ashli
Bayan Üye
Tanrı dedi ki:
Hayatınız çalmakta olduğunuz bir piyano gibidir. Hayat hayattır. Piyano da piyano. Bir piyanoda her türlü nota seslendirilebilir. Bir piyano hızlı ya da yavaş çalınabilir. Ahenkli ahenksiz her türlü ses çıkarılabilir onunla. Olağanüstü çeşitlikte pek çok şey çalınabilir piyano ile.
Hayatla da böyledir.
Diyebilirsiniz ki: "Evet, Tanrım fakat bazı piyanolar başlamak için diğerlerinden daha iyidir. Her şey piyanoyu çalan piyanistin yeteneğine bağlı değildir. Bütün piyanoların kalitesi aynı değildir."
Bu elbette ki doğrudur. Fakat sahip olduğu piyanoyu çalmaktan başka bir piyanistin ne yapması gerekir ki? Ve onu iyi bir şekilde çalmaktan başka? Her halükarda daha önce hiç duyulmamış bir müziği seslendirecektir o. Kendine özgü bir stil sahibi olacak ve dilediği parçaları çalacaktır. Herkesi yükseltip yücelten tarzda bir müzik yapmayı seçebilir o kişi. İnsanların cesaretini kıracak, onları kızdıracak veya incitecek bir müzik yapmayı da seçebilir. Fırsatlar eşit ve seçenekler pek çoktur. Her şey o kadar da şansa kalmamıştır. Zihninden geçireceği melodiler ona bağlıdır. Kişi sadece piyanosunun vicdanına tabi değildir. Diğer herkes gibi çalmak zorunda değildir o ve kendi sinyal müziğini belirlemek, imzası olacak melodiyi seçmek kendi tercihlerine bağlıdır.
Piyano çalışını mükemmel kılma şansına herkes sahiptir. En güzel müziği çalabilir insan. Keyif veren veya can sıkıp bunaltan bir müzik de yapabilir. O parçaları çalması için kimse onu zorlayamaz. Özgür olmadığına dair kendisini ikna edebilir lakin bir başka gamı deneme konusunda özgürdür o.
Elbette ki bazı piyanoların akordu daha iyi, sesleri daha yüksektir, bazılarının da böyle değildir; fakat sevdiklerim bir piyanistin piyano çalışı yürek meselesi değil midir sonuçta? Herkes tabii ki konser piyanisti değildir, hiç kimsenin böyle olmak gibi bir mecburiyeti de yoktur. Piyano çalan kişi, çalması gereken notaları sahip olduğu piyanoda çalacaktır sadece, ona düşen budur ve iyice öğrenene kadar tekrar tekrar çalacaktır onları. Birinin çaldıkları bir diğerine hitap etmeyebilir, zira herkesin söylemek için kendi şarkıları vardır. Herkes çalışır, provalar yapar, çalar; sonuçta da müzik ortaya çıkar ve işitilir o müzik.
Eğer Tanrı olsaydınız tercihiniz, herkesin aynı piyanoya sahip olması, herkesin aynı şekilde aynı şeyleri çalıp durması mı olurdu gerçekten? Herkese çalmaları için birer kuyruklu piyano mu verirdiniz? Bunun adil olduğunu düşünebilirsiniz fakat sevdiklerim gerçekten tercihiniz bu mu olurdu acaba? Herkese tıpa tıp benzer piyanolar mı tahsis ederdiniz? Sadece belirli tipteki müziklerin çalınmasına mı izin verirdiniz, çeşitliliğe müsaade etmez miydiniz? Piyano çalan kişinin yeteneği elverdiğince büyüyüp gelişmesine müsaade etmez miydiniz? Ya da onun hemen bir virtüöz olmasını mı beklerdiniz?
Herkesin aynı kabiliyetle, aynı parçaları aynı tür piyanolarda çalmasını mı arzu ediyorsunuz gerçekten? Herkesin bir piyanoya sahip olması ve her bir piyanonun yegane olması kafi gelemez mi? Bir aynılık, bir yeknesaklık mı olsun isterdiniz gerçekten? Eğer hal böyle olsaydı ortada hangi fırsatlar olacaktı o zaman? Hangi fırsatları değerlendirecektiniz? Herkes gibi olmak istemediğinizi biliyorum. Bir robot olmak istemediğinizi biliyorum.
Sahip olduğunuz piyanoyu takdir etmeyi ve onu en iyi şekilde çalmak için elinizden gelen her şeyi yapmayı seçmeyecek misiniz peki?
Çeviren: Engin Zeyno Vural
Hayatınız çalmakta olduğunuz bir piyano gibidir. Hayat hayattır. Piyano da piyano. Bir piyanoda her türlü nota seslendirilebilir. Bir piyano hızlı ya da yavaş çalınabilir. Ahenkli ahenksiz her türlü ses çıkarılabilir onunla. Olağanüstü çeşitlikte pek çok şey çalınabilir piyano ile.
Hayatla da böyledir.
Diyebilirsiniz ki: "Evet, Tanrım fakat bazı piyanolar başlamak için diğerlerinden daha iyidir. Her şey piyanoyu çalan piyanistin yeteneğine bağlı değildir. Bütün piyanoların kalitesi aynı değildir."
Bu elbette ki doğrudur. Fakat sahip olduğu piyanoyu çalmaktan başka bir piyanistin ne yapması gerekir ki? Ve onu iyi bir şekilde çalmaktan başka? Her halükarda daha önce hiç duyulmamış bir müziği seslendirecektir o. Kendine özgü bir stil sahibi olacak ve dilediği parçaları çalacaktır. Herkesi yükseltip yücelten tarzda bir müzik yapmayı seçebilir o kişi. İnsanların cesaretini kıracak, onları kızdıracak veya incitecek bir müzik yapmayı da seçebilir. Fırsatlar eşit ve seçenekler pek çoktur. Her şey o kadar da şansa kalmamıştır. Zihninden geçireceği melodiler ona bağlıdır. Kişi sadece piyanosunun vicdanına tabi değildir. Diğer herkes gibi çalmak zorunda değildir o ve kendi sinyal müziğini belirlemek, imzası olacak melodiyi seçmek kendi tercihlerine bağlıdır.
Piyano çalışını mükemmel kılma şansına herkes sahiptir. En güzel müziği çalabilir insan. Keyif veren veya can sıkıp bunaltan bir müzik de yapabilir. O parçaları çalması için kimse onu zorlayamaz. Özgür olmadığına dair kendisini ikna edebilir lakin bir başka gamı deneme konusunda özgürdür o.
Elbette ki bazı piyanoların akordu daha iyi, sesleri daha yüksektir, bazılarının da böyle değildir; fakat sevdiklerim bir piyanistin piyano çalışı yürek meselesi değil midir sonuçta? Herkes tabii ki konser piyanisti değildir, hiç kimsenin böyle olmak gibi bir mecburiyeti de yoktur. Piyano çalan kişi, çalması gereken notaları sahip olduğu piyanoda çalacaktır sadece, ona düşen budur ve iyice öğrenene kadar tekrar tekrar çalacaktır onları. Birinin çaldıkları bir diğerine hitap etmeyebilir, zira herkesin söylemek için kendi şarkıları vardır. Herkes çalışır, provalar yapar, çalar; sonuçta da müzik ortaya çıkar ve işitilir o müzik.
Eğer Tanrı olsaydınız tercihiniz, herkesin aynı piyanoya sahip olması, herkesin aynı şekilde aynı şeyleri çalıp durması mı olurdu gerçekten? Herkese çalmaları için birer kuyruklu piyano mu verirdiniz? Bunun adil olduğunu düşünebilirsiniz fakat sevdiklerim gerçekten tercihiniz bu mu olurdu acaba? Herkese tıpa tıp benzer piyanolar mı tahsis ederdiniz? Sadece belirli tipteki müziklerin çalınmasına mı izin verirdiniz, çeşitliliğe müsaade etmez miydiniz? Piyano çalan kişinin yeteneği elverdiğince büyüyüp gelişmesine müsaade etmez miydiniz? Ya da onun hemen bir virtüöz olmasını mı beklerdiniz?
Herkesin aynı kabiliyetle, aynı parçaları aynı tür piyanolarda çalmasını mı arzu ediyorsunuz gerçekten? Herkesin bir piyanoya sahip olması ve her bir piyanonun yegane olması kafi gelemez mi? Bir aynılık, bir yeknesaklık mı olsun isterdiniz gerçekten? Eğer hal böyle olsaydı ortada hangi fırsatlar olacaktı o zaman? Hangi fırsatları değerlendirecektiniz? Herkes gibi olmak istemediğinizi biliyorum. Bir robot olmak istemediğinizi biliyorum.
Sahip olduğunuz piyanoyu takdir etmeyi ve onu en iyi şekilde çalmak için elinizden gelen her şeyi yapmayı seçmeyecek misiniz peki?
Çeviren: Engin Zeyno Vural