Baski34
Kayıtlı Üye
Kimin cesur kimin korkak olduğu sadece tehlike karşısındaki tavrı ile bilinebilir.. Önceden bilinmez.
Cesaretli kişi öncenden belli olmaz; birçok şey bizi aldatabilir ve bu yüzden kendimizi çok cesaret sahibi gibi görebiliriz; cesur kişi tehlike gelmeden önce " téméraire" olabilir; yani " tehlike ile önceden savaşan bir görünümde olan, tehlikeye karşı cesur olabileceğine dair kanıtlar koyan " bir kişi söz konusu olabilir.
Cesur olan kişi tehlike olmadığı zaman sakin duran ve tehlike ile karşılaşacağı zaman nasıl davranacağını belli etmeyen birdir. Cesur sadece tehlike karşısında tepki verir ve cesaretini kanıtlar; " téméraire " ise tehlike yok iken cesur olduğuna dair izlenim bırakır.
Yani demem o ki herkes cesur olamaz ve kimseyi de pek suçlamaya gerek yok bu konuda; korkaklık bir yere kadar normaldir ve tepki almaz toplumdan; ama cesur olanlar her zaman övülür..
Bir de şöyle bir şey var; bir zamana kadar cesur olan bir sure sonra korkakta olabilir veya tam tersi ( Paris'in Agamemnon karşısında kaçması ve dövüşmeyi ve ölmeyi red etmesi, ancak Paris daha sonraları Hektorun ölmesinden sonra " tehlikeyi her gün öğrenerek ve içinde yasayarak" cesur olmuştur ).
Cesaret kişilerin yaşam biçimi ile doğrudan ilgilidir ve zamanla kazanılır veya hiç kazanılmaz. Doğuştan cesur veya korkak yoktur ..
Sonuçta kimse kendisine cesurum demesin. en iyisi korkak olduğumuzu varsayarak tehlike karsısında belki cesur olduğumuzu fark ederiz ve toplumun alay konusu olmayız.
" Ben cesurum" deyip de korkak çıkmaktansa, ben korkağım demek ve is üstünde cesur olduğunu fark etmek belki daha akıllıca olur .. En azından " hani ya sen cesurdun sahtekar" demezler...
Bu açıdan ben kendimi çok cesur görmüyorum; birçok şey beni korkutuyor .!
Aristonun bir kitabında söyle yazar " Basit bir şekilde iyiyizdir ve doğruyuzdur ama sonsuz bir şekilde yanlışızdır ".
Türkçeye çevirirsek söyle; cesaret bir ahlak kuralıdır, yani öğrenilmez ve sadece alışkanlıklarla kazanılır mesela bir kişiye matematik öğretebilirsiniz çünkü bu zihinsel bir çalışmadır ama cesareti öğretemezsiniz;
Cesur olmaya alıştırırsınız ve bu çocukluktan başlar
Bu her ahlak kuralı için geçerlidir ve bunlar öğrenilmez diğer bilgi dalları gibi; alışkanlıklar ve tekrarlarla kişinin hali olur
Bir duruş ve bir hal şeklidir tüm ahlak kuralları, yoksa kimse okuyarak ahlaklı olmaz ..okudun bilgili oldun ama adam olamadın sözü boşuna değildir !
Okumak alışkanlıkları perçinler veya kavramamızı sağlar veya ret etmemizi sağlar;
Ama okumak kendi başına bizde ahlak oluşturmaz; bunun için bir tekrarlama, süreklilik ve yönlendirme gerekir ve bu çoğu kez çocukluktan başlar..
Cesaret de böyledir; pratik edilmesi gerekir ve kişinin günlük yaşamı ile ilgilidir çoğu kez, ya yok olur ( Spartalıarın cesareti çocukluktan sürekli şiddet ve zorlukları yenmeye alıştırılmasından; yoksa okudukları kitaptan değil ) ya da gelişir giderek ama öğrenilmez bir kitaptan.
Hayatında hiçbir zorluk görmemiş ve hep korunmalı çevrede yaşamış bir kişinin gerilla olması düşünülemez ya da çok zordur ya da korkak bir gerilla olur ta ki alışıncaya kadar ..isterse cesaret hakkında ciltler bitirsin yinede fayda etmez
Yukarıdaki cümleye örnek olarak sunu vereyim ; bir hedefi on ikiden bir tek çeşit vurmanın yolu vardır demektir bu ama bir hedefi kaçırmanın sonsuz yolları vardır; biraz az uzağa, biraz daha uzağa vs vs..
Cesaret bir hedeftir ve bu hedefi kaçırmanın yolları çoktur; ya korkaklıkla ya da aşırı cesaretle( tehlike henüz yokken cesaret gösterilerinde bulunmak; ya da başka bir deyişle cesaretli olduğunu göstermek için bazı akrobasi hareketleri yapıp kendini ve başkasını inandırmak ama bu olayın senaryosunu da kendisinin yapması; yani dayatılmış bir tehlike olmadan) birçok şekilde kaçırıp her turlu sapma olabilir
Ama tehlike ortaya çıktığı zaman ve kesin cesaretle bu tehlikeyi karşılamak gerektiği zaman bir kişiye cesur veya korkak diyebiliriz.
Bu durumda hiçbir aşırılık söz konusu olamaz çünkü olay kişinin karşısındadır ..kendi hazırladığı bir senaryo değildir.
Cesur kişi karşısında bulunduğu dayatılmış bir durumdan ahlaki bir yara almadan çıkabilen kişidir.
İdama mahkûm olan birinin artik aşırı cesur veya aşırı korkak olduğu söz konusu olamaz;
Ya cesaretle ya da korku ile bu durumu karşılar. Cesaret diğer ahlak kuralları gibi tamdır; ya vardır ya yoktur; ama aşırılıklar ve sapmalar birçok şekilde olabilir; az korkmak çok korkmak; aşırı korkmak vs vs veya deliler gibi kahkahalarla idama gitmek veya bir sarhoş gibi vs...
Ahlak kuralarının ve bir şeyi iyi yapmanın tek bir normali vardır kısacası ama sapmaların sonsuz sekli vardır..
Buna biz Soylu olmanın tek yolu ama soysuz olmanın bin yolu vardır da diyebiliriz
Aristo; bu
konuda tam 30 sayfa ayrıntılı cesaret tiplerini ele alıyor ve bunların birer " vice" yani kötülük (kusur) sekli olduğunu ve cesaretin tek geçerli yani kelimeye tek uygun halini gösteriyor.
Ben cesaretin erilmiş çok özel bir durumda gerekli bir soyluluk olduğunu düşünüyorum; zaten onun içindir ki Aristo cesur olmanın tek bir yolu vardır diyor; yani çok özel bir duruma tekabül eden en uygun davranış sekli cesarettir.
çünkü eninde sonunda birilerinin gözü karaları veya azgınları durdurması gerekir er veya geç... Her zaman kaçmak mümkün olmayabilir; üstelik kaçmak bazen kişiyi kurtarmayabilirde;
Yani durumun kendisi önemli ve cesaret kişinin içinde bulunduğu toplumdan ve özel durumdan ayrı düşünülemeyen bir şeydir zaten.
*Alıntı...
Cesaretli kişi öncenden belli olmaz; birçok şey bizi aldatabilir ve bu yüzden kendimizi çok cesaret sahibi gibi görebiliriz; cesur kişi tehlike gelmeden önce " téméraire" olabilir; yani " tehlike ile önceden savaşan bir görünümde olan, tehlikeye karşı cesur olabileceğine dair kanıtlar koyan " bir kişi söz konusu olabilir.
Cesur olan kişi tehlike olmadığı zaman sakin duran ve tehlike ile karşılaşacağı zaman nasıl davranacağını belli etmeyen birdir. Cesur sadece tehlike karşısında tepki verir ve cesaretini kanıtlar; " téméraire " ise tehlike yok iken cesur olduğuna dair izlenim bırakır.
Yani demem o ki herkes cesur olamaz ve kimseyi de pek suçlamaya gerek yok bu konuda; korkaklık bir yere kadar normaldir ve tepki almaz toplumdan; ama cesur olanlar her zaman övülür..
Bir de şöyle bir şey var; bir zamana kadar cesur olan bir sure sonra korkakta olabilir veya tam tersi ( Paris'in Agamemnon karşısında kaçması ve dövüşmeyi ve ölmeyi red etmesi, ancak Paris daha sonraları Hektorun ölmesinden sonra " tehlikeyi her gün öğrenerek ve içinde yasayarak" cesur olmuştur ).
Cesaret kişilerin yaşam biçimi ile doğrudan ilgilidir ve zamanla kazanılır veya hiç kazanılmaz. Doğuştan cesur veya korkak yoktur ..
Sonuçta kimse kendisine cesurum demesin. en iyisi korkak olduğumuzu varsayarak tehlike karsısında belki cesur olduğumuzu fark ederiz ve toplumun alay konusu olmayız.
" Ben cesurum" deyip de korkak çıkmaktansa, ben korkağım demek ve is üstünde cesur olduğunu fark etmek belki daha akıllıca olur .. En azından " hani ya sen cesurdun sahtekar" demezler...
Bu açıdan ben kendimi çok cesur görmüyorum; birçok şey beni korkutuyor .!
Aristonun bir kitabında söyle yazar " Basit bir şekilde iyiyizdir ve doğruyuzdur ama sonsuz bir şekilde yanlışızdır ".
Türkçeye çevirirsek söyle; cesaret bir ahlak kuralıdır, yani öğrenilmez ve sadece alışkanlıklarla kazanılır mesela bir kişiye matematik öğretebilirsiniz çünkü bu zihinsel bir çalışmadır ama cesareti öğretemezsiniz;
Cesur olmaya alıştırırsınız ve bu çocukluktan başlar
Bu her ahlak kuralı için geçerlidir ve bunlar öğrenilmez diğer bilgi dalları gibi; alışkanlıklar ve tekrarlarla kişinin hali olur
Bir duruş ve bir hal şeklidir tüm ahlak kuralları, yoksa kimse okuyarak ahlaklı olmaz ..okudun bilgili oldun ama adam olamadın sözü boşuna değildir !
Okumak alışkanlıkları perçinler veya kavramamızı sağlar veya ret etmemizi sağlar;
Ama okumak kendi başına bizde ahlak oluşturmaz; bunun için bir tekrarlama, süreklilik ve yönlendirme gerekir ve bu çoğu kez çocukluktan başlar..
Cesaret de böyledir; pratik edilmesi gerekir ve kişinin günlük yaşamı ile ilgilidir çoğu kez, ya yok olur ( Spartalıarın cesareti çocukluktan sürekli şiddet ve zorlukları yenmeye alıştırılmasından; yoksa okudukları kitaptan değil ) ya da gelişir giderek ama öğrenilmez bir kitaptan.
Hayatında hiçbir zorluk görmemiş ve hep korunmalı çevrede yaşamış bir kişinin gerilla olması düşünülemez ya da çok zordur ya da korkak bir gerilla olur ta ki alışıncaya kadar ..isterse cesaret hakkında ciltler bitirsin yinede fayda etmez
Yukarıdaki cümleye örnek olarak sunu vereyim ; bir hedefi on ikiden bir tek çeşit vurmanın yolu vardır demektir bu ama bir hedefi kaçırmanın sonsuz yolları vardır; biraz az uzağa, biraz daha uzağa vs vs..
Cesaret bir hedeftir ve bu hedefi kaçırmanın yolları çoktur; ya korkaklıkla ya da aşırı cesaretle( tehlike henüz yokken cesaret gösterilerinde bulunmak; ya da başka bir deyişle cesaretli olduğunu göstermek için bazı akrobasi hareketleri yapıp kendini ve başkasını inandırmak ama bu olayın senaryosunu da kendisinin yapması; yani dayatılmış bir tehlike olmadan) birçok şekilde kaçırıp her turlu sapma olabilir
Ama tehlike ortaya çıktığı zaman ve kesin cesaretle bu tehlikeyi karşılamak gerektiği zaman bir kişiye cesur veya korkak diyebiliriz.
Bu durumda hiçbir aşırılık söz konusu olamaz çünkü olay kişinin karşısındadır ..kendi hazırladığı bir senaryo değildir.
Cesur kişi karşısında bulunduğu dayatılmış bir durumdan ahlaki bir yara almadan çıkabilen kişidir.
İdama mahkûm olan birinin artik aşırı cesur veya aşırı korkak olduğu söz konusu olamaz;
Ya cesaretle ya da korku ile bu durumu karşılar. Cesaret diğer ahlak kuralları gibi tamdır; ya vardır ya yoktur; ama aşırılıklar ve sapmalar birçok şekilde olabilir; az korkmak çok korkmak; aşırı korkmak vs vs veya deliler gibi kahkahalarla idama gitmek veya bir sarhoş gibi vs...
Ahlak kuralarının ve bir şeyi iyi yapmanın tek bir normali vardır kısacası ama sapmaların sonsuz sekli vardır..
Buna biz Soylu olmanın tek yolu ama soysuz olmanın bin yolu vardır da diyebiliriz
Aristo; bu
konuda tam 30 sayfa ayrıntılı cesaret tiplerini ele alıyor ve bunların birer " vice" yani kötülük (kusur) sekli olduğunu ve cesaretin tek geçerli yani kelimeye tek uygun halini gösteriyor.
Ben cesaretin erilmiş çok özel bir durumda gerekli bir soyluluk olduğunu düşünüyorum; zaten onun içindir ki Aristo cesur olmanın tek bir yolu vardır diyor; yani çok özel bir duruma tekabül eden en uygun davranış sekli cesarettir.
çünkü eninde sonunda birilerinin gözü karaları veya azgınları durdurması gerekir er veya geç... Her zaman kaçmak mümkün olmayabilir; üstelik kaçmak bazen kişiyi kurtarmayabilirde;
Yani durumun kendisi önemli ve cesaret kişinin içinde bulunduğu toplumdan ve özel durumdan ayrı düşünülemeyen bir şeydir zaten.
*Alıntı...