meridyen2
Kayıtlı Üye
Cennette Müminlerin Metafizik Yaşamları Ve Metafizik Güzellikler
Sayın Adnan Oktarın 20 Ağustos 2010 tarihli Kocaeli TV röportajından
ADNAN OKTAR: ... inşaAllah Cennette. Kıyafeti kadınlar çok severler. Bir bakışta yedi kat elbiseyi ayrı ayrı göreceksiniz diyor üzerinde. Tabii yedi ayrı elbise, o kadın tek elbise giydi gibi olacak. Tek elbise gibi ama bakıldığında yedi ayrı elbisesi de gözüküyor. Mesela bir elbisesini ayrı görüyorsun, bir elbisesini ayrı görüyorsun, hepsini ayrı ayrı görüyorsun, hepsini ayrı ayrı inşaAllah. Oranın metafizik özellikleridir. İnsan bedeni çoktur, çok bedenli oluyor. Yani bir kişiye yüzlerce, binlerce beden veriliyor ama aynı tek ruh. Mesela bak şimdi, benim sağ kolumda kendi ruhum var, sol kolumda da kendi ruhum var ama ikisini de ayrı ayrı hissediyorum şu an. Mesela bak burada da bu kalemi tutuyorum hepsini ayrı ayrı hissediyorum. Tek ruh hissediyor ama. Bedenler de; işte sağımda da solumda da çok bedenler oluyor, tek ruh hissedecek hepsini. Aynı bedenler, aynı bedenler, anlaşıldı mı? Tek ruh hissediyor hepsini, hakim oluyor. Elbise mesela kadın bir elbise giydi mi içine sinmez, aklı başka elbisede kalır, değil mi? Keşke onu giyseydim İşte onu da giyecek, onu giyse yine içine sinmez, der ki; şu elbise, onu da giyecek. İşte hepsini giyebilmesi için, Allah; ruhunun tam tatmin olabilmesi için çok fazla beden yaratıyor. Hülle diye geçiyor, kat kat hülleler giyer diyor. Baktığında helali, hepsini ayrı ayrı görür diyor. Huyu güzel, kendi güzel diyor Allah. Ama önce huyunu önce almış. Çünkü aksi kadın çok nobrandır, baş belası olur, Allah vermesin. Güzel huy çok önemlidir. Aksi, cadaloz kadınlar vardır, biliyorsunuz. Aman derler. Onun için Allah önce huyu güzel diyor. Saklı yumurta gibi diyor. Yani hatları böyle yumurta gibi, yumuşak hatlar. Kuran ona dikkat çekiyor ve pürüzsüz ve düzgün. Ama bak, saklı yumurta gibi. Çünkü kadın korunuyorsa güzeldir. Ortalığın kadınıysa güzel olmuyor. Ona ait olması lazım. Çok kişiye aitse -ruh ona göre yaratılmıştır- bir anda silinir gider kadın, ruhtan. Yani hiçbir anlamı kalmaz çok kişiye aitse. Onun için Allah, sadece size ait diyor ve gözlerini sadece eşlerine teksif etmiş ve tutkuyla bakan diyor, tutku. Gözlerinde tutku olacak kadının, aşkla. Yani eşini dünyanın en mükemmel kişisi olarak bilir. En çok ondan hoşlanacak. Yani başkasını sevecek bir gücü olmuyor. Yani arzulayacak başka gücü olmuyor ve binlerce beden şeklinde oluyor. Seviyor müminleri ama cinsellik anlamında sadece ondan hoşlanıyor. Sadece ondan hoşlanıyor ama diğer müminleri canı gibi seviyor, herkesi seviyor ama yaratılış, fıtrat olarak bir tek ondan hoşlanacak gibi oluyor. Sonsuza kadar öyle. Mesela eşini ne şekilde görmek istiyorsa, Allah onu o şekle getiriyor. Hangi bedende olmasını istiyorsa. Binlerce insan bedeni şeklinde görünüyor kendi eşi. Yani kadına da eşi öyle çok fazla görünüyor, beden şeklinde. Kadın da öyle, çeşit çeşit bedenlerde görünüyor. Ama tek ruh, tek ruh hakim inşaAllah. Erkeklerin sakalı yok Cennette, öyle inşaAllah. Kadında da, erkekte de tüy olmuyor vücudunda. Cennetin özelliğidir, inşaAllah.
OKTAR BABUNA: Bütün eksikliklerin olmayacağını da söylemiştiniz, Hocam. Dünyadaki eksikliklerin hiçbirinin orada olmayacağını, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Böyle aklından bir kere geçmesi yeterli. Mesela, şimdi biz şimdi kafamızda bir hayal etsek, istediğimiz görüntüyü oluşturabiliriz, değil mi kafamızda? Hatta şehir bile oluşturabiliriz. Gözümüzü kapatsak, istediğimiz yiyeceği oluşturabiliriz. İstediğimiz görüntüyü oluşturabiliyoruz. Mesela sevdiğimiz birini, istediğimiz anda kafamızda canlandırabiliyoruz. Görüntü olarak. İşte Cennette kafamızdan geçmesiyle beraber, kafamızda şimdi flu oluyor ya, flu olarak canlanıyor, çok net olmuyor. Orada üç boyutlu ve canlı olarak, canlanır. Bir anda oluşur, kafamızdan geçirmekle beraber. Yani o sistemi, mevcut sistemi, Allah netleştirmiş oluyor. Zaten gösteriyor bize, sistem bu diyor, Cenab-ı Allah, değil mi? Bunu net hale getiriyor. Aklınızdan geçmeyle beraber, anında oluşur görüntü. İnşaAllah. İstediğin yiyecek, istediğin görüntü mesela, Bakar kişi, sokakta güzel bir insan görür, onu görmesiyle beraber kendi bedeni de hemen onun şeklini alır diyor. Ve her seferinde kendi eşine bugün daha da güzelleşmişsin diyor. Ertesi gün görüyor, diyor ki; bugün daha da güzelsin diyor. Her gün aynı şeyi söylüyor. Samimi kanaati olarak. Sana bir şey olmuş daha da güzelleşmişsin diyor. Böyledir sistem, yani Cennetin sistemi budur. Ama Allah bunun eğitimini veriyor işte burada. Bu eğitimden geçmeden insan; egoist, bencil, ters, kıskanç, gıcık, çok anormal huyları olabiliyor. Eğer eğitimden geçmezse, onun için biz bu eğitimden geçiyoruz. Bu eğitimden geçtikten sonra, Ey mutmain olmuş nefis diyor Cenab-ı Allah, şeytandan Allaha sığınırım, yani itminana kavuşmuş, dengeli olmuş, sen Allahtan razı olmuş olarak, Ya Rabbi, Senden razıyım. Verdiğin nimetlerden, her şeyden, Senden razıyım diyor, Allah da sizden razı olmuş olarak, Allah da diyor ki; Ben de senden razıyım, kulluk görevini yaptın. Eğitimini aldın diyor, salih kullarımın arasına gir diyor, samimi olarak kullarımın arasına gir, Cennetime gir diyor, Cenab-ı Allah.
Orada, Cennette her şey akıllı. Bardağa bakarsın, içine mesela ne dolmasını istiyorsan, anında dolar. İçersin, istersen boş durur. Ama canın istediğinde hemen anında geri dolar. Daldan mesela meyveyi alırsın, mesela kopartmanla beraber dalda hemen meyve yeniden oluşur. Yani hemen değil, zaten kopartmadığını anlıyorsun. Bak, tükenmez meyveler diyor Allah, ayette. Tükenmiyor. Yiyorsun, bitiyor, yine koparıyorsun, yine yiyorsun, yine. Bütün dallar doludur. Hatta dalları sarkmış diyor Allah, ayette. Hoşumuza gitsin diye. Peygamberler şu an, mesela bak coşkuyla seviyoruz, değil mi? Orada huriler, gılmanlar var ama biz orada tanışacağız onlarla. Yani dünyadaki kardeşlerimiz kadar onları o kadar sevemeyiz. Onlar orada zaten mecburlar güzel ahlaklı olmaya. Yani huriler ve gılmanlar. Aynı değerde olmuyor. Onun için insan eşini orada çok daha fazla seviyor, kıyas olmuyor. Kardeşlerini çok daha fazla seviyor. Peygamberleri artık kıyaslanmayacak şekilde çok seviyor. Çünkü onların acı ve çile çektiğini biliyoruz, Allah yolunda mücadele etmişler, sadakatlerini görüyoruz.
Mesela Peygamberimiz (s.a.v.)e, orada Peygamberimiz (s.a.v.)i bütün Müslümanlar hepsi bağırlarına basacaklar, bütün ümmet. Onun için bedeni çok fazla olacak Peygamberimiz (s.a.v.)in, her yerdedir. Çünkü herkes sohbet etmek istiyor Peygamberimiz (s.a.v.) ile. Tek bir beden olsa sohbet edemezler. Onun için her meclistedir. Her yemek ortamında vardır Peygamberler. Çok bedenli oluyorlar. Ama buna layık olabilecek bir kişilik de burada eğitimle oluyor...
(röportaş harun yahya)
Sayın Adnan Oktarın 20 Ağustos 2010 tarihli Kocaeli TV röportajından
ADNAN OKTAR: ... inşaAllah Cennette. Kıyafeti kadınlar çok severler. Bir bakışta yedi kat elbiseyi ayrı ayrı göreceksiniz diyor üzerinde. Tabii yedi ayrı elbise, o kadın tek elbise giydi gibi olacak. Tek elbise gibi ama bakıldığında yedi ayrı elbisesi de gözüküyor. Mesela bir elbisesini ayrı görüyorsun, bir elbisesini ayrı görüyorsun, hepsini ayrı ayrı görüyorsun, hepsini ayrı ayrı inşaAllah. Oranın metafizik özellikleridir. İnsan bedeni çoktur, çok bedenli oluyor. Yani bir kişiye yüzlerce, binlerce beden veriliyor ama aynı tek ruh. Mesela bak şimdi, benim sağ kolumda kendi ruhum var, sol kolumda da kendi ruhum var ama ikisini de ayrı ayrı hissediyorum şu an. Mesela bak burada da bu kalemi tutuyorum hepsini ayrı ayrı hissediyorum. Tek ruh hissediyor ama. Bedenler de; işte sağımda da solumda da çok bedenler oluyor, tek ruh hissedecek hepsini. Aynı bedenler, aynı bedenler, anlaşıldı mı? Tek ruh hissediyor hepsini, hakim oluyor. Elbise mesela kadın bir elbise giydi mi içine sinmez, aklı başka elbisede kalır, değil mi? Keşke onu giyseydim İşte onu da giyecek, onu giyse yine içine sinmez, der ki; şu elbise, onu da giyecek. İşte hepsini giyebilmesi için, Allah; ruhunun tam tatmin olabilmesi için çok fazla beden yaratıyor. Hülle diye geçiyor, kat kat hülleler giyer diyor. Baktığında helali, hepsini ayrı ayrı görür diyor. Huyu güzel, kendi güzel diyor Allah. Ama önce huyunu önce almış. Çünkü aksi kadın çok nobrandır, baş belası olur, Allah vermesin. Güzel huy çok önemlidir. Aksi, cadaloz kadınlar vardır, biliyorsunuz. Aman derler. Onun için Allah önce huyu güzel diyor. Saklı yumurta gibi diyor. Yani hatları böyle yumurta gibi, yumuşak hatlar. Kuran ona dikkat çekiyor ve pürüzsüz ve düzgün. Ama bak, saklı yumurta gibi. Çünkü kadın korunuyorsa güzeldir. Ortalığın kadınıysa güzel olmuyor. Ona ait olması lazım. Çok kişiye aitse -ruh ona göre yaratılmıştır- bir anda silinir gider kadın, ruhtan. Yani hiçbir anlamı kalmaz çok kişiye aitse. Onun için Allah, sadece size ait diyor ve gözlerini sadece eşlerine teksif etmiş ve tutkuyla bakan diyor, tutku. Gözlerinde tutku olacak kadının, aşkla. Yani eşini dünyanın en mükemmel kişisi olarak bilir. En çok ondan hoşlanacak. Yani başkasını sevecek bir gücü olmuyor. Yani arzulayacak başka gücü olmuyor ve binlerce beden şeklinde oluyor. Seviyor müminleri ama cinsellik anlamında sadece ondan hoşlanıyor. Sadece ondan hoşlanıyor ama diğer müminleri canı gibi seviyor, herkesi seviyor ama yaratılış, fıtrat olarak bir tek ondan hoşlanacak gibi oluyor. Sonsuza kadar öyle. Mesela eşini ne şekilde görmek istiyorsa, Allah onu o şekle getiriyor. Hangi bedende olmasını istiyorsa. Binlerce insan bedeni şeklinde görünüyor kendi eşi. Yani kadına da eşi öyle çok fazla görünüyor, beden şeklinde. Kadın da öyle, çeşit çeşit bedenlerde görünüyor. Ama tek ruh, tek ruh hakim inşaAllah. Erkeklerin sakalı yok Cennette, öyle inşaAllah. Kadında da, erkekte de tüy olmuyor vücudunda. Cennetin özelliğidir, inşaAllah.
OKTAR BABUNA: Bütün eksikliklerin olmayacağını da söylemiştiniz, Hocam. Dünyadaki eksikliklerin hiçbirinin orada olmayacağını, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Böyle aklından bir kere geçmesi yeterli. Mesela, şimdi biz şimdi kafamızda bir hayal etsek, istediğimiz görüntüyü oluşturabiliriz, değil mi kafamızda? Hatta şehir bile oluşturabiliriz. Gözümüzü kapatsak, istediğimiz yiyeceği oluşturabiliriz. İstediğimiz görüntüyü oluşturabiliyoruz. Mesela sevdiğimiz birini, istediğimiz anda kafamızda canlandırabiliyoruz. Görüntü olarak. İşte Cennette kafamızdan geçmesiyle beraber, kafamızda şimdi flu oluyor ya, flu olarak canlanıyor, çok net olmuyor. Orada üç boyutlu ve canlı olarak, canlanır. Bir anda oluşur, kafamızdan geçirmekle beraber. Yani o sistemi, mevcut sistemi, Allah netleştirmiş oluyor. Zaten gösteriyor bize, sistem bu diyor, Cenab-ı Allah, değil mi? Bunu net hale getiriyor. Aklınızdan geçmeyle beraber, anında oluşur görüntü. İnşaAllah. İstediğin yiyecek, istediğin görüntü mesela, Bakar kişi, sokakta güzel bir insan görür, onu görmesiyle beraber kendi bedeni de hemen onun şeklini alır diyor. Ve her seferinde kendi eşine bugün daha da güzelleşmişsin diyor. Ertesi gün görüyor, diyor ki; bugün daha da güzelsin diyor. Her gün aynı şeyi söylüyor. Samimi kanaati olarak. Sana bir şey olmuş daha da güzelleşmişsin diyor. Böyledir sistem, yani Cennetin sistemi budur. Ama Allah bunun eğitimini veriyor işte burada. Bu eğitimden geçmeden insan; egoist, bencil, ters, kıskanç, gıcık, çok anormal huyları olabiliyor. Eğer eğitimden geçmezse, onun için biz bu eğitimden geçiyoruz. Bu eğitimden geçtikten sonra, Ey mutmain olmuş nefis diyor Cenab-ı Allah, şeytandan Allaha sığınırım, yani itminana kavuşmuş, dengeli olmuş, sen Allahtan razı olmuş olarak, Ya Rabbi, Senden razıyım. Verdiğin nimetlerden, her şeyden, Senden razıyım diyor, Allah da sizden razı olmuş olarak, Allah da diyor ki; Ben de senden razıyım, kulluk görevini yaptın. Eğitimini aldın diyor, salih kullarımın arasına gir diyor, samimi olarak kullarımın arasına gir, Cennetime gir diyor, Cenab-ı Allah.
Orada, Cennette her şey akıllı. Bardağa bakarsın, içine mesela ne dolmasını istiyorsan, anında dolar. İçersin, istersen boş durur. Ama canın istediğinde hemen anında geri dolar. Daldan mesela meyveyi alırsın, mesela kopartmanla beraber dalda hemen meyve yeniden oluşur. Yani hemen değil, zaten kopartmadığını anlıyorsun. Bak, tükenmez meyveler diyor Allah, ayette. Tükenmiyor. Yiyorsun, bitiyor, yine koparıyorsun, yine yiyorsun, yine. Bütün dallar doludur. Hatta dalları sarkmış diyor Allah, ayette. Hoşumuza gitsin diye. Peygamberler şu an, mesela bak coşkuyla seviyoruz, değil mi? Orada huriler, gılmanlar var ama biz orada tanışacağız onlarla. Yani dünyadaki kardeşlerimiz kadar onları o kadar sevemeyiz. Onlar orada zaten mecburlar güzel ahlaklı olmaya. Yani huriler ve gılmanlar. Aynı değerde olmuyor. Onun için insan eşini orada çok daha fazla seviyor, kıyas olmuyor. Kardeşlerini çok daha fazla seviyor. Peygamberleri artık kıyaslanmayacak şekilde çok seviyor. Çünkü onların acı ve çile çektiğini biliyoruz, Allah yolunda mücadele etmişler, sadakatlerini görüyoruz.
Mesela Peygamberimiz (s.a.v.)e, orada Peygamberimiz (s.a.v.)i bütün Müslümanlar hepsi bağırlarına basacaklar, bütün ümmet. Onun için bedeni çok fazla olacak Peygamberimiz (s.a.v.)in, her yerdedir. Çünkü herkes sohbet etmek istiyor Peygamberimiz (s.a.v.) ile. Tek bir beden olsa sohbet edemezler. Onun için her meclistedir. Her yemek ortamında vardır Peygamberler. Çok bedenli oluyorlar. Ama buna layık olabilecek bir kişilik de burada eğitimle oluyor...
(röportaş harun yahya)