meridyen2
Kayıtlı Üye
Böceklerin Taklit Edilmeye Çalışılan Pilotluk Yetenekleri
Uçan böceklerin uçuş yüksekliklerini nasıl ayarladıkları, kalkış ve inişlerdeki kontrollerini nasıl sağladıkları hala tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Bilim adamları yapılan araştırmalarla böceklerin uçuş sırasında yerden en uygun uzaklığı nasıl ayarlayabildikleri hakkında ipucu elde etmeyi hedeflemektedirler. Araştırmacılar bu amaç doğrultusunda özel tasarlanmış uçan robotların hareket özellikleri üzerinde çalışmalar yapmaktadırlar. Fransa Bilimsel Araştırmalar Milli Merkezi dünyada bu araştırmayı sürdüren pek çok merkezden yalnızca biridir.
Önemli Uçak Firmaları Küçük Böcekleri Araştırıyor
Uçan böcekler pek çok bakımdan uçaklardan çok daha ileri uçuş tekniklerine sahiplerdir. Havada takla atabilir, uzun süre bulundukları yerde asılı kalabilir, ani manevralar gerçekleştirebilirler. Rüzgar gibi değişkenlere göre gerekli ayarlamaları otomatik olarak yapıp, uçarken ani bir hareketle hemen bir yere konabilirler. Uçaklar ise bu tarz keskin manevra sistemlerine sahip değillerdir.
Uçan böceklerin sahip oldukları tüm bu mükemmel özellikler birçok araştırmacıyı etkilemiştir. Günümüzde bilimsel tecrübe ve araştırma-geliştirme teknikleri oldukça ilerlemiş olmasına rağmen var olan teknoloji ile ancak böceklerin uçuş tekniklerinin sırları çözülmeye çalışılmaktadır. Yani insanlığın sahip olduğu teknoloji böceklerin uçuş sistemlerini uygulayabilmekten henüz çok uzaktır. Uçak teknolojisine yön veren firmalardan Boeing ve Airbus şirketleri ayrıca NASA ve ABD Hava Kuvvetleri, kullandıkları teknolojiyi ilerletebilmek için uçan canlıların özelliklerinin araştırılmasına büyük fonlar ayırmaktadırlar.
Böceklerdeki Yüksek Teknolojik Sistem
Böcekler uçarlarken altlarındaki yer yüzeyinin görüntüsü, böceğin yerden yüksekliğine ve yüzeye göre olan hızına bağlı olarak kendi görüş alanına yani geriye doğru akar. Böcek yerden yükseldikçe, altındaki yüzey daha yavaş hareket ediyormuş gibi görünür. Bu görüntü akışı ‘optik akış’ olarak bilinir. Arabanın frene basan sürücüsü bu prensibe göre arabasını durdurur. Yüksek mesafe atlayıcıları da çıkışlarını yine bu prensibe göre belirlerler. Şuurlu insanların akıllarını kullanarak yaptıkları bu ayarı, uçan böcekler ve kuşlar da yapmaktadır. Sinekler cisimlerin üzerine inerken, sümsük kuşları suya dalarken bu tarzda bir ayarlama yaparlar. İniş yerine yakınlaştıkça hızlarını azaltırlar. İniş yerinin retinadaki görüntüsünün büyüklüğü ile cismin büyüklüğü arasındaki oran uçan canlı iniş yerine yaklaştıkça artar. Bu oran belirli bir değeri aştığında canlı fren yaparak durur. Yani tüm uçan böcekler ve kuşlar iniş ve kalkışlarında ‘optik akış’ prensibini kullanırlar.
Bu önemli bilgi ile böceklerin yere bağlı olarak pozisyonlarını nasıl ayarladıkları anlaşılmıştır ancak hala bu bilginin böcek tarafından nasıl yorumlandığı ve uçuş sırasında çarpmayı nasıl önlediği bilinmemektedir.
Araştırmacılar yaptıkları en son çalışmalar neticesinde böceklerin geçmiş görüntü bilgisi veren bir ‘tekrarlanan’ görüntü sistemine sahip olduklarını düşünmektedirler. Bu sisteme ‘optik akış düzenleyicisi’ ismini vermişlerdir. Bu sistemle yüksekliğin zemin hızına oranını, dikey yükselişlerini kontrol ederek belirlemektedirler. Bu hipotezi test etmek için araştırmacılar sinek görüşüne sahip bir mikro helikopter tasarlamışlardır. Bu helikopterin kontrol kısımları optik akış düzenleyicisi fikrine dayandırılmıştır. Robotun gerçekten etkileyici bir biçimde sinek uçuşu yapabildiği görülmüştür. Robot havalanma, düz uçuş ve inişlerde de oldukça başarılı olmuştur.
Elde edilen yeni bulgular böceklerin uçuşları hakkında daha önce açıklanamamış pek çok noktanın aydınlığa kavuşturulmasına yardımcı olmuştur. Bu araştırma ile ayrıca böceklerin karşıdan esen rüzgarda alçaldıkları ve geriden esen rüzgarda ise yükseldikleri anlaşılmıştır. (Bio-inspired Flying Robot Sheds Light On Insect Piloting Abilities)
Sorulması Gereken Önemli Sorular
Bu araştırmayı Fransız Bilimsel Araştırmalar Milli Merkezi’nden Nicolas Franceschini, Franck Ruffier ve Julien Serres, Marsilya Akdeniz Üniversitesi ile birlikte yürütmüşlerdir. Ayrıca yine bu araştırma Avrupa Birliği tarafından da desteklenmektedir. Burada sorulması gereken önemli sorular bulunmaktadır.
Akıl ve şuura sahip olmadığı düşünülen böceklerin optik akış prensibine göre uçmaları ve iniş yapmaları nasıl açıklanabilir?
Bu prensibi canlılara öğreten kimdir?
Böceklerin geçmişe ait görüntü bilgisini hatırlamaları nasıl mümkün olmaktadır?
Bilim adamlarının “optik akış düzenleyicisi” ismini verdikleri bu hatırlama işleminde ‘düzenlemeyi’ yapan kimdir?
Böceklerin beyni olarak nitelendirilen birkaç hücre söz konusu fizik prensiplerine uygun hareket etmeyi nasıl başarabilmektedir?
Evrimci bilim adamları bunlar gibi soruların hiçbirine doyurucu cevaplar verememektedirler. Bu soruların tek cevabı yerde ve gökte her canlıyı yaratanın ve sahip oldukları özelliklerini onlara verenin Allah olduğudur. Allah’ın varlığının açık delillerinden olan böceklerin görüş güçleri hakkında Adelaide Üniversitesi Biyotaklit Görüş Laboratuvarı’ndan Dr. Russell Brinkworth’un yorumu şöyledir:
“Görmeye gelince, minik bir böcek beyni bile bugünün tüm yapay görüş sistemlerine üstün gelir.” (Atlas Ağustos, sayı 173)
Bilim adamlarının en çok inceleme yaptıkları böceklerden biri olan sinekteki üstün özellikleri ve evrimcilerin bu konudaki açmazlarını İngiliz biyolog J. Robin Wootton şöyle özetlemektedir:
“Sinek kanatlarıyla boy ölçüşebilecek teknolojik bir yapı yok gibidir.” (Robert G. Cook, Avian Visual Cognition, Department of Psychology Tufts University, Comparative Cognition Press, Eylül 2001)
Dünyanın seçkin üniversitelerinde öğrenim görmüş bilim adamları ve araştırma projesine destek veren Avrupa Birliği yetkilileri böceklerin uçuş sisteminin anlaşılabilmesi için büyük gayret sarf etmektedirler. Durum böyleyken böceklerin tesadüfler sonucu var olduğunun iddia edilmesi çok büyük bir mantık hezimetidir. Açık olan tek bir gerçek vardır o da; en gelişmiş teknolojiler kullanılarak kavranmaya çalışılan böceklerin uçuş teknikleri, yaratılışın apaçık delillerinden biridir.
Böceklerde Görülen Mucizeler
Böceklerin sahip olduğu her özellik bir mucizedir. Bazı böceklerin saniyede 600 defa kanatlarını çırpabilmeleri, aerodinamik kurallarından yararlanarak uçmaları, havada aşamalı hız sağlayan doğal bir vites kutusuna sahip olmaları, ani hızlanıp ani yavaşlayabilmeleri, keskin manevralar yapabilmeleri bu mucizelere örnektir. Bu yazıda yer verilen böceklerin kalkış ve inişteki uzmanlıkları da mucizeler zincirinin bir halkasıdır. Allah, düşünebilen insanlar için sonsuz aklının ve ilminin benzersizliğini bize göstermektedir. Bir Kuran ayetinde şöyle buyrulmaktadır:
"Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah'ın dışında tapmakta olduklarınız -hepsi bunun için biraraya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de." (Hac Suresi, 73)
(makale harun yahya)
Uçan böceklerin uçuş yüksekliklerini nasıl ayarladıkları, kalkış ve inişlerdeki kontrollerini nasıl sağladıkları hala tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Bilim adamları yapılan araştırmalarla böceklerin uçuş sırasında yerden en uygun uzaklığı nasıl ayarlayabildikleri hakkında ipucu elde etmeyi hedeflemektedirler. Araştırmacılar bu amaç doğrultusunda özel tasarlanmış uçan robotların hareket özellikleri üzerinde çalışmalar yapmaktadırlar. Fransa Bilimsel Araştırmalar Milli Merkezi dünyada bu araştırmayı sürdüren pek çok merkezden yalnızca biridir.
Önemli Uçak Firmaları Küçük Böcekleri Araştırıyor
Uçan böcekler pek çok bakımdan uçaklardan çok daha ileri uçuş tekniklerine sahiplerdir. Havada takla atabilir, uzun süre bulundukları yerde asılı kalabilir, ani manevralar gerçekleştirebilirler. Rüzgar gibi değişkenlere göre gerekli ayarlamaları otomatik olarak yapıp, uçarken ani bir hareketle hemen bir yere konabilirler. Uçaklar ise bu tarz keskin manevra sistemlerine sahip değillerdir.
Uçan böceklerin sahip oldukları tüm bu mükemmel özellikler birçok araştırmacıyı etkilemiştir. Günümüzde bilimsel tecrübe ve araştırma-geliştirme teknikleri oldukça ilerlemiş olmasına rağmen var olan teknoloji ile ancak böceklerin uçuş tekniklerinin sırları çözülmeye çalışılmaktadır. Yani insanlığın sahip olduğu teknoloji böceklerin uçuş sistemlerini uygulayabilmekten henüz çok uzaktır. Uçak teknolojisine yön veren firmalardan Boeing ve Airbus şirketleri ayrıca NASA ve ABD Hava Kuvvetleri, kullandıkları teknolojiyi ilerletebilmek için uçan canlıların özelliklerinin araştırılmasına büyük fonlar ayırmaktadırlar.
Böceklerdeki Yüksek Teknolojik Sistem
Böcekler uçarlarken altlarındaki yer yüzeyinin görüntüsü, böceğin yerden yüksekliğine ve yüzeye göre olan hızına bağlı olarak kendi görüş alanına yani geriye doğru akar. Böcek yerden yükseldikçe, altındaki yüzey daha yavaş hareket ediyormuş gibi görünür. Bu görüntü akışı ‘optik akış’ olarak bilinir. Arabanın frene basan sürücüsü bu prensibe göre arabasını durdurur. Yüksek mesafe atlayıcıları da çıkışlarını yine bu prensibe göre belirlerler. Şuurlu insanların akıllarını kullanarak yaptıkları bu ayarı, uçan böcekler ve kuşlar da yapmaktadır. Sinekler cisimlerin üzerine inerken, sümsük kuşları suya dalarken bu tarzda bir ayarlama yaparlar. İniş yerine yakınlaştıkça hızlarını azaltırlar. İniş yerinin retinadaki görüntüsünün büyüklüğü ile cismin büyüklüğü arasındaki oran uçan canlı iniş yerine yaklaştıkça artar. Bu oran belirli bir değeri aştığında canlı fren yaparak durur. Yani tüm uçan böcekler ve kuşlar iniş ve kalkışlarında ‘optik akış’ prensibini kullanırlar.
Bu önemli bilgi ile böceklerin yere bağlı olarak pozisyonlarını nasıl ayarladıkları anlaşılmıştır ancak hala bu bilginin böcek tarafından nasıl yorumlandığı ve uçuş sırasında çarpmayı nasıl önlediği bilinmemektedir.
Araştırmacılar yaptıkları en son çalışmalar neticesinde böceklerin geçmiş görüntü bilgisi veren bir ‘tekrarlanan’ görüntü sistemine sahip olduklarını düşünmektedirler. Bu sisteme ‘optik akış düzenleyicisi’ ismini vermişlerdir. Bu sistemle yüksekliğin zemin hızına oranını, dikey yükselişlerini kontrol ederek belirlemektedirler. Bu hipotezi test etmek için araştırmacılar sinek görüşüne sahip bir mikro helikopter tasarlamışlardır. Bu helikopterin kontrol kısımları optik akış düzenleyicisi fikrine dayandırılmıştır. Robotun gerçekten etkileyici bir biçimde sinek uçuşu yapabildiği görülmüştür. Robot havalanma, düz uçuş ve inişlerde de oldukça başarılı olmuştur.
Elde edilen yeni bulgular böceklerin uçuşları hakkında daha önce açıklanamamış pek çok noktanın aydınlığa kavuşturulmasına yardımcı olmuştur. Bu araştırma ile ayrıca böceklerin karşıdan esen rüzgarda alçaldıkları ve geriden esen rüzgarda ise yükseldikleri anlaşılmıştır. (Bio-inspired Flying Robot Sheds Light On Insect Piloting Abilities)
Sorulması Gereken Önemli Sorular
Bu araştırmayı Fransız Bilimsel Araştırmalar Milli Merkezi’nden Nicolas Franceschini, Franck Ruffier ve Julien Serres, Marsilya Akdeniz Üniversitesi ile birlikte yürütmüşlerdir. Ayrıca yine bu araştırma Avrupa Birliği tarafından da desteklenmektedir. Burada sorulması gereken önemli sorular bulunmaktadır.
Akıl ve şuura sahip olmadığı düşünülen böceklerin optik akış prensibine göre uçmaları ve iniş yapmaları nasıl açıklanabilir?
Bu prensibi canlılara öğreten kimdir?
Böceklerin geçmişe ait görüntü bilgisini hatırlamaları nasıl mümkün olmaktadır?
Bilim adamlarının “optik akış düzenleyicisi” ismini verdikleri bu hatırlama işleminde ‘düzenlemeyi’ yapan kimdir?
Böceklerin beyni olarak nitelendirilen birkaç hücre söz konusu fizik prensiplerine uygun hareket etmeyi nasıl başarabilmektedir?
Evrimci bilim adamları bunlar gibi soruların hiçbirine doyurucu cevaplar verememektedirler. Bu soruların tek cevabı yerde ve gökte her canlıyı yaratanın ve sahip oldukları özelliklerini onlara verenin Allah olduğudur. Allah’ın varlığının açık delillerinden olan böceklerin görüş güçleri hakkında Adelaide Üniversitesi Biyotaklit Görüş Laboratuvarı’ndan Dr. Russell Brinkworth’un yorumu şöyledir:
“Görmeye gelince, minik bir böcek beyni bile bugünün tüm yapay görüş sistemlerine üstün gelir.” (Atlas Ağustos, sayı 173)
Bilim adamlarının en çok inceleme yaptıkları böceklerden biri olan sinekteki üstün özellikleri ve evrimcilerin bu konudaki açmazlarını İngiliz biyolog J. Robin Wootton şöyle özetlemektedir:
“Sinek kanatlarıyla boy ölçüşebilecek teknolojik bir yapı yok gibidir.” (Robert G. Cook, Avian Visual Cognition, Department of Psychology Tufts University, Comparative Cognition Press, Eylül 2001)
Dünyanın seçkin üniversitelerinde öğrenim görmüş bilim adamları ve araştırma projesine destek veren Avrupa Birliği yetkilileri böceklerin uçuş sisteminin anlaşılabilmesi için büyük gayret sarf etmektedirler. Durum böyleyken böceklerin tesadüfler sonucu var olduğunun iddia edilmesi çok büyük bir mantık hezimetidir. Açık olan tek bir gerçek vardır o da; en gelişmiş teknolojiler kullanılarak kavranmaya çalışılan böceklerin uçuş teknikleri, yaratılışın apaçık delillerinden biridir.
Böceklerde Görülen Mucizeler
Böceklerin sahip olduğu her özellik bir mucizedir. Bazı böceklerin saniyede 600 defa kanatlarını çırpabilmeleri, aerodinamik kurallarından yararlanarak uçmaları, havada aşamalı hız sağlayan doğal bir vites kutusuna sahip olmaları, ani hızlanıp ani yavaşlayabilmeleri, keskin manevralar yapabilmeleri bu mucizelere örnektir. Bu yazıda yer verilen böceklerin kalkış ve inişteki uzmanlıkları da mucizeler zincirinin bir halkasıdır. Allah, düşünebilen insanlar için sonsuz aklının ve ilminin benzersizliğini bize göstermektedir. Bir Kuran ayetinde şöyle buyrulmaktadır:
"Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah'ın dışında tapmakta olduklarınız -hepsi bunun için biraraya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de." (Hac Suresi, 73)
(makale harun yahya)