sensiz olmaz
Kayıtlı Üye
CİNLER
Allah, Cinleri dumansız zehirli ve etkili ateşten yarattı.
Cinler yeryüzünde var olma şartlarına uygun bir dönemde yaratıldı.
Bilinçli, seçim yapabilen, özgür ve sorumlu varlıklardı.
Tanrıya yönelmeleri ve ibadet etmeleri için yaratılmıştı.
Cinler yeryüzünün ilk sakinleriydi. Binlerce yıl huzurla yaşadılar.
Yaşamın güzellikleri yaşayanları cezbediyordu.
Sonra cinlerin arasında fitne ve fesat çıktı, ayrılıklar yaşandı. Düzenleri bozuldu.
Haset, baskı ve zulümler görüldü. Birbirlerini öldürdüler.
Cinlerden İblis, Allah'ın zikreden azizi; şereflisi ve değerlisiydi.
İblis, Allah'tan en çok korkanı ve O'na itaatte en önde gideniydi.
Sadıklığı ve ibadeti sebebiyle yükseltildi ve onurlandırıldı.
Cinlerin öncüsü oldu, elçilik görevini ve liderliğini üstlendi.
İblis, Allahın izniyle münafık cinlerin zulmünü bitirdi. Ve huzuru sağladı.
Tanrının emirleri olan evrensel değerlerin ve barışın bayrağını salladı.
Cinlerin uyarıcısı iblis düzeni korudu. Ancak sonra da kendi saltanatını kurdu.
Yükselmenin şımarıklığı ve başarılarının sarhoşluğuyla kendisini üstün görüyordu.
İblis, sınırsız özgürlüğü seçerek varlık aleminde yaşayanlara sıkıntı veriyordu.
İblis kötü ve batıl yoldan kazanmaya. Kirli saltanatını sürmeye başladı.
Zamanla özünü unuttu, yaşayışı ve felsefesi değişti, zalimleşti.
Tüm başarıları kendinden zannetti, büyüklendi ve Tanrı dahil herkese rahatsızlık veriyordu.
Bu durum, Adem yaratılıncaya kadar böyle devam etti. Ve Adem yaratıldı.
Varlık aleminde topraktan yaratılmış Ademi yönlendirebileceğini ve saptırabileceğini fark etti.
İblise göre Adem bir tehditti. Ademe destek olursa saltanatının yıkılacağından korktu.
Çünkü o dünyada yaratılmışların içinde en yetkili olanı ve söz sahibiydi.
Yönetimi ve rahatını kaybetmemek için Ademe karşı oldu.
Tanrıyı karşısına alarak Ademe düşmanlık etti ve kötülüğün üzerinden beslenmeyi seçti.
Ademin yaradılışını çıkarlarıyla değerlendirdi ve bozuk felsefesiyle Ademi kötü gördü.
Zannında haklı olduğunu düşünüyordu. Ve ispatlamak için Adem ile uğraştı.
Her kim kötü bir yol seçerse kör ve sağır edilir. Anlamsız muhalif olur.
Ne iblis; ne de Adem Tanrıyı gördü. Her şey doğal olarak yaşanıyordu.
Tanrı, Adem ve eşine nimetlerle dolu ırmaklar akan bir bahçe verdi.
Şu meyveye dokunmayın dedi. Ve yediler. Bir tufanla bahçe yerle bir oldu.
İblis(Lusifer), Adem'i ve eşini nimetlerle dolu esenlik diyarından kovdurdu.
Yeryüzünde insanoğlunun muhalifi ve yeminli bir düşmanı oldu.
İblis ve Adem, yeryüzünde düşman olarak yaşamaya başladılar.
İblis, insanı beğenmeyerek Rabbin kararını reddetti ve asi oldu.
Halbuki insanı kollasaydı bu onun şanını daha da yüceltecekti.
Böylece İblis düştü. Allahın rahmetini ve desteğini kaybetti.
Kovuldu ve kendi haline bırakıldı. Kendi başına bocalayıp durdu.
Tanrıdan yüz çeviren ve asi olan herkes düşmeye ve değersizleşmeye mahkumdur.
Onlar varlık alemine sahip olmak, yönetmek ve egemen olmak istediler.
İblis ve yandaşları; sevgiye, doğruluğa, barışa ve adalete savaş açtı.
İblis, insanlara karşı her yolu denedi ve türdaşlarını ona karşı kışkırttı.
Cin toplumlarının liderlerinden bazılarının ayaklarını kaydırdı.
İnsanı tehdit göstererek cinlerden çok yandaş topladı.
İblis, kendisiyle birlikte onları da şeytanlaştırdı ve onlara öncülük etti.
Onun düzeninden beslenenler onun ardından gittiler ve Tanrıya karşı saf tuttular.
İçlerinden bir kısmı sakındı, Tanrının yaratmasındaki bilgeliğe boyun eğerek Ademe saygı duydu.
Onlar insanoğlundan uzak ve ıssız yerlere çekildiler.
İnsanoğlunun yaşam hakkına, huzurla yaşamalarına ve Tanrı kararına saygı duydular.
Bu inanan ve sakınan cinler Tanrı gözünde değer buldu.
İblis, inanan ve Ademe saygı duyan cinlere de düşmanlık etti.
Gerçekte cinlerden pek azı iyi bir yol tuttu ve sakındı.
İblis, cinlerden birçoklarını saptırdı. Şeytan milleti"ni çoğalttı.
Cin ve insan şeytanları yeryüzünde giderek güçlendiler.
Cinlerden bazıları rızkının İblisten geldiğine inandı.
İblise sadık kalanlardan 19 gönüllü azgınlıkta ileri gitti.
Bu sapkınlar insanlardan seçtikleri dişilere gitmeye başladılar.
İnsanlardan kendilerini çoğaltmak isteyenler kötü bir iş yaptı ama başarılı olamadılar.
Onlara büyücülük ve sihirbazlık öğrettiler. Çağırdıklarında hemen yanında oldular.
İnsanın varlığından rahatsız olan cinler, insanların düzenlerini bozmak ve yok etmek için çabaladı.
İnsanları başarısız kılmak ve kötü sona ulaştırmak için kuruntu ve vesvese verdi.
Tanrının amacını boşa çıkartmak istiyorlardı.
Doğru bir yol tutmayanlar kötü ve menfi isteklerini Tanrıdan isteyemezler.
Onlar ancak amaçları için kirli planlarını devreye sokarlar.
Doğruluğa karşı kirli planları uygulayanlar gerçekten küfre düşmüştü.
İblis, insanı reddederek batıl yola düşünce insan üzerinden kötü kazancı seçmiş oldu.
Şeytani cinler, kendilerine ibadet edilmesini istediler.
Onlar kendileri için çalışan insanlara sürekli vermekten acizdir.
İstekleri için kendilerine gelenleri kullar edindiler. Basit birkaç işlerini yaparak aldatırlardı.
İnsanların isteklerini yerine getirerek onları küfre düşürdüler ve kendilerine bağımlı kıldılar.
Asıl şeytani cinlerin insanlara ihtiyacı vardı. Onlar Tanrıdan istemiyor, batıl yoldan besleniyorlardı.
İnsanları geçim kaynağı yaptılar ve insanlarla uğraşmayı iş edindiler.
Şeytani cinler pis işlerini yürütmek için insanlardan dostlar seçtiler.
Cinciler de dünyalık menfaatleri için cinlerle işbirliği yaptılar.
Dünya hayatı onları aldattı ve kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.
Rabbinin emri dışına çıkarak İblisi ve neslini, kendilerine dost edindiler.
İnsanların düşmanını dost seçenler büyük bir yanılgıya düştü.
Allaha yönelmekten ve ondan istemekten geri bırakan şey neydi.
Cinlerden yardım dileyen ve onlara başvuranlar Allaha ortak koştular.
İsteklerine ulaşmak için cinlerin hoşnutluğu aranıyordu. Onlar cinlere ibadet ediyorlardı.
Meşru olmayanı ve haksızlığı ancak şeytani cinlerden isteyebilirlerdi.
Her kötülük iblisten ve Ona uyan şeytani cinlerden çıktı.
Tanrının yönetmesine ve normal hayata müdahale ediyorlardı.
İnsanların yaşantılarını etkiliyor, kötü işler yaptırıyordu.
İnsanların doğal yaşamlarını ve düzenlerini bozuyordu.
Cinciler ve şeytani cinler ne kötü bir iş yapıyorlardı.
Cinlerle irtibatlı insanlar menfaat dostluğu kurdular.
Onların dostlukları sağlam temellere dayanmıyordu.
Sırf çıkarları için insanlığa düşmanlıkta birbirlerinden faydalandılar.
Şeytani cinler tanrıya giden tüm yolları tıkadı.
Allaha ve cinlere inancı yok sayarak gerçekleri gizlediler ve imanı engellediler.
Halbuki insanlar sürekli cinlerin kötü etkileri altında yaşıyorlardı.
Cinlerle irtibatlı kişilere giderek cinlerin etkilerine şahit oluyorlardı.
Büyüyü, cin seanslarını ve birtakım olayları görüyorlardı.
Cinlerin varlığını açıkça görüyor ve inanıyorlar da Allahın varlığından neden şüphedeler.
Cinlerin iradeleri kullandığını ve yaşamlara nasıl kötü yön verdiğine şahit oluyorlar da
İyi bir yol tutmanızda Tanrının meleklerine neden inanmıyorlar.
İyi işlerin ardında meleklerin varlığını bilmiyorlar da kendimiz mi yapıyoruz diyorlar.
Tanrının cinleri engelleyemeyeceği güvensizliği nereden kaynaklı?
Cinlerin hallisülasyonuna inanıyorlar da ,
Bu alemin Tanrının hallisülasyonu olduğuna neden inanmıyorlar.
Oysaki onun alemindeler ve İblis bu senaryonun kötü oyuncusu.
Tanrı, her şeyin farkında ve zulmedenler acıklı azabı elbette tadacaklar.
İblis, Ademi kullanabileceğini anladı ve onunla uğraştı.
İnsana sesini duyurup kötü düşüncelerle yönlendiriyordu.
İnsanların iradelerini ele geçirip onları kullanıyor ve kötülüğe çağırıyordu.
İnsanları korkutmak hoşlarına gidiyordu. Bunu oyun ve eğlence edindiler.
Sürekli tekrar ederek alıştırarak ve yıldırarak amaçlarına ulaştılar.
İblise bağlı cinler, insanlar arasında ayrılıklar kavga ve savaşlar çıkarttı.
İnsanlara bencilliği, hoşgörüsüzlüğü ve sabırsızlığı öğretti.
İnsanların arasındaki sevgiyi, kardeşliği ve bağlılığı yıkmaya çalıştı.
Anneye inat etmeyi, babaya asi olmayı kardeşlere düşman olmayı emretti.
Ailenin sevgi bağlarını yıkmaya çalıştı. Eşleri birbirine düşürdü.
Kişisel çıkarları kullandı, kavgalar çıkarttı ve suçlayıcı oldu.
Boşananlar bir zaman sonra yaşananlara üzülüp gerçekleri fark ettiler.
Her şeyi şeytani cinler yapıyordu, boşananlar birbirlerini ve kendini suçluyordu.
Boşanmalar ile yuvaları yıkarak sevgi ve saygıyı kaldırmak istiyordu.
Erkek ile dişiyi birbirine düşürmek, cinslerin bağını koparmak istiyordu.
İblis, iğrenç davetlerde bulundu ve insanlıktaki utancı kaldırdı.
Kadınların bedenini açtırarak cinselliği hedef gösterdi
Kadınlara bakış açısını bozdu, insanlar arzularını tatmin etmek için zalimane bir anlayışa sahip oldular.
İnsanları arzuları için koşuşturan bozuk bir psikolojiye soktu.
Erkekler, kadınları cinsel bir obje olarak görmeye başladı ve İnsanlar arasındaki hukuku bozdu.
Örtünmemek yaygınlaşınca kadınlar aşağılandı, bir mal olarak görüldü ve tacizlere uğradı.
Kadının asaletini kaldırdı ve değersizleştirdi; Hayayı ve manevi bağı ortadan kaldırdı.
İnsanın üremesine öfkelenen iblis, Düşmanlığı yaydı ve sevgiyi yıprattı.
Şeytani cinler, ailede, toplumda, ülkede ve yeryüzünde daima ayrılık çıkarttı.
Amacı insanlara düşmanlığı yayarak yok etmekti.
Şeytani cinler insanlara zarar verecek her yöntemi kullandılar.
Sevgiyi ve kardeşliği huzuru ve barışı yıkmaya çalıştılar.
Her insanın bir şeytanı vardır. Ve amacı batıla saplamaktır.
İyi hedeflerinizden dönderir, başarısızlıkla aldatır, ümitsizliğe düşürür
Başarısız olsa dahi mücadelesinde yılmayan onun ağına düşmez.
Hoşnutsuzluk verir, yaşamdan soğutur, hayattan zevk aldırmaz.
Bencilleştirir. Paylaşmaktan, yardımlaşmaktan uzaklaştırır.
Şeytani cinlerle olanlar, görünene aldanır ve batılı seçerdi.
Sesini yükseltir, üstünlük çabasıyla çok konuşur, ben bilirim havasında olurdu.
İnsanları hakir gösterir nefret ve kinle yaklaşmayı sağlar.
Bencilliği kullanarak insanlardan soğutur ve doğru yoldan alıkor.
İnsanın önemsediği alanlarda ve önemli dönemlerinde ona yaklaşır.
İnsanın zayıf anını yakalar. Onu yanlış kararlara sevk eder.
İnsanı kullanmak, aldatmak, saptırmak ve zarar vermek ister.
Dünyevi çıkarlarına göre düşünür davranışının yönünü belirlerdi.
İnsanlar cinlerin söylediklerinin çoğunu yapıyor ama farkında değillerdir.
Her insanı cinsine, devrine, durumuna, konumuna, bilgisine göre aldatmaya çalışırdı.
Şeytani cinler zihinde sürekli konuşur. Bir batılı kabul ettirirdi.
Doğru yolda mücadele etmek ve Tanrıya yönelmek onları etkisizleştirir.
Tanrıyla konuşmayı (namazı) bırakana şeytani cinler musallat olur.
Kalbin temiz olsun, niyetin güzel olsun yeter. Dediler. Ve namazdan uzaklaştırdılar.
Halbuki Allahtan sürekli istemek ve ona bağlılıkta devamlı olmak kurtarırdı.
Allahtan istemek günahlardan uzak tuttuğu gibi hayırlara da kapı açmaktaydı.
İblis, yaşama gelen her insana nefretle baktı.
İnsanlarla uğraştı ve onları sıkıntılara soktu, zarar vermek için çabaladı.
Rabbi anmaktan alıkoydu. Kötülükleri çekici gösterdi.
Yaşama tutkunluk verdi. Uzun ve boş işlerle oyaladı.
İnsanları fakirlikle korkuttu, batıl yollara sürükledi.
İblis, dünya karşılığında imanları satın aldı.
İnsanlara dedi ki: İyilik dünyada bir şey kazandırmaz. Kötülük et ve kazan.dedi
Yaşam güzel, mal sahibi olacaksın ki sefasını süresin. dedi ve hırsla dünyaya yöneltti.
Aç kalırsın, muhtaç olursun. Kimse sana vermez. Mücadele et. Dedi.
Açgözlülükle dünyaya sarıldılar. Haksızlıkla kazandılar.
Ardından Sadece bu hayat var, kimse hesap sormaz. dedi.
Kadere, ahiret gününe, meleklere ve cinlere inancı yıktı.
Allahtan şüpheye düşürdü, ondan istemediler ve ona güvenmediler.
Kötülük üzerinden kazandılar ve haksızlığı yol edindiler.
İblise uyanlar kula kulluk etti ve Tanrının düzenini bozdu.
Böylece yeryüzüne kötü bir düzen kuruldu
İnsanlar bozuk bir sistemin altında ezildiler.
İNSAN ÖNCESİ
Allah, kimin iyi işler yapacağını görmek için alemleri var etti.
Ne melekler ne de cinler Tanrıyı gördüler
Ama onun varlığını ve her şeyi yarattığını kesinlikle bildiler.
Tanrıdan aldıkları emirler ile her şeyi melekler yapıyordu.
Meleklerin özü ışıktı, Bilinçli ve tam sadık varlıklardı. Doğrulukla adil olanı yaparlardı
Tanrının emirleriyle ortaya çıkan, şekil bulan, iş yapan kudretiydi
Yaşam, evren ve tüm gökler meleklerle oluştu. Yeryüzündeki her iş onlarla yürüdü.
Tanrı, yarattıklarından kendi isteğiyle kendisine yönelecek dostlar edinmek istedi.
Tanrıya yönelmeleri ve ibadet etmeleri için cinler yaratıldı.
Allah, yaratılmışların arasına kurallar koydu ve bir düzen olsun istedi..
Özgürlüğün, eşitliğin ve yaşam hakkının korunmasını öğütledi.
Cinlerden bir gurup zamanla doğru yoldan ayrıldı.
Cinler arasında ayrılıklar çıktı ve birbirlerine saldırdılar.
Hırslıyı, büyükleneni ve zulmedeni Tanrı sevmezdi.
Yaşama her gelende sahip olma mücadelesi vardı.
Yaşamın güzelliklerine kapılır büyüsüne aldanırdı.
Dünya için açgözlülük ettiler, hırslandılar ve savaştılar.
Tanrının tüm uyarılarına rağmen yola gelmediler.
Tanrı, cinlerin arasındaki anlaşmazlığı gidermesi için iblisi seçti.
Çünkü o sadıktı, ibadette önde giderdi.
Rab, cinlerin arasında ki İblise bilgi, kabiliyet ve güç verdi.
Cinlerin kralı iblis oldu, yeryüzünde düzeni sağladı.
Tanrının emirlerini uygular işlerini yürütürdü. Allah onu yüceltmişti.
Tanrının yeryüzünde halifesiydi, sevgi ve iyilik için çalışırdı.
Sonra İblis aldandı, her şeyi kendi başarısı zannetti, saltanatını kurdu ve büyüklendi.
Tanrının adil düzeni için hiçbir şey yapmıyordu hatta düzenin önünde engeldi.
Şımarıklılık etti. Rahatsızlık veriyordu. Rab uzunca bir süre sabretti.
Özü ve yaradılışı gereğidir ki cinlerden tam sadakat gözlenemedi.
Rab, aşağılanan toprağın aynı görevleri yapabileceğini göstermek istedi.
Allah kibirlenen ve ayrımcılık çıkartan iblisi bıraktı. Ademi yarattı.
Allah düzeni yürütmesi için topraktan bir canlı yarattı ve onu halife seçti.
İblis, Ademin yaratılmasına bir de öfkelendi. Tanrının kararını reddetti.
Adem'e saygı duymalıydı; Ademi Tanrıya sadık yaparak kendisini asil kılabilirdi.
İblis, Ademi kıskandı, beğenmedi ve kalbinde sakladığı kibrini açığa vurdu.
Cinlerden iblis, insana tahammül edemedi. Düşmanca tavırlarda bulundu.
Yeryüzüne ben hükmedemezsem kimsenin hükmetmesine izin vermem. dedi
İnsanın ayağını kaydırırken kendini de yakmayı göze aldı.
Yönetme, hükmetme ve sahip olma saplantısına düştü.
Oysaki insanlara ve düzene hizmet etmek için yönetici olunurdu.
Yönetmenin temelinde Tanrı hoşnutluğu için adil düzeni sağlamak vardı.
İblis, insana düşmanlık etti ve onunla mücadeleye başladı.
Diğer cinleri insana karşı kışkırttı. Cinlerin çoğunu aldattı.
Allahtan dilemek yerine insan üzerinden beslenmeyi seçtiler.
Batıl yola düştüler, haksız ve kötü kazancı seçtiler.
Böylece Allaha karşı isyan ettiler. Sonra da küfre düştüler.
Tanrının, iyiliğin, doğruluğun ve düzenin karşısında şeytaniyet doğdu.
Ve iblis şeytanlaştı ve cinlerden kendisine çok taraftar topladı.
İblis, (Şeytan), kötülüğün öncüsü olarak Tanrıya karşı mücadele etti.
İnsanın yaradılışına aldanarak Tanrıya karşı dünya yaşamını ve güzelliklerini tercih etti.
Ahireti reddedip kötülüğü seçenler dünya yaşamında kazanırdı.
İlk hayata aldanmayan iyiliği seçecek ve sonraki yaşamı kazanacaktı.
Gücü ele geçiren zalim cinler, mazlumları hor ve hakir görüyordu.
Onlar inanan cinlere baskı yaptılar. Hile ve zorbalıkla taşkınlık ettiler. Zulmettiler.
Batıl fazla yaşayamaz. Bu nedenle İblisin egemenliği kısa sürer.
Yalan, aldatma, hile ve zulüm ile ne kadar krallığını sürdürebilirdi.
Batıl hakkı ne kadar yenebilir ve İblis, Rabbini alt edeceğini mi sandı.
Ademin daha adil olabileceğine ve Tanrı adına yöneteceğine neden inanmadı.
İblise ilmi ve şanı, Allah vermedi mi. Onu üstün tutmadı mı?
Allah değil midir her şeyi yapan ve her şeye hükmeden.
Daha önce iblise görev verildi ama O sapanlardan oldu.
Yöneticiliği kendi çıkarına kullandı ve hükmederken zulmetti.
Bütün cinler ve melekler onun doğru yoldan ayrıldığına şahit oldu.
Şımarıklığı, çirkefliği ve zorbalığı seçmesi İblisi mak******* düşürdü.
İblis hak için mücadele etmiyordu. Kendi saltanatını sürüyordu.
Rabbi unuttu, yasalarını çiğnedi, yozlaştı ve sapanlardan oldu.
Temiz ve helal olanı reddetti. Kurmaca oyunlar ve kirli tasarılarla haksız kazanmayı yol edindi.
Zulüm üzerinden beslenmeyi seçerek doğru yoldan ayrıldı.
Kuru inadıyla akıldan ve mantıktan yoksun kaldı.
Sırf muhalif olduğundan her şeye karşı çıktı.
Batıl tarafta olunca doğruluğun karşısında hakkı örtmeye çalıştı.
Rabbe karşı olumsuz tavır sergilerken hak yolda olduğunu söylüyordu.
Yaşantısı ve söyledikleri birbirini tutmuyordu. Kör ve sağır idi.
İblis azdırılmadı bizzat kendisi kötü yoldaydı.
İnsan yaratılınca o, benimsediği batılı ve kötülüğü temsil eder oldu.
Düzen karşıtı bozguncu iblis, kaostan beslendi.
İnsana azap etti, onu kullandı ve tanrılık iddiasında oldu.
İblise Allahtan başka kim merhamet edebilir.
Tanrı Ademe boyun eğmedikçe iblise bağışlanma yok. dedi.
Bizim onu doğru yola çağırışımız onun azgınlığını artırdı.
Dönemleri ve çağları yaşadık. Son devire girdik. Güneş batıdan doğmak üzeredir.
Herkes yaptığının karşılığını bulacak ve hiçbir suç cezasız kalmayacak.
Tanrı dilediğini yapar ve o dileyenlerin en hayırlısıdır.
Ne ondan şereflisi ne de merhametlisi bulunur.
kusursuzdur, mükemmeldir, azizdir ve her şeyi kuşatandır.
YAŞAMA ALDANIŞ
Allah, amaçlı bir niyetle kendini temsil edecek insanı yarattı.
Yaratılmışlardaki karşı koyma kuvveti olan şeytaniyyetin anlamsız mücadelesini devirecekti.
Yaratılan her canlı, zamanla doğru yoldan çıktı ve Tanrıyı zikretmekten geri durdu.
Her canlıda olduğu gibi sonradan yaratılana öfke duyuldu ve ona düşman olundu.
Tanrı kararlarına saygı duymayanlar asi oldu ve küfre düştü.
Sonradan yaratılan bir önceki tarafından hiç sevilmedi.
Önceki bilgili ve güçlü tür, sonradan yaratılan mazluma şiddet uyguladı.
Kedi sonradan yaratıldı, bu nedenle köpek ona öfkelendi ve saldırdı.
Adem yaratılınca da İblis beğenmedi. Ademe karşı düşmanca tavır aldı.
Ademe kötülük etmeyi ve onun üzerinden beslenmeyi seçerek batıl yola düştü.
Rab ile mücadeleye kalkıştı. Rabbi inkar etti ve küfre düştü.
Allahın nurunu söndürmeye çalıştı. Doğruluğa, adalete ve barışa karşı çıktı.
İblis gerçekten itaatkar olsaydı Ademi sever ve Onu korurdu.
Azdırıldığını düşünerek insanları yoldan saptırmaya karar verdi.
Rab, İblisi azdırmak için değil, İblisin azgınlığından dolayı Ademi yarattı.
İblis zaten asi idi, Tanrıya başkaldırırken Ademi fırsat bildi.
İnsanı yaratmakla İblisin kendisine saygısını ve Rabbe bağlılığını sınadı
Tanrılık iddiasıyla kendine güvenen iblis her şeyi başaracağını sanıyordu.
Böylece İblisin fitnesi insan, insanın fitnesi dünya hayatı oldu.
Kendisine yaşam verilen her varlık aldandı ve cazibesine kapıldı.
Yaşam güzel ve çekiciydi. İyi yaşamak ve her şeye sahip olmak istenirdi.
Dünya sevgisi, dünyayı kazanma ve uzun yaşama arzusu vardı.
Kendisine yaşam verilen Tanrı beni önemsedi. diye şımardı.
Tanrı kendisine ilim verip ikramlarda bulununca çabalarımla kazandım dedi.
Hangi türde, hangi çağda, nerede, hangi ailede, erkek mi dişi mi olacağına kendisi mi karar verdi.
Yaşayacağı ortam ve şartları kendisi mi oluşturdu.
Sonra da kalkmış:Ben bilirim, ben başarıyorum, ben kazanıyorum, farklıyım ve üstünüm.dedi.
Her gelen kendini bir şey zannediyordu. Sabretmiyor ve şükretmiyordu.
Tanrının verdikleri karşısında övünüp kibirlenenler ne kadar nankördür.
Bir de açgözlülük ve hırsla dünya için mücadele etmeye kalktılar.
Sürekli istediler ve hiç yetinmediler. Ne paylaşmayı ne de kardeşliği bildiler.
İblisin ardından giden cinler ve insanlar dünya hayatını tercih etti.
Doyasıya ve sınırsızca yemeyi, içmeyi, cinselliği ve eğlenmeyi istediler.
Dinin ve düzenin karşıtları Tanrı buyruklarına muhalefet etti.
Özgürlüğe, eşitliğe, temel haklara, demokrasiye, kardeşliğe ve canın korunmasına karşıydılar.
Ne hak ne hukuk bildiler ve Sadece dünya hayatı var. Dediler.
İlk yaşama aldananlar dünyaya hırsla sarıldılar. Sahiplendiler. Baskı ile hüküm sürdüler.
Yaşamın güzelliklerine aldananlar saltanatları için kan dökmeye başladılar.
Dünya hayatını tercih edenler Tanrıya asi oldu.
Rahatlığı, zevk ve eğlenceyi, kolay kazanmayı isteyenler zulmü seçti.
Güçlülerin yasa tanımamazlığı zayıflara zulmü getirdi.
Tanrıdan şüphe edenler, kadere ve hesap gününe inanmadılar.
Yeryüzünde yaşananların bir karşılığı yok sananlar büyük bir yanılgıya düştüler.
Yaratılmış her varlık hedeflerine ve niyetlerine göre tarafını belirledi.
İnananlar ahireti ve hakkı, inançsızlar dünyayı ve batılı seçtiler.
İnananlar adalet, barış ve esenlik için; inançsızlar, savaş ve kaos için çalıştılar.
İnananlar kötü şartlara bile razı olur, yaşamı nimet bilir, zarar vermezdi.
İnançsızlar tükenmez arzuları için yaşama sarılır, saltanatları için zarar verirlerdi.
Ve yeryüzünde Tanrı taraftarları ve karşıtları sürekli mücadele etti.
Özgürlüğü ve eşitliği isteyen inananlara fırsat vermediler.
İnançsız zalimler, inananları yok etmek istediler.
Tanrı, her dönemde olduğu gibi halkına sahip çıktı.
Ve yeryüzünde zalimlerin saltanatı kısa sürdü.
Ne dünya ne de ahiret onların yurdudur.
ADEMİN YARATILIŞI
Allah, topraktan kendisini temsil edecek son bir canlı yaratmaya karar verdi.
Yehova, krallığını duyurmak için Ademi yarattı.
Ademi karışık yapışkan balçıktan şekillendirdi. Ve ruhundan üfledi.
Ve insanlara:Yeryüzünde yaşayıp öleceksiniz ve orada diriltileceksiniz. Dedi.
Melekler yaşamın cazibesine adlanılacağını biliyordu.
Yeryüzünde yine kan, bozgunculuk ve mücadele yaşanacağını düşündüler.
Tanrı, gizlilikleri bilirdi ve hak olanı yapmayı çok severdi.
Rab, dilediğini yaparken her şeye doğru hükmederdi.
Melekler; Tanrı yaratmada her şeyi iyi bilir dediler. ve hemen insana boyun eğdiler.
Allah, Ademi doğru yola iletecek, kudretiyle merhamet edecek ve yüceltecekti.
Kendisine tam bağlı ve dilemesiyle yaratacağı bir hayat verdi.
Adem, içi boş, yönetilecek ve yönlendirilecek bir varlıktı.
Bilgisiz, çaresiz, korumasız ve muhtaçtı.
Rab, canlıların en aşağısındaki insanı yüceltti
Ona sahip çıkılmasaydı tüm hayvanlar ona saldıracaktı.
Canlıların en çaresizi ve en çok zulme uğrayanı olacaktı.
Tanrı varlığıyla korkulardan emin kıldı. Meleklerle destekledi. İlminden ve nurundan verdi.
Ademe akıl ve mantık verildi. Onu destekledi ve hepsine boyun eğdirdi.
Tüm canlılara hükmetme yetkisi ve halifelik görevi verdi.
İblis, Ademi görünce üzerine tükürdü ve Rabbine karşı:
İnsanların sana yönelmesini ve itaatkar olmasını engelleyeceğim.
Her şeyi ile sana muhtaç olan insanı şükreder bulamayacaksın.
Sana gelen dosdoğru yolun önünde bekleyeceğim. Dedi.
İblis, Rabbine asi olarak insanların çoğunu saptıracağına yemin etti.
Bilgeliğin, gücün ve saltanatın beslediği kibir başkaldırmasını sağladı.
Sürekli insanların etrafında gezindi ve sürekli fırsat kolladı.
İblise tabi olan şeytani cinler her yönden insanlara yaklaştı.
İnsanları yok etmeye, bir kısmını da saptırıp aralarına katmaya çalıştı.
Ademin soyunun peşine düştü. Düzeni bozma çabasındaydı.
Allahın varlığından şüpheye düşürdü. Allahtan dilemeyenin dostu oldu.
İblis kendini gizleyerek ben dedi ve sinsice vesvese verdi.
İblis, dünyanın nimetleri ile; mal, kadın, evlat ile aldattı.
Yaldızlı sözlerle dünyayı cazip gösterdi, zevkin büyüsüne çağırdı.
Arzularını sınırlamayan nefsinin kölesi oldu.
Artan arzularını sürekli tatmin etme çabasında oldular.
Arzularına bir türlü dur diyemeyenler zulmü yol edindiler.
Allah, yasalarıyla insanların korunması için sürekli uyarılarda bulundu.
Allah:İnsana; mideni doldurma, cinselliğin zevkine kapılma!
Ey insan etini oluşturan lokmaların helalliğine dikkat et.
Kötü ve haksız kazançtan uzak dur.
Afiyetin dışında fazla kazanç telaşında olma!
Paylaş, kardeşlerine de ver. Dedi.
Şahsi menfaatlerin yerine insanlığın çıkarlarını düşün.dedi
Uyarılarımızı, elçilerimizi ve kitaplarımızı bir süre sonra bıraktılar.
Rabbin yasalarını tutmayınca alçaldılar. Hepsi zarar gördü.
Ey insanlar, Allahtan başkasına teslim olmayın.
İblis size düşmandır, size eziyet eder ve sizi yolda bırakır.
İblisin işi gücü yalan, yöntemi batıl, amacı fos, sonu hüsrandır.
Sadece Allahtan yardım dileyin ve sadece Ona ibadet edin.
Rabbimiz bizi dosdoğru yola eriştir, deyin. Diye ögütlendi.
İblis( lusifer) sevgiyi ve kardeşliği yıktı. Kötülüğü ve düşmanlığı yaydı.
Ayrılıklar çıkarttı ve insanları birbirlerine kışkırttı.
Yeryüzünde güçlü olma yarışı, kaos, zulüm ve katliam gözlendi.
Tanrıya bağlılığı ve yasalarını bırakanların ne hale geldiğini gördünüz.
Yeryüzünde düzen bozuldu ve insanlar birlikte yaşayamaz oldular.
Ey insanlar ve cinler!! Ben, Cannnın ve Ademin Allahıyım.
Nuhun ve İbrahimin; Musanın, İsanın ve Muhammedin Rabbiyim.
Yarattıklarıma ve Ademin soyuna şefkatliyim.
Münadi, insanlara müjdele! İblisin egemenliğini yıkacağım.
Ey gizlenen iblis, seni ortaya çıkartacağım. Yaptıklarını herkes bilecek.
İnsanlar seni fark edecek ve onlardan destek bulamayacaksın.
İblisi en az bin yıl bağlayacağım sonra varlık alemini sona erdireceğim.
gün geldiğinde iblis kendisini kurtaramayacak ve kendisine tabi olanları reddedecek.
Ben sadece sizi kötülüklere davet ettim. Siz icabet ettiniz diyecek.
İblis ve yandaşları itilip kakılarak, aşağılanmış olarak cehenneme sevk edilecekler
Bana sadık kalan ve doğruluktan şaşmayan kullarıma iyi bir yaradılışla girin cennete diyeceğim.
ŞEYTANİ CİNLER VE ALDATIŞI
Allahın ve emirlerinin karşısında olan insanlar ve cinler
Kötülüğe, düşmanlığa ve çirkin şeylere çağırdı.
Saygısızlığı, hayasızlığı ve bilgisizliği yol edindi.
Doğruluktan kardeşlikten ve sevgiden nefret etti.
Adaletsiz baskıcı ve suçlayıcı oldu.
Kötülüğün üzerinden bozuk bir düzen kurmaya çalıştı.
Cinlerin ve insanların yok oluşuna zemin hazırladı ve bunun için her yöntemi kullandı.
Cinlerden iblis, saltanatının oluşturduğu kibre yenik düştü.
Kuru inatla Ademe düşman, Tanrıya muhalif oldu.
Allah ile mücadele etti, isyancı oldu. Ve tarafını ayırdı.
Allaha karşı saçma şeyler söyledi. Ve dirilişi reddetti.
Her şeyi yapabileceğini ve varlık alemine yön verebileceğini düşündü.
Tahtını korumaya çalıştı, hükmedeceğini sandı ve yeryüzünü sahiplendi.
Ademi reddederken menfaatlerini gözetti, bu nedenle kalbi mühürlendi.
Olaylara tersinden baktı, gerçekleri göremez oldu.
Doğruluktan çıktı ve Allahın nurunu kaybetti. Akıl ve mantıktan yoksun kaldı.
Kendi haline bırakıldı ve kontrolsüzce bocalayıp durdu.
İnsanı gözledi, dinledi, yaklaştı ve ona musallat oldu.
Maddeye nüfuz edebiliyordu ve görünmezliğini kullandı.
Bedene girip ruhu etkiliyordu ve insanı yönlendirebiliyordu.
İnsanı yönetmek hoşuna gitti. Onu kullanmayı, dilediğini yaptırmayı çok sevdi.
Sırf kendi arzu ve ihtirasları için insanı hoyratça kullandı.
İnsanı oyun ve eğlence edindi. Onunla sürekli uğraştı.
Serseriler gibi zulmetmek ve eğlenmek için rahatsız ettiler.
Sinsice, hiç fark ettirmeden, ben diyerek insan adına konuştu.
Önemli dönemlerde, zor zamanlarda insana yaklaştı ve fırsat kolladı.
Zayıf anlarda, çıkış bulamadığında, zaafları kullanarak yoldan çıkarmak istedi.
Amacı imanı çalmak ve insanı kendisine tabi etmekti. Kötü sonuçlara sürükleyecekti.
İnsanları en sevdiği ve önemsediği şeyler üzerinden aldattı.
İnsanın zihninde konuşan şeytani cinler, kişiyi sürekli tekrarla batıla alıştırdı.
İnananın tercihi İblisi çaresiz bırakırken; İblis her kişiyi aklı ve bilgisi oranında aldattı.
Şeytani cinler sürekli ayırıcı ve bozguncu oldu.
İnsanların arasına düşmanlığı yerleştirerek azap etti.
Erkek ile dişi arasıdaki bağı yıkmak için zinayı ,
Karı ile kocayı ayırmak için beklentileri ve hoşgörüsüzlüğü,
Öz kardeşleri ayırmak; arkadaşlıkları, komşulukları bozmak için menfaatleri kullandı.
Sonra beldeleri, ulusları, doğuyu ve batıyı ayırmak için;
Kökenleri, dinleri, mezhepleri ayırmak için çalıştı çabaladı.
İnsanların birbirlerini katletmesi için elinden geleni yaptı.
İblisin karanlık planları insanlığın her kademesinde devredeydi.
Şeytani cinler, insanı en yakınlarına karşı kışkırttı.
Ailenize, çevrenizdekilere karşı olumsuz fikir beyan ettiler.
İnsanların durumlarına ve dönemlerine göre davrandılar.
İblis, genç babaya : Çocuğun söz dinlemiyor sonra seni hiç dinlemez. Diyerek kışkırtır.
Anaya: Böyle hayat olmaz olsun.diyerek bıtkınlık verir.
Evli kadına: Kocana itaat etme. Ona mecbur değilsin der.
Evlada der ki: Babam her şeyi bilmiyor. Sözünü dinleme ve inatçı ol.
Genç kıza: Gencim, güzelim der. Tadını çıkar ve doyasıya yaşa diye telkin eder.
Şu erkek geniş omuzlu, iri cüsseli, yakışıklı. Der. Ve görünenle aldatır.
Genç erkeğe; Kimse sana kafa tutamaz. Der ve gençliğin cahilliğine düşürür.
Şu kız ne kadar çekici, seksi, şunun kalçasına bak.der. Cinselliği hedef yapar.
Güzel kadına: Açık giyin. Vücudunu sergile. Dikkatleri çek.der.
Böylece azdırır ve yoldan çıkartır. Toplumsal yıkıma neden olur.
Kaynanaya der ki: Oğlun karısını senden çok seviyor. Hep onunla.
Geline de: Şu kaynana bir olmasaydı, mutluluğumu engelliyor.der.
İblis daima düşman edici oldu. Suçlayıcıydı. Görünene ve o ana aldanırdı.
İblisin halkına uyanlar sevgi dolu yaşayamadılar ve paylaşamadılar.
Sonra İblis fakirlikle korkuttu. Zengine dedi ki: Daha çok kazanmalıyım.;
Fakire de: Kazanmak için şu kötü yolları seç.der.
İblis, dünyanın ardından koşan işçiye: İşini kaybetme der.
İşçi de gıybet yalakalık, ikiyüzlülük ve dalkavukluk eder.
Daha nice pozisyondaki insanlara nice şeyler söyledi.
Amacı insanı doğru yoldan çıkarmak ve Tanrının hoşuna gitmeyecek işler yaptırmaktı.
Daima kendisinden yükseği gösterdi, teşekkür yerine nankörlük ettirdi.
Şu adamdaki zenginliğe bak, bolluk içinde, senin de olsun, sen de rahat et.dedi.
Ardından kötülüklere kapı açtı ve kötü yolları tavsiye etti.
Ruhunu şeytana satan kazanmak ve sahip olmak için insanlığa zarar verdi.
İblis, arzuları süsler ve çekici kılar. Zevkin büyüsüne çağırırdı.
Ardından Günahın çok. Sen zaten kötüsün,diyerek insanı kendine bağlı kılardı.
Allah senin duanı kabul etmez. Sen ona yakın değilsin. Diyerek Allaha yönelmekten alıkoyardı.
Allah seni affeder mi sanıyorsun diyerek ümitsizliğe düşürür.
O, Küçük günahlarla Rabbe yönelmeyi engeller.
Sadece Allahın rahmetinden ümidini kesenler mahvolmuştur.
Şeytani cinlerin amacı insana ve insanlığa zarar vermektir.
İblis etrafındaki cinlere: İnsanlara iyilik etmeyeceksin, Onları dizginleyemezsin.
Kötülük edeceksin ki dünyada kazanasın, hükmedesin, her şeyi elinde tutabilesin.dedi.
İnsanların araları bozuk olsun, birbirlerine düşsün ki kazanalım. Dedi.
Kötülüğü telkin etti. Kötülük üzerinden geçimini sağladı ve insandan beslendi.
İnsanı kötülüğe suça ve günaha iterken aslında kendi saltanatının hesabındaydı.
İnsanları kullanarak birbirlerine düşürüyordu; dini, düzeni yıkmak istiyordu.
İyiliği, sevgiyi, barışı ve kardeşliği yıpratarak kendi düzenini kurdu.
Haksızlığa, hırsızlığa, zinaya yönlendirerek insanlığın temel bağlarını koparmak istiyordu.
İçki, kumar, uyuşturucu, oyun ve eğlence ile İnsanı oyalıyor, Allaha yönelmesini engelliyordu.
Şeytani cinler insanların düşüncesini yönlendirir ve onları kötü işlere davet ederdi.
İnsanları aldatarak dilediği gibi yönetmek istediler, bu nedenle iyiliği öğütleyenden nefret ettiler.
Tanrıdan istemeyenler şeytanların kirli planlarıyla iş yaptılar.
Günah ve suçlar hep İblisin başının altından çıkıyordu.
Bölüyor, ayırıyor, sahipleniyor, aralarını bozuyor, birbirlerini öldürmelerini sağlıyordu.
Haksızca birbirlerinin mallarına göz diktirdi ve hukuku hiçe saydı
İnsanları zorbalık ve şiddetle yok etmek istiyordu.
İblis, yoldan çıkarmak için hem cinleri hem de insanları aldattı.
İnsanlardan dünya menfaatleri için cinlere başvuranlar ne kötü bir yol tuttular.
İnsanlardan bazıları İblisten yararlanmak için ona boyun eğdi. Büyücülüğü ve cinciliği seçtiler.
İnsanların dileklerini yaparak kendine kul etmek istiyordu.
Oysaki Allah, insanları ve cinleri kendisine ibadet etmesi için yaratmıştı.
Gelecekten haber verdiğini ve mucizeler yaptığını söylüyordu.
Eskiden göğü gizlice dinler, haber çalar bir doğruya on yalan katardı.
Bununla da Tanrılık hesabındaydı. İnsanı aldatır ve kullanırdı.
Büyücüler ve cinciler ve onlarla irtibatlı herkesin yolu cehennem yoludur.
Allah yerine insanın ve Allahın düşmanından yardım isteyenler sadece kötü amaç peşinde oldu.
Cinlerle irtibatlı olan insanlar Tanrının öfkesinden kurtulamayacak.
Cinlerden yardım dileyenler sadece cinlerin azgınlığını arttırdı.
Halbuki onlar da Allaha muhtaç ve doğru yolu arıyorlardı.
İnsanlığa zarar vermek için insanların isteklerini yerine getirdiler
Bedenleri gasp ediyor, ruhu yönlendiriyordu ve suçlara zorluyordu
İnsanları kullanıyordu. Çirkinliğe ve hayasızlığa çağırıyordu
Günah batağına itiyordu ve çıkmaza sokuyordu.
Şeytani cinler insanları izliyordu, etrafında dolaşıyordu ve nasıl zarar versem diye fırsat kolluyordu.
Vesvese verir, olumsuz konuşur, huzursuzluk yaratırdı.
İnsanlar, cinleri göremiyordu esrarengiz ve mucizevi sanıyordu.
İnsanlar onların maddeyi etkileyebildiklerini görüyorlardı.
Uydurulmuş fikirlerle tanrısal güçlere sahip zarar verici olarak gördüler.
İnsanları korkutuyordu, bilmez ki insan? Sürekli cinlerle birlikte yaşardı.
İblise tabi olan cinlerin yöntemi kötü ve batıldı.
Korkusunca saldırganlık ettiler ve isteğini dayattılar.
İnsanlara vesvese haricinde zarar veren cinler azgınlıkta ileri gitti.
İnsanlardan korkuyla iblise itaat eden cahiller batağa saplandı
Allahtan başka kimden korkulur, Şeytani cinler Allahtan korksunlar.
İnsanları ölüme ittiren zalim cinlerden Tanrı habersiz mi sanıyorlar.
İnsanlara direkt zarar verenler taşkınlık ettiler, onlara Tanrının azabı hak oldu.
Şiddet kullanmaktan hiç çekinmeyen ve her şeyi yapabileceğini sanan zalim cinler
Siz varlığınıza, yaradılışınıza ve ne kadar sınırlı hükmedebildiğinizi görmüyor musunuz?
Sizi Tanrınıza asi eden kudret denizde damla bile değilken nereden bu cüret.
Sürekli isteyeceksin, hep hükmedeceksin ve zulmedeceksin öyle mi?
Ey doğruluktan sapan ve muhalif anlayışla yalanda boğulan iblis
İnsana zulmederek Tanrıya bağlılıktan ayrıldın, aklını ve Tanrının nurunu kaybettin.
Saltanatının hep süreceğini ve hesap sorulmayacağını mı sandın.
Gün gelecek varlığın, senin yalanların, yaptıkların, suçlu oluşun ortaya çıkacaktı.
Ve senin hükmün elbette bir karara bağlanacaktı.
Ey iblis, ateşinin sönmesi için, insana düşmanlıktan vazgeçmen için Rabbin seni bekledi.
Ama bizim yumuşak tavrımız senin azgınlığını arttırdı.
Biz adaletle karar veririz ve bizim azgına karşı azabımız pek şiddetlidir.
Senin soyuna, insanlardan ve cinlerden yandaşlarına azabımız hak oldu.
Allahtan başka ilah yoktur ve O, her şeye en doğru ve en adil hükmedendir.
İBLİSİN ÖZELLİKLERİ
Cinler Ateşin özü gereği farklı bir yaradılıştaydı.
Cinler, maddeye nüfuz ediyor, etkiliyor ve yönlendirebiliyordu.
İnsanın bedenine girip, damarlarında dolaşır ve sesini duyururdu.
Düşüncelerin kaynağıydı. Zihinde konuşur ve duygular üretirdi.
İblis, insanı boş, bilgisiz, aldatılabilir ve kullanılabilir olarak gördü.
İnsanların peşlerine düştü. Varlığını gizleyerek sinsice ben dedi ve düşünceleri yönlendirdi.
İblis, Ademi reddedince doğru yoldan çıktı. Batıla düştü..
Allahın ışığını kaybetti. Doğruluktan barıştan ve adaletten ayrıldı.
Gerçekleri göremez oldu; gözleri, kulakları ve kalbi mühürlendi.
İblisin saltanatından beslenen cinler onun ardına düştü.
Tanrıya sırtını dönenden akıl alınır ve gerçeklerden uzaklaştırılır.
Şeytani cinler akla ve bilgiye başvurmazlar, zanlarla yaşar. Mantıksal bütünlük yoktur.
Kendilerini kontrol edemezler ve sürekli tekrarları vardır.
Doğrulukla savaşır. Sözleri çelişir, yalan üstüne yalan söylerler.
İtaatsizliği ve saygısızlığı yol edinir, büyüklenir ve alay ederler.
Dik kafalı, inatçı ve sabırsızdırlar; hemen her şey olsun isterler.
Sık fikir değiştirir, kararsızdırlar, çabuk usanırlar .
Var olanla yetinmezler, sürekli şikayet ederler ve nankördürler.
Acelecilik, öfkelenmek, panikatak ve her aşırılık cinlerdendir.
Kibirlidirler. Büyüklüğünü inandırmaya kabul ettirmeye çalışırlar.
İkiyüzlüdür, gıybetçidir ve kovucudurlar.
Tutarsızdır, kaypaktır, haindir, güvenilmez
Kabadır, maneviyatsızdır ve Ahlaksızdırlar.
Seytani cinlerde sevgi, sağduyu ve yardımseverlik yoktur.
İblisin yönteminde hiyerarşi, baskı, zorbalık ve şiddet vardır.
Ayırıcı, düşman edici ve zarar vericidir. Savaştan beslenir.
Şeytaniyyet; doğruluğa ve iyiliğe kuru inatla karşı çıkan olumsuz güçtür.
Tanrıdan ayrılan şeytaniyyete düşer. Yaşama aldanır ve menfaatleri için yaşar.
İblis önceden iyi bir kimseydi. Tanrıyı bıraktı, düştü ve şeytaniyyetin temsilcisi oldu
Cinlerin halifesiydi, Ona nam ve saltanat verildi. İnsanı tehdit gördü ve egemenliği için mücadele etti.
İblis ahireti reddetti, dünya hayatı için kötülüğü seçti. Saltanatı için mücadeleye kalktı.
Tanrı ona madde üzerine hakimiyet ve yönlendirme gücü vermişti.
şükretmeyerek nankörlük etti; Paylaşmayarak zalim oldu.
Verilen ilme ve saltanata aldandı ve Ben başarıyorum. Dedi
Ben deyince Tanrının egemenliğini ve kuşatmışlığını kaybetti.
Sınırsız özgürlüğü ve sorgusuz yaşamayı isterken arzularına yenik düştü.
Yaşamın cazibesine aldanan sadık kalamazdı.
Tanrının dini olan evrensel değerlere muhalif olunca Tanrı onu bıraktı.
İblis seçiminden dolayı kovuldu, mak******* ve gözden düştü.
İblisin şeytanlığı Ademin yaradılışı ile ortaya çıkartıldı. Ve gerçek yüzü gösterildi.
Tanrıya başkaldıran alçalır. Kendi başına bir yol tutar.
Tanrının tasarrufundan çıkan kötülüğü yol edinmek zorundadır.
Varlığını sürdürmeyi ve dilediklerine ulaşmayı ancak kötülük üzerinden sağlayabilir.
İblis, Tanrıdan dileyenlerin doğru yolda yükseleceğini biliyordu.
Dosdoğru yolun üzerinde nöbet tuttu. Ve Tanrıya yönelenlere düşman oldu.
İblise uyarak yanlış yola düşen cinler kirli planları devreye soktular.
İnsanların onları görememesi onlara bir fırsat sağladı ve zalimce davrandılar.
Şeytani cinler, insanlarla uğraşmayı yol edindiler.
İnsanları korkutmaktan hoşlandılar ve insanları eğlence edindiler.
İnsanlardan kendilerine kullar ve köleler edinmek istediler.
Lusiferin(İblisin) halkı, insanları doğru yoldan saptırmak için çalıştı.
Sürekli insanın zayıf anını gözledi. Pusuda bekledi. Fırsat kolladı.
İnsanı hataya d üşürdü, günahlara itti, yanlış yollara sevketti.
Benliği ortaya koyarak kendini savundu. Ve suçlayıcı oldu.
Olumsuz düşüncelerle bölücü oldu ve ötekileştirdi.
Asılsız zanlarla kavgalara düşmanlıklara sebep oldu.
İnsan türüne düşman olan İblis, kardeşliği ve sevgiyi yıkmak istiyordu.
İnsanın yükselişini istemediği için Allaha yönelmesini engelliyordu.
Rab hakkında kötü zanlar fısıldadı. Ve Rabbe itaatten çıkardı.
Kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında doğru olmayan şeyleri söyledi.
İblisin taraftarları insana düşmanlık etti ve şeytani bir politika yürüttü.
İblis, öyle söylemlerle ve yöntemlerle meşru bir zemine oturdu ki şaşarsınız.
İblis, kötü emellerine iyilikler kattı ki hak yolda sanılsın.
Büyük yalana küçük doğrular serpiştirdi ki inandırıcı olsun.
Çıkarları için yaptığı zulümlerine makul nedenler uydurdu.
Bazen hak bazen batıl ile yaldızlı ve çekici sözlerle aldattı.
Doğruluğun ve insanlığın temsilcisiymiş gibi davrandı.
İnanan ve kendini iyilerden sandırarak hareket etti.
Gizli niyeti İnsanlığı yok etmekti, planlarında adım adım ilerledi.
Bozuk sistemleri ve kaos yasalarını devreye soktu.
Kavgaların, cinayetlerin ve savaşların sahibiydi.
İblis, saltanatı için haksızlık ve zulüm etti.
batıl mücadelesinde haklı olduğunu iddia edemeyecek.
Allah, inanan cinleri ayırmak için ; insanı, cinlerin fitnesi yaptı.
İnançsız cinler, insana karşı düşmanca bakış açısına sahip oldu.
İblis(şeytan) kötü sonuçlara düşürmek için sadece telkin ediyor.
Ona muhalefet edin, kötü zanları kovun ve iyilikler yapın.
Sabredin, onlara uymadıkça ve kışkırtmalarına tepkisiz kaldıkça onların saldırıları etkisizleşecektir.
Temiz olun, doğruluktan ayrılmayın. Allah size bir kurtuluş yolu verecektir.
Samimi olduğunuz sürece şeytani cinler inananları doğru yoldan alıkoyamaz.
Şeytaniyyetin egemenliğini yıkmak için hakkı, sabrı ve iyiliği tavsiye etmelisiniz.
Cinler istediklerini kısmen yaptırabilir ve küçük günahlara düşmeyen hiçbir insan yoktur.
Doğruluktan vazgeçmediğiniz ve hedeflerinizde aldatılmadığınız sürece iblis başarılı olamaz.
İblis iyilikleri ve faydalı işleri boşa çıkarmak ve yanlış yola düşürmek istiyor.
Onun amacı Allahtan alıkoymak ve Allahın rahmetinden ümitsizliğe düşürmektir.
Allah inananlara dedi ki. Cinlerin ve insanların kötülüklerinden Allaha sığının.
Allaha yönelen, Allaha sığınan, Ona güvenen Onun tasarrufundadır. Mutlaka korunmuştur.
Allah insanları sever, onlara sefkatlidir ve O en güzel dosttur.
tüm alemi senaryo ediyor ve geleceği dileklerinizle şekillendiriyor.
Ondan dilemeyen ve ona teslim olmayan ancak batıl yolda çabalar.
Yaşama aldanan doğru yoldan ayrıldı ve imanını kaybetti.
Allaha yönelmedi, dostluğunu bıraktı ve Ona güvenmedi.
Allaha ibadeti bırakanlar iblisin etkisinde kaldı.
İblisi önder seçen cinler onu dost edindi; kötülüğü, haksızlığı ve zulmü seçti.
İblisin ardına düşen cinler insanı reddetti ve insanlığa savaş açtı.
İnsanlar bizim için tehdit; özgürlüklerimizi ve yaşantımızı kısıtlarlar.
SonraBeslenemeyiz, baskı kurarlar ve bize zulmederler. dediler.
Ve bunları inançsız cinler arasında yaydılar.
Tanrının yasalarını çiğneyip sınırsız özgürlük istiyorlardı.
İnançsızlar yaşamı doyasıya tatmak sınırsızca yaşamak için düzeni bozar ve zulmederler.
Yaşama aldananın aşırı serbestliği, büyük çoğunluğun yaşam hakkını gasbediyordu.
Kötülüğün kaynağı yaygaracı iblis, kendisi için kaosu ve zorbalığı seçti.
İnsanların liderlerine gitti. Menfaatler doğrultusunda yol gösterdi.
Kişisel ve ulusal çıkarlar gözetildi insanlığın çıkarları gözetilmedi.
Güç sahibi zenginlere açgözlülüğü yerleştirdi.
Azınlığın saltanatı için çoğunluğun yaşam hakları gasbedildi.
İblis, inandığını ve doğru yolda olduğunu söyleyerek insanlığı yanılttı.
Egemenliğini kurmak için sözlerini insanlara yaydı.
Arzuları ve günahları süsledi. Dünyayı sevdirdi.
Vaatlerde bulundu ve doğru yoldan çıkardı.
Düzen karşıtı İblis, insanın yıkılışını ve yok oluşunu istedi.
Şeytani cinler insanlar arasında gezindiler ve sürekli kötülüğü telkin ettiler.
Kötülük yapacaksın ki kazanasın, iyilik dünyada bir şey kazandırmıyor. dedi.
İnsanlar iyilikten anlamazlar, onlara fırsat vermeyeceksin. dedi.
Sahip olduklarını kaybetme, şunlar senin için tehdit dedi.
Asılsız zanlarla korkuttu Tanrıdan uzaklaştırdı ve suça sürükledi.
Açgözlülük bencilliği bencillikte haksızlığı ve zulmü getirdi.
Arzulara tutkunluk kanunsuzluğa ve günahlara yöneltti.
Sınırsız özgürlük, Tanrının anayasasına bir başkaldırı, insanlığa tehditti.
İnsanların devamı ve esenliği için Tanrının yasaları şarttı.
Düzen karşıtı İblis bozuk anayasalarla kendi kaos sistemini kurdu.
İnsanlığın koruma kalkanı olan Tanrının yasalarını yıktı.
İnsanın Rabbine itaat etmesini engellemek istedi.
İblis, insanı Rabbe yönelmekten alıkoymak için boş işlere çağırdı.
İçki, kumar, uyuşturucu; oyun ve eğlence ile oyaladı.
Sürekli kötülüğü ve hevesine uymayı telkin etti.
Dünyayı hedef yapınca kardeşliği ve sevgiyi öldürdü.
Şeytani cinler: Çok kazanacaksın, hükmedeceksin, saltanatını süreceksin dedi.
Helal kazanarak mal sahibi olamazsın. Alnının teriyle kim mülk sahibi olmuş. Dedi.
Yalan söyleyeceksin, çalacaksın, aldatacaksın. Dedi.
Dünyaya aldananlar bozuk ve çıkmaz bir yola girdi.
Kime mal verildiyse kendinden bildi, daha fazlasını istedi ve Rabbe asi oldu.
Şeytani cinler, insanlar arasında gezdi. Her şey para dedi.
Paran varsa her şeye sahip olursun, saygı görürsün.,
Mal da, huzur da, yaşam da parayla oluyor. dedi
Yaşam güzel, eğlenmene bak, tadını çıkar. dedi.
Dilden dile dolaştı. İnsanlara yaydı ve zamanla kabul gördü.
Allahın yolunu bırakanlar menfaatçilik rüzgarına kapıldılar.
Dünya için yarıştılar ve kötülük her yere yayıldı.
Hedef dünya ve yaşamın güzellikleri olunca her şey kötüye doğru gitti.
Kimse ahireti isteyin, iyilik yapın sevgiyi tercih edin diyemedi.
İnananlar hor görüldü ve iyiliği tavsiye eden kınandı.
Yeryüzü karanlık bir çağa ilerledi.
Şeytani cinler, gücünün yettiği bilgisizleri davetiyle şaşırttı.
Ahrete ve hesap gününe inanmayanlar dünyaya sahip olmak istedi.
Helali reddeden tahammülsüzler. Hemen kazanmak için bilerek haksızlığı yol edindiler.
Rızkının Allahtan geldiğine inanmadılar ve Allaha ortak koştular.
Yalan benimsendi; yalakalık, ikiyüzlülük ve gıybet ettiler.
Doğruluğu ve adaleti savunduğunu sanan çıkarcılar,
Gücü ele geçirince saltanatları için komplo kurdular.
Çıkarları için haksızlık ettiler ve kötü yöntemleri kullandılar.
Baskı ve şiddetle yönetti ve insanlığın huzurunu bozdular.
Dünyayı yönettiklerini ve her şeyi yapabildiklerini fark edenler,
Kendilerini Tanrı gibi gördüler ve bozgunculukta ileri gittiler.
Savaşlar çıkartan, liderlere kötü yol gösteren zalim Lusifer,
Tanrının yasalarına dik kafalılık ettirerek insanları öldürtüyordu.
Ona uyanlar ne Allahtan dilediler. Ne de hakka uygun işler yaptılar.
Dünya için hukuksuzluğu yol edinenler İblise tabi oldu.
İblis, dünyaya sırtını dönmüş akıllıya, güç yetiremedi.
İblise tabi cinler:Kaderin kendi elinde! diyerek inancı yıkmaya çalıştı.
Kalbin temiz olsun, niyetin güzel olsun yeter. diyerek ibadetten alıkoydu.
Halbuki namazın devamlılığı doğru yolda tutardı.
Allaha bağlılığını sürdürmeyen samimi değildir ve sadık kalamaz.
Allahı seven (namazla) Allah ile sürekli görüşsün.
İnananlar, iblis ile daima içsel bir kavga halinde oldu.
Bu mücadele hayat boyu süreklilik taşısa da salihler mutlaka kazanır.
İblis en çok insanın dur diyemeyeceği bedensel arzuları kullandı.
Arzulara düşkünlük vererek insanların ayağını kaydırmaya çalıştı.
Nefsin heveslerini sorgulamadan hemen tatmine çalışandan daha aşağılık kim olabilir.
Arzularına dur demenin stresi azdır, geçicidir ve insan alışır.
Arzularına uyanlar sürekli artan stresten kurtulamaz. Ve hırçınlaşır.
Bedensel isteklerini kontrollü ve ölçülü veren kazanır.
Arzularına uyan sürekli artarak daha sapıkçasına ilerler.
Midesini dolduranlar ve cinselliğini tatmine koşanlar kendisine zarar verir.
Heveslere uymak kalbi katılaştırır ve maneviyatı öldürür.
Arzularına dur demeyenler İblisin etkisinde kaldı ve zarar verdi.
İblis, nefsine uyanın sahibi oldu. Egemenliğini aldı ve yönetti.
İblisin etkisindeki insan çevresindekileri kınadı ve ötekileştirdi.
Olumsuz düşünerek sürekli ters söylemlerde bulundu.
İnsanı kışkırttı; hırçınlaştırdı; kavgaya ve şiddete sürükledi.
İnsan, aklını ve kontrolünü kaybederek zarar vermek için saldırganlaştı.
Gözü görmedi, hiçbir şey duymadı cinayetler işlediler
Nefsine uyanı melekler terk etti, şeytani cinlerin kontrolüne girdi ve kullanıldı.
Ey iblis insana zarar vermekle neyi başarmış oldun.
Rabbine başkaldırırken sadece zalim oldun.
Bu zulmün daha ne kadar sürecek sanıyorsun.
Ey iblis Rabbim dileseydi seni en baştan yok ederdi.
İnanan insanları ve cinleri ayırmak için sana izin verdi.
Haksızlığa uğrayanlar ve öldürülenler elbette karşılığını alacaklar.
Yeryüzünde egemenliğini kurdun ve en parlak dönemini yaşadın.
Hakimiyetin kısa sürdü. Çünkü yalan, batıl ve zorbalık uzun yaşayamazdı.
Ey iblis, insana destek olsaydın yeryüzüne bereket yağardı.
İnsana iyilik etseydin bu senin şanını arttırırdı.
Bu dostluktan nasibini büyük alır, Tanrı gözünde değer bulurdun.
Ancak sen kıskandın ve takıntı yaptın. Mantıksız davrandın
Kim haktan ayrılırsa akıl ondan alınır. Kontrolsüzce bocalayıp dururdu.
İnsanı aldatmakla ve yoldan çıkarmakla sadece oyalandın.
İnsanlara yapılan kötü davranışlar sadece günahlarını arttırdı.
Bununla ne Tanrıya ne de insana zarar verebildin.
Zaten insan topraktan içi boş çaresiz bir varlıktı.
İnsana yaptığın kötülüklerden dolayı en büyük zararı kendine verdin.
Ey iblis zamanı hızlı akan ve ölüme bağlı bir hayata aldanılır mı?
Gerçekten Allahı sevmiş ve ondan çekinmiş olsaydın düşmezdin.
Tanrının hoşnutluğu yerine menfaatlerini ön plana çıkarman kaybettirdi.
Tanrım, beni doğru yolundan ayırma diye korksaydın korunmuş olurdun.
Ama sen tüm uyarılara rağmen bile bile insana düşmanlık ettin.
Bak kuru inadın seni yıkılış gününe getirdi. Artık egemenliğin bitecek.
Rabbinin her şeye nasıl hükmettiğini göreceksin.
İNSANLARDA KÖTÜLÜK SEÇİMİ
İnsan boştur, bedene bürünmüş sadece bir ruhtur.
Gücü ve bilgeliği yoktur. Kalbine, niyetine göre yön bulur.
İnsanın düşüncesinin temeli tercihlerinde gizlidir.
İnananlar iyiliği ve ahreti isterler ve melekler tarafından yönetilirler.
İnanmayanlar kötülüğü ve dünya yaşamını isterler şeytani cinler tarafından yönetilirler.
Yaşama aldanır, dünya ve içindekileri ister ve arzularına kapılırsa kaybeder.
İnsan doğruluğu seçmedikçe Allahtan istemedikçe yaşam sınavını kazanamaz.
İnsan sınanır ve insanın kaderini tercihleri şekillendirir.
Cahile, dünyaya tapmışa, kibirliye, cimrilik edene akıllarınca istekleri verilir.
Onlara verilenler güzel gösterilir. Az bir şey karşılığında aldanırlar. Ve yeryüzünde oyalanıp dururlar.
Her şeye sahip olmak ve her zevki tatma arzusu insanları yoldan çıkardı.
Sürekli daha fazlasını istediler, hiç doymadılar
Sorgusuzca ve sınırsızca yaşamak istediler.
Yasa tanımamazlık, toplumsal ve küresel düzeni bozdu.
İnsani hakları çiğnediler. Mallara ve canlara kast ettiler.
Silah ve para üstünlüğüyle küresel egemenliği yönetenler,
Bozgunculuk yaptı. Savaşlar çıkardı ve insanları katletti.
Savaşların önderi İblis, insanları yok etmek istiyordu.
Gizliden, komplolarla düzeni ve huzuru bozacak işler yaptı.
İblisin egemenliğindeki inançsız yönetimler devlet terörü uyguladı.
Saltanatları için zulmü yol edindiler.
Yeryüzünde İblisin anlayışı kabul edildiğinde bir güç yarışı başladı.
Silah ve zenginliğin egemenliği kötülüğün taraftarlarındaydı.
Dünyayı isteyenler iyilerin üzerinden kazanmayı yol edindiler.
Kötülüğün taraftarları zarar vermekten korkmadılar.
Kötüler, iyileri bastırır. Kaba kuvvetle egemenlik kurardı.
İnanan iyiler, kötülerin egemenliği altında ezildiler.
İyiler çekindi. Tanrıya asi olmaktan ve şiddetten kaçındı.
Sakınanlar zarar gördü. Sevilmedi ve horlandı.
Zararsız olmayı tercih eden iyiler daima mazlum oldu.
Kötülerin döneminde kanunsuzluk ve kaos hakim oldu.
Tanrının yasaları bir kenara atıldı ve hesap sorulamadı.
Daimi esenlik; doğruluk, adalet ve barış ile mümkündür.
İblis kısa egemenliğinde taraftarlarını sadece ateşe götürüyor.
Her kavme beldeye ve köye doğrucu, adil bir kul gönderildi.
Tanrı her dönemde insanlara sahip çıktı.
Yeryüzü tarihi bunun örnekleriyle doludur.
Allah, yaşama müdahale etmiş ve katleden şeytanı durdurmuştur.
Israr eden ve inananları yok etmek isteyen zalimlerin başlarına geleni gördünüz.
Güçlerine güvenen ve planlar yaparak düzenleri bozanlar azabı hak ettiler.
Rabbe giden doğru yolları tıkadılar. İnsanlığa faydalı işleri engellediler.
Haksızlığı, adaletsizliği, baskıcılığı ve öldürmeyi düzen saydılar.
Yiyeceksin, içeceksin ve eğleneceksin dediler. Ve zulmü teşvik ettiler.
Bir de kendilerinin doğru yolda olduklarını iddia ederler.
Dua etmeyenler nasıl doğru yolda olduklarını sanırlar.
Zaten onlar dünya, batıl ve haksızlık yolunda Tanrıya yönelemezler.
Bunu istediklerinde bir melek karşılarına dikiliverir.
Ve Sen şunlar için mi Tanrıdan istiyorsun? der.
Ve insanın ne için mücadele ettiğini gösterir.
Rabden şüphe edenler Sadece dünya hayatı var. dediler.
Bir daha dirilmeyeceğine inananlar dünyayı doyasıya yaşamayı istedi.
Sonra da tercihinin oluşturduğu körlük ve cahiliyet nedeniyle ölümün belirsizliğinden korktu.
Aslında korktukları şey Allaha karşı oluşları ve kendi günahlarıdır,
İmanda şüphede kalan her kişi Tanrıya varışta kusurludur.
Oysaki varlık, varlığın sistemi ve işleyişi Allahın varlığını anlatır.
İnanan, öğrenerek daima inancını perçinlemeli ve Tanrının yasalarına bağlı kalmalıdır.
Dünya hayatı inananlar için sefa yeri değildir.
Ve Tanrı türlü yöntemlerle yaratılmışları denemektedir.
Allah yaratılmış her inanana, cin, insan ve hayvan şeytanlarını düşman kıldı.
Çünkü onlar yaşama aldandıkları için inananlara zulmederler.
Bu nedenle tanrı ölümü yaratma kararını aldı. Ve sonucu hesap gününe bağladı.
Herkes yaptıklarının karşılığını alacak.İyilerle kötüler ayrılacak. İyiler ödüllendirilecek.
Ve kuşkusuz ki Tanrı senaryo edenlerin en mükemmeli, merhametlilerin en hayırlısıdır.
ANLATIM YORUMU
Adem ve eşi, türlü nimetler varken yasaklanmış meyveden yedi.
Ebedi yaşamı ve her şeyi özü ile bilmeyi istedi
Her şeye sahip olmayı, yönetmeyi; tüm bunlarla Tanrısal gücü istedi.
Adem ile Havva İblisin aldatmasıyla Allahın yolundan çıkmıştı.
Hatalarını anladılar ve pişmanlık içinde özür dilediler.
Hiçbir varlık Tanrıya itaatkar olmadan başarılı olamazdı.
Rab, hemen karar vermedi, Ademin nesline bir fırsat verdi.
Kötüleri elemek için yaşamı sürdürdü ve insanları ölümlü kıldı.
İnsanları kurtarmaya karar verdi ve insanların sonunu belirledi.
"Yeryüzünde yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada diriltileceksiniz. Dedi
Öncesini ve sonrasını yazdı. İlk ve sonu senaryo etti.
Yeryüzünde kimin ne yapacağını sınamaya tabi tuttu.
Kalkış gününe kadar süre verdi. Allah, karar yerinde adil hüküm verecek.
Yaşamı, hesap günündeki kararına şahit tuttu.
İyilerle kötülerin soğuk savaşı ilk andan itibaren başladı.
Tanrıya kafa tutan, gizlice düşmanlık eden kötülüğün gücünü İblis sahiplendi.
Adem yaratılınca İblisin Tanrıyla mücadelesi başladı.
Ademin üzerinde iyilik ve kötülüğün çekişmesi yaşandı.
İnsanlar, inanan ve inanmayan olarak iki farklı bakış açısıyla hayatı yorumladı.
Ademi yaratılma gerekçesi çok fazlaydı.
Yaratılanlar, yaşama aldanıp Tanrıya asi oluyordu
Yaratılmışların suçları ve hataları cahil ve çaresiz bir varlığın yaratılmasını mecbur kılmıştı.
Allah şefkatini ve kudretini elbette zalimlere gösterecekti.
Ve her şeyin sahibi ve yöneticisi olduğunu yaratılmışlar bilmeliydi.
Dilediğinin yükseltir, şerefli kılar; dilediğini alçaltır, değersiz kılardı.
Tanrı dilediğini yaratır ve yaratılmışlar bunu sorgulayamazdı.
Ama o en adil, en doğru ve en isabetli karar verendi.
Ne ondan daha merhametlisi ne de daha adili bulunurdu.
Ademin yaratılmasına tepki gösterenler Tanrının kararına öfkelendiler.
Allah, İblise kibrini yenmesi için sürekli fırsat verdi.
İblis, Ademe düşmanlığını sürdürdü ve sürekli azgınlığını artırdı.
İblisin zulümleri karşısında insanoğlu mazlumdu.
Göklerde gezebilen iblis Rabbine inadını arttırdıkça dönem dönem sınırlandı.
Bir zamanlar yıldızlarla dolu evrende gezer ve göğü dinlerdi.
Sonra dünya semasının dışına çıkmalarına dahi izin verilmedi.
Göğü dinlemeye teşebbüs eden cinlere meleklerce meteor taşları atılır.
Artık geleceği etkileyecek bilgilere ulaşamadan kaçışmak zorunda kaldılar.
İblis gözdeydi, şan ve makam sahibiyken düştü ve kovuldu.
İblisin gizli şeytanlığı Adem ile ortaya çıktı.
İblis kıyamet tarihine kadar mühleti olduğunu anladı.
Kötülüklerin kaynağı olan iblis bencillik etti.
İlk aleme ve yaşadığı ana aldanan iblis kördü.
Şartlarına razı olmuyor ve Tanrının kararlarını eleştiriyordu.
Olayları kendi çıkarına göre yorumluyordu.
Allah, yaratılmışların tümünün çıkarlarının korunmasını istemişti.
İblis ve Adem yeryüzünde düşman olarak yaşamaya başladılar.
İnsan içi boş, yönetilecek bir araç gibiydi.
İnsan Tanrıya sığındığında bir melek tarafından sahiplenilen
Tanrıyı unuttuğunda şeytan tarafından hor kullanılan oldu.
İnanıp sığınanı Tanrı yönetti ve Onu koruma altına aldı.
İnsanları seven ve iyiliğini isteyenler tanrının tarafında oldu.
İnsanları sevmeyen ve kötülüğünü isteyenler iblisin tarafını seçti.
Kardeşliği ve barışı isteyenler Tanrının tarafında;
Düşmanlığı ve savaşı isteyenler İblisin tarafında oldu.
Kötü düzenin temelinde Şeytanın varlığı açıkça anlaşılacak.
Saklı gerçekler ortaya çıkacak, artık İblisin egemenliği yıkılacak.
İblisin tahtına bağlı şeytani yönetimler dağılacak.
İyiliklerin kralı olan Allah, kötülüklerin sahibi şeytana fırsat vermeyecek.
İyilikle kötülüğün savaşında Allah da şeytan da taraftarlarını toplayacak.
Ve o gün, kıyamet gelecek ve herkes yaptığının karşılığını alacak.
Tüm yaratılmışlar yok olacak sadece Rab kalacak. Ve tekrar yaratacak.
Sonra yeni alemler, mükemmel bir düzen kuracak.
Orada esenlik cenneti sürekli var olacak.
İnananlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar.
Allah, Cinleri dumansız zehirli ve etkili ateşten yarattı.
Cinler yeryüzünde var olma şartlarına uygun bir dönemde yaratıldı.
Bilinçli, seçim yapabilen, özgür ve sorumlu varlıklardı.
Tanrıya yönelmeleri ve ibadet etmeleri için yaratılmıştı.
Cinler yeryüzünün ilk sakinleriydi. Binlerce yıl huzurla yaşadılar.
Yaşamın güzellikleri yaşayanları cezbediyordu.
Sonra cinlerin arasında fitne ve fesat çıktı, ayrılıklar yaşandı. Düzenleri bozuldu.
Haset, baskı ve zulümler görüldü. Birbirlerini öldürdüler.
Cinlerden İblis, Allah'ın zikreden azizi; şereflisi ve değerlisiydi.
İblis, Allah'tan en çok korkanı ve O'na itaatte en önde gideniydi.
Sadıklığı ve ibadeti sebebiyle yükseltildi ve onurlandırıldı.
Cinlerin öncüsü oldu, elçilik görevini ve liderliğini üstlendi.
İblis, Allahın izniyle münafık cinlerin zulmünü bitirdi. Ve huzuru sağladı.
Tanrının emirleri olan evrensel değerlerin ve barışın bayrağını salladı.
Cinlerin uyarıcısı iblis düzeni korudu. Ancak sonra da kendi saltanatını kurdu.
Yükselmenin şımarıklığı ve başarılarının sarhoşluğuyla kendisini üstün görüyordu.
İblis, sınırsız özgürlüğü seçerek varlık aleminde yaşayanlara sıkıntı veriyordu.
İblis kötü ve batıl yoldan kazanmaya. Kirli saltanatını sürmeye başladı.
Zamanla özünü unuttu, yaşayışı ve felsefesi değişti, zalimleşti.
Tüm başarıları kendinden zannetti, büyüklendi ve Tanrı dahil herkese rahatsızlık veriyordu.
Bu durum, Adem yaratılıncaya kadar böyle devam etti. Ve Adem yaratıldı.
Varlık aleminde topraktan yaratılmış Ademi yönlendirebileceğini ve saptırabileceğini fark etti.
İblise göre Adem bir tehditti. Ademe destek olursa saltanatının yıkılacağından korktu.
Çünkü o dünyada yaratılmışların içinde en yetkili olanı ve söz sahibiydi.
Yönetimi ve rahatını kaybetmemek için Ademe karşı oldu.
Tanrıyı karşısına alarak Ademe düşmanlık etti ve kötülüğün üzerinden beslenmeyi seçti.
Ademin yaradılışını çıkarlarıyla değerlendirdi ve bozuk felsefesiyle Ademi kötü gördü.
Zannında haklı olduğunu düşünüyordu. Ve ispatlamak için Adem ile uğraştı.
Her kim kötü bir yol seçerse kör ve sağır edilir. Anlamsız muhalif olur.
Ne iblis; ne de Adem Tanrıyı gördü. Her şey doğal olarak yaşanıyordu.
Tanrı, Adem ve eşine nimetlerle dolu ırmaklar akan bir bahçe verdi.
Şu meyveye dokunmayın dedi. Ve yediler. Bir tufanla bahçe yerle bir oldu.
İblis(Lusifer), Adem'i ve eşini nimetlerle dolu esenlik diyarından kovdurdu.
Yeryüzünde insanoğlunun muhalifi ve yeminli bir düşmanı oldu.
İblis ve Adem, yeryüzünde düşman olarak yaşamaya başladılar.
İblis, insanı beğenmeyerek Rabbin kararını reddetti ve asi oldu.
Halbuki insanı kollasaydı bu onun şanını daha da yüceltecekti.
Böylece İblis düştü. Allahın rahmetini ve desteğini kaybetti.
Kovuldu ve kendi haline bırakıldı. Kendi başına bocalayıp durdu.
Tanrıdan yüz çeviren ve asi olan herkes düşmeye ve değersizleşmeye mahkumdur.
Onlar varlık alemine sahip olmak, yönetmek ve egemen olmak istediler.
İblis ve yandaşları; sevgiye, doğruluğa, barışa ve adalete savaş açtı.
İblis, insanlara karşı her yolu denedi ve türdaşlarını ona karşı kışkırttı.
Cin toplumlarının liderlerinden bazılarının ayaklarını kaydırdı.
İnsanı tehdit göstererek cinlerden çok yandaş topladı.
İblis, kendisiyle birlikte onları da şeytanlaştırdı ve onlara öncülük etti.
Onun düzeninden beslenenler onun ardından gittiler ve Tanrıya karşı saf tuttular.
İçlerinden bir kısmı sakındı, Tanrının yaratmasındaki bilgeliğe boyun eğerek Ademe saygı duydu.
Onlar insanoğlundan uzak ve ıssız yerlere çekildiler.
İnsanoğlunun yaşam hakkına, huzurla yaşamalarına ve Tanrı kararına saygı duydular.
Bu inanan ve sakınan cinler Tanrı gözünde değer buldu.
İblis, inanan ve Ademe saygı duyan cinlere de düşmanlık etti.
Gerçekte cinlerden pek azı iyi bir yol tuttu ve sakındı.
İblis, cinlerden birçoklarını saptırdı. Şeytan milleti"ni çoğalttı.
Cin ve insan şeytanları yeryüzünde giderek güçlendiler.
Cinlerden bazıları rızkının İblisten geldiğine inandı.
İblise sadık kalanlardan 19 gönüllü azgınlıkta ileri gitti.
Bu sapkınlar insanlardan seçtikleri dişilere gitmeye başladılar.
İnsanlardan kendilerini çoğaltmak isteyenler kötü bir iş yaptı ama başarılı olamadılar.
Onlara büyücülük ve sihirbazlık öğrettiler. Çağırdıklarında hemen yanında oldular.
İnsanın varlığından rahatsız olan cinler, insanların düzenlerini bozmak ve yok etmek için çabaladı.
İnsanları başarısız kılmak ve kötü sona ulaştırmak için kuruntu ve vesvese verdi.
Tanrının amacını boşa çıkartmak istiyorlardı.
Doğru bir yol tutmayanlar kötü ve menfi isteklerini Tanrıdan isteyemezler.
Onlar ancak amaçları için kirli planlarını devreye sokarlar.
Doğruluğa karşı kirli planları uygulayanlar gerçekten küfre düşmüştü.
İblis, insanı reddederek batıl yola düşünce insan üzerinden kötü kazancı seçmiş oldu.
Şeytani cinler, kendilerine ibadet edilmesini istediler.
Onlar kendileri için çalışan insanlara sürekli vermekten acizdir.
İstekleri için kendilerine gelenleri kullar edindiler. Basit birkaç işlerini yaparak aldatırlardı.
İnsanların isteklerini yerine getirerek onları küfre düşürdüler ve kendilerine bağımlı kıldılar.
Asıl şeytani cinlerin insanlara ihtiyacı vardı. Onlar Tanrıdan istemiyor, batıl yoldan besleniyorlardı.
İnsanları geçim kaynağı yaptılar ve insanlarla uğraşmayı iş edindiler.
Şeytani cinler pis işlerini yürütmek için insanlardan dostlar seçtiler.
Cinciler de dünyalık menfaatleri için cinlerle işbirliği yaptılar.
Dünya hayatı onları aldattı ve kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.
Rabbinin emri dışına çıkarak İblisi ve neslini, kendilerine dost edindiler.
İnsanların düşmanını dost seçenler büyük bir yanılgıya düştü.
Allaha yönelmekten ve ondan istemekten geri bırakan şey neydi.
Cinlerden yardım dileyen ve onlara başvuranlar Allaha ortak koştular.
İsteklerine ulaşmak için cinlerin hoşnutluğu aranıyordu. Onlar cinlere ibadet ediyorlardı.
Meşru olmayanı ve haksızlığı ancak şeytani cinlerden isteyebilirlerdi.
Her kötülük iblisten ve Ona uyan şeytani cinlerden çıktı.
Tanrının yönetmesine ve normal hayata müdahale ediyorlardı.
İnsanların yaşantılarını etkiliyor, kötü işler yaptırıyordu.
İnsanların doğal yaşamlarını ve düzenlerini bozuyordu.
Cinciler ve şeytani cinler ne kötü bir iş yapıyorlardı.
Cinlerle irtibatlı insanlar menfaat dostluğu kurdular.
Onların dostlukları sağlam temellere dayanmıyordu.
Sırf çıkarları için insanlığa düşmanlıkta birbirlerinden faydalandılar.
Şeytani cinler tanrıya giden tüm yolları tıkadı.
Allaha ve cinlere inancı yok sayarak gerçekleri gizlediler ve imanı engellediler.
Halbuki insanlar sürekli cinlerin kötü etkileri altında yaşıyorlardı.
Cinlerle irtibatlı kişilere giderek cinlerin etkilerine şahit oluyorlardı.
Büyüyü, cin seanslarını ve birtakım olayları görüyorlardı.
Cinlerin varlığını açıkça görüyor ve inanıyorlar da Allahın varlığından neden şüphedeler.
Cinlerin iradeleri kullandığını ve yaşamlara nasıl kötü yön verdiğine şahit oluyorlar da
İyi bir yol tutmanızda Tanrının meleklerine neden inanmıyorlar.
İyi işlerin ardında meleklerin varlığını bilmiyorlar da kendimiz mi yapıyoruz diyorlar.
Tanrının cinleri engelleyemeyeceği güvensizliği nereden kaynaklı?
Cinlerin hallisülasyonuna inanıyorlar da ,
Bu alemin Tanrının hallisülasyonu olduğuna neden inanmıyorlar.
Oysaki onun alemindeler ve İblis bu senaryonun kötü oyuncusu.
Tanrı, her şeyin farkında ve zulmedenler acıklı azabı elbette tadacaklar.
İblis, Ademi kullanabileceğini anladı ve onunla uğraştı.
İnsana sesini duyurup kötü düşüncelerle yönlendiriyordu.
İnsanların iradelerini ele geçirip onları kullanıyor ve kötülüğe çağırıyordu.
İnsanları korkutmak hoşlarına gidiyordu. Bunu oyun ve eğlence edindiler.
Sürekli tekrar ederek alıştırarak ve yıldırarak amaçlarına ulaştılar.
İblise bağlı cinler, insanlar arasında ayrılıklar kavga ve savaşlar çıkarttı.
İnsanlara bencilliği, hoşgörüsüzlüğü ve sabırsızlığı öğretti.
İnsanların arasındaki sevgiyi, kardeşliği ve bağlılığı yıkmaya çalıştı.
Anneye inat etmeyi, babaya asi olmayı kardeşlere düşman olmayı emretti.
Ailenin sevgi bağlarını yıkmaya çalıştı. Eşleri birbirine düşürdü.
Kişisel çıkarları kullandı, kavgalar çıkarttı ve suçlayıcı oldu.
Boşananlar bir zaman sonra yaşananlara üzülüp gerçekleri fark ettiler.
Her şeyi şeytani cinler yapıyordu, boşananlar birbirlerini ve kendini suçluyordu.
Boşanmalar ile yuvaları yıkarak sevgi ve saygıyı kaldırmak istiyordu.
Erkek ile dişiyi birbirine düşürmek, cinslerin bağını koparmak istiyordu.
İblis, iğrenç davetlerde bulundu ve insanlıktaki utancı kaldırdı.
Kadınların bedenini açtırarak cinselliği hedef gösterdi
Kadınlara bakış açısını bozdu, insanlar arzularını tatmin etmek için zalimane bir anlayışa sahip oldular.
İnsanları arzuları için koşuşturan bozuk bir psikolojiye soktu.
Erkekler, kadınları cinsel bir obje olarak görmeye başladı ve İnsanlar arasındaki hukuku bozdu.
Örtünmemek yaygınlaşınca kadınlar aşağılandı, bir mal olarak görüldü ve tacizlere uğradı.
Kadının asaletini kaldırdı ve değersizleştirdi; Hayayı ve manevi bağı ortadan kaldırdı.
İnsanın üremesine öfkelenen iblis, Düşmanlığı yaydı ve sevgiyi yıprattı.
Şeytani cinler, ailede, toplumda, ülkede ve yeryüzünde daima ayrılık çıkarttı.
Amacı insanlara düşmanlığı yayarak yok etmekti.
Şeytani cinler insanlara zarar verecek her yöntemi kullandılar.
Sevgiyi ve kardeşliği huzuru ve barışı yıkmaya çalıştılar.
Her insanın bir şeytanı vardır. Ve amacı batıla saplamaktır.
İyi hedeflerinizden dönderir, başarısızlıkla aldatır, ümitsizliğe düşürür
Başarısız olsa dahi mücadelesinde yılmayan onun ağına düşmez.
Hoşnutsuzluk verir, yaşamdan soğutur, hayattan zevk aldırmaz.
Bencilleştirir. Paylaşmaktan, yardımlaşmaktan uzaklaştırır.
Şeytani cinlerle olanlar, görünene aldanır ve batılı seçerdi.
Sesini yükseltir, üstünlük çabasıyla çok konuşur, ben bilirim havasında olurdu.
İnsanları hakir gösterir nefret ve kinle yaklaşmayı sağlar.
Bencilliği kullanarak insanlardan soğutur ve doğru yoldan alıkor.
İnsanın önemsediği alanlarda ve önemli dönemlerinde ona yaklaşır.
İnsanın zayıf anını yakalar. Onu yanlış kararlara sevk eder.
İnsanı kullanmak, aldatmak, saptırmak ve zarar vermek ister.
Dünyevi çıkarlarına göre düşünür davranışının yönünü belirlerdi.
İnsanlar cinlerin söylediklerinin çoğunu yapıyor ama farkında değillerdir.
Her insanı cinsine, devrine, durumuna, konumuna, bilgisine göre aldatmaya çalışırdı.
Şeytani cinler zihinde sürekli konuşur. Bir batılı kabul ettirirdi.
Doğru yolda mücadele etmek ve Tanrıya yönelmek onları etkisizleştirir.
Tanrıyla konuşmayı (namazı) bırakana şeytani cinler musallat olur.
Kalbin temiz olsun, niyetin güzel olsun yeter. Dediler. Ve namazdan uzaklaştırdılar.
Halbuki Allahtan sürekli istemek ve ona bağlılıkta devamlı olmak kurtarırdı.
Allahtan istemek günahlardan uzak tuttuğu gibi hayırlara da kapı açmaktaydı.
İblis, yaşama gelen her insana nefretle baktı.
İnsanlarla uğraştı ve onları sıkıntılara soktu, zarar vermek için çabaladı.
Rabbi anmaktan alıkoydu. Kötülükleri çekici gösterdi.
Yaşama tutkunluk verdi. Uzun ve boş işlerle oyaladı.
İnsanları fakirlikle korkuttu, batıl yollara sürükledi.
İblis, dünya karşılığında imanları satın aldı.
İnsanlara dedi ki: İyilik dünyada bir şey kazandırmaz. Kötülük et ve kazan.dedi
Yaşam güzel, mal sahibi olacaksın ki sefasını süresin. dedi ve hırsla dünyaya yöneltti.
Aç kalırsın, muhtaç olursun. Kimse sana vermez. Mücadele et. Dedi.
Açgözlülükle dünyaya sarıldılar. Haksızlıkla kazandılar.
Ardından Sadece bu hayat var, kimse hesap sormaz. dedi.
Kadere, ahiret gününe, meleklere ve cinlere inancı yıktı.
Allahtan şüpheye düşürdü, ondan istemediler ve ona güvenmediler.
Kötülük üzerinden kazandılar ve haksızlığı yol edindiler.
İblise uyanlar kula kulluk etti ve Tanrının düzenini bozdu.
Böylece yeryüzüne kötü bir düzen kuruldu
İnsanlar bozuk bir sistemin altında ezildiler.
İNSAN ÖNCESİ
Allah, kimin iyi işler yapacağını görmek için alemleri var etti.
Ne melekler ne de cinler Tanrıyı gördüler
Ama onun varlığını ve her şeyi yarattığını kesinlikle bildiler.
Tanrıdan aldıkları emirler ile her şeyi melekler yapıyordu.
Meleklerin özü ışıktı, Bilinçli ve tam sadık varlıklardı. Doğrulukla adil olanı yaparlardı
Tanrının emirleriyle ortaya çıkan, şekil bulan, iş yapan kudretiydi
Yaşam, evren ve tüm gökler meleklerle oluştu. Yeryüzündeki her iş onlarla yürüdü.
Tanrı, yarattıklarından kendi isteğiyle kendisine yönelecek dostlar edinmek istedi.
Tanrıya yönelmeleri ve ibadet etmeleri için cinler yaratıldı.
Allah, yaratılmışların arasına kurallar koydu ve bir düzen olsun istedi..
Özgürlüğün, eşitliğin ve yaşam hakkının korunmasını öğütledi.
Cinlerden bir gurup zamanla doğru yoldan ayrıldı.
Cinler arasında ayrılıklar çıktı ve birbirlerine saldırdılar.
Hırslıyı, büyükleneni ve zulmedeni Tanrı sevmezdi.
Yaşama her gelende sahip olma mücadelesi vardı.
Yaşamın güzelliklerine kapılır büyüsüne aldanırdı.
Dünya için açgözlülük ettiler, hırslandılar ve savaştılar.
Tanrının tüm uyarılarına rağmen yola gelmediler.
Tanrı, cinlerin arasındaki anlaşmazlığı gidermesi için iblisi seçti.
Çünkü o sadıktı, ibadette önde giderdi.
Rab, cinlerin arasında ki İblise bilgi, kabiliyet ve güç verdi.
Cinlerin kralı iblis oldu, yeryüzünde düzeni sağladı.
Tanrının emirlerini uygular işlerini yürütürdü. Allah onu yüceltmişti.
Tanrının yeryüzünde halifesiydi, sevgi ve iyilik için çalışırdı.
Sonra İblis aldandı, her şeyi kendi başarısı zannetti, saltanatını kurdu ve büyüklendi.
Tanrının adil düzeni için hiçbir şey yapmıyordu hatta düzenin önünde engeldi.
Şımarıklılık etti. Rahatsızlık veriyordu. Rab uzunca bir süre sabretti.
Özü ve yaradılışı gereğidir ki cinlerden tam sadakat gözlenemedi.
Rab, aşağılanan toprağın aynı görevleri yapabileceğini göstermek istedi.
Allah kibirlenen ve ayrımcılık çıkartan iblisi bıraktı. Ademi yarattı.
Allah düzeni yürütmesi için topraktan bir canlı yarattı ve onu halife seçti.
İblis, Ademin yaratılmasına bir de öfkelendi. Tanrının kararını reddetti.
Adem'e saygı duymalıydı; Ademi Tanrıya sadık yaparak kendisini asil kılabilirdi.
İblis, Ademi kıskandı, beğenmedi ve kalbinde sakladığı kibrini açığa vurdu.
Cinlerden iblis, insana tahammül edemedi. Düşmanca tavırlarda bulundu.
Yeryüzüne ben hükmedemezsem kimsenin hükmetmesine izin vermem. dedi
İnsanın ayağını kaydırırken kendini de yakmayı göze aldı.
Yönetme, hükmetme ve sahip olma saplantısına düştü.
Oysaki insanlara ve düzene hizmet etmek için yönetici olunurdu.
Yönetmenin temelinde Tanrı hoşnutluğu için adil düzeni sağlamak vardı.
İblis, insana düşmanlık etti ve onunla mücadeleye başladı.
Diğer cinleri insana karşı kışkırttı. Cinlerin çoğunu aldattı.
Allahtan dilemek yerine insan üzerinden beslenmeyi seçtiler.
Batıl yola düştüler, haksız ve kötü kazancı seçtiler.
Böylece Allaha karşı isyan ettiler. Sonra da küfre düştüler.
Tanrının, iyiliğin, doğruluğun ve düzenin karşısında şeytaniyet doğdu.
Ve iblis şeytanlaştı ve cinlerden kendisine çok taraftar topladı.
İblis, (Şeytan), kötülüğün öncüsü olarak Tanrıya karşı mücadele etti.
İnsanın yaradılışına aldanarak Tanrıya karşı dünya yaşamını ve güzelliklerini tercih etti.
Ahireti reddedip kötülüğü seçenler dünya yaşamında kazanırdı.
İlk hayata aldanmayan iyiliği seçecek ve sonraki yaşamı kazanacaktı.
Gücü ele geçiren zalim cinler, mazlumları hor ve hakir görüyordu.
Onlar inanan cinlere baskı yaptılar. Hile ve zorbalıkla taşkınlık ettiler. Zulmettiler.
Batıl fazla yaşayamaz. Bu nedenle İblisin egemenliği kısa sürer.
Yalan, aldatma, hile ve zulüm ile ne kadar krallığını sürdürebilirdi.
Batıl hakkı ne kadar yenebilir ve İblis, Rabbini alt edeceğini mi sandı.
Ademin daha adil olabileceğine ve Tanrı adına yöneteceğine neden inanmadı.
İblise ilmi ve şanı, Allah vermedi mi. Onu üstün tutmadı mı?
Allah değil midir her şeyi yapan ve her şeye hükmeden.
Daha önce iblise görev verildi ama O sapanlardan oldu.
Yöneticiliği kendi çıkarına kullandı ve hükmederken zulmetti.
Bütün cinler ve melekler onun doğru yoldan ayrıldığına şahit oldu.
Şımarıklığı, çirkefliği ve zorbalığı seçmesi İblisi mak******* düşürdü.
İblis hak için mücadele etmiyordu. Kendi saltanatını sürüyordu.
Rabbi unuttu, yasalarını çiğnedi, yozlaştı ve sapanlardan oldu.
Temiz ve helal olanı reddetti. Kurmaca oyunlar ve kirli tasarılarla haksız kazanmayı yol edindi.
Zulüm üzerinden beslenmeyi seçerek doğru yoldan ayrıldı.
Kuru inadıyla akıldan ve mantıktan yoksun kaldı.
Sırf muhalif olduğundan her şeye karşı çıktı.
Batıl tarafta olunca doğruluğun karşısında hakkı örtmeye çalıştı.
Rabbe karşı olumsuz tavır sergilerken hak yolda olduğunu söylüyordu.
Yaşantısı ve söyledikleri birbirini tutmuyordu. Kör ve sağır idi.
İblis azdırılmadı bizzat kendisi kötü yoldaydı.
İnsan yaratılınca o, benimsediği batılı ve kötülüğü temsil eder oldu.
Düzen karşıtı bozguncu iblis, kaostan beslendi.
İnsana azap etti, onu kullandı ve tanrılık iddiasında oldu.
İblise Allahtan başka kim merhamet edebilir.
Tanrı Ademe boyun eğmedikçe iblise bağışlanma yok. dedi.
Bizim onu doğru yola çağırışımız onun azgınlığını artırdı.
Dönemleri ve çağları yaşadık. Son devire girdik. Güneş batıdan doğmak üzeredir.
Herkes yaptığının karşılığını bulacak ve hiçbir suç cezasız kalmayacak.
Tanrı dilediğini yapar ve o dileyenlerin en hayırlısıdır.
Ne ondan şereflisi ne de merhametlisi bulunur.
kusursuzdur, mükemmeldir, azizdir ve her şeyi kuşatandır.
YAŞAMA ALDANIŞ
Allah, amaçlı bir niyetle kendini temsil edecek insanı yarattı.
Yaratılmışlardaki karşı koyma kuvveti olan şeytaniyyetin anlamsız mücadelesini devirecekti.
Yaratılan her canlı, zamanla doğru yoldan çıktı ve Tanrıyı zikretmekten geri durdu.
Her canlıda olduğu gibi sonradan yaratılana öfke duyuldu ve ona düşman olundu.
Tanrı kararlarına saygı duymayanlar asi oldu ve küfre düştü.
Sonradan yaratılan bir önceki tarafından hiç sevilmedi.
Önceki bilgili ve güçlü tür, sonradan yaratılan mazluma şiddet uyguladı.
Kedi sonradan yaratıldı, bu nedenle köpek ona öfkelendi ve saldırdı.
Adem yaratılınca da İblis beğenmedi. Ademe karşı düşmanca tavır aldı.
Ademe kötülük etmeyi ve onun üzerinden beslenmeyi seçerek batıl yola düştü.
Rab ile mücadeleye kalkıştı. Rabbi inkar etti ve küfre düştü.
Allahın nurunu söndürmeye çalıştı. Doğruluğa, adalete ve barışa karşı çıktı.
İblis gerçekten itaatkar olsaydı Ademi sever ve Onu korurdu.
Azdırıldığını düşünerek insanları yoldan saptırmaya karar verdi.
Rab, İblisi azdırmak için değil, İblisin azgınlığından dolayı Ademi yarattı.
İblis zaten asi idi, Tanrıya başkaldırırken Ademi fırsat bildi.
İnsanı yaratmakla İblisin kendisine saygısını ve Rabbe bağlılığını sınadı
Tanrılık iddiasıyla kendine güvenen iblis her şeyi başaracağını sanıyordu.
Böylece İblisin fitnesi insan, insanın fitnesi dünya hayatı oldu.
Kendisine yaşam verilen her varlık aldandı ve cazibesine kapıldı.
Yaşam güzel ve çekiciydi. İyi yaşamak ve her şeye sahip olmak istenirdi.
Dünya sevgisi, dünyayı kazanma ve uzun yaşama arzusu vardı.
Kendisine yaşam verilen Tanrı beni önemsedi. diye şımardı.
Tanrı kendisine ilim verip ikramlarda bulununca çabalarımla kazandım dedi.
Hangi türde, hangi çağda, nerede, hangi ailede, erkek mi dişi mi olacağına kendisi mi karar verdi.
Yaşayacağı ortam ve şartları kendisi mi oluşturdu.
Sonra da kalkmış:Ben bilirim, ben başarıyorum, ben kazanıyorum, farklıyım ve üstünüm.dedi.
Her gelen kendini bir şey zannediyordu. Sabretmiyor ve şükretmiyordu.
Tanrının verdikleri karşısında övünüp kibirlenenler ne kadar nankördür.
Bir de açgözlülük ve hırsla dünya için mücadele etmeye kalktılar.
Sürekli istediler ve hiç yetinmediler. Ne paylaşmayı ne de kardeşliği bildiler.
İblisin ardından giden cinler ve insanlar dünya hayatını tercih etti.
Doyasıya ve sınırsızca yemeyi, içmeyi, cinselliği ve eğlenmeyi istediler.
Dinin ve düzenin karşıtları Tanrı buyruklarına muhalefet etti.
Özgürlüğe, eşitliğe, temel haklara, demokrasiye, kardeşliğe ve canın korunmasına karşıydılar.
Ne hak ne hukuk bildiler ve Sadece dünya hayatı var. Dediler.
İlk yaşama aldananlar dünyaya hırsla sarıldılar. Sahiplendiler. Baskı ile hüküm sürdüler.
Yaşamın güzelliklerine aldananlar saltanatları için kan dökmeye başladılar.
Dünya hayatını tercih edenler Tanrıya asi oldu.
Rahatlığı, zevk ve eğlenceyi, kolay kazanmayı isteyenler zulmü seçti.
Güçlülerin yasa tanımamazlığı zayıflara zulmü getirdi.
Tanrıdan şüphe edenler, kadere ve hesap gününe inanmadılar.
Yeryüzünde yaşananların bir karşılığı yok sananlar büyük bir yanılgıya düştüler.
Yaratılmış her varlık hedeflerine ve niyetlerine göre tarafını belirledi.
İnananlar ahireti ve hakkı, inançsızlar dünyayı ve batılı seçtiler.
İnananlar adalet, barış ve esenlik için; inançsızlar, savaş ve kaos için çalıştılar.
İnananlar kötü şartlara bile razı olur, yaşamı nimet bilir, zarar vermezdi.
İnançsızlar tükenmez arzuları için yaşama sarılır, saltanatları için zarar verirlerdi.
Ve yeryüzünde Tanrı taraftarları ve karşıtları sürekli mücadele etti.
Özgürlüğü ve eşitliği isteyen inananlara fırsat vermediler.
İnançsız zalimler, inananları yok etmek istediler.
Tanrı, her dönemde olduğu gibi halkına sahip çıktı.
Ve yeryüzünde zalimlerin saltanatı kısa sürdü.
Ne dünya ne de ahiret onların yurdudur.
ADEMİN YARATILIŞI
Allah, topraktan kendisini temsil edecek son bir canlı yaratmaya karar verdi.
Yehova, krallığını duyurmak için Ademi yarattı.
Ademi karışık yapışkan balçıktan şekillendirdi. Ve ruhundan üfledi.
Ve insanlara:Yeryüzünde yaşayıp öleceksiniz ve orada diriltileceksiniz. Dedi.
Melekler yaşamın cazibesine adlanılacağını biliyordu.
Yeryüzünde yine kan, bozgunculuk ve mücadele yaşanacağını düşündüler.
Tanrı, gizlilikleri bilirdi ve hak olanı yapmayı çok severdi.
Rab, dilediğini yaparken her şeye doğru hükmederdi.
Melekler; Tanrı yaratmada her şeyi iyi bilir dediler. ve hemen insana boyun eğdiler.
Allah, Ademi doğru yola iletecek, kudretiyle merhamet edecek ve yüceltecekti.
Kendisine tam bağlı ve dilemesiyle yaratacağı bir hayat verdi.
Adem, içi boş, yönetilecek ve yönlendirilecek bir varlıktı.
Bilgisiz, çaresiz, korumasız ve muhtaçtı.
Rab, canlıların en aşağısındaki insanı yüceltti
Ona sahip çıkılmasaydı tüm hayvanlar ona saldıracaktı.
Canlıların en çaresizi ve en çok zulme uğrayanı olacaktı.
Tanrı varlığıyla korkulardan emin kıldı. Meleklerle destekledi. İlminden ve nurundan verdi.
Ademe akıl ve mantık verildi. Onu destekledi ve hepsine boyun eğdirdi.
Tüm canlılara hükmetme yetkisi ve halifelik görevi verdi.
İblis, Ademi görünce üzerine tükürdü ve Rabbine karşı:
İnsanların sana yönelmesini ve itaatkar olmasını engelleyeceğim.
Her şeyi ile sana muhtaç olan insanı şükreder bulamayacaksın.
Sana gelen dosdoğru yolun önünde bekleyeceğim. Dedi.
İblis, Rabbine asi olarak insanların çoğunu saptıracağına yemin etti.
Bilgeliğin, gücün ve saltanatın beslediği kibir başkaldırmasını sağladı.
Sürekli insanların etrafında gezindi ve sürekli fırsat kolladı.
İblise tabi olan şeytani cinler her yönden insanlara yaklaştı.
İnsanları yok etmeye, bir kısmını da saptırıp aralarına katmaya çalıştı.
Ademin soyunun peşine düştü. Düzeni bozma çabasındaydı.
Allahın varlığından şüpheye düşürdü. Allahtan dilemeyenin dostu oldu.
İblis kendini gizleyerek ben dedi ve sinsice vesvese verdi.
İblis, dünyanın nimetleri ile; mal, kadın, evlat ile aldattı.
Yaldızlı sözlerle dünyayı cazip gösterdi, zevkin büyüsüne çağırdı.
Arzularını sınırlamayan nefsinin kölesi oldu.
Artan arzularını sürekli tatmin etme çabasında oldular.
Arzularına bir türlü dur diyemeyenler zulmü yol edindiler.
Allah, yasalarıyla insanların korunması için sürekli uyarılarda bulundu.
Allah:İnsana; mideni doldurma, cinselliğin zevkine kapılma!
Ey insan etini oluşturan lokmaların helalliğine dikkat et.
Kötü ve haksız kazançtan uzak dur.
Afiyetin dışında fazla kazanç telaşında olma!
Paylaş, kardeşlerine de ver. Dedi.
Şahsi menfaatlerin yerine insanlığın çıkarlarını düşün.dedi
Uyarılarımızı, elçilerimizi ve kitaplarımızı bir süre sonra bıraktılar.
Rabbin yasalarını tutmayınca alçaldılar. Hepsi zarar gördü.
Ey insanlar, Allahtan başkasına teslim olmayın.
İblis size düşmandır, size eziyet eder ve sizi yolda bırakır.
İblisin işi gücü yalan, yöntemi batıl, amacı fos, sonu hüsrandır.
Sadece Allahtan yardım dileyin ve sadece Ona ibadet edin.
Rabbimiz bizi dosdoğru yola eriştir, deyin. Diye ögütlendi.
İblis( lusifer) sevgiyi ve kardeşliği yıktı. Kötülüğü ve düşmanlığı yaydı.
Ayrılıklar çıkarttı ve insanları birbirlerine kışkırttı.
Yeryüzünde güçlü olma yarışı, kaos, zulüm ve katliam gözlendi.
Tanrıya bağlılığı ve yasalarını bırakanların ne hale geldiğini gördünüz.
Yeryüzünde düzen bozuldu ve insanlar birlikte yaşayamaz oldular.
Ey insanlar ve cinler!! Ben, Cannnın ve Ademin Allahıyım.
Nuhun ve İbrahimin; Musanın, İsanın ve Muhammedin Rabbiyim.
Yarattıklarıma ve Ademin soyuna şefkatliyim.
Münadi, insanlara müjdele! İblisin egemenliğini yıkacağım.
Ey gizlenen iblis, seni ortaya çıkartacağım. Yaptıklarını herkes bilecek.
İnsanlar seni fark edecek ve onlardan destek bulamayacaksın.
İblisi en az bin yıl bağlayacağım sonra varlık alemini sona erdireceğim.
gün geldiğinde iblis kendisini kurtaramayacak ve kendisine tabi olanları reddedecek.
Ben sadece sizi kötülüklere davet ettim. Siz icabet ettiniz diyecek.
İblis ve yandaşları itilip kakılarak, aşağılanmış olarak cehenneme sevk edilecekler
Bana sadık kalan ve doğruluktan şaşmayan kullarıma iyi bir yaradılışla girin cennete diyeceğim.
ŞEYTANİ CİNLER VE ALDATIŞI
Allahın ve emirlerinin karşısında olan insanlar ve cinler
Kötülüğe, düşmanlığa ve çirkin şeylere çağırdı.
Saygısızlığı, hayasızlığı ve bilgisizliği yol edindi.
Doğruluktan kardeşlikten ve sevgiden nefret etti.
Adaletsiz baskıcı ve suçlayıcı oldu.
Kötülüğün üzerinden bozuk bir düzen kurmaya çalıştı.
Cinlerin ve insanların yok oluşuna zemin hazırladı ve bunun için her yöntemi kullandı.
Cinlerden iblis, saltanatının oluşturduğu kibre yenik düştü.
Kuru inatla Ademe düşman, Tanrıya muhalif oldu.
Allah ile mücadele etti, isyancı oldu. Ve tarafını ayırdı.
Allaha karşı saçma şeyler söyledi. Ve dirilişi reddetti.
Her şeyi yapabileceğini ve varlık alemine yön verebileceğini düşündü.
Tahtını korumaya çalıştı, hükmedeceğini sandı ve yeryüzünü sahiplendi.
Ademi reddederken menfaatlerini gözetti, bu nedenle kalbi mühürlendi.
Olaylara tersinden baktı, gerçekleri göremez oldu.
Doğruluktan çıktı ve Allahın nurunu kaybetti. Akıl ve mantıktan yoksun kaldı.
Kendi haline bırakıldı ve kontrolsüzce bocalayıp durdu.
İnsanı gözledi, dinledi, yaklaştı ve ona musallat oldu.
Maddeye nüfuz edebiliyordu ve görünmezliğini kullandı.
Bedene girip ruhu etkiliyordu ve insanı yönlendirebiliyordu.
İnsanı yönetmek hoşuna gitti. Onu kullanmayı, dilediğini yaptırmayı çok sevdi.
Sırf kendi arzu ve ihtirasları için insanı hoyratça kullandı.
İnsanı oyun ve eğlence edindi. Onunla sürekli uğraştı.
Serseriler gibi zulmetmek ve eğlenmek için rahatsız ettiler.
Sinsice, hiç fark ettirmeden, ben diyerek insan adına konuştu.
Önemli dönemlerde, zor zamanlarda insana yaklaştı ve fırsat kolladı.
Zayıf anlarda, çıkış bulamadığında, zaafları kullanarak yoldan çıkarmak istedi.
Amacı imanı çalmak ve insanı kendisine tabi etmekti. Kötü sonuçlara sürükleyecekti.
İnsanları en sevdiği ve önemsediği şeyler üzerinden aldattı.
İnsanın zihninde konuşan şeytani cinler, kişiyi sürekli tekrarla batıla alıştırdı.
İnananın tercihi İblisi çaresiz bırakırken; İblis her kişiyi aklı ve bilgisi oranında aldattı.
Şeytani cinler sürekli ayırıcı ve bozguncu oldu.
İnsanların arasına düşmanlığı yerleştirerek azap etti.
Erkek ile dişi arasıdaki bağı yıkmak için zinayı ,
Karı ile kocayı ayırmak için beklentileri ve hoşgörüsüzlüğü,
Öz kardeşleri ayırmak; arkadaşlıkları, komşulukları bozmak için menfaatleri kullandı.
Sonra beldeleri, ulusları, doğuyu ve batıyı ayırmak için;
Kökenleri, dinleri, mezhepleri ayırmak için çalıştı çabaladı.
İnsanların birbirlerini katletmesi için elinden geleni yaptı.
İblisin karanlık planları insanlığın her kademesinde devredeydi.
Şeytani cinler, insanı en yakınlarına karşı kışkırttı.
Ailenize, çevrenizdekilere karşı olumsuz fikir beyan ettiler.
İnsanların durumlarına ve dönemlerine göre davrandılar.
İblis, genç babaya : Çocuğun söz dinlemiyor sonra seni hiç dinlemez. Diyerek kışkırtır.
Anaya: Böyle hayat olmaz olsun.diyerek bıtkınlık verir.
Evli kadına: Kocana itaat etme. Ona mecbur değilsin der.
Evlada der ki: Babam her şeyi bilmiyor. Sözünü dinleme ve inatçı ol.
Genç kıza: Gencim, güzelim der. Tadını çıkar ve doyasıya yaşa diye telkin eder.
Şu erkek geniş omuzlu, iri cüsseli, yakışıklı. Der. Ve görünenle aldatır.
Genç erkeğe; Kimse sana kafa tutamaz. Der ve gençliğin cahilliğine düşürür.
Şu kız ne kadar çekici, seksi, şunun kalçasına bak.der. Cinselliği hedef yapar.
Güzel kadına: Açık giyin. Vücudunu sergile. Dikkatleri çek.der.
Böylece azdırır ve yoldan çıkartır. Toplumsal yıkıma neden olur.
Kaynanaya der ki: Oğlun karısını senden çok seviyor. Hep onunla.
Geline de: Şu kaynana bir olmasaydı, mutluluğumu engelliyor.der.
İblis daima düşman edici oldu. Suçlayıcıydı. Görünene ve o ana aldanırdı.
İblisin halkına uyanlar sevgi dolu yaşayamadılar ve paylaşamadılar.
Sonra İblis fakirlikle korkuttu. Zengine dedi ki: Daha çok kazanmalıyım.;
Fakire de: Kazanmak için şu kötü yolları seç.der.
İblis, dünyanın ardından koşan işçiye: İşini kaybetme der.
İşçi de gıybet yalakalık, ikiyüzlülük ve dalkavukluk eder.
Daha nice pozisyondaki insanlara nice şeyler söyledi.
Amacı insanı doğru yoldan çıkarmak ve Tanrının hoşuna gitmeyecek işler yaptırmaktı.
Daima kendisinden yükseği gösterdi, teşekkür yerine nankörlük ettirdi.
Şu adamdaki zenginliğe bak, bolluk içinde, senin de olsun, sen de rahat et.dedi.
Ardından kötülüklere kapı açtı ve kötü yolları tavsiye etti.
Ruhunu şeytana satan kazanmak ve sahip olmak için insanlığa zarar verdi.
İblis, arzuları süsler ve çekici kılar. Zevkin büyüsüne çağırırdı.
Ardından Günahın çok. Sen zaten kötüsün,diyerek insanı kendine bağlı kılardı.
Allah senin duanı kabul etmez. Sen ona yakın değilsin. Diyerek Allaha yönelmekten alıkoyardı.
Allah seni affeder mi sanıyorsun diyerek ümitsizliğe düşürür.
O, Küçük günahlarla Rabbe yönelmeyi engeller.
Sadece Allahın rahmetinden ümidini kesenler mahvolmuştur.
Şeytani cinlerin amacı insana ve insanlığa zarar vermektir.
İblis etrafındaki cinlere: İnsanlara iyilik etmeyeceksin, Onları dizginleyemezsin.
Kötülük edeceksin ki dünyada kazanasın, hükmedesin, her şeyi elinde tutabilesin.dedi.
İnsanların araları bozuk olsun, birbirlerine düşsün ki kazanalım. Dedi.
Kötülüğü telkin etti. Kötülük üzerinden geçimini sağladı ve insandan beslendi.
İnsanı kötülüğe suça ve günaha iterken aslında kendi saltanatının hesabındaydı.
İnsanları kullanarak birbirlerine düşürüyordu; dini, düzeni yıkmak istiyordu.
İyiliği, sevgiyi, barışı ve kardeşliği yıpratarak kendi düzenini kurdu.
Haksızlığa, hırsızlığa, zinaya yönlendirerek insanlığın temel bağlarını koparmak istiyordu.
İçki, kumar, uyuşturucu, oyun ve eğlence ile İnsanı oyalıyor, Allaha yönelmesini engelliyordu.
Şeytani cinler insanların düşüncesini yönlendirir ve onları kötü işlere davet ederdi.
İnsanları aldatarak dilediği gibi yönetmek istediler, bu nedenle iyiliği öğütleyenden nefret ettiler.
Tanrıdan istemeyenler şeytanların kirli planlarıyla iş yaptılar.
Günah ve suçlar hep İblisin başının altından çıkıyordu.
Bölüyor, ayırıyor, sahipleniyor, aralarını bozuyor, birbirlerini öldürmelerini sağlıyordu.
Haksızca birbirlerinin mallarına göz diktirdi ve hukuku hiçe saydı
İnsanları zorbalık ve şiddetle yok etmek istiyordu.
İblis, yoldan çıkarmak için hem cinleri hem de insanları aldattı.
İnsanlardan dünya menfaatleri için cinlere başvuranlar ne kötü bir yol tuttular.
İnsanlardan bazıları İblisten yararlanmak için ona boyun eğdi. Büyücülüğü ve cinciliği seçtiler.
İnsanların dileklerini yaparak kendine kul etmek istiyordu.
Oysaki Allah, insanları ve cinleri kendisine ibadet etmesi için yaratmıştı.
Gelecekten haber verdiğini ve mucizeler yaptığını söylüyordu.
Eskiden göğü gizlice dinler, haber çalar bir doğruya on yalan katardı.
Bununla da Tanrılık hesabındaydı. İnsanı aldatır ve kullanırdı.
Büyücüler ve cinciler ve onlarla irtibatlı herkesin yolu cehennem yoludur.
Allah yerine insanın ve Allahın düşmanından yardım isteyenler sadece kötü amaç peşinde oldu.
Cinlerle irtibatlı olan insanlar Tanrının öfkesinden kurtulamayacak.
Cinlerden yardım dileyenler sadece cinlerin azgınlığını arttırdı.
Halbuki onlar da Allaha muhtaç ve doğru yolu arıyorlardı.
İnsanlığa zarar vermek için insanların isteklerini yerine getirdiler
Bedenleri gasp ediyor, ruhu yönlendiriyordu ve suçlara zorluyordu
İnsanları kullanıyordu. Çirkinliğe ve hayasızlığa çağırıyordu
Günah batağına itiyordu ve çıkmaza sokuyordu.
Şeytani cinler insanları izliyordu, etrafında dolaşıyordu ve nasıl zarar versem diye fırsat kolluyordu.
Vesvese verir, olumsuz konuşur, huzursuzluk yaratırdı.
İnsanlar, cinleri göremiyordu esrarengiz ve mucizevi sanıyordu.
İnsanlar onların maddeyi etkileyebildiklerini görüyorlardı.
Uydurulmuş fikirlerle tanrısal güçlere sahip zarar verici olarak gördüler.
İnsanları korkutuyordu, bilmez ki insan? Sürekli cinlerle birlikte yaşardı.
İblise tabi olan cinlerin yöntemi kötü ve batıldı.
Korkusunca saldırganlık ettiler ve isteğini dayattılar.
İnsanlara vesvese haricinde zarar veren cinler azgınlıkta ileri gitti.
İnsanlardan korkuyla iblise itaat eden cahiller batağa saplandı
Allahtan başka kimden korkulur, Şeytani cinler Allahtan korksunlar.
İnsanları ölüme ittiren zalim cinlerden Tanrı habersiz mi sanıyorlar.
İnsanlara direkt zarar verenler taşkınlık ettiler, onlara Tanrının azabı hak oldu.
Şiddet kullanmaktan hiç çekinmeyen ve her şeyi yapabileceğini sanan zalim cinler
Siz varlığınıza, yaradılışınıza ve ne kadar sınırlı hükmedebildiğinizi görmüyor musunuz?
Sizi Tanrınıza asi eden kudret denizde damla bile değilken nereden bu cüret.
Sürekli isteyeceksin, hep hükmedeceksin ve zulmedeceksin öyle mi?
Ey doğruluktan sapan ve muhalif anlayışla yalanda boğulan iblis
İnsana zulmederek Tanrıya bağlılıktan ayrıldın, aklını ve Tanrının nurunu kaybettin.
Saltanatının hep süreceğini ve hesap sorulmayacağını mı sandın.
Gün gelecek varlığın, senin yalanların, yaptıkların, suçlu oluşun ortaya çıkacaktı.
Ve senin hükmün elbette bir karara bağlanacaktı.
Ey iblis, ateşinin sönmesi için, insana düşmanlıktan vazgeçmen için Rabbin seni bekledi.
Ama bizim yumuşak tavrımız senin azgınlığını arttırdı.
Biz adaletle karar veririz ve bizim azgına karşı azabımız pek şiddetlidir.
Senin soyuna, insanlardan ve cinlerden yandaşlarına azabımız hak oldu.
Allahtan başka ilah yoktur ve O, her şeye en doğru ve en adil hükmedendir.
İBLİSİN ÖZELLİKLERİ
Cinler Ateşin özü gereği farklı bir yaradılıştaydı.
Cinler, maddeye nüfuz ediyor, etkiliyor ve yönlendirebiliyordu.
İnsanın bedenine girip, damarlarında dolaşır ve sesini duyururdu.
Düşüncelerin kaynağıydı. Zihinde konuşur ve duygular üretirdi.
İblis, insanı boş, bilgisiz, aldatılabilir ve kullanılabilir olarak gördü.
İnsanların peşlerine düştü. Varlığını gizleyerek sinsice ben dedi ve düşünceleri yönlendirdi.
İblis, Ademi reddedince doğru yoldan çıktı. Batıla düştü..
Allahın ışığını kaybetti. Doğruluktan barıştan ve adaletten ayrıldı.
Gerçekleri göremez oldu; gözleri, kulakları ve kalbi mühürlendi.
İblisin saltanatından beslenen cinler onun ardına düştü.
Tanrıya sırtını dönenden akıl alınır ve gerçeklerden uzaklaştırılır.
Şeytani cinler akla ve bilgiye başvurmazlar, zanlarla yaşar. Mantıksal bütünlük yoktur.
Kendilerini kontrol edemezler ve sürekli tekrarları vardır.
Doğrulukla savaşır. Sözleri çelişir, yalan üstüne yalan söylerler.
İtaatsizliği ve saygısızlığı yol edinir, büyüklenir ve alay ederler.
Dik kafalı, inatçı ve sabırsızdırlar; hemen her şey olsun isterler.
Sık fikir değiştirir, kararsızdırlar, çabuk usanırlar .
Var olanla yetinmezler, sürekli şikayet ederler ve nankördürler.
Acelecilik, öfkelenmek, panikatak ve her aşırılık cinlerdendir.
Kibirlidirler. Büyüklüğünü inandırmaya kabul ettirmeye çalışırlar.
İkiyüzlüdür, gıybetçidir ve kovucudurlar.
Tutarsızdır, kaypaktır, haindir, güvenilmez
Kabadır, maneviyatsızdır ve Ahlaksızdırlar.
Seytani cinlerde sevgi, sağduyu ve yardımseverlik yoktur.
İblisin yönteminde hiyerarşi, baskı, zorbalık ve şiddet vardır.
Ayırıcı, düşman edici ve zarar vericidir. Savaştan beslenir.
Şeytaniyyet; doğruluğa ve iyiliğe kuru inatla karşı çıkan olumsuz güçtür.
Tanrıdan ayrılan şeytaniyyete düşer. Yaşama aldanır ve menfaatleri için yaşar.
İblis önceden iyi bir kimseydi. Tanrıyı bıraktı, düştü ve şeytaniyyetin temsilcisi oldu
Cinlerin halifesiydi, Ona nam ve saltanat verildi. İnsanı tehdit gördü ve egemenliği için mücadele etti.
İblis ahireti reddetti, dünya hayatı için kötülüğü seçti. Saltanatı için mücadeleye kalktı.
Tanrı ona madde üzerine hakimiyet ve yönlendirme gücü vermişti.
şükretmeyerek nankörlük etti; Paylaşmayarak zalim oldu.
Verilen ilme ve saltanata aldandı ve Ben başarıyorum. Dedi
Ben deyince Tanrının egemenliğini ve kuşatmışlığını kaybetti.
Sınırsız özgürlüğü ve sorgusuz yaşamayı isterken arzularına yenik düştü.
Yaşamın cazibesine aldanan sadık kalamazdı.
Tanrının dini olan evrensel değerlere muhalif olunca Tanrı onu bıraktı.
İblis seçiminden dolayı kovuldu, mak******* ve gözden düştü.
İblisin şeytanlığı Ademin yaradılışı ile ortaya çıkartıldı. Ve gerçek yüzü gösterildi.
Tanrıya başkaldıran alçalır. Kendi başına bir yol tutar.
Tanrının tasarrufundan çıkan kötülüğü yol edinmek zorundadır.
Varlığını sürdürmeyi ve dilediklerine ulaşmayı ancak kötülük üzerinden sağlayabilir.
İblis, Tanrıdan dileyenlerin doğru yolda yükseleceğini biliyordu.
Dosdoğru yolun üzerinde nöbet tuttu. Ve Tanrıya yönelenlere düşman oldu.
İblise uyarak yanlış yola düşen cinler kirli planları devreye soktular.
İnsanların onları görememesi onlara bir fırsat sağladı ve zalimce davrandılar.
Şeytani cinler, insanlarla uğraşmayı yol edindiler.
İnsanları korkutmaktan hoşlandılar ve insanları eğlence edindiler.
İnsanlardan kendilerine kullar ve köleler edinmek istediler.
Lusiferin(İblisin) halkı, insanları doğru yoldan saptırmak için çalıştı.
Sürekli insanın zayıf anını gözledi. Pusuda bekledi. Fırsat kolladı.
İnsanı hataya d üşürdü, günahlara itti, yanlış yollara sevketti.
Benliği ortaya koyarak kendini savundu. Ve suçlayıcı oldu.
Olumsuz düşüncelerle bölücü oldu ve ötekileştirdi.
Asılsız zanlarla kavgalara düşmanlıklara sebep oldu.
İnsan türüne düşman olan İblis, kardeşliği ve sevgiyi yıkmak istiyordu.
İnsanın yükselişini istemediği için Allaha yönelmesini engelliyordu.
Rab hakkında kötü zanlar fısıldadı. Ve Rabbe itaatten çıkardı.
Kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında doğru olmayan şeyleri söyledi.
İblisin taraftarları insana düşmanlık etti ve şeytani bir politika yürüttü.
İblis, öyle söylemlerle ve yöntemlerle meşru bir zemine oturdu ki şaşarsınız.
İblis, kötü emellerine iyilikler kattı ki hak yolda sanılsın.
Büyük yalana küçük doğrular serpiştirdi ki inandırıcı olsun.
Çıkarları için yaptığı zulümlerine makul nedenler uydurdu.
Bazen hak bazen batıl ile yaldızlı ve çekici sözlerle aldattı.
Doğruluğun ve insanlığın temsilcisiymiş gibi davrandı.
İnanan ve kendini iyilerden sandırarak hareket etti.
Gizli niyeti İnsanlığı yok etmekti, planlarında adım adım ilerledi.
Bozuk sistemleri ve kaos yasalarını devreye soktu.
Kavgaların, cinayetlerin ve savaşların sahibiydi.
İblis, saltanatı için haksızlık ve zulüm etti.
batıl mücadelesinde haklı olduğunu iddia edemeyecek.
Allah, inanan cinleri ayırmak için ; insanı, cinlerin fitnesi yaptı.
İnançsız cinler, insana karşı düşmanca bakış açısına sahip oldu.
İblis(şeytan) kötü sonuçlara düşürmek için sadece telkin ediyor.
Ona muhalefet edin, kötü zanları kovun ve iyilikler yapın.
Sabredin, onlara uymadıkça ve kışkırtmalarına tepkisiz kaldıkça onların saldırıları etkisizleşecektir.
Temiz olun, doğruluktan ayrılmayın. Allah size bir kurtuluş yolu verecektir.
Samimi olduğunuz sürece şeytani cinler inananları doğru yoldan alıkoyamaz.
Şeytaniyyetin egemenliğini yıkmak için hakkı, sabrı ve iyiliği tavsiye etmelisiniz.
Cinler istediklerini kısmen yaptırabilir ve küçük günahlara düşmeyen hiçbir insan yoktur.
Doğruluktan vazgeçmediğiniz ve hedeflerinizde aldatılmadığınız sürece iblis başarılı olamaz.
İblis iyilikleri ve faydalı işleri boşa çıkarmak ve yanlış yola düşürmek istiyor.
Onun amacı Allahtan alıkoymak ve Allahın rahmetinden ümitsizliğe düşürmektir.
Allah inananlara dedi ki. Cinlerin ve insanların kötülüklerinden Allaha sığının.
Allaha yönelen, Allaha sığınan, Ona güvenen Onun tasarrufundadır. Mutlaka korunmuştur.
Allah insanları sever, onlara sefkatlidir ve O en güzel dosttur.
tüm alemi senaryo ediyor ve geleceği dileklerinizle şekillendiriyor.
Ondan dilemeyen ve ona teslim olmayan ancak batıl yolda çabalar.
Yaşama aldanan doğru yoldan ayrıldı ve imanını kaybetti.
Allaha yönelmedi, dostluğunu bıraktı ve Ona güvenmedi.
Allaha ibadeti bırakanlar iblisin etkisinde kaldı.
İblisi önder seçen cinler onu dost edindi; kötülüğü, haksızlığı ve zulmü seçti.
İblisin ardına düşen cinler insanı reddetti ve insanlığa savaş açtı.
İnsanlar bizim için tehdit; özgürlüklerimizi ve yaşantımızı kısıtlarlar.
SonraBeslenemeyiz, baskı kurarlar ve bize zulmederler. dediler.
Ve bunları inançsız cinler arasında yaydılar.
Tanrının yasalarını çiğneyip sınırsız özgürlük istiyorlardı.
İnançsızlar yaşamı doyasıya tatmak sınırsızca yaşamak için düzeni bozar ve zulmederler.
Yaşama aldananın aşırı serbestliği, büyük çoğunluğun yaşam hakkını gasbediyordu.
Kötülüğün kaynağı yaygaracı iblis, kendisi için kaosu ve zorbalığı seçti.
İnsanların liderlerine gitti. Menfaatler doğrultusunda yol gösterdi.
Kişisel ve ulusal çıkarlar gözetildi insanlığın çıkarları gözetilmedi.
Güç sahibi zenginlere açgözlülüğü yerleştirdi.
Azınlığın saltanatı için çoğunluğun yaşam hakları gasbedildi.
İblis, inandığını ve doğru yolda olduğunu söyleyerek insanlığı yanılttı.
Egemenliğini kurmak için sözlerini insanlara yaydı.
Arzuları ve günahları süsledi. Dünyayı sevdirdi.
Vaatlerde bulundu ve doğru yoldan çıkardı.
Düzen karşıtı İblis, insanın yıkılışını ve yok oluşunu istedi.
Şeytani cinler insanlar arasında gezindiler ve sürekli kötülüğü telkin ettiler.
Kötülük yapacaksın ki kazanasın, iyilik dünyada bir şey kazandırmıyor. dedi.
İnsanlar iyilikten anlamazlar, onlara fırsat vermeyeceksin. dedi.
Sahip olduklarını kaybetme, şunlar senin için tehdit dedi.
Asılsız zanlarla korkuttu Tanrıdan uzaklaştırdı ve suça sürükledi.
Açgözlülük bencilliği bencillikte haksızlığı ve zulmü getirdi.
Arzulara tutkunluk kanunsuzluğa ve günahlara yöneltti.
Sınırsız özgürlük, Tanrının anayasasına bir başkaldırı, insanlığa tehditti.
İnsanların devamı ve esenliği için Tanrının yasaları şarttı.
Düzen karşıtı İblis bozuk anayasalarla kendi kaos sistemini kurdu.
İnsanlığın koruma kalkanı olan Tanrının yasalarını yıktı.
İnsanın Rabbine itaat etmesini engellemek istedi.
İblis, insanı Rabbe yönelmekten alıkoymak için boş işlere çağırdı.
İçki, kumar, uyuşturucu; oyun ve eğlence ile oyaladı.
Sürekli kötülüğü ve hevesine uymayı telkin etti.
Dünyayı hedef yapınca kardeşliği ve sevgiyi öldürdü.
Şeytani cinler: Çok kazanacaksın, hükmedeceksin, saltanatını süreceksin dedi.
Helal kazanarak mal sahibi olamazsın. Alnının teriyle kim mülk sahibi olmuş. Dedi.
Yalan söyleyeceksin, çalacaksın, aldatacaksın. Dedi.
Dünyaya aldananlar bozuk ve çıkmaz bir yola girdi.
Kime mal verildiyse kendinden bildi, daha fazlasını istedi ve Rabbe asi oldu.
Şeytani cinler, insanlar arasında gezdi. Her şey para dedi.
Paran varsa her şeye sahip olursun, saygı görürsün.,
Mal da, huzur da, yaşam da parayla oluyor. dedi
Yaşam güzel, eğlenmene bak, tadını çıkar. dedi.
Dilden dile dolaştı. İnsanlara yaydı ve zamanla kabul gördü.
Allahın yolunu bırakanlar menfaatçilik rüzgarına kapıldılar.
Dünya için yarıştılar ve kötülük her yere yayıldı.
Hedef dünya ve yaşamın güzellikleri olunca her şey kötüye doğru gitti.
Kimse ahireti isteyin, iyilik yapın sevgiyi tercih edin diyemedi.
İnananlar hor görüldü ve iyiliği tavsiye eden kınandı.
Yeryüzü karanlık bir çağa ilerledi.
Şeytani cinler, gücünün yettiği bilgisizleri davetiyle şaşırttı.
Ahrete ve hesap gününe inanmayanlar dünyaya sahip olmak istedi.
Helali reddeden tahammülsüzler. Hemen kazanmak için bilerek haksızlığı yol edindiler.
Rızkının Allahtan geldiğine inanmadılar ve Allaha ortak koştular.
Yalan benimsendi; yalakalık, ikiyüzlülük ve gıybet ettiler.
Doğruluğu ve adaleti savunduğunu sanan çıkarcılar,
Gücü ele geçirince saltanatları için komplo kurdular.
Çıkarları için haksızlık ettiler ve kötü yöntemleri kullandılar.
Baskı ve şiddetle yönetti ve insanlığın huzurunu bozdular.
Dünyayı yönettiklerini ve her şeyi yapabildiklerini fark edenler,
Kendilerini Tanrı gibi gördüler ve bozgunculukta ileri gittiler.
Savaşlar çıkartan, liderlere kötü yol gösteren zalim Lusifer,
Tanrının yasalarına dik kafalılık ettirerek insanları öldürtüyordu.
Ona uyanlar ne Allahtan dilediler. Ne de hakka uygun işler yaptılar.
Dünya için hukuksuzluğu yol edinenler İblise tabi oldu.
İblis, dünyaya sırtını dönmüş akıllıya, güç yetiremedi.
İblise tabi cinler:Kaderin kendi elinde! diyerek inancı yıkmaya çalıştı.
Kalbin temiz olsun, niyetin güzel olsun yeter. diyerek ibadetten alıkoydu.
Halbuki namazın devamlılığı doğru yolda tutardı.
Allaha bağlılığını sürdürmeyen samimi değildir ve sadık kalamaz.
Allahı seven (namazla) Allah ile sürekli görüşsün.
İnananlar, iblis ile daima içsel bir kavga halinde oldu.
Bu mücadele hayat boyu süreklilik taşısa da salihler mutlaka kazanır.
İblis en çok insanın dur diyemeyeceği bedensel arzuları kullandı.
Arzulara düşkünlük vererek insanların ayağını kaydırmaya çalıştı.
Nefsin heveslerini sorgulamadan hemen tatmine çalışandan daha aşağılık kim olabilir.
Arzularına dur demenin stresi azdır, geçicidir ve insan alışır.
Arzularına uyanlar sürekli artan stresten kurtulamaz. Ve hırçınlaşır.
Bedensel isteklerini kontrollü ve ölçülü veren kazanır.
Arzularına uyan sürekli artarak daha sapıkçasına ilerler.
Midesini dolduranlar ve cinselliğini tatmine koşanlar kendisine zarar verir.
Heveslere uymak kalbi katılaştırır ve maneviyatı öldürür.
Arzularına dur demeyenler İblisin etkisinde kaldı ve zarar verdi.
İblis, nefsine uyanın sahibi oldu. Egemenliğini aldı ve yönetti.
İblisin etkisindeki insan çevresindekileri kınadı ve ötekileştirdi.
Olumsuz düşünerek sürekli ters söylemlerde bulundu.
İnsanı kışkırttı; hırçınlaştırdı; kavgaya ve şiddete sürükledi.
İnsan, aklını ve kontrolünü kaybederek zarar vermek için saldırganlaştı.
Gözü görmedi, hiçbir şey duymadı cinayetler işlediler
Nefsine uyanı melekler terk etti, şeytani cinlerin kontrolüne girdi ve kullanıldı.
Ey iblis insana zarar vermekle neyi başarmış oldun.
Rabbine başkaldırırken sadece zalim oldun.
Bu zulmün daha ne kadar sürecek sanıyorsun.
Ey iblis Rabbim dileseydi seni en baştan yok ederdi.
İnanan insanları ve cinleri ayırmak için sana izin verdi.
Haksızlığa uğrayanlar ve öldürülenler elbette karşılığını alacaklar.
Yeryüzünde egemenliğini kurdun ve en parlak dönemini yaşadın.
Hakimiyetin kısa sürdü. Çünkü yalan, batıl ve zorbalık uzun yaşayamazdı.
Ey iblis, insana destek olsaydın yeryüzüne bereket yağardı.
İnsana iyilik etseydin bu senin şanını arttırırdı.
Bu dostluktan nasibini büyük alır, Tanrı gözünde değer bulurdun.
Ancak sen kıskandın ve takıntı yaptın. Mantıksız davrandın
Kim haktan ayrılırsa akıl ondan alınır. Kontrolsüzce bocalayıp dururdu.
İnsanı aldatmakla ve yoldan çıkarmakla sadece oyalandın.
İnsanlara yapılan kötü davranışlar sadece günahlarını arttırdı.
Bununla ne Tanrıya ne de insana zarar verebildin.
Zaten insan topraktan içi boş çaresiz bir varlıktı.
İnsana yaptığın kötülüklerden dolayı en büyük zararı kendine verdin.
Ey iblis zamanı hızlı akan ve ölüme bağlı bir hayata aldanılır mı?
Gerçekten Allahı sevmiş ve ondan çekinmiş olsaydın düşmezdin.
Tanrının hoşnutluğu yerine menfaatlerini ön plana çıkarman kaybettirdi.
Tanrım, beni doğru yolundan ayırma diye korksaydın korunmuş olurdun.
Ama sen tüm uyarılara rağmen bile bile insana düşmanlık ettin.
Bak kuru inadın seni yıkılış gününe getirdi. Artık egemenliğin bitecek.
Rabbinin her şeye nasıl hükmettiğini göreceksin.
İNSANLARDA KÖTÜLÜK SEÇİMİ
İnsan boştur, bedene bürünmüş sadece bir ruhtur.
Gücü ve bilgeliği yoktur. Kalbine, niyetine göre yön bulur.
İnsanın düşüncesinin temeli tercihlerinde gizlidir.
İnananlar iyiliği ve ahreti isterler ve melekler tarafından yönetilirler.
İnanmayanlar kötülüğü ve dünya yaşamını isterler şeytani cinler tarafından yönetilirler.
Yaşama aldanır, dünya ve içindekileri ister ve arzularına kapılırsa kaybeder.
İnsan doğruluğu seçmedikçe Allahtan istemedikçe yaşam sınavını kazanamaz.
İnsan sınanır ve insanın kaderini tercihleri şekillendirir.
Cahile, dünyaya tapmışa, kibirliye, cimrilik edene akıllarınca istekleri verilir.
Onlara verilenler güzel gösterilir. Az bir şey karşılığında aldanırlar. Ve yeryüzünde oyalanıp dururlar.
Her şeye sahip olmak ve her zevki tatma arzusu insanları yoldan çıkardı.
Sürekli daha fazlasını istediler, hiç doymadılar
Sorgusuzca ve sınırsızca yaşamak istediler.
Yasa tanımamazlık, toplumsal ve küresel düzeni bozdu.
İnsani hakları çiğnediler. Mallara ve canlara kast ettiler.
Silah ve para üstünlüğüyle küresel egemenliği yönetenler,
Bozgunculuk yaptı. Savaşlar çıkardı ve insanları katletti.
Savaşların önderi İblis, insanları yok etmek istiyordu.
Gizliden, komplolarla düzeni ve huzuru bozacak işler yaptı.
İblisin egemenliğindeki inançsız yönetimler devlet terörü uyguladı.
Saltanatları için zulmü yol edindiler.
Yeryüzünde İblisin anlayışı kabul edildiğinde bir güç yarışı başladı.
Silah ve zenginliğin egemenliği kötülüğün taraftarlarındaydı.
Dünyayı isteyenler iyilerin üzerinden kazanmayı yol edindiler.
Kötülüğün taraftarları zarar vermekten korkmadılar.
Kötüler, iyileri bastırır. Kaba kuvvetle egemenlik kurardı.
İnanan iyiler, kötülerin egemenliği altında ezildiler.
İyiler çekindi. Tanrıya asi olmaktan ve şiddetten kaçındı.
Sakınanlar zarar gördü. Sevilmedi ve horlandı.
Zararsız olmayı tercih eden iyiler daima mazlum oldu.
Kötülerin döneminde kanunsuzluk ve kaos hakim oldu.
Tanrının yasaları bir kenara atıldı ve hesap sorulamadı.
Daimi esenlik; doğruluk, adalet ve barış ile mümkündür.
İblis kısa egemenliğinde taraftarlarını sadece ateşe götürüyor.
Her kavme beldeye ve köye doğrucu, adil bir kul gönderildi.
Tanrı her dönemde insanlara sahip çıktı.
Yeryüzü tarihi bunun örnekleriyle doludur.
Allah, yaşama müdahale etmiş ve katleden şeytanı durdurmuştur.
Israr eden ve inananları yok etmek isteyen zalimlerin başlarına geleni gördünüz.
Güçlerine güvenen ve planlar yaparak düzenleri bozanlar azabı hak ettiler.
Rabbe giden doğru yolları tıkadılar. İnsanlığa faydalı işleri engellediler.
Haksızlığı, adaletsizliği, baskıcılığı ve öldürmeyi düzen saydılar.
Yiyeceksin, içeceksin ve eğleneceksin dediler. Ve zulmü teşvik ettiler.
Bir de kendilerinin doğru yolda olduklarını iddia ederler.
Dua etmeyenler nasıl doğru yolda olduklarını sanırlar.
Zaten onlar dünya, batıl ve haksızlık yolunda Tanrıya yönelemezler.
Bunu istediklerinde bir melek karşılarına dikiliverir.
Ve Sen şunlar için mi Tanrıdan istiyorsun? der.
Ve insanın ne için mücadele ettiğini gösterir.
Rabden şüphe edenler Sadece dünya hayatı var. dediler.
Bir daha dirilmeyeceğine inananlar dünyayı doyasıya yaşamayı istedi.
Sonra da tercihinin oluşturduğu körlük ve cahiliyet nedeniyle ölümün belirsizliğinden korktu.
Aslında korktukları şey Allaha karşı oluşları ve kendi günahlarıdır,
İmanda şüphede kalan her kişi Tanrıya varışta kusurludur.
Oysaki varlık, varlığın sistemi ve işleyişi Allahın varlığını anlatır.
İnanan, öğrenerek daima inancını perçinlemeli ve Tanrının yasalarına bağlı kalmalıdır.
Dünya hayatı inananlar için sefa yeri değildir.
Ve Tanrı türlü yöntemlerle yaratılmışları denemektedir.
Allah yaratılmış her inanana, cin, insan ve hayvan şeytanlarını düşman kıldı.
Çünkü onlar yaşama aldandıkları için inananlara zulmederler.
Bu nedenle tanrı ölümü yaratma kararını aldı. Ve sonucu hesap gününe bağladı.
Herkes yaptıklarının karşılığını alacak.İyilerle kötüler ayrılacak. İyiler ödüllendirilecek.
Ve kuşkusuz ki Tanrı senaryo edenlerin en mükemmeli, merhametlilerin en hayırlısıdır.
ANLATIM YORUMU
Adem ve eşi, türlü nimetler varken yasaklanmış meyveden yedi.
Ebedi yaşamı ve her şeyi özü ile bilmeyi istedi
Her şeye sahip olmayı, yönetmeyi; tüm bunlarla Tanrısal gücü istedi.
Adem ile Havva İblisin aldatmasıyla Allahın yolundan çıkmıştı.
Hatalarını anladılar ve pişmanlık içinde özür dilediler.
Hiçbir varlık Tanrıya itaatkar olmadan başarılı olamazdı.
Rab, hemen karar vermedi, Ademin nesline bir fırsat verdi.
Kötüleri elemek için yaşamı sürdürdü ve insanları ölümlü kıldı.
İnsanları kurtarmaya karar verdi ve insanların sonunu belirledi.
"Yeryüzünde yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada diriltileceksiniz. Dedi
Öncesini ve sonrasını yazdı. İlk ve sonu senaryo etti.
Yeryüzünde kimin ne yapacağını sınamaya tabi tuttu.
Kalkış gününe kadar süre verdi. Allah, karar yerinde adil hüküm verecek.
Yaşamı, hesap günündeki kararına şahit tuttu.
İyilerle kötülerin soğuk savaşı ilk andan itibaren başladı.
Tanrıya kafa tutan, gizlice düşmanlık eden kötülüğün gücünü İblis sahiplendi.
Adem yaratılınca İblisin Tanrıyla mücadelesi başladı.
Ademin üzerinde iyilik ve kötülüğün çekişmesi yaşandı.
İnsanlar, inanan ve inanmayan olarak iki farklı bakış açısıyla hayatı yorumladı.
Ademi yaratılma gerekçesi çok fazlaydı.
Yaratılanlar, yaşama aldanıp Tanrıya asi oluyordu
Yaratılmışların suçları ve hataları cahil ve çaresiz bir varlığın yaratılmasını mecbur kılmıştı.
Allah şefkatini ve kudretini elbette zalimlere gösterecekti.
Ve her şeyin sahibi ve yöneticisi olduğunu yaratılmışlar bilmeliydi.
Dilediğinin yükseltir, şerefli kılar; dilediğini alçaltır, değersiz kılardı.
Tanrı dilediğini yaratır ve yaratılmışlar bunu sorgulayamazdı.
Ama o en adil, en doğru ve en isabetli karar verendi.
Ne ondan daha merhametlisi ne de daha adili bulunurdu.
Ademin yaratılmasına tepki gösterenler Tanrının kararına öfkelendiler.
Allah, İblise kibrini yenmesi için sürekli fırsat verdi.
İblis, Ademe düşmanlığını sürdürdü ve sürekli azgınlığını artırdı.
İblisin zulümleri karşısında insanoğlu mazlumdu.
Göklerde gezebilen iblis Rabbine inadını arttırdıkça dönem dönem sınırlandı.
Bir zamanlar yıldızlarla dolu evrende gezer ve göğü dinlerdi.
Sonra dünya semasının dışına çıkmalarına dahi izin verilmedi.
Göğü dinlemeye teşebbüs eden cinlere meleklerce meteor taşları atılır.
Artık geleceği etkileyecek bilgilere ulaşamadan kaçışmak zorunda kaldılar.
İblis gözdeydi, şan ve makam sahibiyken düştü ve kovuldu.
İblisin gizli şeytanlığı Adem ile ortaya çıktı.
İblis kıyamet tarihine kadar mühleti olduğunu anladı.
Kötülüklerin kaynağı olan iblis bencillik etti.
İlk aleme ve yaşadığı ana aldanan iblis kördü.
Şartlarına razı olmuyor ve Tanrının kararlarını eleştiriyordu.
Olayları kendi çıkarına göre yorumluyordu.
Allah, yaratılmışların tümünün çıkarlarının korunmasını istemişti.
İblis ve Adem yeryüzünde düşman olarak yaşamaya başladılar.
İnsan içi boş, yönetilecek bir araç gibiydi.
İnsan Tanrıya sığındığında bir melek tarafından sahiplenilen
Tanrıyı unuttuğunda şeytan tarafından hor kullanılan oldu.
İnanıp sığınanı Tanrı yönetti ve Onu koruma altına aldı.
İnsanları seven ve iyiliğini isteyenler tanrının tarafında oldu.
İnsanları sevmeyen ve kötülüğünü isteyenler iblisin tarafını seçti.
Kardeşliği ve barışı isteyenler Tanrının tarafında;
Düşmanlığı ve savaşı isteyenler İblisin tarafında oldu.
Kötü düzenin temelinde Şeytanın varlığı açıkça anlaşılacak.
Saklı gerçekler ortaya çıkacak, artık İblisin egemenliği yıkılacak.
İblisin tahtına bağlı şeytani yönetimler dağılacak.
İyiliklerin kralı olan Allah, kötülüklerin sahibi şeytana fırsat vermeyecek.
İyilikle kötülüğün savaşında Allah da şeytan da taraftarlarını toplayacak.
Ve o gün, kıyamet gelecek ve herkes yaptığının karşılığını alacak.
Tüm yaratılmışlar yok olacak sadece Rab kalacak. Ve tekrar yaratacak.
Sonra yeni alemler, mükemmel bir düzen kuracak.
Orada esenlik cenneti sürekli var olacak.
İnananlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar.