meridyen2
Kayıtlı Üye
Canlılardaki Üstün Yapı ve Düzen Faydalı Ürünlere Örnek Oluyor
Doğadaki yaratılış örneklerini taklit eden tasarımlar ve ürünler meydana getirmek, 20. yüzyılın son dönemlerinden itibaren bilimin özel ilgi alanlarından biri oldu. Pek çok üniversitenin genetik mühendisliği, malzeme mühendisliği, moleküler biyobenzetim gibi bölümlerinde yüzlerce insan bu konuda özel çalışmalar yürütüyor. Doğadaki canlı yapılarıinceleyip, bu canlılardaki üstün yapıyıve düzeni örnek alarak faydalıürünler oluşturmaya çalışıyor.
Biyolojik Pusula Yapan Bakteriler
Bilim adamları su ve çamur birikintileri içinde yaşayan bakterileri örnek alarak nano ölçekte manyetik parçacıklar yapmayı ve başta tıp olmak üzere pek çok alanda kullanmayı planlıyorlar. Bu bakterilerin yönlerini nasıl bulduğunu araştıran bilim adamları, bakterilerin proteinleri kullanarak mıknatıslık özelliği olan mineraller (manyetit) ürettiklerini ortaya koymuşlardır. 50 nanometre (metrenin milyarda biri) büyüklüğünde olan ve elmas gibi düzgün bir kristal yapıya sahip olan bu manyetitler bir sıra halinde yanyana dizilmekte ve adeta bir biyolojik pusula oluşturarak canlının yön bulmasını sağlamaktadır. Bir bakterinin proteini kullanarak manyetit meydana getirebilmesi için, BEYNİ DAHİ OLMAYAN BU ORGANİZMANIN;
Proteinin ne olduğunu,
Proteinin yapısının içeriğini,
Proteinin nasıl meydana getirileceğini,
Mıknatıs özelliğinin ne demek olduğunu,
Mıknatıslık özelliği olan mineralin nasıl yapılacağını BİLİYOR OLMASI GEREKİR.
Gözle dahi görülmeyen bir canlının sahip olduğu bu bilgiyi, milyarlarca dolar yatırım yapılarak inşa edilen laboratuvarlarda, son derece gelişmiş aletler kullanarak elde etmeye çalışanların, bu durumdaki olağanüstülüğü fark edebilmeleri gerekir. Allah bir tek bakteride dahi, insanların Yaratılış Gerçeğini görebilmeleri için birçok delil meydana getirmektedir. Ön yargısız olarak bakanlar, gördüklerini akıl ve vicdanlarıyla değerlendirenler için bu deliller elbette çok değerlidir: Tüm evren eşsiz sanat, üstün akıl, büyük güç ve kudret sahibi olan Allah'ın eseridir.
Fiber Optik Kablodan Daha Etkin Olan Sünger Dikenleri
Son zamanlarda bilim adamlarının üzerinde çalıştıkları canlılardan biri de deniz süngerleri...
Rosella racovitzea türü süngerler, yaklaşık 200 metre derinlikte yaşıyorlar. Süngerlerin içinde simbiyotik bir yaşam süren yeşil yosunlar mevcut. Bu derinlikte güneş ışığı da yok denecek kadar az. Buna rağmen bu süngerler, beraber yaşadıkları yosunların son derece kısıtlı olan ışıktan yararlanarak fotosentez yapmasıyla besin elde ediyorlar. Peki bu olağanüstü işlem nasıl gerçekleşiyor?
Süngerlerin yüzeyi spikül adı verien ve silisyum oksitten oluşan dikenlerle kaplıdır. Silisyum oksit tüm mekanlarda kullanılan, herkesin gayet iyi bildiği pencere camının maddesidir. Dikenler elektron mikroskobuyla detaylı olarak incelendiğinde, uçlarında yıldız görünümünde olan ve mercek görevi yapan yapılar olduğu anlaşılmıştır. 200 metre derinliğe ulaşan az miktarda ışık, bu merceksi yapı sayesinde dikenin içine odaklanıyor, dikenin içinden de tıpkı fiber optik kablolarda olduğu gibi süngerin içinde yaşayan yeşil yosunlara ulaşıyordu. Yeşil yosunlar da süngere besin sağlıyordu. Bilim adamlarının çalışmaları, sünger dikenlerinin hem mekanik hem de optik özelliklerinden dolayı ışığı fiber optik kablolardan daha etkin bir biçimde ilettiğini ortaya koydular.
Şimdi 21. yüzyılın gelişmiş laboratuvarlarında, bir süngerin on milyonlarca yıldır sahip olduğu bu olağanüstü özelliğin bir benzeri elde edilmeye çalışılıyor. Onlarca insan, son derece gelişmiş teknik malzeme ve alt yapı kullanarak ve binlerce dolar harcayarak bir süngerin üzerinde bulunan minik bir dikenin içindeki mekanizmayı taklit etmeye çalışıyor. Elbette tüm bu detaylar açık bir yaratılışın delilidir. Akıl ve mantık sahibi bir insan, süngeri, üzerindeki dikenleri, bu dikenlerin hayret verici yapısını, süngerlerle ortak yaşam süren yosunları, bu yosunların fotosentez sistemini meydana getiren üstün bir Güç ve Kudretin varlığını açıkça görebilir. Bu eşsiz kudretin ve benzersiz aklın sahibi Yüce Allah'tır.
Bilim Adamları Yırtıcı Balıkların Pullarından Sağlam Zırhlar Üretmeye Çalışıyorlar
Amerikalı araştırmacılar Afrikanın çamurlu sularında yaşayan Senegal Bişiri (Polypterus senegalus) balığının pullarını inceliyorlar. Balığın pullarından hafif ve sağlam zırhlar yapılabileceği düşünülüyor.
Bilindiği gibi, içinde bulunduğumuz yüzyılda bilimadamları teknolojik ürünler üzerinde çalışırken çoğunlukla doğadaki modellerden faydalanıyorlar. Son yıllarda, doğada bulunan sistemler örnek alınarak yapılan pek çok alet, sistem ve mekanizma insanlığın hizmetine sunuluyor. Doğadaki modeller taklit edilerek geliştirilen teknolojik ürünlere pek çok örnek vermek mümkün. Bunlardan biri de sağlam zırh sistemleridir. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (Massachusetts Institute of Technology MIT) araştırmacılar hafif ve sağlam zırhlar üretmek için bir balığın pullarındaki yapıdan ilham alıyorlar.
MIT mühendisleri yaptıkları araştırmalarda 40 santimetre boyundaki Senegal Bişiri adlı balığın pullarının, dışarıdan gelen darbelere karşı oldukça sağlam bir kalkan görevi gördüğünü fark ettiler.
Bunun üzerine balıklardan pul örneği alan MIT ekibi, dört katmandan oluşan bu kalkanları bilgisayar ortamında incelemeye başladılar.
Dört katmandan her birinin mükemmel geometrik yapılara sahip olduğunu belirleyen araştırmacılar, katmanların birbirleriyle eklemlenme şeklinin, pulları son derece dayanıklı yaptığını gördüler. MIT ekibinden Christine Ortiz balıktaki yapıyı örnek alarak neler yapılabileceğini şöyle açıklıyor: Kaya gibi dayanıklı kesişim noktaları ve enerji dağıtan mekanizmaları zırh sistemlerine uyarlanabilir.
Bilim adamlarının teknolojik çalışmalarında ilham aldıkları doğayı ve tüm canlılığı büyük bir uyum ve kusursuzluk içinde, ihtişamla yaratan sonsuz ilim sahibi Yüce Rabbimizdir. Rabbimiz Allah, tüm incelikleri dünyada rahat yaşayabilmemiz için biz insanların hizmetine vermiştir.
Allah bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:
Ey insanlar, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah'ın dışında bir başka Yaratıcı var mı? O'ndan başka İlah yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz? (Fatır Suresi, 3)
(alıntı harun yahya ilmimercek)
Doğadaki yaratılış örneklerini taklit eden tasarımlar ve ürünler meydana getirmek, 20. yüzyılın son dönemlerinden itibaren bilimin özel ilgi alanlarından biri oldu. Pek çok üniversitenin genetik mühendisliği, malzeme mühendisliği, moleküler biyobenzetim gibi bölümlerinde yüzlerce insan bu konuda özel çalışmalar yürütüyor. Doğadaki canlı yapılarıinceleyip, bu canlılardaki üstün yapıyıve düzeni örnek alarak faydalıürünler oluşturmaya çalışıyor.
Biyolojik Pusula Yapan Bakteriler
Bilim adamları su ve çamur birikintileri içinde yaşayan bakterileri örnek alarak nano ölçekte manyetik parçacıklar yapmayı ve başta tıp olmak üzere pek çok alanda kullanmayı planlıyorlar. Bu bakterilerin yönlerini nasıl bulduğunu araştıran bilim adamları, bakterilerin proteinleri kullanarak mıknatıslık özelliği olan mineraller (manyetit) ürettiklerini ortaya koymuşlardır. 50 nanometre (metrenin milyarda biri) büyüklüğünde olan ve elmas gibi düzgün bir kristal yapıya sahip olan bu manyetitler bir sıra halinde yanyana dizilmekte ve adeta bir biyolojik pusula oluşturarak canlının yön bulmasını sağlamaktadır. Bir bakterinin proteini kullanarak manyetit meydana getirebilmesi için, BEYNİ DAHİ OLMAYAN BU ORGANİZMANIN;
Proteinin ne olduğunu,
Proteinin yapısının içeriğini,
Proteinin nasıl meydana getirileceğini,
Mıknatıs özelliğinin ne demek olduğunu,
Mıknatıslık özelliği olan mineralin nasıl yapılacağını BİLİYOR OLMASI GEREKİR.
Gözle dahi görülmeyen bir canlının sahip olduğu bu bilgiyi, milyarlarca dolar yatırım yapılarak inşa edilen laboratuvarlarda, son derece gelişmiş aletler kullanarak elde etmeye çalışanların, bu durumdaki olağanüstülüğü fark edebilmeleri gerekir. Allah bir tek bakteride dahi, insanların Yaratılış Gerçeğini görebilmeleri için birçok delil meydana getirmektedir. Ön yargısız olarak bakanlar, gördüklerini akıl ve vicdanlarıyla değerlendirenler için bu deliller elbette çok değerlidir: Tüm evren eşsiz sanat, üstün akıl, büyük güç ve kudret sahibi olan Allah'ın eseridir.
Fiber Optik Kablodan Daha Etkin Olan Sünger Dikenleri
Son zamanlarda bilim adamlarının üzerinde çalıştıkları canlılardan biri de deniz süngerleri...
Rosella racovitzea türü süngerler, yaklaşık 200 metre derinlikte yaşıyorlar. Süngerlerin içinde simbiyotik bir yaşam süren yeşil yosunlar mevcut. Bu derinlikte güneş ışığı da yok denecek kadar az. Buna rağmen bu süngerler, beraber yaşadıkları yosunların son derece kısıtlı olan ışıktan yararlanarak fotosentez yapmasıyla besin elde ediyorlar. Peki bu olağanüstü işlem nasıl gerçekleşiyor?
Süngerlerin yüzeyi spikül adı verien ve silisyum oksitten oluşan dikenlerle kaplıdır. Silisyum oksit tüm mekanlarda kullanılan, herkesin gayet iyi bildiği pencere camının maddesidir. Dikenler elektron mikroskobuyla detaylı olarak incelendiğinde, uçlarında yıldız görünümünde olan ve mercek görevi yapan yapılar olduğu anlaşılmıştır. 200 metre derinliğe ulaşan az miktarda ışık, bu merceksi yapı sayesinde dikenin içine odaklanıyor, dikenin içinden de tıpkı fiber optik kablolarda olduğu gibi süngerin içinde yaşayan yeşil yosunlara ulaşıyordu. Yeşil yosunlar da süngere besin sağlıyordu. Bilim adamlarının çalışmaları, sünger dikenlerinin hem mekanik hem de optik özelliklerinden dolayı ışığı fiber optik kablolardan daha etkin bir biçimde ilettiğini ortaya koydular.
Şimdi 21. yüzyılın gelişmiş laboratuvarlarında, bir süngerin on milyonlarca yıldır sahip olduğu bu olağanüstü özelliğin bir benzeri elde edilmeye çalışılıyor. Onlarca insan, son derece gelişmiş teknik malzeme ve alt yapı kullanarak ve binlerce dolar harcayarak bir süngerin üzerinde bulunan minik bir dikenin içindeki mekanizmayı taklit etmeye çalışıyor. Elbette tüm bu detaylar açık bir yaratılışın delilidir. Akıl ve mantık sahibi bir insan, süngeri, üzerindeki dikenleri, bu dikenlerin hayret verici yapısını, süngerlerle ortak yaşam süren yosunları, bu yosunların fotosentez sistemini meydana getiren üstün bir Güç ve Kudretin varlığını açıkça görebilir. Bu eşsiz kudretin ve benzersiz aklın sahibi Yüce Allah'tır.
Bilim Adamları Yırtıcı Balıkların Pullarından Sağlam Zırhlar Üretmeye Çalışıyorlar
Amerikalı araştırmacılar Afrikanın çamurlu sularında yaşayan Senegal Bişiri (Polypterus senegalus) balığının pullarını inceliyorlar. Balığın pullarından hafif ve sağlam zırhlar yapılabileceği düşünülüyor.
Bilindiği gibi, içinde bulunduğumuz yüzyılda bilimadamları teknolojik ürünler üzerinde çalışırken çoğunlukla doğadaki modellerden faydalanıyorlar. Son yıllarda, doğada bulunan sistemler örnek alınarak yapılan pek çok alet, sistem ve mekanizma insanlığın hizmetine sunuluyor. Doğadaki modeller taklit edilerek geliştirilen teknolojik ürünlere pek çok örnek vermek mümkün. Bunlardan biri de sağlam zırh sistemleridir. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (Massachusetts Institute of Technology MIT) araştırmacılar hafif ve sağlam zırhlar üretmek için bir balığın pullarındaki yapıdan ilham alıyorlar.
MIT mühendisleri yaptıkları araştırmalarda 40 santimetre boyundaki Senegal Bişiri adlı balığın pullarının, dışarıdan gelen darbelere karşı oldukça sağlam bir kalkan görevi gördüğünü fark ettiler.
Bunun üzerine balıklardan pul örneği alan MIT ekibi, dört katmandan oluşan bu kalkanları bilgisayar ortamında incelemeye başladılar.
Dört katmandan her birinin mükemmel geometrik yapılara sahip olduğunu belirleyen araştırmacılar, katmanların birbirleriyle eklemlenme şeklinin, pulları son derece dayanıklı yaptığını gördüler. MIT ekibinden Christine Ortiz balıktaki yapıyı örnek alarak neler yapılabileceğini şöyle açıklıyor: Kaya gibi dayanıklı kesişim noktaları ve enerji dağıtan mekanizmaları zırh sistemlerine uyarlanabilir.
Bilim adamlarının teknolojik çalışmalarında ilham aldıkları doğayı ve tüm canlılığı büyük bir uyum ve kusursuzluk içinde, ihtişamla yaratan sonsuz ilim sahibi Yüce Rabbimizdir. Rabbimiz Allah, tüm incelikleri dünyada rahat yaşayabilmemiz için biz insanların hizmetine vermiştir.
Allah bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:
Ey insanlar, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah'ın dışında bir başka Yaratıcı var mı? O'ndan başka İlah yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz? (Fatır Suresi, 3)
(alıntı harun yahya ilmimercek)