nones
Bayan Üye
ÇOK ÖNEMLİ BİR AYRINTI
Arkadaşlar merhaba. Sizinle burada, çekim yasasıyla ilgili bazı bilgi ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum:
Çekim Yasası uygulamalarında yaşanan sıkıntıların büyük bölümü "neden isteklerim gerçekleşmiyor?"la ilgili. "Herşeyi denedim ancak olmadı" yakınması hepimizde mevcut olan bir alışkanlık. Yol tarif ediliyor, söylenenler bu yol üzerinde yapılıyor, zaman geçiyor ancak değişen bişey olmuyor.Üstelik herşey eskisinden daha beter halde yaşamımızda görüldüğü de oluyor.Peki neden böyle? Yasada bilmediğimiz bir ayrıntı mı var? Evet var.Bu öyle "vermekle" ilgili falan da değil. Bu başka bir ayrıntı:
Arkadaşlar, yasayı uygulamada yol tarif ediliyor, söylenenler bu yol üzerinde yapılıyor, ilerleniliyor,işler kötü gidiyor ve sonuç olarak ilk durakta maalesef iniliyor.Ben buna "son durak sendromu" diyorum.Halbuki yasa durak testi ile işliyor. İlk ya da sonraki durakları son durak kabul etmeyenler hedefe ulaşıyor. Peki son durağı nasıl anlayacağız? Yanıt: Hedefi elde etmek son durak oluyor.
Yasa bu anlamda şöyle işliyor.Diyelimki herşeyi yapıyorsunuz; imgeleme,meditasyon, dua,olumlu düşünme vs. Ertesi gün oluyor,bir hafta geçiyor ya da bir ay,..Ama bişey yok..Üstelik sıkıntılar daha da artıyor,sonuç daha da uzaklaşıyor. İşte yanılgı burada başlıyor ya da kritik nokta burası. Bakalım cevap neymiş:
Arkadaşlar bu hiçbir şeyin olmadığı ya da berbat olduğu döneme yasa literatüründe "Karanlık Dönem" deniliyor. Ya da geçiş dönemi. İşte o umudumuzu kaybedip, yolculuktan sıkılıp indiğimiz durakların bilimsel adı,Karanlık Dönem. "Olmadı, yine olmadı" diyen arkadaşlarımız bu karanlık dönemi tanımayanlar. Ve bu yüzden maalesef vazgeçenler. Peki bu dönemde ne yapmalıyız: Eğer işleriniz yolunda gidiyorsa duraksız bir yolculuğu yapacak yeterliliktesiniz ya da farkındalığınız üst düzeyde demektir.Ama genelde bu dönemde işler pek yolunda gitmez. Endişe etmeyin bu durum yasanın kusursuz işlediğini gösterir. Çünkü "karanlık dönem" yasanın mekanizması.İşte tam bu nokta da yani herşey daha berbatken hiçbir şey olmamış gibi duraktan inmeden (karanlık dönemin farkında olarak); sevgi ve yüksek derecede neşe dolu bir şekilde, özgür bir ruh haliyle yolculuğa devam etmemiz gerekiyor.Unutmayın bu iş tamamen profesyonel davranmayı gerektirir.Yani karanlık içinde ışığımızın voltajını arttıracağız(maalesef vazgeçenler ışığı kapatıp,duraktan iniyor).Arkadaşlar bu bir oyun.Eğer bunu böyle kabul edersek, tüm olumsuzlukların verdiği karamsarlıkları iç dünyamızda neşeye çevirebiliriz. Bu zor bişey ancak yapabiliriz.Mesela şu durumu modelleyebilirsiniz: Profesyonel bir tiyatrocunun çok yakın birini kaybettiğini düşünün.Ancak o yine de sahneye çıkıyor ve işini yapıyor.Neşeli insan rolü yapabiliyor.Siz de zor bir durumdayken tüm temsil sisteminizle rol yapabilirsiniz.Tabi siz bunu yaparken burada izleyici durumunda olan bilinçaltınız.Size inanacak ve ruh halinizi değiştirecek.Bilinçaltınızın coşku ve neşeyle sizi alkışladığını hayal edin.Ve hedefe ulaşana kadar buna devam edin.Taki sahne ışıkları yanana ve bilincinizin (bilinçaltınızın değil) sizi hedefe ulaştığınız için alkışlamasına kadar. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise, kendi uydurduğumuz duraklar,ya da frene basma alışkanlığımız(kendini sabote etmek).Onlar neler peki; öfke,kıskançlık,açgözlülük..Peki bunların üstesinden nasıl geliriz? Kendimizi ve başkasını affetmek, sevmek,şükretmek..Özellikle affetmek bizi özgürleştiren,hızımızı artıran bir uygulama..
-Son olarak kısaca özetleyeyim:Sabırlı bir ruh halinde ve pozitif hislerle;kararlı bir tavır içerisinde sonucu imgeleyerek, özgürce,şükür duygusu içinde dileğimizi bu yolculukta hedefe kilitleyeceğiz.
-Unutmayın arkadaşlar profesyonel davranırsanız hedefe kesin ulaşırsınız. Yol önemli değil,mühim olan yolda ki tavrınız,kararlılığınız ve farkındalığınız! Karanlık dönemi son durak kabul etmemeniz dileğiyle..Işığını kapatmayanları hedefte bekliyorum!
--------------------
KARANLIK DÖNEM VE SONRASI
Bu yazımda çekim yasası yolculuğumuzun karanlık dönem sonrasındaki sürecini anlatmak istiyorum."Önerilen tüm uygulamaları yapmama rağmen neden dileğim gerçekleşmiyor?" sorusunun yanıtını önceki yazımda belirtmiştim.Sebep olarak durakta inme alışkanlığı demiştik.Bu sendromu lütfen asla unutmayalım.Yani güçlü bir niyet aşamasından sonra 1 hafta ile en fazla 3 ya da 6 ay arasında sürecek olan "Karanlık Dönem" yaşanacaktır.Hiçbir şeyin olmadığı ya da işlerin olumsuz gittiği; borçların artması,aşık olduğumuz kişinin başkasıyla ilgilenmesi,şağlığımızın bozulması,iş kaybı vs. gibi..Ya da olumsuz zannettiğimiz hayrımıza olan gelişmelerin olduğu; hayatımızdan bazı kişilerin hiç anlam veremediğimiz bir şekilde bizden uzaklaşması,işten,sevgiliden ayrılma,evden çıkma gibi..(önce üzülüyoruz ama sonradan olumlu olduğunu anlıyoruz).
"Karanlık Dönem" de pes etmeyip uygulamaya devam edersek,bir sonraki aşamada "değişik hoş, meditatif ruh halinde bir gidişimizin olduğunu hissettiğimiz farklı bir alana gireceğiz.
Bu alana "Gri Dönem" diyoruz. Bu dönemde, tüm zorluklara rağmen keyif dolu; günlük yaşamda gerçekleşmeyen beklentilerimizi, o an sanki isteğimiz olmuş gibi kafamızda pozitif olarak senaryolaştırdığımız, çakırkeyf bir ruh halini yaşayacağız. Peki nasıl oluyor bu? Yanıt: Bilinçaltı, geçiş dönemlerinin farkında olan ve inatla olumlu düşünen bilincimize bu hizmeti sunmaya başlıyor.Sonrasında, bilincin zorlaması olmadan, bu tavrımız alışkanlık haline geliyor.İşte bundan sonra yaşamımızda olan herşey zihnimiz tarafından pozitif hislerle kasete alınıyor. Daha sonra yaşadıklarınızı hatırlandığınızda kendinizi kötü hissetmiyorsunuz.Ancak unutmamak gerek, bu söylediklerim; profesyonel duygularla, istikrarlı bir şekilde ilerlemek şartıyla gerçekleşebilir.Çekim yasasında önemli olan hislerin kararlılığıdır.
Eğer hislerimiz olumlu devam eder ise çok geçmeden "Hedef Dönemi"ne giriyorsunuz.Bu dönemde sadece istediğimiz hedefler değil,hiç beklemediğimiz,imgelemesini yapmadığımız başka harika gelişmelerle de karşılacağız. Çünkü bilinaltımız istediğimiz modda (yani pozitif) çalışmaktadır.Bu doğrultuda zihnimizin derinliklerinde olan başka arzularımız, yaşamımıza farklı pozitif renklerde lezzetli fonlar olarak tezahür edeceklerdir.Çünkü bilinçaltı artık negatif düşünmüyor.Ve çekim yasasının sahibi olan evrensel zeka, bilinçaltıyla ortak çalışıyor..Peki bu dönemde hiç mi canımızı sıkan bişeyler olmayacak.Tabi ki olacak.Ama endişeye gerek yok.Bu durumlara "Tünel Geçişi" diyoruz.Tünel, ama bu ışığı uzaktan görünen,çıkışı kolay olacak bir tünel.Çünkü bilinçaltı artık çıkışı biliyor ve görüyor..
Son olarak yine hatırlatmak istiyorum; duraklarda asla inmeyin.
Işığını kapatmayanları hedefte bekliyorum!
Arkadaşlar merhaba. Sizinle burada, çekim yasasıyla ilgili bazı bilgi ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum:
Çekim Yasası uygulamalarında yaşanan sıkıntıların büyük bölümü "neden isteklerim gerçekleşmiyor?"la ilgili. "Herşeyi denedim ancak olmadı" yakınması hepimizde mevcut olan bir alışkanlık. Yol tarif ediliyor, söylenenler bu yol üzerinde yapılıyor, zaman geçiyor ancak değişen bişey olmuyor.Üstelik herşey eskisinden daha beter halde yaşamımızda görüldüğü de oluyor.Peki neden böyle? Yasada bilmediğimiz bir ayrıntı mı var? Evet var.Bu öyle "vermekle" ilgili falan da değil. Bu başka bir ayrıntı:
Arkadaşlar, yasayı uygulamada yol tarif ediliyor, söylenenler bu yol üzerinde yapılıyor, ilerleniliyor,işler kötü gidiyor ve sonuç olarak ilk durakta maalesef iniliyor.Ben buna "son durak sendromu" diyorum.Halbuki yasa durak testi ile işliyor. İlk ya da sonraki durakları son durak kabul etmeyenler hedefe ulaşıyor. Peki son durağı nasıl anlayacağız? Yanıt: Hedefi elde etmek son durak oluyor.
Yasa bu anlamda şöyle işliyor.Diyelimki herşeyi yapıyorsunuz; imgeleme,meditasyon, dua,olumlu düşünme vs. Ertesi gün oluyor,bir hafta geçiyor ya da bir ay,..Ama bişey yok..Üstelik sıkıntılar daha da artıyor,sonuç daha da uzaklaşıyor. İşte yanılgı burada başlıyor ya da kritik nokta burası. Bakalım cevap neymiş:
Arkadaşlar bu hiçbir şeyin olmadığı ya da berbat olduğu döneme yasa literatüründe "Karanlık Dönem" deniliyor. Ya da geçiş dönemi. İşte o umudumuzu kaybedip, yolculuktan sıkılıp indiğimiz durakların bilimsel adı,Karanlık Dönem. "Olmadı, yine olmadı" diyen arkadaşlarımız bu karanlık dönemi tanımayanlar. Ve bu yüzden maalesef vazgeçenler. Peki bu dönemde ne yapmalıyız: Eğer işleriniz yolunda gidiyorsa duraksız bir yolculuğu yapacak yeterliliktesiniz ya da farkındalığınız üst düzeyde demektir.Ama genelde bu dönemde işler pek yolunda gitmez. Endişe etmeyin bu durum yasanın kusursuz işlediğini gösterir. Çünkü "karanlık dönem" yasanın mekanizması.İşte tam bu nokta da yani herşey daha berbatken hiçbir şey olmamış gibi duraktan inmeden (karanlık dönemin farkında olarak); sevgi ve yüksek derecede neşe dolu bir şekilde, özgür bir ruh haliyle yolculuğa devam etmemiz gerekiyor.Unutmayın bu iş tamamen profesyonel davranmayı gerektirir.Yani karanlık içinde ışığımızın voltajını arttıracağız(maalesef vazgeçenler ışığı kapatıp,duraktan iniyor).Arkadaşlar bu bir oyun.Eğer bunu böyle kabul edersek, tüm olumsuzlukların verdiği karamsarlıkları iç dünyamızda neşeye çevirebiliriz. Bu zor bişey ancak yapabiliriz.Mesela şu durumu modelleyebilirsiniz: Profesyonel bir tiyatrocunun çok yakın birini kaybettiğini düşünün.Ancak o yine de sahneye çıkıyor ve işini yapıyor.Neşeli insan rolü yapabiliyor.Siz de zor bir durumdayken tüm temsil sisteminizle rol yapabilirsiniz.Tabi siz bunu yaparken burada izleyici durumunda olan bilinçaltınız.Size inanacak ve ruh halinizi değiştirecek.Bilinçaltınızın coşku ve neşeyle sizi alkışladığını hayal edin.Ve hedefe ulaşana kadar buna devam edin.Taki sahne ışıkları yanana ve bilincinizin (bilinçaltınızın değil) sizi hedefe ulaştığınız için alkışlamasına kadar. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise, kendi uydurduğumuz duraklar,ya da frene basma alışkanlığımız(kendini sabote etmek).Onlar neler peki; öfke,kıskançlık,açgözlülük..Peki bunların üstesinden nasıl geliriz? Kendimizi ve başkasını affetmek, sevmek,şükretmek..Özellikle affetmek bizi özgürleştiren,hızımızı artıran bir uygulama..
-Son olarak kısaca özetleyeyim:Sabırlı bir ruh halinde ve pozitif hislerle;kararlı bir tavır içerisinde sonucu imgeleyerek, özgürce,şükür duygusu içinde dileğimizi bu yolculukta hedefe kilitleyeceğiz.
-Unutmayın arkadaşlar profesyonel davranırsanız hedefe kesin ulaşırsınız. Yol önemli değil,mühim olan yolda ki tavrınız,kararlılığınız ve farkındalığınız! Karanlık dönemi son durak kabul etmemeniz dileğiyle..Işığını kapatmayanları hedefte bekliyorum!
--------------------
KARANLIK DÖNEM VE SONRASI
Bu yazımda çekim yasası yolculuğumuzun karanlık dönem sonrasındaki sürecini anlatmak istiyorum."Önerilen tüm uygulamaları yapmama rağmen neden dileğim gerçekleşmiyor?" sorusunun yanıtını önceki yazımda belirtmiştim.Sebep olarak durakta inme alışkanlığı demiştik.Bu sendromu lütfen asla unutmayalım.Yani güçlü bir niyet aşamasından sonra 1 hafta ile en fazla 3 ya da 6 ay arasında sürecek olan "Karanlık Dönem" yaşanacaktır.Hiçbir şeyin olmadığı ya da işlerin olumsuz gittiği; borçların artması,aşık olduğumuz kişinin başkasıyla ilgilenmesi,şağlığımızın bozulması,iş kaybı vs. gibi..Ya da olumsuz zannettiğimiz hayrımıza olan gelişmelerin olduğu; hayatımızdan bazı kişilerin hiç anlam veremediğimiz bir şekilde bizden uzaklaşması,işten,sevgiliden ayrılma,evden çıkma gibi..(önce üzülüyoruz ama sonradan olumlu olduğunu anlıyoruz).
"Karanlık Dönem" de pes etmeyip uygulamaya devam edersek,bir sonraki aşamada "değişik hoş, meditatif ruh halinde bir gidişimizin olduğunu hissettiğimiz farklı bir alana gireceğiz.
Bu alana "Gri Dönem" diyoruz. Bu dönemde, tüm zorluklara rağmen keyif dolu; günlük yaşamda gerçekleşmeyen beklentilerimizi, o an sanki isteğimiz olmuş gibi kafamızda pozitif olarak senaryolaştırdığımız, çakırkeyf bir ruh halini yaşayacağız. Peki nasıl oluyor bu? Yanıt: Bilinçaltı, geçiş dönemlerinin farkında olan ve inatla olumlu düşünen bilincimize bu hizmeti sunmaya başlıyor.Sonrasında, bilincin zorlaması olmadan, bu tavrımız alışkanlık haline geliyor.İşte bundan sonra yaşamımızda olan herşey zihnimiz tarafından pozitif hislerle kasete alınıyor. Daha sonra yaşadıklarınızı hatırlandığınızda kendinizi kötü hissetmiyorsunuz.Ancak unutmamak gerek, bu söylediklerim; profesyonel duygularla, istikrarlı bir şekilde ilerlemek şartıyla gerçekleşebilir.Çekim yasasında önemli olan hislerin kararlılığıdır.
Eğer hislerimiz olumlu devam eder ise çok geçmeden "Hedef Dönemi"ne giriyorsunuz.Bu dönemde sadece istediğimiz hedefler değil,hiç beklemediğimiz,imgelemesini yapmadığımız başka harika gelişmelerle de karşılacağız. Çünkü bilinaltımız istediğimiz modda (yani pozitif) çalışmaktadır.Bu doğrultuda zihnimizin derinliklerinde olan başka arzularımız, yaşamımıza farklı pozitif renklerde lezzetli fonlar olarak tezahür edeceklerdir.Çünkü bilinçaltı artık negatif düşünmüyor.Ve çekim yasasının sahibi olan evrensel zeka, bilinçaltıyla ortak çalışıyor..Peki bu dönemde hiç mi canımızı sıkan bişeyler olmayacak.Tabi ki olacak.Ama endişeye gerek yok.Bu durumlara "Tünel Geçişi" diyoruz.Tünel, ama bu ışığı uzaktan görünen,çıkışı kolay olacak bir tünel.Çünkü bilinçaltı artık çıkışı biliyor ve görüyor..
Son olarak yine hatırlatmak istiyorum; duraklarda asla inmeyin.
Işığını kapatmayanları hedefte bekliyorum!