A$Koliq ^^
Bayan Üye
"SADECE SEVGİDE İSRAF"
Hayat zaman demektir. İsraf ise zamanı boşa harcamak, kısaca hayatı harcamaktır. Boşa akan sularımız, damarlar misali akan kanımızdır. Her geçen gün kan kaybımız artıyor ve hayatın yavaş yavaş eridiğine tanık oluyoruz. İsraf ettiğimiz o kadar çok örnek var ki, hangi birini anlatsam bilmiyorum. Bir taraftan bulunamayanlar, diğer taraftan çok bulunup israf edilenler. Ne kadar tuhaf bir dünyada yaşıyoruz değil mi? Parayı bazısı çok zorluklularla kazanıyor, bazısı da nasıl kazandığının hesabını bilmiyor. İşte kimisi sıradan bir kâğıt gibi harcar kazandığı paraları, ihtiyacı olan var mıdır düşünmeden. Kimisi de hiç bulamadan, harcayamadan gelip geçer bu dünyadan.
İnsanoğlu dünyada karnını doyurmak için yaşar değil mi? Mesela bizim okulda çok şükür her gün yemek geliyor yiyoruz, hatta yiyemiyoruz, çöpe döküyoruz. Çok bulmuşuz ya. Bazıları da bizim çöpe attığımız yemekleri toplamak için didinip dururlar. Çocuklarına bir lokma ekmek getirebilmek için. Ne kadar az düşünüyoruz ve insanları ne kadar da az seviyoruz. Biz de insanız, biz de nefes alıp veriyoruz, ya o yaşayanlar, onlar insan değil mi? Hadi bu sorunun cevabını kim verecek?
Hayat böyle, bazısı zengin, bazısı fakir oluyor. Bu dünyanın hali böyle ne yaparsın. Ama asıl zenginliğin ne olduğunu hiç birimiz bilmiyoruz. Parasıyla, malıyla övünen insanlarımız var. Bir şeyleri varmış gibi konuşuyorlar. Oysa tok karnına yatarken, aç yatan komşusu olan insandan daha fakir kim olabilir. Aslında en çok da neyi israf ediyoruz biliyor musunuz? İnsanları sevmeyen duygularımızı, insanları kucaklamayan sevgisizliğimizi bunları o kadar boş yere kullanıyoruz ki. Halbu ki hep sevgimizi israf etsek, insanları kucaklayan yanlarımız israf etsek ne olurdu?
Bazısı hangisini giysem diye dolabına bakar da durur. Bir türlü karar veremez. Bazısı da başkalarına bakar durur. Kimisi elektrik lambalarını açık bırakır, enerjimizi israf eder. Mum ışığı ile oturan çocukları düşünmeden. Haberlerde hep ölen çocukları izledik bir ara. Gazze’de daha kim bilir nerelerde. O çocukların suçu neydi bilmiyorum. Çocukların suçu olur mu Allah aşkına. Bizler israf ediyoruz, cezasını hiç tanımadığımız insanlar çekiyor. Bu demek oluyor ki, gün gelecek başkaları israf edecek ve cezasını biz çekeceğiz. Bunun olmayacağı garantisini kimse veremez ki. Şimdi bizler sıcak evlerimizde sıcak çorbalar içiyor, üşüdüğümüzde örtüneceğimiz ikinci üçüncü battaniyemizi örtünüyoruz. Bazısı üzerine giyecek gömlek bulamıyor. Bazısı lunaparkta oyun oynarken, bazısı da çamurlarla oyun oynuyor. Oysa bu dünyada bütün güzellikler çocukların olmalı, her çocuk zengin olmalı, her çocuğun giyeceği güzel eşyaları, oyun oynayabileceği bir sürü oyuncakları olmalı.
Buradan doğuda bulunan şirin bir ilimizin bir köyünden, bütün dünyaya, bütün insanlığa sesleniyorum. Herkes tutumlu olsun, herkes açtığı boşa akan musluklarını kapatsın, herkes açık bıraktığı elektrik lambalarını kapatsın. Kimse çöpe yemek dökmesin, kimse yeni bir oyuncak almak için ağlamasın, kimse yeni bir ayakkabı için annesini, babasını zorlamasın. Kimse israf etmesin, israf etmesin ki, belki ağlayan bir çocuk daha güler, karnı aç olan bir çocuk daha doyar. Onun için etrafımıza bakalım, israftan kaçınalım.
Hümeyra DELİBALTA
Güneysu Yeşilköy Türkoğlu İlköğretim Okulu 5/A Sınıfı Öğrencisi
Hayat zaman demektir. İsraf ise zamanı boşa harcamak, kısaca hayatı harcamaktır. Boşa akan sularımız, damarlar misali akan kanımızdır. Her geçen gün kan kaybımız artıyor ve hayatın yavaş yavaş eridiğine tanık oluyoruz. İsraf ettiğimiz o kadar çok örnek var ki, hangi birini anlatsam bilmiyorum. Bir taraftan bulunamayanlar, diğer taraftan çok bulunup israf edilenler. Ne kadar tuhaf bir dünyada yaşıyoruz değil mi? Parayı bazısı çok zorluklularla kazanıyor, bazısı da nasıl kazandığının hesabını bilmiyor. İşte kimisi sıradan bir kâğıt gibi harcar kazandığı paraları, ihtiyacı olan var mıdır düşünmeden. Kimisi de hiç bulamadan, harcayamadan gelip geçer bu dünyadan.
İnsanoğlu dünyada karnını doyurmak için yaşar değil mi? Mesela bizim okulda çok şükür her gün yemek geliyor yiyoruz, hatta yiyemiyoruz, çöpe döküyoruz. Çok bulmuşuz ya. Bazıları da bizim çöpe attığımız yemekleri toplamak için didinip dururlar. Çocuklarına bir lokma ekmek getirebilmek için. Ne kadar az düşünüyoruz ve insanları ne kadar da az seviyoruz. Biz de insanız, biz de nefes alıp veriyoruz, ya o yaşayanlar, onlar insan değil mi? Hadi bu sorunun cevabını kim verecek?
Hayat böyle, bazısı zengin, bazısı fakir oluyor. Bu dünyanın hali böyle ne yaparsın. Ama asıl zenginliğin ne olduğunu hiç birimiz bilmiyoruz. Parasıyla, malıyla övünen insanlarımız var. Bir şeyleri varmış gibi konuşuyorlar. Oysa tok karnına yatarken, aç yatan komşusu olan insandan daha fakir kim olabilir. Aslında en çok da neyi israf ediyoruz biliyor musunuz? İnsanları sevmeyen duygularımızı, insanları kucaklamayan sevgisizliğimizi bunları o kadar boş yere kullanıyoruz ki. Halbu ki hep sevgimizi israf etsek, insanları kucaklayan yanlarımız israf etsek ne olurdu?
Bazısı hangisini giysem diye dolabına bakar da durur. Bir türlü karar veremez. Bazısı da başkalarına bakar durur. Kimisi elektrik lambalarını açık bırakır, enerjimizi israf eder. Mum ışığı ile oturan çocukları düşünmeden. Haberlerde hep ölen çocukları izledik bir ara. Gazze’de daha kim bilir nerelerde. O çocukların suçu neydi bilmiyorum. Çocukların suçu olur mu Allah aşkına. Bizler israf ediyoruz, cezasını hiç tanımadığımız insanlar çekiyor. Bu demek oluyor ki, gün gelecek başkaları israf edecek ve cezasını biz çekeceğiz. Bunun olmayacağı garantisini kimse veremez ki. Şimdi bizler sıcak evlerimizde sıcak çorbalar içiyor, üşüdüğümüzde örtüneceğimiz ikinci üçüncü battaniyemizi örtünüyoruz. Bazısı üzerine giyecek gömlek bulamıyor. Bazısı lunaparkta oyun oynarken, bazısı da çamurlarla oyun oynuyor. Oysa bu dünyada bütün güzellikler çocukların olmalı, her çocuk zengin olmalı, her çocuğun giyeceği güzel eşyaları, oyun oynayabileceği bir sürü oyuncakları olmalı.
Buradan doğuda bulunan şirin bir ilimizin bir köyünden, bütün dünyaya, bütün insanlığa sesleniyorum. Herkes tutumlu olsun, herkes açtığı boşa akan musluklarını kapatsın, herkes açık bıraktığı elektrik lambalarını kapatsın. Kimse çöpe yemek dökmesin, kimse yeni bir oyuncak almak için ağlamasın, kimse yeni bir ayakkabı için annesini, babasını zorlamasın. Kimse israf etmesin, israf etmesin ki, belki ağlayan bir çocuk daha güler, karnı aç olan bir çocuk daha doyar. Onun için etrafımıza bakalım, israftan kaçınalım.
Hümeyra DELİBALTA
Güneysu Yeşilköy Türkoğlu İlköğretim Okulu 5/A Sınıfı Öğrencisi
çok güzel yazmış bence onu tebrik ediyorum:183: