Cifr İlmi ve Ebced Hesabı

pR$ ' DmReex ´

Bayan Üye
1649.jpg


İlm-i cifr ansiklopedilerde "gelecekte vuku
bulacak olayları değişik metotlarla öğrettiğine
inanılan ilmin adı" olarak tanımlanır.
(Metin Yurdagür Türkiye Diyanet Vakfı İslam
Ansiklopedisi "cefr" maddesi c: 7 s. 215)
Hz. Ali ile Cafer es-Sadık'a nisbet edilen eserlere
de genellikle "el-Cifr" denilmektedir.

images


Sosyolog İbn Haldun'a göre ilm-i cifr bir disiplinden ziyade şahsi kabiliyetle alakalıdır. Mukaddime adlı eserinde ilm-i cifrin ilham ve keşif ile ilişkisi üzerinde durmuştur. (Mukaddime II s. 823) Haldun'a göre cifr ilmi sadece belli birikim ve kabiliyet sahibi olan insanlar tarafından kullanılırsa doğru sonuç verecektir. Aksi halde yanlış bilgilendirmelere neden olabilmektedir. Kısaca İbn-i Haldun cifrin ilim olmaktan ziyade bir nasip ve şahsi kabiliyet meselesi olduğu üzerinde durur.

EnstituSayfasi.jpg


Kâinattaki düzene ilgisiz kalamayan insanoğlu kâinatın matematik düzeni ile varlık alemi arasında ilişki kurmuştur. Keldaniler Asurlular Babiller Mısırlılar ve hatta Yahudiler ve Hıristiyanlar arasındaki ilim erbabı çeşitli yöntemlerle kâinatın sonu ve durumu devletlerin akıbeti gibi konularda yorumda bulunmuşlardı. İlkçağ filozoflarından Pisagor varlıklarla sayılar ve geometrik şekiller arasında kesin ilişkiler bulunduğunu savunmuştur. Yahudi mistik hareketi olan Kabala ve Tevrat'ın Batıni yorumunu ihtiva eden Zohar'da harflerin sırlarına dayanan bir ilimden söz edilir. Yaygın kanaate göre Kabalistlerin en önemli kitaplarından biri olan Sefer Yezirah Hz. Musa'nın Tur-u Sina'da yakınlarına öğrettiği "ilm-i esrar"dan oluşmuştur. Buna göre birer "ilahi kelime" olan dış varlıklar arasındaki münasebetlerin uyum ve zıtlıkların hepsi İbranice'nin yirmi iki harfi arasında da mevcuttur. Görüldüğü üzere cifr ilmi sadece İslam medeniyeti içerisinde kullanılmış bir disiplin değildir. Eski Yunan medeniyetinde sayılarla kâinatın düzeni arasında ilişkiler kuran görüşlere rastlandığı gibi Ortadoğu medeniyetlerinde özellikle Yahudi ve Hıristiyan medeniyetlerinde Asur Babil ve Mısır'da da sayısal düzen ile alem arasında ilişkiler kuran sistemler mevcuttu. Bu yüzden cifr ilminin veya buna benzer ilimlerin İslam Medeniyetine ait olduğunu düşünmek yanlıştır.

arabic_letters_with_trans.jpg


Arap alfabesindeki her harfin rakamsal bir değerinin olduğu sistemin adı ise "ebced"dir. Ebced aynı zamanda Arap alfabesinin ilk tertibidir. Ebced aslında Arap harflerinin kolaylıkla hatırda tutulmasını sağlamak için eski dönemlerde geliştirilmiş bir formül olup gerçekte bir anlamı olmayan kelimelerin ilki "ebced" şeklinde okunduğu için bu adla anılmıştır. Bu formülde yer alan kelimeler şunlardır: Ebced (elif be cim dal); hevvez (he vav ze); hutti (ha tı ya); kelemen (kaf lam mim nun); sa'fes (sin ayn fe sad); karaşet (gaf ra şın te); sehaz (se ha zel); dazağ (dad zı gayın). Ebced sisteminin İbranice ve Aramice'nin etkisiyle Nabatice'den Arapça'ya geçtiği bilinmektedir. Arap alfabesindeki harflerin sayısal karşılığının İbranice ve Aramice'nin harfleriyle aynı değerde olması bu bilgiyi güçlendirmektedir. (Mustafa Uzun Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi "ebced" maddesi c: 10 s. 70) Arap tarihinde geçen tüm olaylar harflere rakam değeri verilerek yazılır ve böylece her olayın tarihi de kayda geçilmiş olurdu. Bu tarihler her kullanılan harfin özel rakam değerlerinin toplanmasıyla elde ediliyordu. Ebced sistemi İslam dünyasında özellikle tasavvuf astronomi astroloji edebiyat ve mimari alanlarıyla cifr ilmine ait konuları da içine alan geniş bir çerçevede kullanılmıştır. Ebced hesap sisteminin kullanıldığı alanları şöylece özetleyebiliriz:

ebced.jpg


Günlük ihtiyaçlarda: Özel not olarak ticari ilişkilerde kullanılmıştır. Mesela 100 akçe alacağı olan bir şahıs alacaklı olduğu kişiye bir kâğıt üzerinde bir "kaf" harfi yazıp gönderince hem alacağını istemiş hem de konuyu aracıdan saklamış oluyordu.

İsim sembolü olarak: İki veya daha fazla kelimenin sayı değerlerinin aynı olmasından istifadeyle birini söylemekle diğeri kastedilmiş oluyordu. Özellikle tasavvuf edebiyatında bu kullanım oldukça yaygındı. Mesela Türk edebiyatında "hilal" sözcüğü ile "Allah"ın kastedilmesi her iki kelimenin ebced hesabıyla aynı sayıyı ifade etmesinden kaynaklanmaktadır. Her iki kelimenin de ebced hesabı yapıldığında 66 karşılığını verdiği görülecektir.

vav.jpg


Kitap ve makalelerde: Eskiden kitapların önsöz giriş takdim sayfaları ile numara almayan sayfalar hep ebced alfabesinin hesap sistemine göre numaralandırılmıştır. Kitapların ay ve sene kayıtları yazı bölümleri ve madde başlıkları hep ebced düzenine göre tanzim edilmiştir.

Resmî kayıtlarda: Devlet arşivlerinde yer alan bir çok resmî kayıt belge ve fezlekelerde tarihler hep ebced hesap sistemine göre tanzim edilmiştir.

İlimlerde: Fizik astronomi geometri ve matematik ilimlerinde sıklıkla kullanılmıştır. Astronomide büyük rakamlar "gayın" harfinin birkaç kez tekrarıyla ifade edilmiştir. Ebcedin mimari alanda kullanılmasına Süleymaniye Camii'nden bir örnek vermek mümkündür. Buna göre caminin zemininden kubbe üzengi seviyesi 45 arşın etmektedir. Bunun ebcedi karşılığı "âdem" kelimesine denk gelmektedir. Kubbe aleminin seviyesi ise 66 arşındır. Bu ise "Allah" lafzını karşılamaktadır. (İsmail Yakıt Türk-İslam Kültüründe Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme Ötüken Yayınları İstanbul 1992) Görüldüğü üzere ebced hesap yöntemi cifr ilmini de içine alacak ölçüde geniş bir alanda kullanılmış ve adeta kültürel bir öğe haline gelmiştir.

Cifte%20Vav.jpg


Cifr ilmine dair eserlerde genellikle "terkib-i harfi" ve "terkib-i adedi" adı verilen metotlar kullanılmıştır. Cifr metotları hakkında verilen bilgiler şöyle özetlenebilir: Arapça harfler şemsi-kameri olmak üzere ikiye; mesruri-mebruri-melfuzi olmak üzere üçe bölünür veya yirmi sekiz harf ebceddeki sıraya göre ilk yedisi ateş ikinci yedisi hava üçüncüsü su dördüncüsü de toprak karakterli olmak üzere dört gruba ayrılır. Harflerdeki tasarrufun sırrı teşkil edilen tertipteki mizaca bağlanır yahut harflere ve yine ebced sıralamasına göre sayısal değerler verilerek harfler ve sayılar arasındaki münasebetlerle bunlara tekabül eden remizlerden oluşan bir yol takip edilir. Bu sonuncu metoda "cefr-i mutavassıt" denilir. (Metin Yurdagür Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi "cefr" maddesi c: 7 s. 216)

mim_koprusu.jpg


Kur'andaki ayetler sadece zahiri mânâdan mürekkep değildir. Zahirdeki mânâsından başka bir de işari mânâsı vardır. Cifr ilmi bu işari mânâlara ulaşabilmek için bir araç işlevine sahiptir. Ezeli bir ilim sahibinin kelamı olduğu için insan idraki ancak yaşadığı olaylarla ayetlere mânâ yükleyebilmekte veya itikadın derecesine göre ayetleri anlamlandırabilmektedir. Ayetlerin her asra bakan yönü olduğu için maziden haber vermesi gibi gelecekten haber vermesi de Kur'ân'ın mucizeliğinin ve belagatının gereğidir.

b-395765-arap%C3%A7a_allah_yaz%C4%B1s%C4%B1.jpg


Kur'ân-ı Kerim'in Allah kelamı olduğunu ispatlayan özelliklerinden birisi de insanların henüz muhatap olamadığı olaylara ışık tutması ve geçmişte olmasına rağmen insanların henüz bilemediği olaylardan açıkça bahsetmesidir (peygamber kıssaları ilk yaratılışla ilgili bilgiler gelecekte vuku bulacak olaylar tarihi vakıalar gibi) Bunlar 25. Söz'de maziye ait ihbarat-ı gaybiye istikbale ait ihbarat-ı gaybiye ve hakaik-i İlahiyeye ve hakaikı kevniyeye ve umur-u uhreviyeye ait ihbarat-ı gaybiye olarak adlandırılır. Kur'ân-ı Kerim'deki ayetlerin birçoğu zahiren nazil olduğu anın olaylarına işaret etmekte işari olarak da başka mânâları anlatmaktadır. Ancak insanın bakış açısının ve muhatap olduğu olayların az olması bu ayetlerin tam olarak anlaşılmasını engeller. Benzer yaklaşım hadisler için de söz konusudur. Zira bazı hadisler de insanların henüz bilemediği veya yaşamadığı olaylara işaret etmektedir. Hz. Peygamber nazarıyla (gaybı bilmeye alışık) bazı olayları gerçekleşmeden izn-i İlahi ile bilmekte ve hadis-i şerifinde o olaya işaret eden remizler saklamaktadır.

turning_Mevlevi_by_yelkenlin.jpg


Netice-i Meram: Cifr ilmi ve ebced hesabı İslam medeniyetinde sıklıkla kullanılmış ve makbul kabul edilmiştir. Yazının başlarında da belirtildiği üzere günlük hayatın çeşitli alanlarında kullanılmış adeta kültürel bir motif haline gelmiştir. Ulema ve mutasavvıflar arasında da ayet ve hadislerin işari mânâlarını ortaya çıkarmak için kullanılmış olan sistemlerdir. Hadis-i Şerifler içinde de işari mânâlar mevcuttur. Hz. Peygamber gaybaşina nazarıyla gelecekteki olaylara Allah'ın izniyle muttali olmakta ve hadis-i şerifinde o olaya işaret etmektedir. İşte cifr ilmi ve ebced hesabı bu işari mânâyı ortaya çıkaran bir işlev görmektedir. Pek tabiidir ki bu hesaplama yöntemleri ilim erbabının elinde kullanıldığı sürece hakikate anahtar olabilecektir.

ay.jpg
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst