Efser
Bayan Üye
Çanakkale Savaşları öğretmeye devam ediyor. İman gücüyle mi kazanıldı yoksa sadece bir askerî zafer miydi tartışmaları devam ederken tarihte bir yolculuk yapabilseydik bu iki önemli gücü bir araya getirememe konusunda bu kadar direnmezdik belki.
90 sene öncesine dönüp cepheye gitsek askerlerin arasına girsek.
Yaralıları ziyaret etsek. Ne dersiniz? Acaba nasıl bir manzara ile karşılaşırdık?
Neden oradalar diye bir sorsaydık. Onları evlerinden çocuklarından çocukları da çocukluklarından oyunlarından ayırıp cepheye getiren canlarını siper ettiren güç neydi?
Pişmanlık mı görürdük gurur mu?
Onlar koşa koşa gelmişler cepheye vatanlarını savunmaya. Gönüllü olmuşlar bir destan yazmaya.
Aşağıdaki satırlar Onbaşı Hacı Eminoğlu Hasan‘dan;
” Cihat uğruna yaralandım. Bu yaralarım bana hayat verecek mertlik nişaneleridir. Emelim yarın için iyi olmak öbür gün için de koşmaktır. Yaram sarılırken akan kanıma bakmışım.
O kan o kadar saf o kadar lekesizdi ki altın kalemle tarihimizi zinetleten ecdat kanının kollarımda dolaşmakta olduğunu gösterdi.
Yaralandığım zaman hiç de müteessir olmadım. Kanımın lekesiz olduğunu görerek bir gurur duydum.”
Alıntıdır...