğunda mutlaka bir kardiyoloji uzmanı tarafından muayene edilmeli. Çünkü testosteron düşüklüğü, kalp-damar hastalıkları riskini beraberinde getirir. Yani peniste sorun varsa, kalpte de sorun vardır. Kalpteki sorun, penisteki sorunun göstergesi. Penis damarları incedir ve hastanın bir damar hastalığı varsa, öncelikle ereksiyon sorunu yaşar. Bu durum, diyabetik hastalarda daha abartılı şekilde yaşanır. Devamında mutlaka cinsel yetersizlik ortaya çıkar. Çünkü fizyolojik olarak penis, kalbin uzantısıdır.
Yine bel çevresi Erkeklerin, hangi yaşta olursa olsun göbek çevresi 102 cm.’den fazlaysa, rutin kan yağları kontrolüyle birlikte testosteron seviyesine de bakılmalı. Çünkü göbek çevresinde biriken yağlar, henüz açıklanamayan bir mekanizmayla (aromataz isimli enzim) testosteronu yıkar. Bu durum, hasta için kısır döngüye neden olur. Karın çevresindeki yağlar, testosteron yıkımıyla daha da artar, testosteron seviyesi giderek düşer ve bir yandan da kan yağları yükselir. Tüm bu süreç, kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlar.
Testosteron düşer, kolesterol yükselir Testosteron seviyesi düşüklüğü, erkeklerde mutlaka kolesterol seviyesini yükseltir. Böyle hastalar genellikle; bel çevresi geniş, kolesterolü çok yüksek hasta grubuna girer. Testosteron seviyesi düşüklüğüne bağlı yükselen kolesterolü ilaçla düşürmek de çoğu zaman mümkün olmaz. Bu durumda hastaları içine girdiği bu kısırdöngüden, bir ürolog muayenesi kurtarabilir. Hastaya küçük doz testosteron verildiğinde göbek çevresinde incelme gerçekleşir, kolesterolü düşer ve cinsel hayatı aktif hale gelir. Mutlu insanların kalbi de sağlıklı olur.
Mutlu bypass’lı olun Birçok kalp hastası, daha mutlu ve güvenli bir cinsel yaşam için ameliyat olmaya karar verir. Hastaların bilinçaltında yatan, başarılı bir ameliyattan sonra başarılı bir cinsel yaşam sürdürecekleri düşüncesi olsa da, bu durum çoğu zaman gerçekleşmez. Bu nedenle, ameliyat olan kalp hastalarının mutlaka bir üroloji uzmanı tarafından da değerlendirilmesi ve gerekirse testosteron seviyelerinin yükseltilmesi sağlanır. Çünkü kardiyoloji bölümünde hastanın kalbini koruyucu ve güçlendirici ilaç takviyeleri verilirken, ürolojik sorunları göz ardı edilir. Kalp-damar hastalığı olan, kemik erimesi sorunu yaşayan, mutsuz, sosyal ilişkileri kötü, kan yağları yüksek ve bel çevresi geniş kişilere testosteron takviyesi yapıldığında, hasta önce zayıflar, kemik kırılmaları azalır, kan yağları düşer.
Testosteron tedavisi kanser yapmaz
Testosteron kullanımı, erkekte herhangi bir kansere veya hastalığa yol açmaz. Ancak testosteron, hastada var olan prostat kanserinin gidişini kötü yönde etkileyebilir. Hastanın yapılan ürolojik muayenede prostat kanseri olmadığı teyit edilirse, hormon tedavisi güvenle uygulanabilir. 45 yaşından sonra her erkeğin yılda bir kez, 60 yaşından sonraysa iki kez düzenli ürolojik kontrollerden geçmesi, testosteron tedavisi alacak hastalar açısından önem arz eder. Düzenli kontroller, sonradan gelişecek kanserlerin de erken yakalanmasına ve testosteron tedavisinden gelebilecek zararın önüne geçilmesine olanak sağlar.”
Hazırlayan: Tülin Açıkbaş
Çünkü fizyolojik olarak penis, kalbin bir uzantısı olarak kabul ediliyor
Erkeklik hormonu testosteronun üretimi, 50 yaşından sonra düşer. Bu, doğal bir seyir. Bu dönemdeki erkeklerde tıpkı menopozdaki kadınlarda olduğu gibi; kemik erimesi, aşırı kilo alma, yüksek tansiyon ve düşmeyen kan yağları, ciddi kalp-damar hastalıklar görülür.
Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, testosteron seviyesindeki azalmanın kalp hastalıklarını tetikleyici etkisini anlattı: “Hastalar, cinsel güçsüzlük sorunuyla üroloji uzmanına başvurduğunda mutlaka bir kardiyoloji uzmanı tarafından muayene edilmeli. Çünkü testosteron düşüklüğü, kalp-damar hastalıkları riskini beraberinde getirir. Yani peniste sorun varsa, kalpte de sorun vardır. Kalpteki sorun, penisteki sorunun göstergesi. Penis damarları incedir ve hastanın bir damar hastalığı varsa, öncelikle ereksiyon sorunu yaşar. Bu durum, diyabetik hastalarda daha abartılı şekilde yaşanır. Devamında mutlaka cinsel yetersizlik ortaya çıkar. Çünkü fizyolojik olarak penis, kalbin uzantısıdır.
Yine bel çevresi Erkeklerin, hangi yaşta olursa olsun göbek çevresi 102 cm.’den fazlaysa, rutin kan yağları kontrolüyle birlikte testosteron seviyesine de bakılmalı. Çünkü göbek çevresinde biriken yağlar, henüz açıklanamayan bir mekanizmayla (aromataz isimli enzim) testosteronu yıkar. Bu durum, hasta için kısır döngüye neden olur. Karın çevresindeki yağlar, testosteron yıkımıyla daha da artar, testosteron seviyesi giderek düşer ve bir yandan da kan yağları yükselir. Tüm bu süreç, kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlar.
Testosteron düşer, kolesterol yükselir Testosteron seviyesi düşüklüğü, erkeklerde mutlaka kolesterol seviyesini yükseltir. Böyle hastalar genellikle; bel çevresi geniş, kolesterolü çok yüksek hasta grubuna girer. Testosteron seviyesi düşüklüğüne bağlı yükselen kolesterolü ilaçla düşürmek de çoğu zaman mümkün olmaz. Bu durumda hastaları içine girdiği bu kısırdöngüden, bir ürolog muayenesi kurtarabilir. Hastaya küçük doz testosteron verildiğinde göbek çevresinde incelme gerçekleşir, kolesterolü düşer ve cinsel hayatı aktif hale gelir. Mutlu insanların kalbi de sağlıklı olur.
Mutlu bypass’lı olun Birçok kalp hastası, daha mutlu ve güvenli bir cinsel yaşam için ameliyat olmaya karar verir. Hastaların bilinçaltında yatan, başarılı bir ameliyattan sonra başarılı bir cinsel yaşam sürdürecekleri düşüncesi olsa da, bu durum çoğu zaman gerçekleşmez. Bu nedenle, ameliyat olan kalp hastalarının mutlaka bir üroloji uzmanı tarafından da değerlendirilmesi ve gerekirse testosteron seviyelerinin yükseltilmesi sağlanır. Çünkü kardiyoloji bölümünde hastanın kalbini koruyucu ve güçlendirici ilaç takviyeleri verilirken, ürolojik sorunları göz ardı edilir. Kalp-damar hastalığı olan, kemik erimesi sorunu yaşayan, mutsuz, sosyal ilişkileri kötü, kan yağları yüksek ve bel çevresi geniş kişilere testosteron takviyesi yapıldığında, hasta önce zayıflar, kemik kırılmaları azalır, kan yağları düşer.
Testosteron tedavisi kanser yapmaz
Testosteron kullanımı, erkekte herhangi bir kansere veya hastalığa yol açmaz. Ancak testosteron, hastada var olan prostat kanserinin gidişini kötü yönde etkileyebilir. Hastanın yapılan ürolojik muayenede prostat kanseri olmadığı teyit edilirse, hormon tedavisi güvenle uygulanabilir. 45 yaşından sonra her erkeğin yılda bir kez, 60 yaşından sonraysa iki kez düzenli ürolojik kontrollerden geçmesi, testosteron tedavisi alacak hastalar açısından önem arz eder. Düzenli kontroller, sonradan gelişecek kanserlerin de erken yakalanmasına ve testosteron tedavisinden gelebilecek zararın önüne geçilmesine olanak sağlar.”
Hazırlayan: Tülin Açıkbaş