` гєçєL
Bayan Üye
Borsa yeni zirvelere sanayi ve hizmet sektörü ile çıktı. Borsadaki hızlı tırmanışta bazı hisseler güneşi hiç görmedi. Endeks yükselirken kaybettirdiler. Sıra bu hisselere gelebilir
Borsa endeksi rekor üzerine rekor kırarken yeni zirveler oluşuyor. Endeks bazında son 3 aydaki getiriye bakıldığında yaklaşık yüzde 18.98 oranında bir prim var. Endeks 54.534 seviyelerinden 66.000 seviyesine ulaştı. Yüzde 18 endeks bazında getiri önemli bir oran. Aynı dönemde dolar 1.58 seviyesinden 1.44’lere geriledi.
Euro ise 1.97 seviyesinden ancak 1.98’e çıkabildi. Faiz yüzde 8-8.5 aralığında gezindi. Faiz ve döviz ile karşılaştırıldığında son 3 ayda endeksin getirisi tartışmasız çok yukarılarda. Döviz kurlarında o tarihlerden bu yana oluşan gerilemeyi dikkate aldığımızda durum daha net görülüyor.
Bununla birlikte bir de doğru hisse seçimi yapıldıysa endeksteki getirinin çok daha üzerinde bir prime ulaşıldı. Ancak endekste son aylarda yaşanan çıkışın genel bir çıkış hareketi olmadığı ve seçici bir hareket yaşandığı da bilinen bir gerçek. Bu açıdan her zaman olduğu gibi hisse seçiminin önemi ortaya çıkıyor. Doğru hissede olanlar önemli kazançlar elde ederken bazı hisseler bu çıkışa ayak uyduramadı.
Spor endeksi primli
Çıkış hareketi veya çıkış rüzgârı onlara ulaşmadı. Güneş bazı hisselere hiç vurmadı, gölgede kaldılar. Dolayısıyla yatırımcılarını üzdüler. Endeks rekorlar kırarken zarardan çıkamamış olmak can sıkıcı bir durum olsa gerek. Bu haftaki çalışmayı bu hisselere ayırdık. Öyle hisseler var ki, temel veriler açısından sorunlu görülmemesine rağmen çıkışa katılmamış hatta fiyatları gerilemiş.
Sektörler açısından durumu değerlendirdiğimizde ise spor endeksi son 3 ayda en çok prim yapan sektör. Onu ulaştırma sektörü izliyor. Ama asıl metal ana sanayi dikkat çekiyor. Ereğli Demir Çelik’in son aylarda gösterdiği performansı dikkate aldığımızda metal ana sanayinin sektör olarak ilk sıralarda yer alması doğal. Turizm, ticaret, bilişim ve tekstil ise primsiz ya da düşük primli sektörler arasında. Bundan sonrası için düşük primli sektörleri yakından izlemek gerekiyor.
Hisse tarafında da yine primli hisselerden çok primsiz kalmış hatta değer kaybına uğramış hisseler bundan sonra daha yakından izlenecek. Endeks ve lokomotif hisseler veya endekse duyarlı hisseler belli bir prime ulaştığına göre piyasa bir süre sonra primsiz kalmış temel veriler açısından sorunsuz ve ortaklık yapısı güçlü firma arayışına girebilir.
Bu açıdan primsiz hisselere yöneliş başladığında veya para girişi görüldüğünde bu hisseleri daha yakından değerlendirmek gerekebilir. Şu vurguyu da önemle yapmak gerekir. “Ucuz etin yahnisi” hesabı her primsiz hisse mutlaka prim yapacak diye bir kural yok. Bizim dikkat çekmek istediğimiz daha çok primsiz kalıp temel verileri ve ortaklık yapıları uygun hisseler.
Borsa endeksi rekor üzerine rekor kırarken yeni zirveler oluşuyor. Endeks bazında son 3 aydaki getiriye bakıldığında yaklaşık yüzde 18.98 oranında bir prim var. Endeks 54.534 seviyelerinden 66.000 seviyesine ulaştı. Yüzde 18 endeks bazında getiri önemli bir oran. Aynı dönemde dolar 1.58 seviyesinden 1.44’lere geriledi.
Euro ise 1.97 seviyesinden ancak 1.98’e çıkabildi. Faiz yüzde 8-8.5 aralığında gezindi. Faiz ve döviz ile karşılaştırıldığında son 3 ayda endeksin getirisi tartışmasız çok yukarılarda. Döviz kurlarında o tarihlerden bu yana oluşan gerilemeyi dikkate aldığımızda durum daha net görülüyor.
Bununla birlikte bir de doğru hisse seçimi yapıldıysa endeksteki getirinin çok daha üzerinde bir prime ulaşıldı. Ancak endekste son aylarda yaşanan çıkışın genel bir çıkış hareketi olmadığı ve seçici bir hareket yaşandığı da bilinen bir gerçek. Bu açıdan her zaman olduğu gibi hisse seçiminin önemi ortaya çıkıyor. Doğru hissede olanlar önemli kazançlar elde ederken bazı hisseler bu çıkışa ayak uyduramadı.
Spor endeksi primli
Çıkış hareketi veya çıkış rüzgârı onlara ulaşmadı. Güneş bazı hisselere hiç vurmadı, gölgede kaldılar. Dolayısıyla yatırımcılarını üzdüler. Endeks rekorlar kırarken zarardan çıkamamış olmak can sıkıcı bir durum olsa gerek. Bu haftaki çalışmayı bu hisselere ayırdık. Öyle hisseler var ki, temel veriler açısından sorunlu görülmemesine rağmen çıkışa katılmamış hatta fiyatları gerilemiş.
Sektörler açısından durumu değerlendirdiğimizde ise spor endeksi son 3 ayda en çok prim yapan sektör. Onu ulaştırma sektörü izliyor. Ama asıl metal ana sanayi dikkat çekiyor. Ereğli Demir Çelik’in son aylarda gösterdiği performansı dikkate aldığımızda metal ana sanayinin sektör olarak ilk sıralarda yer alması doğal. Turizm, ticaret, bilişim ve tekstil ise primsiz ya da düşük primli sektörler arasında. Bundan sonrası için düşük primli sektörleri yakından izlemek gerekiyor.
Hisse tarafında da yine primli hisselerden çok primsiz kalmış hatta değer kaybına uğramış hisseler bundan sonra daha yakından izlenecek. Endeks ve lokomotif hisseler veya endekse duyarlı hisseler belli bir prime ulaştığına göre piyasa bir süre sonra primsiz kalmış temel veriler açısından sorunsuz ve ortaklık yapısı güçlü firma arayışına girebilir.
Bu açıdan primsiz hisselere yöneliş başladığında veya para girişi görüldüğünde bu hisseleri daha yakından değerlendirmek gerekebilir. Şu vurguyu da önemle yapmak gerekir. “Ucuz etin yahnisi” hesabı her primsiz hisse mutlaka prim yapacak diye bir kural yok. Bizim dikkat çekmek istediğimiz daha çok primsiz kalıp temel verileri ve ortaklık yapıları uygun hisseler.