Çerçeve Her Şeyi Değiştirir...

уαяєη

ɘƨмɘя
Bayan Üye
Çerçeve Her Şeyi Değiştirir ...

Genç bir papaz, başpapaza soruyor: “Dua ederken sigara içebilir miyim?” Cevap tabi ki de “Hayır!” oluyor. Daha sonra dua ederken sigara içen daha yaşlı bir papaz görüyor, ve onu “dua ederken sigara içmemelisin! Başpapaza sordum, ve bunu yapamayacağımı söyledi” diyerek uyarıyor.

Yaşlı papaz, “bu saçma” diyor. “Ben başpapaza sigara içerken dua edip edemeyeceğimi sordum, ve bana istediğim zaman dua edebileceğimi söyledi.”

Bir problemi nasıl çerçevelediğiniz, aldığınız tepkilerde büyük değişik yaratır. Aynı problem bir başka açıdan bakıldığı zaman, tam tersi bir şekilde yorumlanabilir. Problemleri başarılı bir şekilde çerçeveleyebilmek, problem çözme ve karar verme becerisinin önemli bir bölümüdür.

Fakat diğer tarafta, çerçeveler yüzünden düşünce tuzaklarına düşmek de çok kolaydır. Bu tuzaklardan birini inceleyelim.

Zor bir deneye ne dersiniz?

Farz edin ki, 600 kişinin ölümüne sebep olacak yeni bir hastalığın salgınıyla baş etmeye çalışıyorsunuz. Bu hastalıkla savaşmak için iki alternatif program geliştiriliyor, ve hangisinin daha iyi olduğuna karar vermesi gereken kişi sizsiniz. Bu programların nasıl sonuçlanacağının tahminleri şunlar:

• Program A: 200 kişi kurtulacak.
• Program B: 1/3 ihtimalle 600 kişinin hepsi kurtulacak, 2/3 ihtimalle hiçkimse kurtulamayacak.

Seçiminizi bir kenara not edin.

Şimdi varsayın ki, bu yukarıdaki iki program yerine, size şu iki program sunuldu. Yine en iyi olduğunu düşündüğünüz programı seçin:

• Program C: 400 kişi ölecek.
• Program D: 1/3 ihtimalle kimse ölmeyecek, ve 2/3 ihtimalle 600 kişi ölecek.

Tutarlı Mısınız?

Hangi programları seçtiniz? Çoğu insan A ve D programlarını seçiyor.

Bu sorular, Tversky ve Kahneman’a Nobel ödülü kazandıran ünlü deneylerinde sorulan sorular. Katılımcıların %72’si B yerine A’yı, ve %78’i C yerine D’yi seçtiler. Peki bu sonuçlar neden şaşırtıcıydı?

Fark ettiyseniz, program A ve program C birbirinin aynısı, ve program B ile program D de birbirinin aynısı. Objektif olarak aynılar; ölecek ve kurtulacak kişilerin sayısı ve ihtimalleri ile. Tek farkları nasıl sunuldukları, yani nasıl çerçevelendikleri. Katılımcılar tutarlı davransalardı, ya A-C ikilisini ya da B-D ikilisini seçmelilerdi. Ama seçilen kelimelerin değişmesi insanların fikrini değiştirmek için yeterliydi.

Ne kadar mantıklı olursak olalım, duygular ve zihinsel imgeler kararlarımızda çok büyük rol oynarlar; çoğu zaman seçeneklerimizin arkasında yatan gerçeği görmemizi engelleyerek.

Problem “Riski” Sevmemek Değil, “Kaybı” Sevmemek

İnsanların genelde riski sevmediklerine dair bir düşünce vardır. Fakat bu deney bunun tam olarak doğru olmadığını öne sürüyor. Programlar, kurtarılan hayatlar öne çıkarılarak sunulduğu zaman, katılımcılar güvenli programı (program A) tercih ettiler. Ama ne zaman ki programlar, ölümler öne çıkarılarak sunuldu, katılımcılar risk almayı tercih ettiler (program D). Eğer insanlar riski sevmiyor olsalardı, her zaman daha güvenli olan şıkları seçerlerdi.

Ortaya çıkan sonuç şu ki, insanlar için kayıplar, kazançlardan çok daha güçlü duygular yaratıyor. Kaybederken çok güçlü negatif hisler yaşıyor, ama kazanırken o kadar güçlü pozitif hisler yaşamıyoruz (kaybetmenin negatif hissi, kazanmanın pozitif hissinin iki katı daha güçlü). İnsanlar risk almaya, kayıpları önlemek istedikleri zaman daha eğilimliler.

1000 Lira kaybettiğimiz zaman yaşadığımız hayalkırıklığı, 1000 Lira kazandığımız zaman yaşadığımız mutluluktan çok daha fazla. 200 kişinin hayatını kurtarmak iyi, ama 600 kişinin ölümüne engel olmak kadar iyi değil.
 
---> Çerçeve Her Şeyi Değiştirir...

Harika bi yazıydı :R
Teşekkürler
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst