cLeopatRocK
Bayan Üye
Cem Köksal Biyografi
Cem Köksal 3.7.1976’da İstanbul’da doğdu. Müziğe ilkokul çağında mandolin çalarak başladı. Çocukluğu anne ve babasının da etkisiyle 60’ların müziklerini dinleyerek geçen Cem’in mandolinden gitara geçişi 1987 yılına rastlar.
1991-1992 yıllarında Derya Yener’den aldığı teorik müzik dersleri müzikal gelişiminde önemli rol oynar. Bu sıralarda arkadaşlarıyla İstanbul Kadıköy’de bir bodrum katında müzik çalışmalarına devam etmekte, aynı zamanda okumakta olduğu Alman Lisesi’nde müzikal faaliyetlere katılmaktadır. Günün popüler rock grupları her ne kadar ilgisini çekse de bir süre sonra değişiklik arayışına girer ve büyük ölçüde Johann Sebastian Bach’ın “Air” inin etkisi ile müzikal görüşü ve üretkenliği farklı bir yönde gelişir. Artık klasik müzik Cem Köksal’ın hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Tercihlerini hep tonal modlardan yana kullanmaktadır ve Johann Sebastian Bach onun en büyük kahramanlarından biri olmuştur. Tam bu dönemde aldığı bir albüm müzikal görüşünü yeni bir senteze yönlendirir. Bu Yngwie J. Malmsteen’in “Odyssey” idir. Klasik müzik öğelerinin modern müzikle ölçülü bir şekilde harmanlanması, gitarın son limitlerinde kullanılması ve şarkıların akıp giden binlerce notaya ve çok kuvvetli sounda rağmen oldukça melodik olması onu derinden etkiler.
Çalışmalarını gitar tekniğinde mükemmelleşmeye yönlendiren Cem Köksal, standart tekniklerde olduğu kadar alternatif tekniklerde de (Sweep Picking gibi) şaşırtıcı gitar yeteneğini sergilemeye başlar. Gitarın anatomisine merak salan Cem Köksal aylarca süren bir çalışmanın sonunda tümüyle kendi dizaynı olan (Shark) bir gitar yaratır (Kaynaklar: Make Your Own Electric Guitar by Melvyn Hiscock, Building Electric Guitars by Martin Koch). Müzikal olgunluğa eriştiğini hissettiğinde ilk albümünü üretmek için çalışmaya başlar. Beste ve düzenlemeleri yapmak, sözleri yazmak dışında albümü kendi kaydetmek istemekteydi. Bu tek kişinin altından kalkması zor gözüken bir yük olmakla beraber Cem Köksal’a göre istediği ürünü elde etmenin en iyi yoluydu. Çalışmalarına yine okuyarak başlar. İki yıl boyunca bulduğu kaynaklarla kendini eğitir. Stüdyo şemalarını çizer, kendine uygun ekipmanları tespit eder ve 2002 yılında kendine ait Stüdyo 29’u kurar. 2003 yılının Nisan ayında Sanat ve Marka ekibinin düzenlediği bir organizasyon olan Yngwie Malmsteen İstanbul ve Ankara konserleri vasıtası ile Yngwie Malmsteen ile tanışma fırsatı bulur ve albüm ile ilgili görüşlerini paylaşır. 2003 yılı içinde kayıtları tamamlanan albüm, “Set me Free!!” adını aldı ve müzik severlerin beğenisine sunuldu.
Cem Köksal 3.7.1976’da İstanbul’da doğdu. Müziğe ilkokul çağında mandolin çalarak başladı. Çocukluğu anne ve babasının da etkisiyle 60’ların müziklerini dinleyerek geçen Cem’in mandolinden gitara geçişi 1987 yılına rastlar.
1991-1992 yıllarında Derya Yener’den aldığı teorik müzik dersleri müzikal gelişiminde önemli rol oynar. Bu sıralarda arkadaşlarıyla İstanbul Kadıköy’de bir bodrum katında müzik çalışmalarına devam etmekte, aynı zamanda okumakta olduğu Alman Lisesi’nde müzikal faaliyetlere katılmaktadır. Günün popüler rock grupları her ne kadar ilgisini çekse de bir süre sonra değişiklik arayışına girer ve büyük ölçüde Johann Sebastian Bach’ın “Air” inin etkisi ile müzikal görüşü ve üretkenliği farklı bir yönde gelişir. Artık klasik müzik Cem Köksal’ın hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Tercihlerini hep tonal modlardan yana kullanmaktadır ve Johann Sebastian Bach onun en büyük kahramanlarından biri olmuştur. Tam bu dönemde aldığı bir albüm müzikal görüşünü yeni bir senteze yönlendirir. Bu Yngwie J. Malmsteen’in “Odyssey” idir. Klasik müzik öğelerinin modern müzikle ölçülü bir şekilde harmanlanması, gitarın son limitlerinde kullanılması ve şarkıların akıp giden binlerce notaya ve çok kuvvetli sounda rağmen oldukça melodik olması onu derinden etkiler.
Çalışmalarını gitar tekniğinde mükemmelleşmeye yönlendiren Cem Köksal, standart tekniklerde olduğu kadar alternatif tekniklerde de (Sweep Picking gibi) şaşırtıcı gitar yeteneğini sergilemeye başlar. Gitarın anatomisine merak salan Cem Köksal aylarca süren bir çalışmanın sonunda tümüyle kendi dizaynı olan (Shark) bir gitar yaratır (Kaynaklar: Make Your Own Electric Guitar by Melvyn Hiscock, Building Electric Guitars by Martin Koch). Müzikal olgunluğa eriştiğini hissettiğinde ilk albümünü üretmek için çalışmaya başlar. Beste ve düzenlemeleri yapmak, sözleri yazmak dışında albümü kendi kaydetmek istemekteydi. Bu tek kişinin altından kalkması zor gözüken bir yük olmakla beraber Cem Köksal’a göre istediği ürünü elde etmenin en iyi yoluydu. Çalışmalarına yine okuyarak başlar. İki yıl boyunca bulduğu kaynaklarla kendini eğitir. Stüdyo şemalarını çizer, kendine uygun ekipmanları tespit eder ve 2002 yılında kendine ait Stüdyo 29’u kurar. 2003 yılının Nisan ayında Sanat ve Marka ekibinin düzenlediği bir organizasyon olan Yngwie Malmsteen İstanbul ve Ankara konserleri vasıtası ile Yngwie Malmsteen ile tanışma fırsatı bulur ve albüm ile ilgili görüşlerini paylaşır. 2003 yılı içinde kayıtları tamamlanan albüm, “Set me Free!!” adını aldı ve müzik severlerin beğenisine sunuldu.