Candan ErçeTin FAn cLuB

ßLaCK.AnqeL

Bayan Üye
10.02.1963 tarihinde Kırıkkale'de doğdu. Galatasaray Lisesi'nin ardından, İstanbul Üniversitesi'nde Klasik Arkeoloji okudu. 1976-1991 yılları arasında ise İstanbul Belediye Konservatuarı Şan Bölümü'nde öğrenim gördü. Profesyonel müzik yaşamı 1989 yılında başladı. Fransız müziği onu her zaman derinden etkiledi. İlk albümünün adı "Hazırım"dı. Bir dönem turizm ve organizasyon, prodüksiyon, promosyon ve menajerlik alanlarında çalışmalarda bulundu. Kol Düğmeleri isimli bir TV programında sunuculuk yaptı. Şu sıralar Galatasaray Lisesi'nde müzik öğretmenliği yapıyor. Sahne programlarında ağırlıklı olarak Fransız Chansonsları okuyor. Ama Türkçe İngilizce, İtalyanca, Almanca, İspanyolca, Yunanca şarkılar da repartuarında yer alıyor. Kendisini ençok üniversite öğrencilerinin dinlediğine inanıyor. Albümleri genelllikle ilk satışa çıktığında durgun bir tempoda satılırken, zaman içerisinde yükselişe geçiyor. "Yalan" şarkısının bir "ölüm" şarkısı olmadığını ısrarla vurguluyor ve bu şarkıyı dinleyen insanların sözlerin gerçek anlamını kavramalarını istiyor. Düşünürlerin, hayat öykülerini, sözlerinin toplandığı kitapları okumayı seviyor. Son albümünün adı "Elbette". 2000 Topkapı etiketiyle piyasaya çıkan albümde en dikkat çekici şarkılar albümün isim şarkısı " Elbette" ve bir Yunan çingene şarkısının uyarlaması "Söz Vermiştin". Çorbayı çok büyük kase şeklindeki kupalardan içmeyi seviyor. Bir kez evlendi. Ama şimdi evlilik fikrine pek rağbet etmiyor. Sıkı diyetler yerine, biraz kilo aldığını anladığında, mesela kemerinin deliği bir atlamışsa hemen yemeklerine dikkat etmeye başlıyor. Çıktığı tüm programalarda özellikle TV çekimlerinde şarkılarını mutlaka canlı olarak seslendirmek istiyor. Mete Özgencil'in yazdığı şarkı sözlerinden çok etkileniyor. Özellikle son albümünde yer alan "Arada Bir" in sözleri onun için çok özel anlamlar taşıyor
 
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler

Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim

Babamın bir atı olsa binse de gelse
Annemin yelkeni olsa açsa da gelse
Kardeşlerim yollarımı bilse de gelse
 
Yazık oldu bize yazık oldu
Sebep yokken biz ayrı düştük
Nasıl kandık boş masallara

Neler oldu bize neler oldu
Eleleyken biz koparıldık
Nasıl kapıldık sarhoş rüzgarlara

Ne olursa olsun
Sen benim tek hayalim
İçimde kor ateşsin
Kim olursa olsun
Yalnız seni bekledim
Unutmadım sevdiğim

Hayat yoluna koysun
Yıktığı her hayali
Kırılan her yüreği
Düşler bizim olsun
Yangınların izini
Aşklar siler sevdiğim

Yazık oldu bize yazık oldu
Çok severken biz hırpalandık
Nasıl kandık boş masallara

Olan oldu bize olan oldu
Farketmeden biz yaralandık
Nasıl kapıldık sarhoş rüzgarlara
 
Zengin çocukla fakir kızın aşkına
Bir türlü kavuşup mutlu olmayışına
Gözüm doluyorsa hala
Korkmaya gerek yok yaşıyorum demektir

Bahçenin yemyeşil canlanışına
Kirazın hınzırca çiçek açışına
Yüzüm gülüyorsa hala
Korkmaya gerek yok yaşıyorum demektir

Anlatacak hikayelerim bitmedi henüz
Anlaşacak dostlarım tükenmedi
Yorgunluk, kırgınlık hepsi gelir geçer
Her şeye rağmen yaşamak güzel

Düşenin dostunun olmayışına
Düzenin buna hiç aldırmayışına
Kanım donuyorsa hala
Korkmaya gerek yok yaşıyorum demektir

Senin beni yanlış anlayışına
Çoktandır heyecan duymayışına
Canım yanıyorsa hala
Korkmaya gerek yok yaşıyorum demektir

Söyleyecek şarkılarım bitmedi henüz
Söylenecek sözlerim tükenmedi
Yorgunluk, kırgınlık hepsi gelir geçer
Her şeye rağmen yaşamak güzel
 
Ne aradığını bilmez bir
Derviş gibi yüründükçe bitmez
Yollarda gezdim
Ne aradığını bilmez her
Derviş gibi yüründükçe bitmez
Yollarda gezdim

Sözleri dinledim sustum sessizliklere
Sordum bilmediğimi bilmediklerimizi
İsyanlar gördüm vardım derinliklere
Gördüm bilmediğimi bilmediklerimizi

Aşka dair şarkılar söyledim
Kah sevildim kah sevilmedim
Ama eller tuttum sıcacık
En güzel bakan gözleri
Gördüm

Ben hep sevdim düşünmedim sevdim
Dostlarım da oldu düşmanlarım da
Ama sorsanız hep yalnız mıydın diye
Evet hep yalnız yapayalnız kendimle

Ne aradığımı bildim her derviş gibi
Yürünmez denilen yollardan geldim
Ne aradığımı buldum her derviş gibi
Yollar sonra tekrar kendime vardım

Gözlere inandım sustum densizliklere
Aradım bilmediğimi bilmediklerimizi
Hesaplar gördüm daldım derinliklere
Anladım bilmediğimi bilmediklerimizi

Aşka dair şarkılar söyledim
Kah sevildim kah sevilmedim
Ama eller tuttum sıcacık
En güzel bakan gözleri
Gördüm

Ben hep sevdim düşünmedim sevdim
Dostlarımda oldu düşmanlarım da
Ama sorsanız hep yalnız mıydın diye
Evet hep yalnız yapayalnız kendimle
 
Geri döndüren gördünmü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Zaman kendine benzetmez herşeyi
Hesapsız açar baharlar pembeyi
Açmadığın dalda sözün geçermi
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Sitem etme haberi yok dağların
Gözlerini ellerinle bağladın
Faydası yok geç kalınmış figanın
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
 
Kapkara bir kör kuyu çıkıyorsa eğilme koynuna
Herbir gölge bir anda sen olursun
Karanlığında kaybolursun

Kapkara yarınlara çıkıyorsa sokağın yenilme korkuna
Kendi ayak sesinden yorulursun
Gecenden de kovulursun

Alışmadan yalnızlığa affetmeyi öğren vakit varken
Geç kalmadan kaybetmeli
Zaferlere ödül yalnızlıktır, yalnızlık

Kapkara bir kör kuyu çıkıyorsa eğilme koynuna
Herbir gölge bir anda sen olursun
Karanlığında kaybolursun

Kapkara yarınlara çıkıyorsa sokağın yenilme korkuna
Kendi ayak sesinden yorulursun
Gecenden de kovulursun

Alışmadan yalnızlığa affetmeyi öğren vakit varken
Geç kalmadan kaybetmeli
Zaferlere ödül yalnızlıktır, yalnızlık

Alışmadan yalnızlığa affetmeyi öğren vakit varken
Geç kalmadan kaybetmeli
Zaferlere ödül yalnızlıktır
Ne yazık ki yalnızlıktır, yalnızlık
 
İnsaf bu kadar eziyet kim çeker
Her lafı her sözü ayrı keder
Özrü kabahatinden de beter
Sor boş duvarlara,boş kollarına
Neden bu elveda
Sen istersen mutlu ol, istersen deli
Umrumda değil
Didindim ah yola gelr mi diye yıllarca
Canımdan bezdim ağzını her açtığında
Bakınca maziye hak ettim bunu galiba
Gözün aydın ben de delirdim bak en sonunda
Kapıma dayanma sakın yakarım inan yakarım
Rezil olur ele güne aldırmadan hiç kimseye
Yaka paça seni atarım
 
Yıllar sonra hala bugün
Benim için ağlıyorsan sessizce
Ne olur yapma bunu kendine
Kabahat sende değil
Sevemeyen kalbimde

Teselli edecekse eğer
İtiraf edeyim
Yalnızlık sadece
Terk edilenler için değil

Mutlu olacaksan eğer
İtiraf edeyim
Yalnız kalan sadece
Terk edilen değil
 
Bu şehir insana tuzak kuruyor
Bu şehir insanı uzak kılıyor
Bu şehir insanı hayli yoruyor
Bu şehir insanı hep kandırıyor

Senin için yazılmış her şiir bu bedenin olsa keşke
Bak bir ömrü verecem işte
Bu şehir benim bir demir atmış ki gönlüm yosun tutmuş
Limanda kalmış toprağında servetim var
Anılarım çocukluğum ve geleceğim
Bağlamış elimi kolumu
Ne kadar uzağa gitsem de kopamadım
Ne kadar yakınsam ona
Ben o kadar uzağım ondan
Her taraf tuzak her bir yer yalan
Tutulmamış ki hiçbir söz
Hep yalan dolan var

Bu şehir insana tuzak kuruyor
Bu şehir insanı uzak kılıyor
Bu şehir insanı hayli yoruyor
Bu şehir insanı hep kandırıyor

Gel bu şehrin havası böyle kalsın
Aynalar yalancıdır
Bu şehrin dört bir yanında ayna var alımlıdır
Bir kandırır ki anlamazsın
Verilen sözler unutulur
Belki yarına umut olur
Fakat bu şehir unutturur
Bazen hatırlatır ve ağlatır güldürür
Bir gün yaşarken bir gün öldürür
Bir türküdür bu duyduğun senin için
Dikenli gül ve yaşanacak bir gündür
Bu şehirde doğdum bu şehirde söndüm

Gel biz şehrin havasına hiç uymayalım
Birbirimize verdiğimiz sözlerin hepsini tutalım
Bir de şehirli türkü tutturup karşılıklı seninle
Şehre inat dert üstüne dert koymayalım ayrılmayalım

Gönül bir bağlanmış ki sorma
Her güneşli gün ve her yıldızlı geceyi özler o da bizim gibi
Kardeşiz biz sanki, yağmuruyla ıslanan ağaç gibi
Kökünden bağlı kopmaz, özümdür o bilinmez
Sözüm var and içilmiş bir günde dört mevsimmiş
Bu şehir benim ve bu şehir bizimmiş anla
Pes etmedik umutla yürüdük işte her gün aynı yolda
Bırakmam, terk etmem ben gitmem bu şehirden

Gel bu şehrin havası böyle kalsın, tuzakla dolmuş her yer
Yorulmuş tüm bedenler acep neden
Bırakmam, terk etmem ben gitmem bu şehirden
 
Söz vermiştin bana
Yanıbaşımda yaşlanmaya
Söz vermiştik bu dünyaya
Ne olursak olsaydık

Kaç yıl geçti bak hala
Son bakışın miras bana
Saklı duruyor ne fayda
Bıraksaydın solsaydık

Hangi bahane avutur bilmem
Hangi günahın bedeli bu
Kandırmıyor ne gündüzüm ne gecem
Böyle intikam olmaz

Çok mu fazla bu sitem
Ağır değil mi bu ceza
Söyle kim çok gördü seni bana
Böyle yalnız kalınmaz

Paylaşılmıyor hüzün
Paylaşamam yolu yok bunun
Kavuşuruz yolu yok bunun
Görülecek günü geldikçe...
 
Sonsuzun benimle bir savaşı var
Seni gördüğüm o ilk andan beri

Sonsuzun benimle bir savaşı var
Görür görmez sevdiğim zamandan beri

Sonsuz merhamet etmeyecek bana biliyorum
Sürmeyecek seninle zamanım sonsuza kadar

Korkma beni yıpratmaz bunu bilmek asla
Ve sevmek istemek seni sonsuza kadar

Ben sonsuz aşkın sırrını çözmek için değil
Aşkı yaşamak için buradayım sonuna kadar
 
Beni özlüyormuşsun öyle diyorlar
Kıs kıs gülüyormuş tuzak kuranlar
Sense besleyerek yalnızlığını
Kabul ediyormuşsun aldattığını

Beni soracak olursan hayli kırgınım
Kırgınlık bir yana bir de şaşkınım
Tek tek anlayarak hatalarımı
Sevmeye çalışıyorum yalnızlığımı

İşte ben böyle bir hal içindeyim
Aslında derin keder içindeyim
Bazen bilmeyerek ne yaptığımı
İyi kötü güzel çirkin her biçimdeyim
Bazen isyan edip yalnızlığıma
Sana karşı ince bir sitem içindeyim
 
Sevdim anladım
Sevmek her derdin çaresi
Ruhun cefası bitmiyor
Dost eli uzanmadan

Sevdim anladım
Sevmek her derdin çaresi
Gönül yarası geçmiyor
Can elini tutmadan

Sev
Korkma sev ki silinsin
Tüm korkular
Kırgın yüreklerden

Sev
Korkma sev ki yok olsun
Tüm kaygılar
Yılgın bakışlardan

Sev
Korkma sev ki değişsin
Tüm yazgılar
Bıkkın feleklerden
 
Bir garip hüzün çöker insana
El ayak çekilince

Tek başına kalırsın dünyada
Etraf sessizleşince

İnan bu ev alışamadı
Hiçbir zaman sensizliğe

Şimdi sensizlik oturuyor
Kalkıp gittiğin yerde

Yalnızlığa elbet alışır bedenim
Yalnızlıkla belki de başa çıkabilirim

Çok zor gelse bile yaşar öğrenirim
Sensizlik benim canımı acıtan

Bir derin korku düşer ruhuma
Duvarlar seslenince

Karanlık oyun oynar aklıma
Gölgeler dans edince

İnan bana alışamadım
Hiçbir zaman sensizliğe

Şimdi sensizlik dolaşıyor
Çıkıp gittiğin bu evde
 
Bir sabah olsa binbir umutla
Güneş bile açsa.. açmaz saçma

Bir gece olsa samanyolu hatta
Yıldız bile kaysa.. kaymaz saçma

O son sözü duymak bile fazla inan
İyi niyet değil şefkat değil nereden bu dil

Kendine iyi bak deme denmez saçma
Kendime bakarım elbet sen hiç korkma
Kendine kalıyor insan eninde sonunda
Sen bize iyi bak tanrım sevdalı kullarına

Herşeyi alma bir küçük eşya
Bırak bana yeter.. yetmez saçma

Dön gel uzatma hayat bu unutma
Zaman bile dursa.. durmaz saçma

O son sözü doğru sanıp kanmam inan
İyi niyet değil gerçek değil kimden bu dil
 
Parçalandım
Ve her bir parçamı ayrı yere bıraktım

Birini açık denizlerin en derin yerine attım
Kürek çektim uzaklaştım dönüp
Arkama bakmadım bile

Birini yüksek dağların zirvesine
Çıkardım
Hiç kimse kurtarmasın kurda kuşa yem olsun diye

Birini hiç unutmadığım o
Küçük şehirde bıraktım
Dönemedim kim bilir
Belki dönsem de bulamazdım

Önce savruldum yok oldum
Sonra dinlendim duruldum
Ve her giden parçam
Yerine yenisini doğurdum

Daha güçlü daha sakin
Daha mutlu daha suskun
Daha olgun daha kırgın
Daha yalnız daha yorgun

Parçalandım
Ve her bir parçamı ayrı yere bıraktım

Birini tanıdık bir vişne
Ağacının dibine ektim
Soramadım filizlendi mi
Sürgün verdi mi

Birini çok sevdiğim bir
Dostta unuttum
İstedim geri vermedi
Meğer benden
Pek hazetmezmiş

Birini büyük bir aşk
Uğruna ateşlere attım
Bilerek isteyereK ama asla
Pişman olmadım

Önce savruldum yok oldum
Sonra dinlendim duruldum
Ve her giden parçam
Yerine yenisini doğurdum

Daha güçlü daha sakin
Daha mutlu daha suskun
Daha olgun daha kırgın
Daha yalnız daha yorgun
 
Ve ayrıldık
Ne varsa sildik herşeyi
O kadar özgür
Bir o kadar yalnız kaldık
Başarırız zannettik
Başardıkça yarım kaldık

Ne üzülür ne sevinir ama
Oyalanır olduk
Ne üzülür ne sevinir yazık
Oyalanır olduk

Asla istemem
Oyalanmak istemem
Suçlanacaksak eğer
Biraz sen biraz ben
Avunulur mu her zaman
Hayat arsız bir işkence

Ne üzülür ne sevinir ama
Oyalanır olduk
Ne üzülür ne sevinir yazık
Oyalanır olduk

Vallahi görmedim
Mutlu bir gün görmedim
Ama sorarsan yine
Bugünden iyiydim
İnsana insan gerek evet
Geç olsa da bak öğrendim

Üzülürüz seviniriZ ama(kader, hayat)
Oyalama artık
Üzülürüz seviniriz yeter(yazık)
Oyalama artık
 
Puslu soğuk hava dökülen yapraklar
En sevdiğim mevsimdi sarı sonbahar
Artık değil
Kalbimde hüzün aynada üzgün yüzüm
Beni tanıyanlar buna birisi sebep diyor
Susuyorum

Yaptığım birçok şeyin hiçbir amacı yok
Fotoğraflar çekmecede anılarım direniyor
Arkadaşlar nefretle buna o sebep diyor
Bir ben gerçegi biliyorum ve gizlice ağlıyorum

Onlar yanlış biliyor kimsenin suçu değil bu
Onun suçu değil bu kader oyunu değil bu
Bu benim suçum
 
Ansızın hayatıma giriyorsun
Varlığınla aklımı çeliyorsun
Aşkınla beni şımartıyorsun
Mucizeler yaratıp kahramanım oluyorsun

Zamanla aşka alışıyorsun
Daha az gülüp daha çok susuyorsun
Değiştin sen hala görmüyorsun
Mucizeler nerede kahramanım yorgun musun?

Olmaz bir tanem
Olmaz sevdiğim
Olmaz inan bana olmaz
Aşk böyle olmaz

Hazırdım bende seni bekliyordum
Nerede bu geç kalmasa diyordum
Ve bir gün karşımda duruyordun
Bilmeden mucizenin ta kendisi oluyordun

Anladım ben her şeyi yoruyorum
Belkide hep senden bekliyorum
Değişmedim sadece susuyorum
Mucizeler yaratan kahramanı özlüyorum...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst