Futbol ve Beşiktaş’ın çarşısı
Dünya ve Fransız futbolunun en önemli oyuncularından Michael Platini L’Equipe’de yayınlanan bir röportajında;
“Bir futbol takımı bir varoluş şeklini, bir kültürü temsil eder” demişti.
Mesela İspanya’da Real Madrid, faşist diktatör Franco’nun takımıydı.
Buna karşı Atletico Madrid’i ise Cumhuriyetçiler kurmuştu.
Yine mesela Barca.
Başkanları Josep Sunyol, faşist Franco tarafından öldürülen Barcelona her zaman Katalanların simgesi...
Siyasal bir duruş, meydan okuma ifadesi olmuştur.
Bir Barcelonalı taraftar ortak duyguları şöyle özetlemektedir:
“Franco’nun sevdiği Real Madrid’e tiksinti ile bakarız. Zaten isminde kraliyet gururu olan bir topluluğa kim sıcak bakar ki?”
Atletico Bilbao ise Basklıların takımıdır.
Avrupa kupası maçlarına formalarında Picasso’nun İspanya iç savaşını anlatan ünlü “Guernica” tablosu ile çıkmak istemişler, ama bu formayı giymelerine FIFA tarafından “siyasi” diye izin verilmemişti.
İngiltere’de Liverpool, liman işçilerinin grevini destekleyen pankartla sahada boy göstermişti.
Almanya’da Shalke 04 madencilerin takımıydı.
Türkiye’de ise takımların oluşumu bunlara benzemez.
Fenerbahçe, daha ziyade Kadıköy’de palazlanan burjuvazinin...
Galatasaray aristokratların...
Beşiktaş saray kökenlilerin takımıdır.
***
Fakat özellikle son dönemlerde belki de Türkiye’de ilk kez bir taraftar grubu bu duruma müdahale etmektedir:
Beşiktaş’ın Çarşı grubu.
Onlar artık futbola, aynı zamanda dünyevi bakış açılarını, yaşam felsefelerini koymakta.
Açıkça taraf olmaktadırlar...
“Biz ezilenlerin yanındayız.
Biz dünyadaki adaletsizliklere, haksızlıklara karşıyız.
Biz halkın sesiyiz.”
Türkiye’nin en yaratıcı taraftar grubudur onlar.
Maç sloganları...
Her gün yeniden ürettikleri şarkılarıyla...
Stadlarda pek görmeye alışık olmadığımız pankartla karşımızdadırlar:
“Çarşı savaşa karşıdır.”
“Çarşı Irak halkının yanındadır”
“Çarşı nükleere karşıdır”
“Çarşı çevre kirliliğine, doğanın tahribatına karşıdır”
Nazım Hikmet’in şiirleri yüzbinlerin ağızlarındadır
Ve Çarşı;
“1 Mayıs’ta pankartıyla alanlardadır”
Çarşı, Türkiye futboluna, stadyumlara yeni bir bakış açısı sunmaktadır.
Çarşı, kendi benliği, ezilenlerin ruhuyla kalıpları yıkmakta, futbol sahalarına damgasını vurmaktadır.
Bu durumda bize de Çarşı’yı selamlamak kalmaktadır:
Helal olsun size!
Dünya ve Fransız futbolunun en önemli oyuncularından Michael Platini L’Equipe’de yayınlanan bir röportajında;
“Bir futbol takımı bir varoluş şeklini, bir kültürü temsil eder” demişti.
Mesela İspanya’da Real Madrid, faşist diktatör Franco’nun takımıydı.
Buna karşı Atletico Madrid’i ise Cumhuriyetçiler kurmuştu.
Yine mesela Barca.
Başkanları Josep Sunyol, faşist Franco tarafından öldürülen Barcelona her zaman Katalanların simgesi...
Siyasal bir duruş, meydan okuma ifadesi olmuştur.
Bir Barcelonalı taraftar ortak duyguları şöyle özetlemektedir:
“Franco’nun sevdiği Real Madrid’e tiksinti ile bakarız. Zaten isminde kraliyet gururu olan bir topluluğa kim sıcak bakar ki?”
Atletico Bilbao ise Basklıların takımıdır.
Avrupa kupası maçlarına formalarında Picasso’nun İspanya iç savaşını anlatan ünlü “Guernica” tablosu ile çıkmak istemişler, ama bu formayı giymelerine FIFA tarafından “siyasi” diye izin verilmemişti.
İngiltere’de Liverpool, liman işçilerinin grevini destekleyen pankartla sahada boy göstermişti.
Almanya’da Shalke 04 madencilerin takımıydı.
Türkiye’de ise takımların oluşumu bunlara benzemez.
Fenerbahçe, daha ziyade Kadıköy’de palazlanan burjuvazinin...
Galatasaray aristokratların...
Beşiktaş saray kökenlilerin takımıdır.
***
Fakat özellikle son dönemlerde belki de Türkiye’de ilk kez bir taraftar grubu bu duruma müdahale etmektedir:
Beşiktaş’ın Çarşı grubu.
Onlar artık futbola, aynı zamanda dünyevi bakış açılarını, yaşam felsefelerini koymakta.
Açıkça taraf olmaktadırlar...
“Biz ezilenlerin yanındayız.
Biz dünyadaki adaletsizliklere, haksızlıklara karşıyız.
Biz halkın sesiyiz.”
Türkiye’nin en yaratıcı taraftar grubudur onlar.
Maç sloganları...
Her gün yeniden ürettikleri şarkılarıyla...
Stadlarda pek görmeye alışık olmadığımız pankartla karşımızdadırlar:
“Çarşı savaşa karşıdır.”
“Çarşı Irak halkının yanındadır”
“Çarşı nükleere karşıdır”
“Çarşı çevre kirliliğine, doğanın tahribatına karşıdır”
Nazım Hikmet’in şiirleri yüzbinlerin ağızlarındadır
Ve Çarşı;
“1 Mayıs’ta pankartıyla alanlardadır”
Çarşı, Türkiye futboluna, stadyumlara yeni bir bakış açısı sunmaktadır.
Çarşı, kendi benliği, ezilenlerin ruhuyla kalıpları yıkmakta, futbol sahalarına damgasını vurmaktadır.
Bu durumda bize de Çarşı’yı selamlamak kalmaktadır:
Helal olsun size!