Banyodan sonra giyilen havlu elbise birçok eve çocuk ihtiyacı olarak girdi. Ama Refİa Sultanın terekesinin de gösterdiği gibi İstanbulda 19. yüzyılın ikinci yarısında bornoz belirli bir kesimin kullanımına girmişti.
Bornoz aslında Arapça burnustan gelir ve kukuletalı maşlahtır; Osmanlıcada bornüz ve bürnüs biçimiyle kollu, başlıklı hamam havlusu anlamı yanında, Arapların üste giydikleri giysi ve bir çeşit kadın yeldirmesi anlamlarıyla da bulunur. Kuzey Afrikayla ilişkisi bulunan gemiciler tarafından İstanbula getirilmiştir.
Edmondo de Amicis 1875-76da Galata Köprüsündeki kalabalığın çeşitliliğini anlatırken beyaz burnuzlu Bedevi de saydıkları arasındadır. Fransızcaya burnous olarak 1556da girdi, 1830da halen manteau dArabe (Arap mantosu) anlamını koruyordu. Eskiden Malta şövalyelerınin giyimi iken 1814te saptandığı gibi banyo kıyafeti haline de gelmeye başlamıştı. Türkçenin tarihi sözlüğü olmadığı için bornozun banyoda kullanılmaya başlanmasında Fransız etkisi olup olmadığını saptayamıyoruz. Ama Bursa ve Denizli havlu ve bornozları her zaman meşhurdu.