Cannes’da markalar da yarışıyor

Gözde'

Bayan Üye
Dünyanın gözünün çevrildiği küçük Fransız kenti Cannes’da festival boyunca sadece filmler değil dünyaca ünlü markalar da yarışıyor...

6kgdc.jpg



Cannes Film Festivali, dünyaca ünlü markaların adlarını duyurmak için arasalar da bulamayacakları kadar görkemli bir platform. Üstelik 12 gün boyunca yazılı basın, görsel medya ve internet mecraları sayesinde milyarlarca insana ulaşıyor burada olup biten her şey.

Örneğin bu yıl (ve geçen bir kaç yıldır) festivalin resmi otomabili Renault. Çeşitli modellerde ve her birinin de üzerinde “Festivalin resmi ortağı” yazan yüzlerce Renault otomobil yaklaşık 2 hafta boyunca dünya basınının gözleri önünde Croisette’de gururla volta atıyor. Üstelik bu yıl Renault yeni elektrikli modeli Twizy’yi de lanse etmiş durumda Cannes’da. 2 kişilik bu son derece sempatik ve çevreci otomobil Cannes seyahatimiz boyunca en beğendiğimiz ve mutlaka bir tane edinmek istediğimiz araç oluyor hemen.

Festival Sarayı’nın içine yıllardır küçük bir café açan Nespresso da marka yarışında kendine ön sıralarda bir yer edinmiş. Her gün binlerce gazetecinin ziyaret ettiği Nespresso Café’de çeşit çeşit kahveyi hem de bedavaya içmek mümkün. Reklam öylesine büyük ki, Nespresso binlerce kahveyi bedavaya dağıtmakta hiç bir beis görmüyor yıllardır. Keza Fransız telekom markası Orange için de aynı şey söz konusu.


Festival Sarayı’nın 3. Katındaki Wi-fi Café’nin internet bağlantısını ücretsiz olarak sağlayan Orange yine her gün binlerce basın mensubuna hizmet verirken adını da dünyanın en uzak köşelerine kadar iletmiş oluyor.


Tabii IWC gibi özel geceler düzenleyerek adını duyurmayı tercih eden markalar da var. Muhammed Ali’nin 70. yaşı için özel olarak tasarladıkları yeni model de dahil olmak üzere belli başlı saatlerini tanıtan IWC için Gerard Butler’ın Ewan McGregor’un ya da Petra Nemcova’nın kolunda kendi saatlerini basına sergilemek kadar etkili bir reklam az bulunur olsa gerek. Zaten kırmızı halının girişinde o noktadan itibaren olan biten herşeyin basın tarafından görüntüleneceği ve bu görüntülerin de her yerde kullanılabileceğine dair bir uyarı yazısı var. Yani herkes bu etkinliğin bir de reklam yanı olduğunun farkında olarak geliyor galaya.


Keza Chivas Regal’den (yıllardır sponsor sıfatıyla özel galalar, partiler veriyor Chivas festivalde) Grey Goose’a (ki onlar da Quinzaine’in düzenlendiği Le Grand Hotel’de bir barı sahiplenmiş durumdalar) bir çok içki markası festival boyunca Croisette’te varlığını hissettiriyor.

Trük standına girdiğimizde de çok farklı bir manzara değil karşımıza çıkan. Parti içkileri Efes Pilsen’den örneğin. Baklavalar Gülloğlu’ndan, kahveler Kurukahveci Mehmet Efendi’den. Kafkas’ın kestane şekerleri de standın masalarında duran lezzetlerden. Ve inanın Türk standını gezen bir çok yabancı da bu ilginç tatları deneyip hayret ve mutlulukla ayrılıyor yanımızdan. Kısacası Cannes’da marka yarışı tüm hızıyla sürüyor ve bundan herkes karlı çıkıyor.

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst