CİHAD İSLAMIN RUHUDUR
CİHAD İSLAMIN RUHUDUR
Cihad İslamın ruhu ve bu dinin temelidir. Hatta geçmiş bütün dinlerin temeli yine odur. Tüm nebiler cihad ile gönderilmiştir. Allah-u Teâlânın indirdiği tüm kitaplar cihada teşvik edip mücahidleri cennet ile müjdelemiştir.
Bunun delili ise Allah-u Teâlânın şu sözüdür: Şüphesiz Allah, müminlerden canlarını ve mallarını onlara cennet vermek karşılığında- satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşır, öldürür ve öldürülürler. Tevratta, İncilde ve Kuranda yerine getirmeyi taahhüt ettiği hak bir vaaddir bu. Allahtan daha çok ahdini kim yerine getirebilir ki? O halde yapmış olduğunuz bu alış verişe sevinin. En büyük kurtuluş işte budur. [Tevbe:111]
Ayet, Allah-u Teâlânın müminlerden cihadı talep ettiğini ve buna karşılık onları cennet ile müjdelediğini bildiriyor. Ayrıca bunun sadece Kuranda olmadığını, aynı zamanda Tevratta ve İncilde de olduğunu haber veriyor. Tevratta, İncilde ve Kuranda yerine getirmeyi taahhüt ettiği hak bir vaattir bu.
Kuranı-Kerim, cihaddan, savaşa teşvikten ve Allah düşmanları ile karşılaşmaya teşvikten fazlaca bahsetmiştir!
Rasulullah (s.a.v.)de cihaddan çokça bahsettiği gibi Onun cihad ile ilgili sözleri hadis kitaplarının büyük bir kısmını kapsamaktadır.
Rasulullah (s.a.v.) sadece cihaddan bahseden biri değildi. Aynı zamanda onun fiili yaşamının tümü Allah yolunda cihaddı.
Mekke dönemindeki davet hayatı; beyan, tebliğ, hüccet ikamet etme, hak yolda sebat ve batıl ehli ile yüzleşme üzere olan davet cihadı idi.
Medine dönemindeki yaşamı da cihaddı; davet, hüccet ve sebat cihadının yanında aynı zamanda kıtal, harp ve çatışma cihadı.
Aslında Rasulullahın (s.a.v.) sireti için en doğru başlık: Mücahid Rasulün Sireti olurdu.
Rasulullah (s.a.v.), cihadı İslam dininin ruhu ve en yüce zirvesi olarak sayması ile bu temel değeri ashabının kalplerine yerleştirmiştir. Onlar, Allah yolunda mücahidler ve cihadlarında sadık olanlardı. Onların hayatları, -davet cihadı ve savaş cihadı olan- iki kısmıyla da cihad üzere kurulmuştu.
CİHAD İSLAMIN RUHUDUR
Cihad İslamın ruhu ve bu dinin temelidir. Hatta geçmiş bütün dinlerin temeli yine odur. Tüm nebiler cihad ile gönderilmiştir. Allah-u Teâlânın indirdiği tüm kitaplar cihada teşvik edip mücahidleri cennet ile müjdelemiştir.
Bunun delili ise Allah-u Teâlânın şu sözüdür: Şüphesiz Allah, müminlerden canlarını ve mallarını onlara cennet vermek karşılığında- satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşır, öldürür ve öldürülürler. Tevratta, İncilde ve Kuranda yerine getirmeyi taahhüt ettiği hak bir vaaddir bu. Allahtan daha çok ahdini kim yerine getirebilir ki? O halde yapmış olduğunuz bu alış verişe sevinin. En büyük kurtuluş işte budur. [Tevbe:111]
Ayet, Allah-u Teâlânın müminlerden cihadı talep ettiğini ve buna karşılık onları cennet ile müjdelediğini bildiriyor. Ayrıca bunun sadece Kuranda olmadığını, aynı zamanda Tevratta ve İncilde de olduğunu haber veriyor. Tevratta, İncilde ve Kuranda yerine getirmeyi taahhüt ettiği hak bir vaattir bu.
Kuranı-Kerim, cihaddan, savaşa teşvikten ve Allah düşmanları ile karşılaşmaya teşvikten fazlaca bahsetmiştir!
Rasulullah (s.a.v.)de cihaddan çokça bahsettiği gibi Onun cihad ile ilgili sözleri hadis kitaplarının büyük bir kısmını kapsamaktadır.
Rasulullah (s.a.v.) sadece cihaddan bahseden biri değildi. Aynı zamanda onun fiili yaşamının tümü Allah yolunda cihaddı.
Mekke dönemindeki davet hayatı; beyan, tebliğ, hüccet ikamet etme, hak yolda sebat ve batıl ehli ile yüzleşme üzere olan davet cihadı idi.
Medine dönemindeki yaşamı da cihaddı; davet, hüccet ve sebat cihadının yanında aynı zamanda kıtal, harp ve çatışma cihadı.
Aslında Rasulullahın (s.a.v.) sireti için en doğru başlık: Mücahid Rasulün Sireti olurdu.
Rasulullah (s.a.v.), cihadı İslam dininin ruhu ve en yüce zirvesi olarak sayması ile bu temel değeri ashabının kalplerine yerleştirmiştir. Onlar, Allah yolunda mücahidler ve cihadlarında sadık olanlardı. Onların hayatları, -davet cihadı ve savaş cihadı olan- iki kısmıyla da cihad üzere kurulmuştu.