sensiz olmaz
Kayıtlı Üye
Cinlerin insanların emrine girebilecekleri konusunda İslam bilginleri arasında tam bir görüş birliği yoktur. Kur'ân-ı Kerim'de zikredilen bazı ayetlerden yola çıkılarak önlerin insanların emrine girebileceği görüşünü savunanlar olduğu gibi. bunun Süleyman Peygarnber'le sınırlı olduğu gerekçesiyle mümkün olmadığını savunan alimler de bulunmaktadır, İslam bilginleri arasında Kurân-ı Kerîm'de Enbiya. Nemi. Sebe ve Sad Surelerinde Hz. Süleyman ve cinlerle ilgili ayetlerden yola çıkılarak, cinlerin insanların emrine girebilecekleri şeklinde yorumlar yapılmış ve bu yorumlar tartışma konusu olmuştur. Sebe Suresi 12. ve 13. ayette, "Rab'binin izniyle yanında iş gören cinler O'nun buyruğu altına verdik ki, bunların içinde buyruğumuzdan çıkan olursa ona alevli ateşin azabını tattırdık. Süleyman için. o ne dilerse, mabetler. heykeller, büyük havuzlara benzer çanaklar ve taşınması güç kazanlar yaparlardı. Ey Davut ailesi! şükredin, kullarımdan şükredenler pek azdır" denilmesi ve Neml Suresinin 17. ayetinde. "Süleyman'ın Cin, insan ve kuşlardan meydana gelen ordusu toplandı. Hepsi toplu olarak gidiyorlardı"' şeklindeki ayetleri genelleştirme temayülünden söz etmek mümkündür. Günümüzde de söz konusu ayetlere dayanarak cinlerle ilişki kurup onlardan yararlanmak isteyenler bulunmaktadır.
Cinlerin insanların emri altına giremeyeceğini savunan ilim adamları, Sad Suresindeki "Süleyman: Rabbimi Beni bağışla bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver. şüphesiz Sen daima bağışta bulunansın, dedi" şeklindeki 55. Ayete dayanarak, bu işin sadece Hz. Süleyman'a mahsus olduğunu belirterek, daha sonra gelen kimselere böyle bir imtiyazın verilmediğini ifade etmekteler. Hz. Peygamber için bile böyle bir durumun olmadığını belirten ilim adamları, cinlerin Hz. Süleyman'ın emrine kendi rızalarıyla değil, Allah'ın emriyle, zorunlu olarak, girdiklerini kaydetmektedirler. Ardından cinlerin kendi istekleriyle insanoğluna itaat etmesinin ilk baştan beri söz konusu olmadığını, çünkü onların ataları olan (iblis'in, Hz. Adem yaratıldığı zaman Cenâb-ı Hakk'ın ona boyun eğmesi konusundaki emrini dinlemeyerek, isyan ettiğini, böylece büyüklük taslayarak kafirlerden olduğunu ifade ediyorlar.
Cinlerin insanların emri altına giremeyeceğini savunan ilim adamları, Sad Suresindeki "Süleyman: Rabbimi Beni bağışla bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver. şüphesiz Sen daima bağışta bulunansın, dedi" şeklindeki 55. Ayete dayanarak, bu işin sadece Hz. Süleyman'a mahsus olduğunu belirterek, daha sonra gelen kimselere böyle bir imtiyazın verilmediğini ifade etmekteler. Hz. Peygamber için bile böyle bir durumun olmadığını belirten ilim adamları, cinlerin Hz. Süleyman'ın emrine kendi rızalarıyla değil, Allah'ın emriyle, zorunlu olarak, girdiklerini kaydetmektedirler. Ardından cinlerin kendi istekleriyle insanoğluna itaat etmesinin ilk baştan beri söz konusu olmadığını, çünkü onların ataları olan (iblis'in, Hz. Adem yaratıldığı zaman Cenâb-ı Hakk'ın ona boyun eğmesi konusundaki emrini dinlemeyerek, isyan ettiğini, böylece büyüklük taslayarak kafirlerden olduğunu ifade ediyorlar.