Buğra1
Kayıtlı Üye
Radikal gazetesi yazarı Cengiz Çandar, şike soruşturmasında Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım haberlerinin öne çıkmasını eleştirdi. Çandar, "'Şike operasyonu mu gerçekten? Yoksa, Fenerbahçe operasyonu mu; ya da Aziz Yıldırım operasyonu olmasın..." dedi.
Cengiz Çandar'ın Radikal gazetesinde "Gerçekten 'şike operasyonu' mu?" başlığıyla yayımlanan (8 Temmuz 2011) yazısı şöyle:
Gerçekten 'şike operasyonu' mu?
'Şike operasyonu mu gerçekten? Yoksa, Fenerbahçe operasyonu mu; ya da Aziz Yıldırım operasyonu olmasın...
Doğma büyüme Beşiktaşlı ve Beşiktaş Kulübü kongre üyesi olduğunu açıklayan İsmet Berkanın önceki gün sosyal paylaşım sitesi Twitterda yazdığı şu satırlara gözüm takıldı, televizyonda (A Haber) kelimesi kelimesine okudum:
Şike operasyonu beni hiç rahatsız etmiyor, aksine bu operasyon sayesinde sevinmeye de hazırdım ama polisin operasyonunu kamuoyuna satma çabası beni işkillendirdi, bugün yaşananlar daha beter işkillendiriyor beni. Büyük resimde bir şeyler dönüyor, ama ne?
İsmet Berkanın sözünü ettiği, o gün emniyetten alındığı açıklanan ve polislerin Aziz Yıldırımın evine pazar sabahı gidişini gösteren görüntülerin televizyon kanallarında sunumuydu. Araya Şike Operasyonunda ele geçirilen (Aziz Yıldırımla ilişkisi yok) 8 ruhsatsız silahın görüntüleri de sokuşturuluyor.
Görüntülerde bir suçun suçüstü ortaya çıkarılması yok elbette. Ama böyle bir algı yaratılıyor. Aziz Yıldırım üzerinde. Tipik bir psikolojik harekât örneği. Daha ifadesi bile alınmamış birinin kamuoyu nezdinde infazı sağlanıyor.
Psikolojik harekât
Üstelik bu, gizli olması gereken hazırlık soruşturması sırasında yapılıyor. Polis, medyaya daha önce de yazdım- cömert bir servis yapıyor. Medya, hiçbir hukuk ve ahlak filtresinden geçirmeden, eline tutuşturulanı yayımlayarak psikolojik harekâta aracılık yapıyor.
Tıpkı 28 Şubatta yaptığı gibi. Tıpkı o dönemde mağdurlarından birinin ben olduğu Andıçta yapıldığı gibi.
Hukuk ayaklar altına alınarak adalete nasıl ulaşılacaksa, o yol izleniyor.
Medya yöneticilerinin bir bölümü hiçbir şeyi sorgulamadan, polise inanma yolunu çoktan ve kendiliğinden seçti bile.
Oysa medya boru-trampet takımıyla üç gün üst üste gürültüyle açıklanan bilgiler ve bulguların bir bölümü fos çıktı. Örneğin, Karabükspordan Fenerbahçeye transfer olan Nijeryalı futbolcu Emenikenin bavul bavul para aldığı ve Fenerbahçe karşısında maça çıkmadığı, bunun belgelerinin bulunduğu öne sürülmüştü. Açın bakın pazartesi-salı günkü gazetelere.
Emenike serbest bırakıldı. Var olduğu iddia edilen görüntüler ise hiç ortaya çıkmadı.
Aziz Yıldırımın Beşiktaş-Fenerbahçe maçından önce Futbol Federasyonu Başkanına telefon edip Cüneyt Çakırı maç hakemi olarak istediği ve maçtan önce Cüneyt Çakırla görüştüğü manşetlere çıkmıştı.
Ne oldu? Bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı. Örnekleri saya saya bitiremeyiz.
Bu şekilde yürütülen bir operasyonun, milyonlarca Fenerbahçeliyi, Temiz Eller Operasyonu olduğuna ikna edemezsiniz. Fenerbahçeliler, bunun Aziz Yıldırım üzerinden yürütülen bir Fenerbahçe Operasyonu olduğuna kanaat getirmeye başladılar.
Bunu kim, niçin, ne amaçla yapıyor? Cevabını bulamadıkları, benim de cevabını araştırdığım soru bu.
Lube Ayarın soruları
Ne ki, Fenerbahçelilerin önemli bir bölümü, bunun dürüst bir Şike Operasyonu olduğuna ilişkin kül yutmuyor. Alın size bir Fenerbahçe taraftarı olan, ödül sahibi bir gazeteci, 12 yıllık yargı muhabiri Lube Ayarın Twitterda yazdıkları:
Anlamak istemeyenlerle işim yok. Ama algı sorunu olanlara tekrar anlatabilirim. Hadi başlayalım diye söze girmiş. Kayda düşsün:
1) Polis, 2004ün son haftalarında dinlemedeydi! Yani, Rize-Akçaabat ve Rize-Beşiktaş maçında olacakları biliyordu. Soru: Ne yaptılar?
2) Maçlar oynandı, lig bitti, soruşturma bitti. Bursaspor küme düştü. Şike konuşmaları savcı Selim Berna Altaya geldi (Hrant Dink cinayeti davasının savcısıydı. cç) Soru: Savcı ne yaptı?
3) 2005te dava başladı. Ben dosyayı aldım. Bazı belgeleri yayımlayan Milliyet, şike belgelerine burun kıvırdı. Soru: Geçti mi bir yıl?
4) Milliyetin spor ödülleri töreninde M. Ali Şahine bu belgeleri anlattım, önceki haberlerimi övüp kartını verdi. Soru: Bakan ne yaptı?
5) Juventus (İtalyanın ünlü futbol takımı cç) küme düşürüldü. Ben apar topar Datçadan çağrıldım, bir kısmını yazdım (Türkiyedeki şike soruşturması cç), bir kısmı veto yedi. Soru: Geçti mi 2 yıl?
6) Bakan (M. Ali Şahin) NTVnin canlı yayınına çıktı. Haluk Yürekli istedi, telefonla bağlanacaktım. Ama Bakan istemedi, konuşamadım. Soru: Sizce neden?
7)Bakan yayında İki yıllık zamanaşımı süresi doldu, yapacak bir şey yok dedi. Soru: Bu sürenin nasıl geçtiğini anladınız mı?
8) Milliyetten Cemal Ersene konuşan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, Bu belgeler yok dedi. Soru: Diyecek söz bulabiliyor musunuz?
9) Sedat Ergin (o sırada Milliyet Genel Yayın Yönetmeni cç) Fenerbahçe muhalefetinin (Aziz Yıldırımın muhalifleri) telefon konuşmalarını içeren bölümü silip attı, Yıldırım lehine yazı istemem dedi. Sorum yok!
10) Milliyette Sedat Pekerin ünlülerle yaptığı telefon konuşmalarını koyduğum dosyadan Şansal Büyükanınkiler yok oldu! Bulamam mı sandınız?
11a) Habertürkteyken Fatih Altaylı kimsenin yapamadığını yaptı, Rüştünün (o dönemde Fenerbahçenin kaptanı, kaleci Rüştü Reçber) dövülmesine ilişkin telefon konuşmalarını Kanal 1 Haberde yayımladık.
11b) Ertesi gün spor basınının Sedat Pekerle ilişkisini kanıtlayan ikinci bandı hazırladık. Sabah, Altaylı beni çağırdı ve şöyle dedi...
11c) Bugüne kadar Başbakan, Cumhurbaşkanı, MİT, ordu yazdım, ama böyle bir şey ilk defa başıma geliyor. Bu bandı yayımlamasak olmaz mı?
11d)Altaylı, Mehmet Ağarından Şenes Erzikine, Fatih Teriminden Tahir Kıranına aramayan kalmadı dedi. Sorum yok!
Kocamandan Alexe
Türk futbolu çökmeli, yeniden inşa edilmeli... 1958den beri bütün lig incelensin... Benim ağırıma giden, Fenerbahçenin öne çıkarılması diyen Türk futbolunun ahlak abidesi, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocamanın onur ve emek adına niçin çırpındığını şimdi anlıyor musunuz?
Türkiyede futbol oynayanlar arasında bir başka ahlak abidesi olan Fenerbahçe kaptanı Alexin dün basın toplantısı düzenleyip Biz burada alın terimizi biliyoruz. Biz hiçbir maçı lekeli kazanmadık. Hak ederek kazandık. Şu an net bir şey yokken bu konular hakkında vereceğim bir cevap yok. Ben gerçekler üzerine cevap veririm. Benim için Fenerbahçe şampiyondur diyerek niçin isyan ettiğini anladınız mı?
