-CaMBaZ-
Banned
Adı Ida ve bir yaşında öldüğünde 1 metre boyundaydı. Bilim adamlarına göre 47 milyon yaşındaki bu primat, maymun ve insanla soy akrabası. Bilim adamları lemura benzeyen fosilin insan evrimleşmesinde kayıp olan zinciri tamamlayabileceği ve insanın evrimleşme sürecine çok önemli bir ışık tutacağını tahmin ediyor.
Daha önceden 55 milyon yıllık fosiller bulunsa da, Ida "Neredeyse hiç bozulmamış" olduğu için çok daha önemli.
Almanya'da bulunmasından tam 26 yıl sonra ABD'nin New York kentinde sergilenmeye başlanan 47 milyon yıllık primat fosilin evrim tartışmalarına yeni bir boyut katması bekleniyor.
Amatör bir koleksiyoncu tarafından bulunan ve 20 yıl boyunca bilim dünyasının haberi olmadan bir koleksiyonun içinde duran fosil, 2006'dan bu yana Norveç'teki Oslo Üniversitesi'nde inceleniyor.
Fosili inceleyen grubun lideri Norveçli bilim adamı Jorn Hrum'a göre, fosil evrim teorisi çalışmalarında da "evrim" yaratabilir.
Bilim adamları, fosilin, insanların ve gorillerin evrildiği iddia edilen primat türünün yakın akrabası olabileceğini belirtiyor.
İda takma adı verilen fosilin bulunuş öyküsü de ilginç. Fosil, Almanya’da Messel taş ocağında 1983 yılında bir amatör fosil avcısı tarafından, iki parça halinde bulunmuş.
Bu fosilin bir “kayıp halka” olduğu söyleniyor. Bilim, bu tür “kayıp halka”lar bulmaya çok meraklı. Bu biraz da, evrim kuramına yaratılışcılardan gelen bir eleştiriye karşılık bulma çabası. Ida’nın gerçekten bir kayıp halka olup olmadığı tartışmalı..
Ama primatlar içinde iki temel takımı oluşturan prosimiyenler ve simiyenlerin ayrışma noktasında (40 milyon yıl) durduğu düşünülüyor. Bu iki gruptan simiyenlere daha yakın. Simiyenler de, daha sonra insansı maymunların (25 milyon yıl) , oradan da insanın (7-6 milyon yıl) ortaya çıktığı grup.
''İda'yı bu kadar özel yapan da enfes bir şekilde korunmuş olması" olduğunu söyleyen bilimadamı, "Bulunduğu yer, Almanya'nın Darmstadt bölgesinde çok seçkin bir yer, volkanik bir göldü. Bu fosilde, diğer fosilleri incelerken yaptığınız gibi tahminlerde bulunmanız gerekmiyor. Yalnızca kemikler değil, tüy ve et, hatta, son yemeğinin kalıntıları da var" diyerek primatın fosilinin ne kadar önemli olduğunun altını çizdi.
Fosilin asıl önemi ise, şimdiye kadar bulunan en mükemmel örnek olması. Tüyleri bile muhafaza edilen fosilin son yemeği bile midesinde fosilleşmiş