Lessien
Banned
Bölüm Sekiz ..
Geçmişte yaşadıklarını geleceğine vurmaktan nefret eden bir adamdı . Belli bir amacı yoktu . Sadece nefes alıp veriyordu ve yaşadığı için umudu vardı . Fakat neden yaşadığını bilmiyordu . Yorgundu , kaldıramıyordu sırtında yüklü olan hayalleri , ve ihanet bekçilerini . O adam , aslında doğarken ölmüştü ve bunu biliyordu . Ölmek için yaşıyor , yaşamak için ölüyordu . Elleri kin tutmuş , iç organları bir ceset kadar kötü kokuyordu .
Saat sıfır üç on dört ..
Hava eksi üç dereceydi . Üzerinde ince bir mont vardı . Üşümüyordu . Hava loş ışıkların vurduğu kaldırım dipleri kadar karanlıktı . Ve dışarıda murat 131'in egsoz dumanından başka hiçbir şey yoktu . Arabayı hiçe sayarsak . Sert adımlarla yürüyordu , nereye gideceğinden habersizdi . Düşünmeden yürüyordu . Düşünmeyi unutmuştu . Mutluydu . Yolun ortasında yatan köpeği dikkate almadan , yürüyordu . Verdiği nefesi görebiliyordu , bir duman kadar saklıydı içindeki kin , nefret . Yürüyordu . Dar sokağa on sekiz adım attıkran sonra , duran otobüsün arkasında yürüyen bir kadın gördü . İlk başta dikkate almadı . Sonra tedirgin bir ses tonuyla "bu kadının bu saatte dışarıda ne işi olabilir ki" diye geçirdi içinden . Ve daha hızlı yürümeye başladı . Gözleri o kadındaydı . Gözleri kadının kalaçsındaydı . Kadına yaklaştıkça , daha fazla bakıyor ve daha fazla utanıyordu . Son kez kadının kalçasına baktı ve hızlı adımlarla yürümeye devam etti . "Acaba o kadını bir kez daha görebilecek miyim?" diye geçirdi içinden . Çünkü adam , iki sene dokuz ay yirmi bir gündür yalnızdı . On beş adım sonra arkasında kalan kadın "sen !" diye bağırdı . Adam aldırış etmeden tedirgin bir şekilde yürümeye devam etti . Kadın tekrar "sana diyorum !" diye bağırdı . Adam son üç adım attıktan sonra durdu ve arkasında ki kadına baktı . Adam "sanırım onu tekrar göreceğim" diye geçirdi içinden , nefes alış verişi daha çok hızlandı , ve tedirginliği artmıştı .Adam kadına bakmaya devam ediyor , ne olacağına dair hiç bir fikir üretemiyordu . Kadın daha hızlı yürümeye başladı . Git gide aralarındaki mesafe azalıyordu . Aralarında yaklaşık son 10 adım kalmıştı ve kadın durdu . Adam şaşkın bir bakış açısıyla "sen kimsin , neden beni durdurdun ?" dedi . Titrek bir ses tonuyla bunu dile getirdi . Kadın gülümsedi , elini arka cebine attı ve cebinden bir silah çıkardı . Silahın namlusunu adamın suratına dikti . "Seni öldürürsem eğer dünyadan bir ******** daha temizlenecek ve kadınları artık hiçbir erkek üzemeyecek" dedi . Adam neye uğradığını şaşırmış durumdaydı ve sadece o an hiçbir şey düşünemiyordu . Korkmamıştı . "Ne saçmalıyorsun sen !" diye söylendi güçlü bir ses tonu ile . Kadının surat ifadesi hiç değişmemişti ve "korkun mu ?" dedi . Adam neye uğradığını şaşırmış durumdaydı ve "lütfen şu silahı yere indir !" dedi .
Kadının surat ifadesi hiç değişmemişti ve bu sefer hiçbir şey söylemedi . Adam korkmaya başlamıştı ve bunu belli etmekten daha çok korkuyordu . Korkuyla karışık korkmadığını belli etmemek için "hey , baksana bana güzel kadın . Daha fazla ve daha fazla bak . Ne görüyorsun ?" dedi . Kadın susmaya devam ediyordu ve adam geriye doğru bir adım attı . Korkmuştu . Kadın susmaya devam ediyor , ve surat ifadesi hiç değişmiyordu . Adam bir adım daha attı geriye doğru , sol ayağını tekrar geri adım atmak için kaldırmıştı ve kadın "eğer son bir adım daha atarsan seni öldürürüm !" dedi . Adamın gözleri dolmuştu ve "lanet olası pis fahişe ne istiyorsun benden !" dedi . Kadın bu sefer gülmeye başlamıştı . "Ah siz erkekler , hepiniz aynı boksunuz bir kadın sizleri korkuttuğunda veya bir kadın güveninizi sarstığında fahişe oluyor . Ve siz bir kadını fahişe olarak görmekten gurur duyuyorsunuz " dedi . Adam oldukça şaşırmıştı ve bir o kadar da korkmuştu . Cevap vermedi . Kadın adamın üzerine doğru yürümeye başladı . Adamın artık kıpırdayabilecek bir cesareti yoktu . Aralarında son üç adım kalmıştı ve adam "dur" dedi .
"Biz erkekler kadınlara değer veririz . Kadınlar bizim için tanrının melekleridir" dedi . Kadın alaycı bir ses tonu ile "ama sen az önce bir meleğe fahişe dedin" dedi . Adam verebilecek bir cevap bulamamıştı ve sus pus olmuştu . Ve sonra "lütfen şu silahı yere bırak ve sana melek olduğunu kanıtlamama izin ver" dedi . Kadın gülümsedi ve "sen bir meleği öldüremezsin" dedi . Adamın aklından kadını öldürmek bile geçmiyordu ve tekrar "lütfen" dedi . Adamın gözleri dolmuştu . Kadının surat ifadesi yeni doğmuş bir bebeği andırıyordu . Çünkü kadın o adam kadar yalnızdı , ikisi de yıllarca yalnızdı . Kadın üç sene sekiz ay on dokuz gün hiç sevişmemişti . Kadın tüm erkeklerden nefret ediyor , Tanrı'yı lanetliyordu . Gerçek aşkı bulduğuna inandı , ve uzun zamandır bu anı yakalamak için kendisinden vazgeçmiş durumdaydı . Adama inanmıştı ve silahı yavaş yavaş yere doğru götürüyordu . Ve silahı yere bırakmıştı . Adamın yüzündeki o tedirginlik ve korku geçti , "şimdi sakin ol ve lütfen bana sarıl" dedi . Kadın da o adam kadar yalnızdı ve yalnız olduğu için erkeklerden nefret ediyordu , bu yüzden bu durumdaydı ve hayatına hep böyle devam edeceğinden korkuyordu . Birbirlerini tamamlıyorlardı , içlerinde ki o nefret , kin , yalnızlık , acı tatlı bütün duygular yavaş yavaş eriyordu . İkisi de birinin adım atmasını bekliyordu ve ilk adımı adam attı . Kadın hiç durmadan adamın üzerine doğru yürüdü ve sarıldı . Adam "korkuyor musun?" dedi ve kadının umrunda değildi.
Kadın adamın kollarında mutluydu . Çünkü uzun zaman önce bir erkek tarafından terkedilmişti ve uzun zamandır yalnızdı . Ve yalnızlık onu alıp götürüyordu . Kadın mutluydu , çünkü bu an için her şeyi hiçe sayabilecek kadar güçlü , ve çekiciydi . Ve istediği erkeği elde edebilecek kadar zarif ve seksi . Hava daha çok soğumaya başlamıştı ve hala o adamın kollarındaydı .
Saat sıfır dört on iki ..
Adamın aklı karma karışıktı , aklına getirmek istemediği o lanet , pis geçmişi getirdi . Yine eski günlerine döndü , birden tüm ışıklar sondü ve kadını geriye doğru itip boğazına yapıştı . "Yanlış kişi" dedi . Sağ eliyle boğazını sıkmaya devam ediyor , sol eliyle de kadının göğüslerine dokunuyordu . Daha sonra kadını soymak için çaba sarfediyordu . Ve bir yandan dudaklarıyla kadının omuzlarını emiyordu . Kadın neye uğradığına şaşırmamıştı . Ve adamın yaptıklarından zevk alıyordu . İnanılmaz ve tatmin edici bir zevk . Çünkü kadın hiç sevişmemişti . Ve hiç sevişmediği için de , bu ilki yaşamak istiyordu . Adam kadını bir banka doğru götürmeye başladı ve bağırmasına engel oluyordu . Kadını hiç zorlamadan banka oturttu . Sağ eliyle kadının boğazını sıkmaya devam ediyor , bir yandan kadını becermek için çaba sarfediyordu . Adam kendisini kaybetmişti artık . Fakat kadını beceremiyordu , güçsüzdü . Yapamıyordu bunu . Adam oldukça sinirlenmişti ve boğazını daha çok sıkmaya başladı . Gözleri kararmış bir şekilde nefes almadan kadının boğazını sıkmaya devam ediyordu . Sadece sağ elini kullanması yetmemişti , Sol elini kadının göğüslerinden çekip kadının boğazına götürmüştü . Ve o an daha cesaretliydi , daha öfkeli ve tedirgin . Yavaş yavaş gözleri kapanıyordu , kadın yavaş yavaş ölüyordu . Kadın bitmişti , kadın ölmüştü . Adam kemerini söküp pantolonunu indirdi , ve kadını becermeye başladı . Kadına orada tecavüz etti . Yedi dakika otuz beş saniye hiç durmadan o kadına tecavüz etti . Rahatlamıştı . Sanki o dünyanın en mutlu adamıymış gibi hissediyordu . O an kendisini Tanrı olarak görüyor , ve yaptıklarından zevk alıyordu . Biraz durduktan sonra pantolonunu yukarı çekti ve kemerini bağladı .Oradan uzaklaşması gerektiğini biliyordu , kadına son kez baktı ve hızlı adımlarla oradan uzaklaşıyordu . Sonra bir an durdu . Adam az önce sadece bir kadını değil , aynı zamanda ileride doğacak olan çocuklarını da öldürdüğünü fark etti . Bu çok piç bir duyguydu . Çünkü o adam çocukluğunu yaşayamamıştı . İçindeki o masum çocuğu az önce öldürmüştü . Kadınını ve , ileride doğacak olan çocuklarını öldürmüştü . Hızlı bir şekilde yerde duran o silaha sarıldı ve kafasına dayadı . Tetiği çekti ve bastı . Fakat silahın şarjörü boştu .
Timur K. (Lessien)
Geçmişte yaşadıklarını geleceğine vurmaktan nefret eden bir adamdı . Belli bir amacı yoktu . Sadece nefes alıp veriyordu ve yaşadığı için umudu vardı . Fakat neden yaşadığını bilmiyordu . Yorgundu , kaldıramıyordu sırtında yüklü olan hayalleri , ve ihanet bekçilerini . O adam , aslında doğarken ölmüştü ve bunu biliyordu . Ölmek için yaşıyor , yaşamak için ölüyordu . Elleri kin tutmuş , iç organları bir ceset kadar kötü kokuyordu .
Saat sıfır üç on dört ..
Hava eksi üç dereceydi . Üzerinde ince bir mont vardı . Üşümüyordu . Hava loş ışıkların vurduğu kaldırım dipleri kadar karanlıktı . Ve dışarıda murat 131'in egsoz dumanından başka hiçbir şey yoktu . Arabayı hiçe sayarsak . Sert adımlarla yürüyordu , nereye gideceğinden habersizdi . Düşünmeden yürüyordu . Düşünmeyi unutmuştu . Mutluydu . Yolun ortasında yatan köpeği dikkate almadan , yürüyordu . Verdiği nefesi görebiliyordu , bir duman kadar saklıydı içindeki kin , nefret . Yürüyordu . Dar sokağa on sekiz adım attıkran sonra , duran otobüsün arkasında yürüyen bir kadın gördü . İlk başta dikkate almadı . Sonra tedirgin bir ses tonuyla "bu kadının bu saatte dışarıda ne işi olabilir ki" diye geçirdi içinden . Ve daha hızlı yürümeye başladı . Gözleri o kadındaydı . Gözleri kadının kalaçsındaydı . Kadına yaklaştıkça , daha fazla bakıyor ve daha fazla utanıyordu . Son kez kadının kalçasına baktı ve hızlı adımlarla yürümeye devam etti . "Acaba o kadını bir kez daha görebilecek miyim?" diye geçirdi içinden . Çünkü adam , iki sene dokuz ay yirmi bir gündür yalnızdı . On beş adım sonra arkasında kalan kadın "sen !" diye bağırdı . Adam aldırış etmeden tedirgin bir şekilde yürümeye devam etti . Kadın tekrar "sana diyorum !" diye bağırdı . Adam son üç adım attıktan sonra durdu ve arkasında ki kadına baktı . Adam "sanırım onu tekrar göreceğim" diye geçirdi içinden , nefes alış verişi daha çok hızlandı , ve tedirginliği artmıştı .Adam kadına bakmaya devam ediyor , ne olacağına dair hiç bir fikir üretemiyordu . Kadın daha hızlı yürümeye başladı . Git gide aralarındaki mesafe azalıyordu . Aralarında yaklaşık son 10 adım kalmıştı ve kadın durdu . Adam şaşkın bir bakış açısıyla "sen kimsin , neden beni durdurdun ?" dedi . Titrek bir ses tonuyla bunu dile getirdi . Kadın gülümsedi , elini arka cebine attı ve cebinden bir silah çıkardı . Silahın namlusunu adamın suratına dikti . "Seni öldürürsem eğer dünyadan bir ******** daha temizlenecek ve kadınları artık hiçbir erkek üzemeyecek" dedi . Adam neye uğradığını şaşırmış durumdaydı ve sadece o an hiçbir şey düşünemiyordu . Korkmamıştı . "Ne saçmalıyorsun sen !" diye söylendi güçlü bir ses tonu ile . Kadının surat ifadesi hiç değişmemişti ve "korkun mu ?" dedi . Adam neye uğradığını şaşırmış durumdaydı ve "lütfen şu silahı yere indir !" dedi .
Kadının surat ifadesi hiç değişmemişti ve bu sefer hiçbir şey söylemedi . Adam korkmaya başlamıştı ve bunu belli etmekten daha çok korkuyordu . Korkuyla karışık korkmadığını belli etmemek için "hey , baksana bana güzel kadın . Daha fazla ve daha fazla bak . Ne görüyorsun ?" dedi . Kadın susmaya devam ediyordu ve adam geriye doğru bir adım attı . Korkmuştu . Kadın susmaya devam ediyor , ve surat ifadesi hiç değişmiyordu . Adam bir adım daha attı geriye doğru , sol ayağını tekrar geri adım atmak için kaldırmıştı ve kadın "eğer son bir adım daha atarsan seni öldürürüm !" dedi . Adamın gözleri dolmuştu ve "lanet olası pis fahişe ne istiyorsun benden !" dedi . Kadın bu sefer gülmeye başlamıştı . "Ah siz erkekler , hepiniz aynı boksunuz bir kadın sizleri korkuttuğunda veya bir kadın güveninizi sarstığında fahişe oluyor . Ve siz bir kadını fahişe olarak görmekten gurur duyuyorsunuz " dedi . Adam oldukça şaşırmıştı ve bir o kadar da korkmuştu . Cevap vermedi . Kadın adamın üzerine doğru yürümeye başladı . Adamın artık kıpırdayabilecek bir cesareti yoktu . Aralarında son üç adım kalmıştı ve adam "dur" dedi .
"Biz erkekler kadınlara değer veririz . Kadınlar bizim için tanrının melekleridir" dedi . Kadın alaycı bir ses tonu ile "ama sen az önce bir meleğe fahişe dedin" dedi . Adam verebilecek bir cevap bulamamıştı ve sus pus olmuştu . Ve sonra "lütfen şu silahı yere bırak ve sana melek olduğunu kanıtlamama izin ver" dedi . Kadın gülümsedi ve "sen bir meleği öldüremezsin" dedi . Adamın aklından kadını öldürmek bile geçmiyordu ve tekrar "lütfen" dedi . Adamın gözleri dolmuştu . Kadının surat ifadesi yeni doğmuş bir bebeği andırıyordu . Çünkü kadın o adam kadar yalnızdı , ikisi de yıllarca yalnızdı . Kadın üç sene sekiz ay on dokuz gün hiç sevişmemişti . Kadın tüm erkeklerden nefret ediyor , Tanrı'yı lanetliyordu . Gerçek aşkı bulduğuna inandı , ve uzun zamandır bu anı yakalamak için kendisinden vazgeçmiş durumdaydı . Adama inanmıştı ve silahı yavaş yavaş yere doğru götürüyordu . Ve silahı yere bırakmıştı . Adamın yüzündeki o tedirginlik ve korku geçti , "şimdi sakin ol ve lütfen bana sarıl" dedi . Kadın da o adam kadar yalnızdı ve yalnız olduğu için erkeklerden nefret ediyordu , bu yüzden bu durumdaydı ve hayatına hep böyle devam edeceğinden korkuyordu . Birbirlerini tamamlıyorlardı , içlerinde ki o nefret , kin , yalnızlık , acı tatlı bütün duygular yavaş yavaş eriyordu . İkisi de birinin adım atmasını bekliyordu ve ilk adımı adam attı . Kadın hiç durmadan adamın üzerine doğru yürüdü ve sarıldı . Adam "korkuyor musun?" dedi ve kadının umrunda değildi.
Kadın adamın kollarında mutluydu . Çünkü uzun zaman önce bir erkek tarafından terkedilmişti ve uzun zamandır yalnızdı . Ve yalnızlık onu alıp götürüyordu . Kadın mutluydu , çünkü bu an için her şeyi hiçe sayabilecek kadar güçlü , ve çekiciydi . Ve istediği erkeği elde edebilecek kadar zarif ve seksi . Hava daha çok soğumaya başlamıştı ve hala o adamın kollarındaydı .
Saat sıfır dört on iki ..
Adamın aklı karma karışıktı , aklına getirmek istemediği o lanet , pis geçmişi getirdi . Yine eski günlerine döndü , birden tüm ışıklar sondü ve kadını geriye doğru itip boğazına yapıştı . "Yanlış kişi" dedi . Sağ eliyle boğazını sıkmaya devam ediyor , sol eliyle de kadının göğüslerine dokunuyordu . Daha sonra kadını soymak için çaba sarfediyordu . Ve bir yandan dudaklarıyla kadının omuzlarını emiyordu . Kadın neye uğradığına şaşırmamıştı . Ve adamın yaptıklarından zevk alıyordu . İnanılmaz ve tatmin edici bir zevk . Çünkü kadın hiç sevişmemişti . Ve hiç sevişmediği için de , bu ilki yaşamak istiyordu . Adam kadını bir banka doğru götürmeye başladı ve bağırmasına engel oluyordu . Kadını hiç zorlamadan banka oturttu . Sağ eliyle kadının boğazını sıkmaya devam ediyor , bir yandan kadını becermek için çaba sarfediyordu . Adam kendisini kaybetmişti artık . Fakat kadını beceremiyordu , güçsüzdü . Yapamıyordu bunu . Adam oldukça sinirlenmişti ve boğazını daha çok sıkmaya başladı . Gözleri kararmış bir şekilde nefes almadan kadının boğazını sıkmaya devam ediyordu . Sadece sağ elini kullanması yetmemişti , Sol elini kadının göğüslerinden çekip kadının boğazına götürmüştü . Ve o an daha cesaretliydi , daha öfkeli ve tedirgin . Yavaş yavaş gözleri kapanıyordu , kadın yavaş yavaş ölüyordu . Kadın bitmişti , kadın ölmüştü . Adam kemerini söküp pantolonunu indirdi , ve kadını becermeye başladı . Kadına orada tecavüz etti . Yedi dakika otuz beş saniye hiç durmadan o kadına tecavüz etti . Rahatlamıştı . Sanki o dünyanın en mutlu adamıymış gibi hissediyordu . O an kendisini Tanrı olarak görüyor , ve yaptıklarından zevk alıyordu . Biraz durduktan sonra pantolonunu yukarı çekti ve kemerini bağladı .Oradan uzaklaşması gerektiğini biliyordu , kadına son kez baktı ve hızlı adımlarla oradan uzaklaşıyordu . Sonra bir an durdu . Adam az önce sadece bir kadını değil , aynı zamanda ileride doğacak olan çocuklarını da öldürdüğünü fark etti . Bu çok piç bir duyguydu . Çünkü o adam çocukluğunu yaşayamamıştı . İçindeki o masum çocuğu az önce öldürmüştü . Kadınını ve , ileride doğacak olan çocuklarını öldürmüştü . Hızlı bir şekilde yerde duran o silaha sarıldı ve kafasına dayadı . Tetiği çekti ve bastı . Fakat silahın şarjörü boştu .
Timur K. (Lessien)