'hayaL
Bayan Üye
Karaca Bey Kervansarayı (İnegöl)
İnegöl, Ortaköy’de bulunan Karacabey Kervansarayı ile ilgili bilgilere Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarında rastlanamamıştır. Ekrem Hakkı Ayverdi, Ortaköy’deki ile bu kervansarayı Karacabey’deki imaretin vakıfları arasında olduğunu ileri sürmüştür.
Karaca Bey Kervansarayı, Karaca Bey tarafından XV.yüzyılın ortalarında yaptırmıştır. Uzun süre harap halde kalan bu yapı, 1982 yılına kadar ağıl olarak kullanılmış, iç bölümleri, kapı kemerleri ve içerisindeki odalarının büyük bir kısmı yıkılmıştır. Bundan sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün izni ile mantar üretme çiftliğine dönüştürülmüş, güneydoğu köşesindeki payesinin yanına bir havuz yapılmıştır. Kervansarayın odalarının bazı odalarındaki nişler yıkılarak pencere haline getirilmiştir.
Kalıntılarına dayanılarak kervansarayın dikdörtgen planlı olduğu, iki sıra halinde üçer sütundan oluşan dizi ile içerisi üç bölüme ayrılmıştır. Bu sütunlar birbirlerine ve duvarlara sivri kemerlerle bağlanmışlardır. Orta alanın üzeri beşik tonoz ile örtülüdür.Kuzey yönündeki giriş kapısı beşik tonozlu bir eyvan içerisine alınmıştır. Doğu, batı ve güney duvarları birbirlerine simetrik üçer nişler halindedir. Kervansarayın içerisinde herhangi bir süsleme elemanı ile karşılaşılamamıştır. Ancak, giriş kapısının kemer alınlığında tuğla ile yapılmış balık sırtı bir motif dikkati çekmektedir. Yapının bütünü moloz taş ve tuğladan yapılmıştır.
İbrahim Paşa Kervansarayı (İznik)
İznik Osmanlı döneminde önemli bir kervan yolu olmasına rağmen, burada herhangi bir kervansaray yapılmamıştır. Belki de bu kervansaraylardan hiçbir iz günümüze gelememiştir. Prof. Dr. Semavi Eyice İstanbul Kapısı’na giden yol kenarındaki kalıntının Kanuni Sultan Süleyman döneminde Makbul-Maktûl İbrahim Paşa tarafından yapımına başlanan İbrahim Paşa Kervansarayının kalıntısı olduğunu ileri sürmektedir.
Günümüzde evlerle çevrilen ve her geçen gün biraz daha harap olan bu kervansarayın planını ve yapı üslubunu anlamak mümkün olamamıştır.
Kenthaber Kültür Kurulu
İnegöl, Ortaköy’de bulunan Karacabey Kervansarayı ile ilgili bilgilere Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarında rastlanamamıştır. Ekrem Hakkı Ayverdi, Ortaköy’deki ile bu kervansarayı Karacabey’deki imaretin vakıfları arasında olduğunu ileri sürmüştür.
Karaca Bey Kervansarayı, Karaca Bey tarafından XV.yüzyılın ortalarında yaptırmıştır. Uzun süre harap halde kalan bu yapı, 1982 yılına kadar ağıl olarak kullanılmış, iç bölümleri, kapı kemerleri ve içerisindeki odalarının büyük bir kısmı yıkılmıştır. Bundan sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün izni ile mantar üretme çiftliğine dönüştürülmüş, güneydoğu köşesindeki payesinin yanına bir havuz yapılmıştır. Kervansarayın odalarının bazı odalarındaki nişler yıkılarak pencere haline getirilmiştir.
Kalıntılarına dayanılarak kervansarayın dikdörtgen planlı olduğu, iki sıra halinde üçer sütundan oluşan dizi ile içerisi üç bölüme ayrılmıştır. Bu sütunlar birbirlerine ve duvarlara sivri kemerlerle bağlanmışlardır. Orta alanın üzeri beşik tonoz ile örtülüdür.Kuzey yönündeki giriş kapısı beşik tonozlu bir eyvan içerisine alınmıştır. Doğu, batı ve güney duvarları birbirlerine simetrik üçer nişler halindedir. Kervansarayın içerisinde herhangi bir süsleme elemanı ile karşılaşılamamıştır. Ancak, giriş kapısının kemer alınlığında tuğla ile yapılmış balık sırtı bir motif dikkati çekmektedir. Yapının bütünü moloz taş ve tuğladan yapılmıştır.
İbrahim Paşa Kervansarayı (İznik)
İznik Osmanlı döneminde önemli bir kervan yolu olmasına rağmen, burada herhangi bir kervansaray yapılmamıştır. Belki de bu kervansaraylardan hiçbir iz günümüze gelememiştir. Prof. Dr. Semavi Eyice İstanbul Kapısı’na giden yol kenarındaki kalıntının Kanuni Sultan Süleyman döneminde Makbul-Maktûl İbrahim Paşa tarafından yapımına başlanan İbrahim Paşa Kervansarayının kalıntısı olduğunu ileri sürmektedir.
Günümüzde evlerle çevrilen ve her geçen gün biraz daha harap olan bu kervansarayın planını ve yapı üslubunu anlamak mümkün olamamıştır.
Kenthaber Kültür Kurulu