--TEKNİK ANALİZ
Teknik analiz
gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin edebilmek için
fiyat grafiklerinin yardımıyla piyasa hareketlerinin incelenmesidir. Burada kullanılan "piyasa hareketi" ve "fiyat hareketi" sözcükleri
teknik analizci için gerekli olan iki önemli bilgi kaynağını (fiyat ve işlem hacmini) kapsar.
TEKNİK ANALİZİN FELSEFESİ
-Teknik analiz 3 ön kabule dayanır.
-Piyasa her şeyi hesaba katar (değerlendirir).
-Fiyatlar trendlerle hareket eder.
-Geçmiş
kendini tekrarlar.
-Yukarıdaki ön kabulleri şimdi tek tek inceleyelim.
Piyasa her şeyi Hesaba Katar
"Piyasa her şeyi hesaba katar" ifadesi
teknik analizin köşe taşını oluşturur. Bu varsayım
tamamen anlaşılmadıkça ve kabul edilmedikçe ileride yapılacak çıkarımlar fazla anlamlı gelmeyecektir.
Teknik analiz
hisse senedinin fiyatına etki yapabilecek her şeyin (temel veriler
politik etkiler
psikolojik durum vs.) hisse senedinin fiyatına yansıdığını kabul eder. Dolayısıyla
fiyat hareketlerinin incelenmesi gerekli olan tek şeydir. Bu bir ön kabul gibi görünse de
eğer bu varsayımın anlamı üzerinde biraz düşünülürse kabul etmemek güç olur.
Bütün teknik analizciler
arz ve talepteki değişikliklerin fiyat hareketlerine yansıdığını öne sürerler. Eğer talep arzdan fazla olursa fiyatlar yükselir; eğer arz talepten fazla olursa fiyatlar düşer. Teknik analizci bundan sonra
bu ifadeden yola çıkarak
"Eğer fiyatlar yükseliyorsa
özel nedenler ne olursa olsun
talep mutlaka arzın üzerine çıkmıştır ve dolayısıyla da temel ekonomik veriler olumlu olmalıdır. Eğer fiyatlar düşüyprsa
özel nedenler ne olursa olsun
arz mutlaka talebin üzerine çıkmıştır ve dolayısıyla da temel ekonomik veriler olumsuz olmalıdır." sonucuna ulaşır.
Böylece teknik analizci
dolaylı olarak temel verileri incelemiş olur. Teknik analizciler şunu kabul ederler: arz ve talep güçlerinin belirleyici etkisi
hisse senedinin ekonomik temel verileri "boğa (yükselen)" ve "ayı (düşen)" piyasalarını ortaya çıkarır. Piyasanın aşağı ya da yukarı hareket etmesinin nedeni
grafiklerin kendileri değildir. Grafikler yalnızca
piyasa psikolojisinin (düşüncesinin) "boğa piyasası" ya da "ayı piyasası" olduğunu yansıtırlar.
Bir kural olarak
teknik analizciler
fiyatların düşmesinin ya da yükselmesinin nedenleriyle ilgilenmezler. Çoğu zaman fiyat trendlerinin çok erken aşamalarında ya da kritik dönüş noktalarında
hiç kimse piyasanın neden belli
kesin bir yönde hareket ettiğini bilemez. Teknik yaklaşım iddialarında bir dönem
fazlasıyla indirgeyici görünebilir. Birinci varsayımın arkasındaki mantık
daha çok piyasa deneyimi kazanıldıkça daha anlaşılır hale gelir.
Dolayısıyla
eğer piyasa fiyatını etkileyen her şey nihai olarak piyasa fiyatına yansıyorsa
gerekli olan tek şey
piyasa fiyatının incelenmesidir. Teknik analizci
fiyat grafikleri ve teknik göstergelerin yardımıyla
piyasanın muhtemelen hangi yöne gideceğini görmeye çalışır. Teknik analizci piyasanın aşağıya ya da yukarıya doğru hareket etmesinin nedenleri olduğunu bilir ancak geleceği tahmin edebilmek için o nedenleri bilmesi gerektiğine inanmaz.
Fiyatlar Trendlerle Hareket Eder
Teknik yaklaşımda
trend kavramının çok önemli bir yeri vardır. Fiyat hareketlerini grafiğe dökmenin ana amacı
trend yönünde işlem yapabilmek için
trendi erken safhalarında yakalayabilmektir. Böylece
teknik analizcilerin yaklaşımı "trend-takipçisi" bir yapıdadır. Bu da demektir ki; teknik analizcinin amacı varolan trendi belirlemek ve takip etmektir.
Devam eden bir trend
yönünü tersine çevirmekten çok
aynı yönünü sürdürme eğilimindedir. Bu
gerçekte
Newton'un hareket kanunlarının birincisinin bir adaptasyonudur. Bu anlatım şöyle de söylenebilir: "devam eden bir trend sona erinceye kadar varolan yönünü sürdürür". Trend takipçisi sistem
trendin dönüş sinyalleri alınana kadar varolan trend yönünde hareket eder.
Geçmiş Kendini Tekrarlar
Teknik analizin ve piyasa hareketinin insan psikolojisiyle yakın ilişkisi vardır. Örneğin
bir yüzyıldan bu yana incelenen fiyat grafikleri
grafikler üzerinde belli görüntülerin ortaya çıktığını gösterirler. Bu görüntüler
piyasanın "ayı" ya da "boğa" psikolojisini ortaya koyarlar. Bu modeller
geçmişte iyi sonuçlar verdikleri için
gelecekte de iyi sonuçlar verecekleri kabul edilir. Bu modeller
hiç değişmeme eğiliminde olan insan psikolojisine dayanır. Başka bir şekilde söylemek gerekirse
geleceğin anlaşılmasının anahtarı geçmişi incelemekle elde edilebilir ya da gelecek geçmişin yalnızca bir tekrarıdır.
TEKNİK ANALİZ ve TEMEL ANALİZ
Teknik analiz
piyasa hareketinin incelenmesi üzerinde yoğunlaşırken
temel analiz
fiyatların aşağı ya da yukarı gitmesi ya da aynı kalmasına yol açan arz ve talebin ekonomik gücünün incelenmesi üzerinde odaklaşır.
Temel analiz
bir hisse senedinin gerçek değerini belirleyebilmek için
o hisse senedinin fiyatını etkileyen bütün etkenleri inceler. "Gerçek değer" ile temel analizciler
bir hisse senedinin arz ve talep kanununa göre ortaya çıkan o günkü değerine işaret ederler. Eğer
bir hisse senedinin gerçek değeri
o andaki piyasa fiyatının altında ise o zaman hisse senedi gerçek değerinin üzerine çıkmış demektir ve satış yapılmalıdır. Eğer
bir hisse senedinin gerçek değeri o andaki piyasa fiyatının üzerinde ise o zaman hisse senedi gerçek değerinin altına inmiş demektir ve alım yapılmalıdır.
Teknik ve temel analiz yaklaşımlarının her ikisi de aynı sorunu çözmeye; fiyatların gidecekleri muhtemel yönü belirlemeye çalışırlar. Her iki yaklaşım da soruna değişik yönlerden yaklaşırlar. Temel analizci
piyasa hareketinin nedenlerini incelerken
teknik analizci
piyasa hareketinin sonuçlarını inceler.
Teknik analizci
bilmesi gerekenlerin yalnızca sonuçlar olduğuna inanır ve bu sonuçları ortaya çıkaran nedenleri bilmesinin gereksiz olduğuna inanır. Temel analizci ise her zaman nedenleri bilmek zorundadır. Hisse senedi işlemi yapanların tamamına yakını
kendilerini ya teknik analizci ya da temel analizci sınıfına sokar. Gerçekte
bu sınıflandırma çok dürüst olarak yapılmış bir sınıflandırma değildir. Temel analiz yapanların büyük çoğunluğu
grafik analizinin temel yararlarını uygulayabilme bilgisine sahiptir. Teknik analiz yapanların büyük çoğunluğu da
temel verilerden en azından haberdardır.
Sorun şudur ki
grafikler ve temel veriler genellikle birbirleriyle çelişir. Çoğu zaman
önemli piyasa hareketlerinin başlangıç dönemlerinde
temel analizciler piyasanın ne yapmak istediğini açıklayamazlar. Her iki yaklaşımın en çok ayrılır göründüğü aşama da
trendin bu kritik dönemidir. Her iki yaklaşım
daha sonra genellikle belli bir noktada uzlaşır fakat işlem yapabilmek için çoğu zaman çok geç kalınmış olur.
Yukarıdaki farklılığın bir açıklaması şudur: Piyasa fiyatı
bilinen temel verilerin önünden yürüme eğilimindedir. Bunu bir başka şekilde şöyle söyleyebiliriz: Piyasa fiyatı
temel verilerin ya da o günün sıradan düşüncesinin bir öncü göstergesi gibi rol oynar. Bilinen temel veriler
çok önceden "piyasaya girmiş" ve primini çok önceden yapmış olduğu sırada
piyasa şimdi bilinmeyen temel verilere doğru yol almaya başlar.
Geçmişte görülmüş olan çok önemli bazı "ayı" ve "boğa" piyasaları
temel verilerdeki çok küçük ya da hiç görülemeyen değişiklerle başlamışlardı. O değişiklikler bilinir hale geldiği zaman da yeni trend su altından epeyce yol almıştı.
Teknik analizci bir süre sonra
grafikleri okuyabilme yeteneği konusunda artan bir güven geliştirir. Teknik analizci
piyasanın hareketinin "ortak düşünceyle uyuşmadığı durumlarda "uyumlu" olmayı öğrenir
yavaş yavaş "azınlıkta" olmayı sevmeye başlar. Teknik analizci bilir ki
piyasanın hareketinin nedenleri en sonunda "herkesin bildiği bilgi" haline gelecektir. İşte öyledir ki
teknik analizci
bu ek bilgiyi beklemek niyetinde değildir.
Teknik analizin çıkarımları içinde
teknik analizcilerin kendi yaklaşımlarını temel analizin yaklaşımına neden üstün gördükleri anlaşılabilir. İki yaklaşımdan yalnızca birini kullanmak şeklinde bir seçim olsa
seçim mantıki olarak teknik analiz olmak zorundadır; çünkü
tanımdan hareket edersek
teknik analizin yaklaşımı temel analizi de kapsar.
Temel veriler piyasa fiyatına yansıyorsa
temel verilerin ayrıca incelenmesi gereksiz hale gelir. Grafik okuma
temel analizin kestirme yolu olur. Bunun tersi ise doğru değildir. Temel analiz fiyat hareketinin incelenmesini kapsamaz. Yalnızca teknik yaklaşımı kullanarak işlem yapabilmek mümkündür. Piyasanın teknik yönü konusunda bir düşünceye sahip olmadan
yalnızca temel verilere bakılarak işlem yapılabileceği ise çok kuşkuludur.
ANALİZ ve ZAMANLAMA
Düşünce oluşturma sürecimiz içinde eğer konuyu analiz ve zamanlama şeklinde iki ayrı bölüme parçalarsak
yukarıda en son tartışılan konu daha anlaşılır hale gelir. Başarılı bir işlem için zamanlamanın önemi büyüktür. Kısa vadeli işlem yapmak isteyen bir yatırımcı
piyasanın doğru ana trendi yönünde hareket etse bile
piyasanın o dönemdeki trendi içinde kendini "yanlış tarafta" bulabilir. Yatırımcı bu durumda
ilerideki bir tarihte satın aldığı noktaya tekrar geleceği umuduyla elindeki hisse senedini bekletmeye karar verir ve bir "yatırımcı" ya dönüşür. Dolayısıyla
temel analize dayanılarak alınmış olan yatırım kararlarında bile
spesifik işlem noktalarını belirleyebilmenin zamanlama sorunu tamamıyla ve yalnızca teknik bir sorundur ve teknik ilkelerin doğru uygulaması
sürecin bazı aşamalarında vazgeçilmez hale gelir.
TEKNİK ANALİZİN ESNEKLİĞİ ve UYGULANABİLİRLİĞİ
Teknik analizin büyük güçlerinden biri de
herhangi bir piyasada
herhangi bir zaman aralığında uygulanabilme özelliğidir. Çeşitli piyasalarda teknik analiz ilkelerinin uygulanamadığı alan yoktur. Örneğin ürün piyasalarında
teknik analizci istediği sayıda piyasayı kolaylıkla takip edebilir.
Bir temel analizci için ise aynı durum genel olarak doğru değildir. Temel analizciler
son derece büyük miktarda veri ile karşı karşıya oldukları için
pek çoğu bir ürün grubu ya da bir ürün üzerinde yoğunlaşır.
Piyasalar
aktif ya da hareketsiz (trend kazanmış ya da trendsiz) dönemler geçirirler. Teknik analizci
kaynaklarını ve dikkatini
trend kazanma eğiliminde olan piyasalar üzerinde yoğunlaştırır
diğerlerini ise ihmal eder. Bunun bir sonucu olarak teknik analizci
piyasaların rotasyonel yapısından avantaj sağlayabilmek için
sermayesini ve dikkatini piyasalar arasında dolaştırabilir. Belli zamanlar
bazı piyasalar hareketlenir ve önemli bir trend kazanırlar.
Genellikle
bu tür güçlü bir trend içindeki dönemlerin ardından
hareketsiz ve nispeten trendsiz günler gelirken
bir diğer piyasa ya da piyasa grubu hareketlenmeye başlar. Teknik analizci
bu piyasalardan hangisini seçeceği ve hangi piyasaya gireceği konusunda özgürdür. Oysa
bir grup piyasa üzerinde yoğunlaşmaya eğilimli olan temel analizcide ise teknik analizcinin sahip olduğu böyle bir esneklik yoktur.
Her iki analizci türü
inceledikleri piyasa gruplarını bir an için değiştirecek olsalar
yeni piyasasını inceleyebilmek için temel analizci için gerekli olan zaman
teknik analizcinin kendi yeni piyasasını incelemesi için gerekli olan zamandan daha çok olacaktır.
Teknik analizcinin bir diğer avantajı da
çok geniş bir görüş açısına sahip olmasıdır. Teknik analizci bütün piyasaları takip etmekle
piyasaların hangisinin genel olarak ne durumda olduğunu bilir ve yalnızca bir grup piyasayı takip etmenin getireceği dar bir görüş açısından korunmuş olur.
TEKNİK ANALİZİN ÇEŞİTLİ ZAMAN ARALIKLARINA UYARLANIŞI
Teknik analizin önemli güçlerinden bir diğeri de
değişik zaman dönemlerinde kullanılabilme özelliğidir. Teknik analiz yöntemini kullanan bir kişi
ister orta vadeli olarak işlem yapıyor olsun
isterse gün içinde işlem yapıyor olsun
her iki dönem için de aynı ilkeler geçerlidir. Bazı çevrelerin iddiası olan
teknik analizin yalnızca kısa dönemlerde yararlı olduğu şeklindeki düşünce ise tamamen doğru değildir.
Yine bazıları
uzun dönemlere ilişkin olarak yapılacak tahminlerde temel analizin kullanılması gerektiğini
teknik analizin ise kısa dönemli zamanlamalarla sınırlı olduğunu ileri sürerler. Oysa gerçek şudur ki
aylık ve haftalık grafikler kullanılarak uzun dönemler için yapılan tahminler
teknik analizin son derece yararlı bir uygulama olduğunu ortaya çıkarmıştır.
TEKNİK ANALİZ YAKLAŞIMINA KARŞI BAZI ELEŞTİRİLER
Teknik yaklaşım konusundaki hemen tüm tartışmalarda
genellikle birkaç soru ortaya atılır. Bunlardan bir tanesi
teknik analizin "kendinden menkul bir kehanet" olup olmadığıdır. Bir diğeri de
geçmişteki fiyatların
gelecekteki fiyatların yönünü tahmin etmede gerçekten kullanılıp kullanılamayacağıdır.
Eleştiriyi yöneltenler
şuna benzer bir şey söylerler; "Grafikler bize piyasanın nerede olduğunu söylerler
fakat piyasanın nereye gideceğini söyleyemezler". Biz şu an için
"eğer onlar okumayı bilmiyorlarsa
grafiklerin onlara hiçbir şey söyleyemeyeceği" şeklindeki açık yanıtı bir yana bırakacağız.
Rastlantısal Yürüyüş Kuramı (Random Walk Theory)
fiyatların trendinin olup olmadığını sorgular ve şu ya da bu tahmin tekniğinin basit bir "al ve elde tut" stratejisine zarar verebileceği kuşkusunu duyar. Bu soruların yanıtlanması gerekir.
Kendinden Menkul Kehanet
Ortada
kendinden menkul bir kehanet olup olmadığı sorusu
çok sık ortaya atıldığı için çoğu kişiyi meşgul eder. Bu elbette ki haklı bir sorudur fakat çoğu kişinin sandığından daha az önemlidir. Bu sorunun yanıtlanmasına girişmenin belki de en iyi yolu
grafik modellerini kullanmanın bazı dezavantajlarını tartışan bir metinden alıntı yapmaktır.
"Grafik modelleri kullanmak son yıllarda son derece yaygınlaştı. Piyasalarda işlem yapan pek çok kişi bu modelleri az da olsa bilmektedir ve bunları uyumlu bir şekilde kullanmaktadır. Bütün bunlar
boğa ve ayı modellerine karşılık olarak alım ve satım dalgalarının ortaya çıkardığı bir ‘kendinden menkul kehanet’ oluşturur..."
"Grafik modelleri hemen tamamıyla özneldir. Grafik modellerinden birini matematiksel olarak kanıtlayabilecek hiçbir çalışma bugüne kadar ortaya çıkarılabilmiş değildir. Grafik modelleri bütünüyle kullanıcılarının kafalarının içinde olan bir şeydir..." (The Commodity Futures Game
McGraw Hill
1977
s.176).
Bu iki eleştiri
birbirleriyle çelişiyor ve aslında ikinci eleştiri birinci eleştiriyi ortadan kaldırıyor. Eğer grafik modelleri "tamamıyla öznel" ve "kullanıcılarının kafalarının içinde olan bir şey" ise o zaman
kendinden menkul kehanetin temeli olan
herkesin aynı anda aynı şeyi gördüğünü düşünebilmek güç olur.
Grafiklerin eleştirisi iki yollu olamaz. Eleştiriler
bir yandan grafiklerin herkesin aynı yönde ve aynı zamanda birlikte davranacakları kadar açık olduklarını (dolayısıyla fiyat modellerinin kendinden menkul olduklarını) söylerken diğer yandan grafiklerin aynı zamanda çok öznel olduklarını savunamaz.
Konunun gerçeği
grafiklerin çok fazla öznel olmalarıdır. Grafik okuma
bir sanattır (belki "beceri" sözcüğü bu noktada daha uygun düşebilir.) Deneyimli grafikçilerin bile
yorumlanışlarında her zaman aynı düşüncede oldukları grafik modellerine ender rastlanır. Her zaman bir kuşku ve anlaşmazlık noktası vardır. Bu kitabın da gösterdiği gibi
teknik analize yaklaşım konusunda sık sık bir diğeriyle anlaşamayan çeşitli yaklaşımlar vardır.
Bir piyasanın geleceği üzerinde bütün teknik analizciler anlaşmış olsalar bile
onların hepsi piyasaya aynı zamanda ve aynı biçimde girmeyeceklerdir. Teknik analizcilerden bazıları
grafikteki sinyali başlangıcında değerlendirecek ve piyasaya erkenden girecek
diğer bazıları
bir modelden ya da göstergeden "kopuş" noktasında pozisyon açacaklardır. Yine diğer bazıları
pozisyon açmak için kopuştan sonraki geri çekilmeyi bekleyeceklerdir.
Bazı işlemciler agresif
bazıları ise konservatiftir. Bazıları uzun dönemli işlem yaparken
diğer bazıları günlük işlem yaparlar. Dolayısıyla
bütün teknik analizcilerin aynı zamanda ve aynı biçimde davranmaları ihtimali oldukça uzaktır.
Kendinden menkul kehanet ile bir ilişki söz konusu olsa bile
bu muhtemelen "kendini düzelten" bir yapıda olacaktır. Diğer bir anlatımla
işlem yapanlar
onların birlik içindeki hareketleri piyasayı etkilemeye ya da bozmaya başlayana kadar büyük oranda grafiklere dayanacaklardır. İşlem yapanlar
piyasayı etkilemeye ya da bozmaya başladıklarını anlayınca ya grafik kullanımına son verecekler ya da işlem taktiklerini yeni duruma uyarlayacaklardır.
Örneğin grafik kullananlar
ya çoğunluktan önce davranmaya çalışacaklar ya da piyasanın uzun dönemli yapısının onaylanmasını bekleyeceklerdir. Dolayısıyla
kendinden menkul kehanet
kısa dönem için bir sorun haline gelse bile kendini düzeltme eğilimi taşır.
Boğa ve ayı piyasalarının ancak arz ve talep yasalarıyla doğrulandıkları zaman ortaya çıktıkları ve kendilerini sürdürebildikleri akıldan çıkarılmamalıdır. Teknik analizciler
yalnızca alım ve satım güçleriyle bir ana piyasa hareketinin nedeni olamazlar. Durum böyle olsaydı
teknik analizcilerin tümü çok hızlı bir şekilde zengin olurdu.
Kendinden menkul kehanet
genellikle grafiklere karşı bir eleştiri olarak değerlendirilir. Kendinden menkul kehaneti bir övgü olarak değerlendirmek belki daha uygun olacaktır ve her şeyin ötesinde
olayları etkileyebilecek kadar yaygınlaşmış olan herhangi bir tahmin tekniği oldukça güzel bir şey olmalıdır.
Geçmiş Geleceği Tahmin Edebilmekte Kullanılabilir mi?
Ortaya atılan bir diğer soru da
geçmiş fiyat verilerinin geleceğin tahmininde kullanılmasının geçerli olup olmadığıdır. Teknik yaklaşıma olan eleştirilerin çok sık bir şekilde bu noktaya geliyor oluşu şaşırtıcıdır çünkü hava tahmininden temel analize kadar bilinen bütün tahmin yöntemleri tamamıyla geçmiş verilerin incelenmesine dayanır. Bu konuda ne tür bir başka veri kullanılabilirdi ki?
İstatistik
betimleyici istatistik ve tümevarımcı istatistiği birbirinden ayırır. Betimleyici istatistik
standart bir çubuk grafik üzerindeki fiyat verilerinde olduğu gibi
verilerin grafiksel anlatımına başvurur. Tümevarımcı istatistik
verilerden elde edilmiş olan sonuçları genelleştirir
onların tahminini yapar ya da genel bir sonuca ulaşır. Dolayısıyla
fiyat grafiğinin kendisi betimleyiciyken
o fiyat verileriyle uğraşan teknik analiz
tümevarım alanına girer.
Grafik analizleri
geçmişin incelenmesine dayanan zaman serisi analizlerinin bütün biçimlerinde yapılanlarla tamamıyla aynı olan
yalnızca başka bir cins zaman serisi analizidir. Elde edilmesi gereken veri cinsi
yalnızca geçmişin verileridir. Geleceği ancak geçmiş deneyimleri geleceğe taşıyarak tahmin edebiliriz.
İstatistik üzerine yazılmış olan bir metinde şunlar yer alıyor; "Nüfus tahminleri
endüstri tahminleri vb. geniş şekilde geçmişte ne olduğuna dayanır. Günlük yaşamda olduğu gibi bilimde ve iş yaşamında da
belirsiz olan gelecekte ne olabileceğini tahmin edebilmek için geçmişteki deneyimlerimizden yararlanırız". (Modern Business Statistics
sayfa 383.)
Görülüyor ki
teknik analizde geleceğin tahmininin yapılabilmesi için geçmiş verilerin kullanılması
sağlam istatistiki verilere dayanıyor. Eğer bir kişi teknik tahminin bu yönünü ciddi şekilde sorgulamaya kalkarsa
o kişi aynı zamanda bütün temel ve ekonomik analizleri de kapsayan
tarihi veriye dayanan tahminlerin bütün diğer biçimlerinin de geçerli olup olmadıklarını sorgulamalıdır.
RASTLANTISAL YÜRÜYÜŞ KURAMI (RANDOM WALK THEORY)
Akademisyenlerce geliştirilmiş olan Rastlantısal Yürüyüş Kuramı
fiyat değişikliklerinin "seri olarak bağımsız" olduğunu ve fiyatın tarihinin gelecekteki fiyatın yönü için güvenilir bir gösterge olmadığını savunur. Diğer bir deyişle
fiyat hareketi rastlantısaldır ve önceden tahmini yapılamaz.
Bu kuramın yayılmasını sağlayan kitabın ismi "The Random Character of Stock Market Prices" (Paul H. Cootner
1964)’dır. Rastlantısal Yürüyüş Kuramı
fiyatların kendi gerçek değerleri etrafında rastlantısal olarak salındığını savunan "etkili piyasa hipotezi"ne dayanır. Kuram aynı zamanda
"piyasayı bozabilecek" herhangi bir girişime karşı takip edilebilecek en iyi piyasa stratejisinin "al ve elde tut" olduğunu savunur.
Bütün piyasalarda belli ölçüde bir rastlantısallık ya da "saçmalık" olduğundan kuşku duyulmasa da
fiyat hareketinin tamamının rastlantısal olduğuna inanmak tamamen hayalciliktir. Bu
kullanıcının kafasının içindeki herhangi bir şeyi kanıtlayabilecek ya da kanıtlayamayacak olan
sofistike tekniklerden daha kullanışlı ampirik gözlemin alanlarından birisi olabilir.
Rastlantısallığın
yalnızca fiyat hareketleri içindeki sistematik modelleri kavramaktan yoksunluk olarak olumsuz anlamda tanımlanabileceğini unutmamak yararlı olacaktır. Pek çok akademisyenin bu fiyat modellerinin varlığını henüz keşfedememiş oluşları
bu modellerin var olmadığını kanıtlamaz.
Bir "rastlantısal yürüyüşçü" birilerini
trendlerin gerçekte var olmadığı konusunda inandırabilmek için bolca vakit bulabilir.
Piyasaların trendinin olup olmadığının akademik tartışması
piyasaların trendinin açıkça görülebilir olduğu gerçek dünyanın içinde olan ortalama piyasa analizcisini çok az ilgilendirir. Eğer fiyatlar
seri olarak bağımsızsa
"rastlantısal yürüyüşçüler" bu trendlerin sürekliliğini nasıl açıklayabileceklerdir? Dün ya da bir önceki haftada olan şeylerin bugün ya da yarın olacak şeyler üzerinde hiçbir etkisi yok mudur?
İstatistiksel kanıtların Rastlantısal Yürüyüş Kuramı’nı her zaman bütünüyle kanıtlayabilmesi ya da çürütebilmesi kuşkulu görünüyor. Ancak
piyasaların rastlantısal olduğu düşüncesi teknikçiler tarafından tümüyle reddedilir. Eğer piyasalar bütünüyle rastlantısal olsaydı
hiçbir tahmin tekniği işe yaramayacaktı.
Etkili Piyasa Hipotezi
teknik yaklaşımın geçerliliğini çürütmek bir yana
piyasaların her şeyi hesaba kattığını öne süren teknik yaklaşıma çok yakındır. Ancak akademisyenler
piyasalar çok hızlı şekilde bütün bilgileri değerlendirdiği için bu avantajın yakalanamayacağı inancına kapılırlar. Yukarıda değinmiş olduğumuz tekniksel tahminin temelleri
önemli piyasa bilgisinin herkesçe bilinir hale gelmesinden çok önce piyasada değerlendirildiğine dayanır.
Son olarak
sürecin işlemesinin altında yatan kuralları anlayamayanlar için
herhangi bir sürecin rastlantısal ve tahmin edilemez olarak göründüğü açıkça fark edilebilir. Örneğin bir elektro kardiyogram grafiği sıradan bir insana çok fazla "rastlantısal saçmalık" olarak görünebilir. Fakat o konuda eğitimli bir hekim için bütün o parlak noktaların çok fazla anlamı vardır ve elbette ki "rastlantısal" değildirler.
Sermaye piyasalarının incelenmesi
piyasanın davranışlarının kuralları üzerine çalışma yapmaya hiç zaman ayırmamış olanlara rastlantısal olarak görünebilir. Grafik okumadaki beceri geliştikçe rastlantısallığın aldatıcı görüntüsü yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlar.
Teknik analiz



TEKNİK ANALİZİN FELSEFESİ
-Teknik analiz 3 ön kabule dayanır.
-Piyasa her şeyi hesaba katar (değerlendirir).
-Fiyatlar trendlerle hareket eder.
-Geçmiş

-Yukarıdaki ön kabulleri şimdi tek tek inceleyelim.
Piyasa her şeyi Hesaba Katar
"Piyasa her şeyi hesaba katar" ifadesi


Teknik analiz





Bütün teknik analizciler







Böylece teknik analizci




Bir kural olarak






Dolayısıyla





Fiyatlar Trendlerle Hareket Eder
Teknik yaklaşımda




Devam eden bir trend





Geçmiş Kendini Tekrarlar
Teknik analizin ve piyasa hareketinin insan psikolojisiyle yakın ilişkisi vardır. Örneğin







TEKNİK ANALİZ ve TEMEL ANALİZ
Teknik analiz



Temel analiz






Teknik ve temel analiz yaklaşımlarının her ikisi de aynı sorunu çözmeye; fiyatların gidecekleri muhtemel yönü belirlemeye çalışırlar. Her iki yaklaşım da soruna değişik yönlerden yaklaşırlar. Temel analizci



Teknik analizci





Sorun şudur ki





Yukarıdaki farklılığın bir açıklaması şudur: Piyasa fiyatı




Geçmişte görülmüş olan çok önemli bazı "ayı" ve "boğa" piyasaları

Teknik analizci bir süre sonra






Teknik analizin çıkarımları içinde




Temel veriler piyasa fiyatına yansıyorsa



ANALİZ ve ZAMANLAMA
Düşünce oluşturma sürecimiz içinde eğer konuyu analiz ve zamanlama şeklinde iki ayrı bölüme parçalarsak







TEKNİK ANALİZİN ESNEKLİĞİ ve UYGULANABİLİRLİĞİ
Teknik analizin büyük güçlerinden biri de



Bir temel analizci için ise aynı durum genel olarak doğru değildir. Temel analizciler


Piyasalar







Genellikle





Her iki analizci türü



Teknik analizcinin bir diğer avantajı da


TEKNİK ANALİZİN ÇEŞİTLİ ZAMAN ARALIKLARINA UYARLANIŞI
Teknik analizin önemli güçlerinden bir diğeri de





Yine bazıları




TEKNİK ANALİZ YAKLAŞIMINA KARŞI BAZI ELEŞTİRİLER
Teknik yaklaşım konusundaki hemen tüm tartışmalarda




Eleştiriyi yöneltenler




Rastlantısal Yürüyüş Kuramı (Random Walk Theory)

Kendinden Menkul Kehanet
Ortada



"Grafik modelleri kullanmak son yıllarda son derece yaygınlaştı. Piyasalarda işlem yapan pek çok kişi bu modelleri az da olsa bilmektedir ve bunları uyumlu bir şekilde kullanmaktadır. Bütün bunlar

"Grafik modelleri hemen tamamıyla özneldir. Grafik modellerinden birini matematiksel olarak kanıtlayabilecek hiçbir çalışma bugüne kadar ortaya çıkarılabilmiş değildir. Grafik modelleri bütünüyle kullanıcılarının kafalarının içinde olan bir şeydir..." (The Commodity Futures Game



Bu iki eleştiri



Grafiklerin eleştirisi iki yollu olamaz. Eleştiriler

Konunun gerçeği




Bir piyasanın geleceği üzerinde bütün teknik analizciler anlaşmış olsalar bile





Bazı işlemciler agresif



Kendinden menkul kehanet ile bir ilişki söz konusu olsa bile




Örneğin grafik kullananlar



Boğa ve ayı piyasalarının ancak arz ve talep yasalarıyla doğrulandıkları zaman ortaya çıktıkları ve kendilerini sürdürebildikleri akıldan çıkarılmamalıdır. Teknik analizciler


Kendinden menkul kehanet


Geçmiş Geleceği Tahmin Edebilmekte Kullanılabilir mi?
Ortaya atılan bir diğer soru da

İstatistik








Grafik analizleri



İstatistik üzerine yazılmış olan bir metinde şunlar yer alıyor; "Nüfus tahminleri



Görülüyor ki




RASTLANTISAL YÜRÜYÜŞ KURAMI (RANDOM WALK THEORY)
Akademisyenlerce geliştirilmiş olan Rastlantısal Yürüyüş Kuramı


Bu kuramın yayılmasını sağlayan kitabın ismi "The Random Character of Stock Market Prices" (Paul H. Cootner



Bütün piyasalarda belli ölçüde bir rastlantısallık ya da "saçmalık" olduğundan kuşku duyulmasa da



Rastlantısallığın


Bir "rastlantısal yürüyüşçü" birilerini

Piyasaların trendinin olup olmadığının akademik tartışması



İstatistiksel kanıtların Rastlantısal Yürüyüş Kuramı’nı her zaman bütünüyle kanıtlayabilmesi ya da çürütebilmesi kuşkulu görünüyor. Ancak


Etkili Piyasa Hipotezi




Son olarak


Sermaye piyasalarının incelenmesi
