Cılız Kurbağa

ashli

Bayan Üye
Her yıl düzenlenen şatoya tırmanma festivaline o yıl katılım çok fazla olmuştu. Ülkenin dört bir tarafından gelen kurbağalar yiyip içiyor ve ertesi gün düzenlenecek yarışa hazırlanıyorlardı. Ortalık tam bir panayır yeriydi, herkes heyecanlı ve coşkuluydu.

Nihayet gün ağardı ve bütün kurbağalar büyük şatonun etrafında toplandılar. Yarışmacılar birer çizgi halinde beklerken son hazırlıklarını yapıyorlardı. Gerçi yıllardır düzenlenen bu yarışmada bugüne dek şatonun en tepesine tırmanabilen hiçbir kurbağa görülmemişti fakat adı üstünde bu bir festivaldi ve hepsi yapabileceğine inanıyordu.

Kurbağalar kralının verdiği işaretle büyük yarış başladı. Bütün kurbağalar büyük bir coşku ve heyecanla şatonun duvarlarından zıplaya zıplaya tırmanmaya başladılar. Başlarda zorlanmayan kurbağalar şatonun surlarının dikliği nedeniyle giderek yorulmaya başladılar.

Bu sırada aşağıdan büyük uğultular kopuyurdu. “Yuh! Sizi gidi beceriksizler. Hiçbiriniz başaramayacaksınız. Hepiniz yere düşeceksiniz.” diye bağıran diğer kurbağların sesleri bütün şatoda çınlıyordu.

Yarışma yeni başlamasına rağmen yorulanlar ve yere düşenler olmaya başlamıştı. Kalabalık hem kahkahayla gülmeye devam ediyor hem de gittikçe seslerini yükselterek bağırıyorlardı. ”Yapamayacaksınız, tırmanamayacaksınız, hepiniz düşeceksiniz.” Çünkü biliyorlardı ki kimse bunu yıllardır başaramamıştı.

Giderek daha çok kurbağa bu dik surlara dayanamayarak yuvarlana yuvarlana aşağıya düşmeye başlamıştı. Yarışa devam eden kurbağaların sayıları gittikçe azalmasına rağmen uğultular ve gülüşmeler daha da artıyordu. “Hiçbirinizde oraya tırmanma gücü yok. Bunu başaramayacaksınız. Hepiniz düşeceksiniz.”

Nihayet şato surlarının ancak yarısı bittiğinde geride sadece üç dört kurbağa kalmıştı. Bu, bu yılki yarışmanın birazdan biteceğine işaret ediyordu. Sırayla üç kurbağa daha yorgunluğa dayanamayarak yuvarlana yuvarlana yere düştüler.

Artık tek bir kurbağa kalmıştı ve herkes inanılmaz bir şekilde bağırıyor ve onun da düşmesini bekliyordu. “Seni gidi enayi. Oraya tırmanabileceğini mi sanıyorsun? Sen de düşeceksin. İn artık oradan. Beceriksiz. Birazdan gücün kalmayacak.”

Fakat inanılmaz bir şey olmuştu ve o kurbağa o zamana kadar kimsenin tırmanamadığı bölgelere kadar tırmanmayı başarabilmişti. Aşağıdakiler dikkatlice ona bakıyordu. Uğultular yavaş yavaş azalmaya başladı. Fakat insanlar hala, onun en yükseğe çıkamayacağını düşünüyordu.

Ve nihayet, kurbağa şatonun en tepesine kadar tırmanabilmişti. Bu inanılmazdı. En güçlü kurbağlar bile yıllarca şatoya tırmanmayı başaramamıştı. Bu cılız kurbağa bunu nasıl gerçekleştirmişti? Kalabalık şaşkın bir şekilde kuledeki kurbağaya bakıyor ve bunları düşünüyordu.

Nihayet kurbağa şatonun merdivenlerinden aşağıya indiğinde çevresine dolanan diğer kurbağalar hep bir ağızdan sormaya başladılar: “Bunu nasıl başardın?”

Fakat kurbağa bir türlü cevap vermiyordu. Çok geçmeden anlaşıldı ki, bizim cılız kurbağımız sağırdı.
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst