sensiz olmaz
Kayıtlı Üye
Değerli kardeşimiz;
Bütün peygamberler peygamberimizden haberdar olduklarına dair bir ayet veya sahih bir hadisin olduğunu bilemiyoruz. Ancak Hz. Ademin Peygamberimizden haberdar olduğunu gösteren hadis rivayetleri vardır.
Hz. Peygamberden haberdar olan peygamberler, Hz. Musa, Hz. Davud, Hz.İsa gibi kitaplarında peygamberimizle ilgili müjdeler yer alan peygamberlerdir.
Aşağıdaki ayetlerde bu hususa işaretler vardır:
Sizin yanınızda bulunan Tevratı tasdik etmek üzere indirdiğim Kurâna iman edin, onu inkâr edenlerin başını siz çekmeyin. Ayetlerimi az bir fiyatla, yani dünya menfaati karşılığında satmayın. Asıl Bana karşı gelmekten sakının. (Bakara, 2/41) mealindeki ayette özellikle Yahudilerin hakkı inkâr etmeleri, Hz. Muhammede dair kitaplarındaki haberleri yok saymalarına karşılık uyarıcı bir beyan söz konusudur. (bk. Razi, Kurtubi, ilgili ayetin tefsiri)
Onlara, Allah katından, ellerindeki Tevratı tasdik eden bir Peygamber gelince, O Ehl-i kitaptan bir kısmı, güya gerçeği hiç bilmiyorlarmış gibi, Allahın kitabını arkalarına atarak ondan yüz çevirdiler. (Bakara, 2/101)
Tefsircilerin verdiği bilgiye göre, bu ayette Hz. Muhammedin geleceğine dair Yahudilere bilgi verilmiş ve onu gördükleri zaman iman etmeleri konusunda onlardan söz alınmıştı. Ancak onların torunları olan asr-ı saadetteki Yahudiler bu gerçeği inkâr etmişlerdi. Yukarıdaki ayette onların bu inkârcı tavırlarına vurgu yapılmıştır. (bk. Taberi; Razi, ilgili ayetin tefsiri)
"Vaktiyle Allah, Ehl-i kitaptan Kitabı mutlaka insanlara açıklayıp anlatacaksınız, Onu asla gizlemeyeceksiniz! diye teminat almıştı. Fakat onlar bu ahdi önemsemeyerek kulak ardı ettiler, onu az bir bahaya sattılar. Bakın ne kötü bir alış veriş! (Ali İMran, 3/187) mealindeki ayette de açıklanması istenen gerçeklerin başında Hz. Muhammedin peygamberliğidir. (Taberi, ilgili ayetin tefsiri)
Bazı alimlere göre, ayette yer alan Ehl-i kitaptan maksat, tarih içerisinde kendilerine vahiy gelen bütün peygamberler ve ümmetleridir. Kitabı mutlaka insanlara açıklayıp anlatacaksınız ifadesinde açıklanması istenen de Hz. Muhammedin peygamberliğidir. (Semarkandi, ilgili ayetlerin tefsiri)
Nitekim İmam Maverdi de bu ayetin yorumu hakkında üç görüşün olduğunu belirtmiştir:
a. Ayetteki ehl-i kitaptan maksat sadece Yahudilerdir.
b. Bundan maksat, Yahudiler ve Hristiyanlardır.
c. Kendilerine (küçük-büyük) kitap/Suhuf vahiy edilen peygamberlerden bu dersi alan bütün bilgi sahibi olan kimselerdir. (krş. Maverdi, ilgili ayetin tefsiri)
Son açıklamaya göre, bütün peygamberlerin, Peygamberimiz Hz. Muhammedden haberdar oldukları söylenebilir.
Selam ve dua ile...
Bütün peygamberler peygamberimizden haberdar olduklarına dair bir ayet veya sahih bir hadisin olduğunu bilemiyoruz. Ancak Hz. Ademin Peygamberimizden haberdar olduğunu gösteren hadis rivayetleri vardır.
Hz. Peygamberden haberdar olan peygamberler, Hz. Musa, Hz. Davud, Hz.İsa gibi kitaplarında peygamberimizle ilgili müjdeler yer alan peygamberlerdir.
Aşağıdaki ayetlerde bu hususa işaretler vardır:
Sizin yanınızda bulunan Tevratı tasdik etmek üzere indirdiğim Kurâna iman edin, onu inkâr edenlerin başını siz çekmeyin. Ayetlerimi az bir fiyatla, yani dünya menfaati karşılığında satmayın. Asıl Bana karşı gelmekten sakının. (Bakara, 2/41) mealindeki ayette özellikle Yahudilerin hakkı inkâr etmeleri, Hz. Muhammede dair kitaplarındaki haberleri yok saymalarına karşılık uyarıcı bir beyan söz konusudur. (bk. Razi, Kurtubi, ilgili ayetin tefsiri)
Onlara, Allah katından, ellerindeki Tevratı tasdik eden bir Peygamber gelince, O Ehl-i kitaptan bir kısmı, güya gerçeği hiç bilmiyorlarmış gibi, Allahın kitabını arkalarına atarak ondan yüz çevirdiler. (Bakara, 2/101)
Tefsircilerin verdiği bilgiye göre, bu ayette Hz. Muhammedin geleceğine dair Yahudilere bilgi verilmiş ve onu gördükleri zaman iman etmeleri konusunda onlardan söz alınmıştı. Ancak onların torunları olan asr-ı saadetteki Yahudiler bu gerçeği inkâr etmişlerdi. Yukarıdaki ayette onların bu inkârcı tavırlarına vurgu yapılmıştır. (bk. Taberi; Razi, ilgili ayetin tefsiri)
"Vaktiyle Allah, Ehl-i kitaptan Kitabı mutlaka insanlara açıklayıp anlatacaksınız, Onu asla gizlemeyeceksiniz! diye teminat almıştı. Fakat onlar bu ahdi önemsemeyerek kulak ardı ettiler, onu az bir bahaya sattılar. Bakın ne kötü bir alış veriş! (Ali İMran, 3/187) mealindeki ayette de açıklanması istenen gerçeklerin başında Hz. Muhammedin peygamberliğidir. (Taberi, ilgili ayetin tefsiri)
Bazı alimlere göre, ayette yer alan Ehl-i kitaptan maksat, tarih içerisinde kendilerine vahiy gelen bütün peygamberler ve ümmetleridir. Kitabı mutlaka insanlara açıklayıp anlatacaksınız ifadesinde açıklanması istenen de Hz. Muhammedin peygamberliğidir. (Semarkandi, ilgili ayetlerin tefsiri)
Nitekim İmam Maverdi de bu ayetin yorumu hakkında üç görüşün olduğunu belirtmiştir:
a. Ayetteki ehl-i kitaptan maksat sadece Yahudilerdir.
b. Bundan maksat, Yahudiler ve Hristiyanlardır.
c. Kendilerine (küçük-büyük) kitap/Suhuf vahiy edilen peygamberlerden bu dersi alan bütün bilgi sahibi olan kimselerdir. (krş. Maverdi, ilgili ayetin tefsiri)
Son açıklamaya göre, bütün peygamberlerin, Peygamberimiz Hz. Muhammedden haberdar oldukları söylenebilir.
Selam ve dua ile...