Çağrışım(sal) Yaklaşımlar
Varoluş…
Sessiz bir kayboluş benlikler arası.
Öz benliği fütursuz bir terkediş.
Varoluş…
Kendini bulmaya çalışan ancak bulamayan, ama olan, olmakta olan ya da çoktan olmuş olan.
Yaradılış…
Varoluştan bu yana yüklenilen ilk ceza.
Düşünce…
İnanılmaz ve amansız katlanış her türlü zorluğa, her türlü direnişe.
Düşünmek…
Tüm insanlığa karşı yapılabilen, yapabildiğim, çoğu insanın yapmadığı dahası yapamadığı yegane dahiyane eylem.
Özgürlük…
Bir uçurtma kadar yükseğe çıkmadığım ve yalnızca rüzgara tutsak olmadığım sürece hissedemeyeceğim bir yakarış.
Zikir…
İnsanlar unutunca asıl söylemesi gerekeni, küfrü düşünür ve düşürmez oldu dilinden.
Zikir…
Zihnimde devamlı bir akış içerisindeki zikir eğer vursa idi dilime, adım tuti, tüylerim reng-i ahenk idi.
Serzeniş…
Kolay geldi mutlu olmamak mutlu olmaktan ve çığlıklar karanlığa dağıldı.
O gün bugündür susmaz insanoğluna bahşedilen dil.
Destan…
Bir gün canı sıkılmıştı ademin.
Ve havvayı kaçırmaktaydı bir ‘tek gözünden yoksun’ dev.
Adem havvayı kurtardı.
Kahraman oldu.
Şükür…
Aylarca yıllarca yağmur görmedi toprak.
Bekledi, bekledi yine ve hep bekledi.
Bir gün birdenbire bir damla düştü çatlamış bedenine.
Sonra bir tane, bir tane daha.
Başını kaldırdı toprak.
Şükrü gördü.
Hayal…
Farz etmek mesela misali.
Mor bulutu, mavi ağacı, pembe güneşi.
Hayal…
Zor zamanların kurtuluşa meyilli çehresi.
Gerçeğin panzehiri.
Yağmur…
Arınma…
İnsanlar ne kadar kirletirse kendini, ne kadar kirletirse dünyayı melekler üzülür ağlarmış yaşlı dünyanın haline.
ve insanoğluna…
Melekler her ağladığında gözyaşları yağmur diye yaşlı dünyaya düşer, hem onun akan makyajını temizler hem de insanoğlunun ruhunu arındırırmış.
Şeytan öyle bir girermiş ki insanoğlunun kanına nedenini bilmez ama yağmura çıkmaktan kaçınır, saçak altlarına saklanırmış insan.
Böylece yaşlı dünya temizlense de arınmadan kendi payını almayan insanoğlu tekrar kirletirmiş onu.
Kaçış…
Her çıkış başka bir dünyanın girişi, her giriş bir diğerini çıkışıdır…
o halde girişte çıkışta aynı şeydir.
Ve insanın kaçışı yalnızca kendinedir.
Tatmin…
Savaşçı ruhlar yetiştirdi Sparta.
Direndi, savaştı ve kazandı..
Zafer…
Nasıl bir tatmindi başkasını yenmek.
Ruh…
Hangi iklimlerde salınır şimdi başka bir ruhun peşi sıra.
Huzursuzluk…
Kronik bir huzur yoksulluğu.
Varoluş…
Sessiz bir kayboluş benlikler arası.
Öz benliği fütursuz bir terkediş.
Varoluş…
Kendini bulmaya çalışan ancak bulamayan, ama olan, olmakta olan ya da çoktan olmuş olan.
Yaradılış…
Varoluştan bu yana yüklenilen ilk ceza.
Düşünce…
İnanılmaz ve amansız katlanış her türlü zorluğa, her türlü direnişe.
Düşünmek…
Tüm insanlığa karşı yapılabilen, yapabildiğim, çoğu insanın yapmadığı dahası yapamadığı yegane dahiyane eylem.
Özgürlük…
Bir uçurtma kadar yükseğe çıkmadığım ve yalnızca rüzgara tutsak olmadığım sürece hissedemeyeceğim bir yakarış.
Zikir…
İnsanlar unutunca asıl söylemesi gerekeni, küfrü düşünür ve düşürmez oldu dilinden.
Zikir…
Zihnimde devamlı bir akış içerisindeki zikir eğer vursa idi dilime, adım tuti, tüylerim reng-i ahenk idi.
Serzeniş…
Kolay geldi mutlu olmamak mutlu olmaktan ve çığlıklar karanlığa dağıldı.
O gün bugündür susmaz insanoğluna bahşedilen dil.
Destan…
Bir gün canı sıkılmıştı ademin.
Ve havvayı kaçırmaktaydı bir ‘tek gözünden yoksun’ dev.
Adem havvayı kurtardı.
Kahraman oldu.
Şükür…
Aylarca yıllarca yağmur görmedi toprak.
Bekledi, bekledi yine ve hep bekledi.
Bir gün birdenbire bir damla düştü çatlamış bedenine.
Sonra bir tane, bir tane daha.
Başını kaldırdı toprak.
Şükrü gördü.
Hayal…
Farz etmek mesela misali.
Mor bulutu, mavi ağacı, pembe güneşi.
Hayal…
Zor zamanların kurtuluşa meyilli çehresi.
Gerçeğin panzehiri.
Yağmur…
Arınma…
İnsanlar ne kadar kirletirse kendini, ne kadar kirletirse dünyayı melekler üzülür ağlarmış yaşlı dünyanın haline.
ve insanoğluna…
Melekler her ağladığında gözyaşları yağmur diye yaşlı dünyaya düşer, hem onun akan makyajını temizler hem de insanoğlunun ruhunu arındırırmış.
Şeytan öyle bir girermiş ki insanoğlunun kanına nedenini bilmez ama yağmura çıkmaktan kaçınır, saçak altlarına saklanırmış insan.
Böylece yaşlı dünya temizlense de arınmadan kendi payını almayan insanoğlu tekrar kirletirmiş onu.
Kaçış…
Her çıkış başka bir dünyanın girişi, her giriş bir diğerini çıkışıdır…
o halde girişte çıkışta aynı şeydir.
Ve insanın kaçışı yalnızca kendinedir.
Tatmin…
Savaşçı ruhlar yetiştirdi Sparta.
Direndi, savaştı ve kazandı..
Zafer…
Nasıl bir tatmindi başkasını yenmek.
Ruh…
Hangi iklimlerde salınır şimdi başka bir ruhun peşi sıra.
Huzursuzluk…
Kronik bir huzur yoksulluğu.