Fenerbahçelilerin niçin olan biteni dürüst amaçlı bir şike operasyonu olarak görmediğini anlayabiliyor musunuz?
Başka sorum yok...
Cengiz Çandar'ın Radikal gazetesinde "Gerçekten 'şike operasyonu' mu?" başlığıyla yayımlanan (8 Temmuz 2011) yazısı şöyle:
Gerçekten 'şike operasyonu' mu?
'Şike operasyonu mu gerçekten? Yoksa, Fenerbahçe operasyonu mu; ya da Aziz Yıldırım operasyonu olmasın...
Doğma büyüme Beşiktaşlı ve Beşiktaş Kulübü kongre üyesi olduğunu açıklayan İsmet Berkanın önceki gün sosyal paylaşım sitesi Twitterda yazdığı şu satırlara gözüm takıldı, televizyonda (A Haber) kelimesi kelimesine okudum:
Şike operasyonu beni hiç rahatsız etmiyor, aksine bu operasyon sayesinde sevinmeye de hazırdım ama polisin operasyonunu kamuoyuna satma çabası beni işkillendirdi, bugün yaşananlar daha beter işkillendiriyor beni. Büyük resimde bir şeyler dönüyor, ama ne?
İsmet Berkanın sözünü ettiği, o gün emniyetten alındığı açıklanan ve polislerin Aziz Yıldırımın evine pazar sabahı gidişini gösteren görüntülerin televizyon kanallarında sunumuydu. Araya Şike Operasyonunda ele geçirilen (Aziz Yıldırımla ilişkisi yok) 8 ruhsatsız silahın görüntüleri de sokuşturuluyor.
Görüntülerde bir suçun suçüstü ortaya çıkarılması yok elbette. Ama böyle bir algı yaratılıyor. Aziz Yıldırım üzerinde. Tipik bir psikolojik harekât örneği. Daha ifadesi bile alınmamış birinin kamuoyu nezdinde infazı sağlanıyor.
Psikolojik harekât
Üstelik bu, gizli olması gereken hazırlık soruşturması sırasında yapılıyor. Polis, medyaya daha önce de yazdım- cömert bir servis yapıyor. Medya, hiçbir hukuk ve ahlak filtresinden geçirmeden, eline tutuşturulanı yayımlayarak psikolojik harekâta aracılık yapıyor.
Tıpkı 28 Şubatta yaptığı gibi. Tıpkı o dönemde mağdurlarından birinin ben olduğu Andıçta yapıldığı gibi.
Hukuk ayaklar altına alınarak adalete nasıl ulaşılacaksa, o yol izleniyor.
Medya yöneticilerinin bir bölümü hiçbir şeyi sorgulamadan, polise inanma yolunu çoktan ve kendiliğinden seçti bile.
Oysa medya boru-trampet takımıyla üç gün üst üste gürültüyle açıklanan bilgiler ve bulguların bir bölümü fos çıktı. Örneğin, Karabükspordan Fenerbahçeye transfer olan Nijeryalı futbolcu Emenikenin bavul bavul para aldığı ve Fenerbahçe karşısında maça çıkmadığı, bunun belgelerinin bulunduğu öne sürülmüştü. Açın bakın pazartesi-salı günkü gazetelere.
Emenike serbest bırakıldı. Var olduğu iddia edilen görüntüler ise hiç ortaya çıkmadı.
Aziz Yıldırımın Beşiktaş-Fenerbahçe maçından önce Futbol Federasyonu Başkanına telefon edip Cüneyt Çakırı maç hakemi olarak istediği ve maçtan önce Cüneyt Çakırla görüştüğü manşetlere çıkmıştı.
Ne oldu? Bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı. Örnekleri saya saya bitiremeyiz.
Bu şekilde yürütülen bir operasyonun, milyonlarca Fenerbahçeliyi, Temiz Eller Operasyonu olduğuna ikna edemezsiniz. Fenerbahçeliler, bunun Aziz Yıldırım üzerinden yürütülen bir Fenerbahçe Operasyonu olduğuna kanaat getirmeye başladılar.
Bunu kim, niçin, ne amaçla yapıyor? Cevabını bulamadıkları, benim de cevabını araştırdığım soru bu.
Lube Ayarın soruları
Ne ki, Fenerbahçelilerin önemli bir bölümü, bunun dürüst bir Şike Operasyonu olduğuna ilişkin kül yutmuyor. Alın size bir Fenerbahçe taraftarı olan, ödül sahibi bir gazeteci, 12 yıllık yargı muhabiri Lube Ayarın Twitterda yazdıkları:
Anlamak istemeyenlerle işim yok. Ama algı sorunu olanlara tekrar anlatabilirim. Hadi başlayalım diye söze girmiş. Kayda düşsün:
1) Polis, 2004ün son haftalarında dinlemedeydi! Yani, Rize-Akçaabat ve Rize-Beşiktaş maçında olacakları biliyordu. Soru: Ne yaptılar?
2) Maçlar oynandı, lig bitti, soruşturma bitti. Bursaspor küme düştü. Şike konuşmaları savcı Selim Berna Altaya geldi (Hrant Dink cinayeti davasının savcısıydı. cç) Soru: Savcı ne yaptı?
3) 2005te dava başladı. Ben dosyayı aldım. Bazı belgeleri yayımlayan Milliyet, şike belgelerine burun kıvırdı. Soru: Geçti mi bir yıl?
4) Milliyetin spor ödülleri töreninde M. Ali Şahine bu belgeleri anlattım, önceki haberlerimi övüp kartını verdi. Soru: Bakan ne yaptı?
5) Juventus (İtalyanın ünlü futbol takımı cç) küme düşürüldü. Ben apar topar Datçadan çağrıldım, bir kısmını yazdım (Türkiyedeki şike soruşturması cç), bir kısmı veto yedi. Soru: Geçti mi 2 yıl?
6) Bakan (M. Ali Şahin) NTVnin canlı yayınına çıktı. Haluk Yürekli istedi, telefonla bağlanacaktım. Ama Bakan istemedi, konuşamadım. Soru: Sizce neden?
7)Bakan yayında İki yıllık zamanaşımı süresi doldu, yapacak bir şey yok dedi. Soru: Bu sürenin nasıl geçtiğini anladınız mı?
8) Milliyetten Cemal Ersene konuşan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, Bu belgeler yok dedi. Soru: Diyecek söz bulabiliyor musunuz?
9) Sedat Ergin (o sırada Milliyet Genel Yayın Yönetmeni cç) Fenerbahçe muhalefetinin (Aziz Yıldırımın muhalifleri) telefon konuşmalarını içeren bölümü silip attı, Yıldırım lehine yazı istemem dedi. Sorum yok!
10) Milliyette Sedat Pekerin ünlülerle yaptığı telefon konuşmalarını koyduğum dosyadan Şansal Büyükanınkiler yok oldu! Bulamam mı sandınız?
11a) Habertürkteyken Fatih Altaylı kimsenin yapamadığını yaptı, Rüştünün (o dönemde Fenerbahçenin kaptanı, kaleci Rüştü Reçber) dövülmesine ilişkin telefon konuşmalarını Kanal 1 Haberde yayımladık.
11b) Ertesi gün spor basınının Sedat Pekerle ilişkisini kanıtlayan ikinci bandı hazırladık. Sabah, Altaylı beni çağırdı ve şöyle dedi...
11c) Bugüne kadar Başbakan, Cumhurbaşkanı, MİT, ordu yazdım, ama böyle bir şey ilk defa başıma geliyor. Bu bandı yayımlamasak olmaz mı?
11d)Altaylı, Mehmet Ağarından Şenes Erzikine, Fatih Teriminden Tahir Kıranına aramayan kalmadı dedi. Sorum yok!
Kocamandan Alexe
Türk futbolu çökmeli, yeniden inşa edilmeli... 1958den beri bütün lig incelensin... Benim ağırıma giden, Fenerbahçenin öne çıkarılması diyen Türk futbolunun ahlak abidesi, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocamanın onur ve emek adına niçin çırpındığını şimdi anlıyor musunuz?
Türkiyede futbol oynayanlar arasında bir başka ahlak abidesi olan Fenerbahçe kaptanı Alexin dün basın toplantısı düzenleyip Biz burada alın terimizi biliyoruz. Biz hiçbir maçı lekeli kazanmadık. Hak ederek kazandık. Şu an net bir şey yokken bu konular hakkında vereceğim bir cevap yok. Ben gerçekler üzerine cevap veririm. Benim için Fenerbahçe şampiyondur diyerek niçin isyan ettiğini anladınız mı?
Fenerbahçelilerin niçin olan biteni dürüst amaçlı bir şike operasyonu olarak görmediğini anlayabiliyor musunuz?
Başka sorum yok...