Yalnızlık; karanlık gibi yapışkan kaygan dokunulmaz ama var.Belkide soguk bir gecede pusuya yatmış yollarımı gözlüyor.
Ah geceler….
Kiralık bir katil misali vuruyor beni yerden yere….
Ah yalnızlık….
Birgün sende yalnız kalacaksınbiliyorum.
O zaman aglamaklı olacak seninde gözlerin.
Sende vuracaksın öfkeni duvarlara
Sende eriyeceksin bir güzelin bakışlarnda
Kimbilir…
Belki sözlerin düğümlenecek dudaklarında biteceksin.
Ellerin; yaşlı bir adamın ellerini kıskanırcasına titriyecek
Sonra yüregin üşüyecek.
Hemde onca ateş içinde yanarken
Yüregin fırlamak isteyecek yerinden.
Eyvahla süslenen bir çıglık cıkacak avazlarından.
Kimse duymayacak seni.
Bir zeybelk misali dizlerin çökecek topraga
Sonra yumruklar tamamlayacak topraga vuruşları.
Gözlerin kızaracak yalnızlık korkusuyla…
Ürperecek yüregin…
Ah kader!
Bu çelimsiz yüregimle saclarından tutup yerden yere calacak kadar öfkeliyim sana..
Bana bakma öyle…
Ben bu sevdayı böyle yazdımböyle okurum.
Gölgesine vurulmusum sarı saclarının
Yıldızlar kopartmışım göbebeklerinden
Alıp alıp saklamışım umut yolculugunda…
Sözüm;
Kayıp bir sevda kentinde kaybolan sevda yolcularına.
Belki kaşın gözün ellerin beni bogmak isteyecek ama;
Sevda adına ne söylenmişse yalandır!
Yakın bütün resimleri
Yakın bütün şiirleri
Sevda adına ne varsa yakın
Ne romanlar roman oldu ne şiirler siire benzedi.
Dur!’ sakın kalkma yerinden
Daha sözüm bitmedi.
Önce sözlerimi geri ver umutlardan ödünç aldıgım
Ardından yalanlarını topla öyle git.
Ne yalandan papatyalar isterim bahcemde nede ruhumu ıslatan gözlerini…..
Sakın korktugumu sanma!
Ben Veysel’le solumuşum toprakların tozunu.
Nazım hikmetle yürümüşüm geceden geceye.
Aynı yolda nasr tuttu ayaklarımız.
Tek farkımız ; o ela gözleri yazmıştı ızdırap denizinde.
Bense hilal kaşları….
O;
Bir yıldız misali kayıp gitmişti karanlık gecede bense halen yürüyorum.
Bu yolda neler gördüm bir bilseniz?
Yüregimiz sahra ateslerinde donmasından tutunda
Yagmurlrın gözyasımı kıskanmasına kadar
Ne ararsanız var..
Bir ara cehennem abla çaldı kapımı kaçmadım..
Alacakaranlıklar bastı ruhumu en hazin yerinde
Yine korkmadım…
Sonra Azrail sormustu beni
Saclarından tutup göbeginde raks etmiştim o zaman.
Anlayacagınız….
Ne sevda anlayabildi beni nede Azrail.
Ama ben birsy örgendim…
YALAN SÖYLEMEDEN YASAMAYI; BABAMDAN
HASRETİ; ANNEMDEN
İHANETİDE; ELA GÖZLÜ MELEKLERDEN ÖGRENDİM….
Ah geceler….
Kiralık bir katil misali vuruyor beni yerden yere….
Ah yalnızlık….
Birgün sende yalnız kalacaksınbiliyorum.
O zaman aglamaklı olacak seninde gözlerin.
Sende vuracaksın öfkeni duvarlara
Sende eriyeceksin bir güzelin bakışlarnda
Kimbilir…
Belki sözlerin düğümlenecek dudaklarında biteceksin.
Ellerin; yaşlı bir adamın ellerini kıskanırcasına titriyecek
Sonra yüregin üşüyecek.
Hemde onca ateş içinde yanarken
Yüregin fırlamak isteyecek yerinden.
Eyvahla süslenen bir çıglık cıkacak avazlarından.
Kimse duymayacak seni.
Bir zeybelk misali dizlerin çökecek topraga
Sonra yumruklar tamamlayacak topraga vuruşları.
Gözlerin kızaracak yalnızlık korkusuyla…
Ürperecek yüregin…
Ah kader!
Bu çelimsiz yüregimle saclarından tutup yerden yere calacak kadar öfkeliyim sana..
Bana bakma öyle…
Ben bu sevdayı böyle yazdımböyle okurum.
Gölgesine vurulmusum sarı saclarının
Yıldızlar kopartmışım göbebeklerinden
Alıp alıp saklamışım umut yolculugunda…
Sözüm;
Kayıp bir sevda kentinde kaybolan sevda yolcularına.
Belki kaşın gözün ellerin beni bogmak isteyecek ama;
Sevda adına ne söylenmişse yalandır!
Yakın bütün resimleri
Yakın bütün şiirleri
Sevda adına ne varsa yakın
Ne romanlar roman oldu ne şiirler siire benzedi.
Dur!’ sakın kalkma yerinden
Daha sözüm bitmedi.
Önce sözlerimi geri ver umutlardan ödünç aldıgım
Ardından yalanlarını topla öyle git.
Ne yalandan papatyalar isterim bahcemde nede ruhumu ıslatan gözlerini…..
Sakın korktugumu sanma!
Ben Veysel’le solumuşum toprakların tozunu.
Nazım hikmetle yürümüşüm geceden geceye.
Aynı yolda nasr tuttu ayaklarımız.
Tek farkımız ; o ela gözleri yazmıştı ızdırap denizinde.
Bense hilal kaşları….
O;
Bir yıldız misali kayıp gitmişti karanlık gecede bense halen yürüyorum.
Bu yolda neler gördüm bir bilseniz?
Yüregimiz sahra ateslerinde donmasından tutunda
Yagmurlrın gözyasımı kıskanmasına kadar
Ne ararsanız var..
Bir ara cehennem abla çaldı kapımı kaçmadım..
Alacakaranlıklar bastı ruhumu en hazin yerinde
Yine korkmadım…
Sonra Azrail sormustu beni
Saclarından tutup göbeginde raks etmiştim o zaman.
Anlayacagınız….
Ne sevda anlayabildi beni nede Azrail.
Ama ben birsy örgendim…
YALAN SÖYLEMEDEN YASAMAYI; BABAMDAN
HASRETİ; ANNEMDEN
İHANETİDE; ELA GÖZLÜ MELEKLERDEN ÖGRENDİM….