meridyen2
Kayıtlı Üye
Bitki Renklerindeki Sanat
Çevrenizdeki çiçeklerin neden bu kadar çeşitli renklere sahip olduğunu hiç düşündünüz mü?
Bitkiler niçin yeşil renkli yapraklara sahiptir?
Metrelerce yükseklikteki ağaçların en uç dalları dahi yeşil rengini nasıl korur?
Meyveler, sebzeler, çiçekler ve ağaçların her biri farklı renklere, kokulara ve tatlara sahiptir. Kuşkusuz bu özellik, Allahın yaratma sanatının delillerindendir. Çevrenizde her an gördüğünüz, kimi zaman da sadece kitaplardan tanıdığınız bitkilerin her biri kendine özgü renklere ve desenlere sahiptir. Hepsinin üreme şekilleri çeşit çeşittir, içerdikleri nektar oranı, kokuları hep birbirinden farklıdır. Gülleri düşünelim. Kırmızı, beyaz, sarı, turuncu, pembe, kenarları beyazlı, çift renkli hatta geçişli renklere sahip birçok çeşitte gül bulunmaktadır. Kuşkusuz bunları gören bir insanın hayranlık duymaması, bu çiçekleri yaratan Yüce Allahın sonsuz kudretini kavrayamaması çok büyük bir körlük olur. Allah Kuranda, gördüğü yaratılış delillerini takdir edemeyen insanlar hakkında şöyle buyurmuştur:
Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, üzerinden geçerler de, ona sırtlarını dönüp giderler. Onların çoğu Allaha iman etmezler de ancak şirk katıp-dururlar. (Yusuf Suresi, 105-106)
Bitkilerin Neden Yeşil Renkte Olduğunu Hiç Düşünmüş müydünüz?
Bilindiği gibi bitkiler dünyasında hakim olan renk yeşil ve yeşilin tonlarıdır. Yeşil rengi oluşturan ana madde ise klorofildir. Son derece önemli bir madde olan klorofil, bitki hücresinin sitoplazmasında dağınık halde bulunan kloroplastlardaki bir pigmenttir. Güneşten aldıkları ışığı rahatça yutacak niteliğe sahip olan bu pigmentler yalnızca yeşil rengi yansıtırlar. Bu özellik, yapraklara yeşil renk vermesinin yanı sıra, fotosentez gibi hayati bir işlemin gerçekleşmesini de sağlamaktadır.
Bitkiler fotosentez işleminde değişik renklerin birleşiminden oluşan güneş ışığını kullanırlar. Güneş ışığındaki renklerin en önemli özelliklerinden biri enerji yüklerinin birbirinden farklı olmasıdır. Bu renklerin ayrıştırılması ile ortaya çıkan ve tayf adı verilen renk dizisinin bir ucunda kırmızı ve sarı tonları, öbür ucunda da mavi ve mor tonları bulunur. En çok enerji taşıyanlar tayfın mavi ucundaki renklerdir.
Renkler arasındaki bu enerji farkı, bitkiler açısından çok önemlidir. Çünkü fotosentez yapabilmek için çok fazla enerjiye ihtiyaçları vardır. Bu nedenle bitkiler fotosentez sırasında güneş ışınlarından en çok enerji taşıyanlarını, yani tayfın morötesi ucundaki renklerle (mavi ve mor) birlikte tayfın kızılötesi ucundaki renkleri (kırmızı, turuncu ve sarı) soğururlar yani emerler. Yapraklar bütün bu işlemleri kloroplastlarda bulunan klorofil pigmenti sayesinde başarırlar.
Bitkinin fotosentez yapabilmesi için, klorofil maddesinin emdiği ışık parçacıklarının enerji seviyesinin yeterli olması gereklidir. Kısaca fotosentez işlemini özetleyelim. Bitki, bu ışık parçacıklarından aldığı enerjiyle su moleküllerini kırar ve oksijen ile hidrojen molekülleri elde eder. Elde edilen hidrojen, bitkinin yaşamını sürdürmesi için karbondioksit gazındaki karbon atomlarıyla reaksiyona girerek bitkinin öz suyu haline dönüşür. Yani bitki kendi besinini oluşturmuş olur. Kullanılmayan oksijen ise havaya verilir. Atmosferde soluduğumuz oksijenin çok büyük bir bölümü bu yolla oluşur.
Görüldüğü gibi bitkilerin yeşil olması estetik bir görüntü vermesinin yanı sıra hem bitkilerin hem de diğer canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için son derece hayati bir öneme sahiptir. Allah, bitkilerin ve diğer bütün canlıların beslenmesinde klorofil maddesini sebep kılmaktadır.
Çiçekler çok benzersiz renk ve desenlere sahiptir. Yeryüzündeki yüzbinlerce çeşit çiçeğin her biri kendine özgü özelliklerle donatılmıştır. Günümüzde insanların ürettikleri kokular, desenler ve renkler doğadaki benzerlerinin taklit edilmesiyle üretilmektedirler. Örneğin menekşelerin kadife yumuşaklığındaki yapraklarının mor renkleri ve yaprak dokularındaki pürüzsüzlük benzersizdir. Kadife kumaşlar menekşelerin dokusu taklit edilerek üretilmektedir ama yine de aynı kalite sağlanamamaktadır. Bu şekilde düşünerek yeryüzündeki hangi bitkiyi incelersek inceleyelim, karşılaştığımız sonuç muhteşem bir yaratılış olacaktır. Yaratmada ortağı olmayan Allah, tadı, kokusu, rengi, deseni farklı olacak şekilde bitkileri insan için yaratmıştır. Bizim yapmamız gereken Allahın yarattığı deliller üzerinde düşünüp, şükretmektir.
Bitkilerdeki Farklı Renkler Nasıl Ortaya Çıkmaktadır?
Her maddenin yansıttığı renk, o maddenin sahip olduğu pigment moleküllerine bağlıdır. Yeşil bitkilerdeki asıl pigment molekülü de yukarıda açıklandığı gibi klorofil maddesidir. Bunun yanı sıra bitkilerde başka renkleri oluşturan pigmentler de bulunur ve bu farklı pigment türleri bitkilerde gördüğümüz olağanüstü renk çeşitliliğinin oluşumunu sağlar.
Klorofile ek olarak bitkilerde karotenoid adı verilen pigmentler de vardır. Bu pigmentlerin bazıları sarıdır; mısırlara, limonlara, ayçiçeklerine renklerini verirler. Diğer karotenoidler sarıdan daha fazla kırmızıdırlar; bunlar şeker pancarlarında, domateslerde, güllerde, havuçlarda bulunmaktadır. Karotenoidler aynı zamanda yeşil yaprakların içinde de vardır. O halde neden yapraklar kırmızı, sarı ya da turuncu değil de ağırlıklı olarak yeşil renklerde görünürler diye düşünülebilir. Bunun nedeni, klorofilin yeşilinin diğer renklerin görülmesini engelleyecek kadar güçlü olmasıdır.
Bununla birlikte sonbaharda değişiklikler meydana gelir. Gün ışığının azalması ile birlikte bitkiler klorofil üretmeyi durdururlar ve bu yüzden yeşil rengi veren pigmentlerin gücünde azalma olur ve yapraklardaki yeşil renk solmaya başlar. Karotenoidler yaprakları kahverengi, sarı ve kırmızıyla renklendirirler. Aynı zamanda sonbaharda bazı yaprakların dış tabakalarında anthocyanin adı verilen bir grup pigment üretilir. Parlak kırmızı ve mavi olan bu pigmentler yapraklarda kırmızı ve pembe renkleri oluşturan maddelerdir. Eğer bir bitkide birden fazla pigment bulunuyorsa, bu durumda bitkide, pigmentlerin yansıttığı rengin karışımı görülür.
Dünyanın Her Yerinde Aynı Türdeki Çiçekler Aynı Desenlere ve Renklere Sahiptirler. Bu Hiçbir Zaman Değişmez
Kendisine renk veren pigmentlerin tümünün bilgisi o bitkinin DNAsında kodludur. Bu yüzden bir bitki türü dünyanın neresine gidilirse gidilsin aynı özellikleri taşır. Örneğin dünyanın her yerindeki portakalların rengi aynıdır, şekilleri ve kabuklarının dokusu aynıdır. Portakalın kabuğunun içinde bulunan içi turuncu renkli, kokulu, şekerli su dolu torbacıkları oluşturan şeffaf zarın rengi dünyanın hiçbir yerinde değişmez. Muzlar dünyanın her yerinde aynıdır, domatesler kırmızı, güller, menekşeler, karanfiller hep aynıdır. Dünyanın neresine giderseniz gidin doğal olarak yetişen bir çileğin farklı bir renk taşıdığını göremezsiniz. Dünyanın her yerindeki çileklerin DNAsında, onları bildiğimiz çilek haline getiren özellikler mevcuttur. Çileğin rengi, kokusu, lezzeti hep aynıdır. Bu eşi benzeri olmayan bir düzendir. Böyle bir düzenin kendi kendine gelişen tesadüflerle oluştuğu elbette ki iddia edilemez.
Dünyanın her yerine hakim olan bu benzersiz sanatın sahibi üstün bir akıl sahibi olan Allahtır. Allah her şeye güç yetirendir. Allah Rad Suresinde aynı su ile sulanmasına rağmen topraktan farklı ürünlerin çıkmasına şöyle dikkat çekmektedir:
Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. (Rad Suresi, 4)
Allahın ayette dikkat çektiği gibi aynı topraktan farklı ürünlerin çıkmasını bir de çevremizde bulunan sebze ve meyveler üzerinde düşünelim. Örneğin karpuzları, kavunları, kivileri, muzları, kirazları, patlıcanları, domatesleri, üzümleri, şeftalileri, fasulyeleri inceleyelim. Koyu sarı renkli kabuğunu açtığınızda içinden benzersiz kokusuyla, açık sarı renkte muz çıkar. Elmanın kırmızı, yeşil veya sarı renklerde olabilen kabuğu pürüzsüz bir cilaya sahiptir. İçindeki kendine has elma kokusuna sahip şekerli suyun tat ve koku kalitesi insanlar tarafından kusursuz olarak taklit edilememektedir. İşte bu, Allahın sonsuz ilminin ve örneksiz yaratışının bir delilidir. Bir insanın yeni bir renk yaratması mümkün değildir. İnsanların ürettikleri tüm renkler doğada olanlardan yola çıkılarak elde edilen kopyalardan ibarettir. Ama Allah yoktan var edendir ve yeryüzündeki canlıları tamamlayan renklerin tümünün yaratılışı Ona aittir. Allahın yaratma sanatının eşi benzeri yoktur. Üstün güç sahibi Allahın sıfatlarından bir tanesi de Musavvir (tasvir eden, her şeye şekil ve suret veren) dir. Allah yarattığı her şeyi en güzel surette yaratmıştır:
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, şekil ve suret verendir. En güzel isimler Onundur. Göklerde ve yerde olanların tümü Onu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haşr Suresi, 24)
Yeryüzündeki bütün renkleri yaratan Allahtır. Gökyüzü, dağlar, ekinler, kelebekler, kırmızı elmalar, portakallar, papağanlar, sülünler, mor üzümler, ağaçlar kısacası çevrenizde gördüğünüz her şey Allah dilediği için bu renklere sahiptirler. Allah Kuranda bu gerçeği bize şöyle bildirir:
Allahın gökyüzünden su indirdiğini görmedin mi? Böylece Biz onunla, renkleri değişik olan meyveler çıkardık. Dağlardan da beyaz, kırmızı renkleri değişik ve siyah yollar (kıldık). İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise Allahtan ancak alim olanlar içleri titreyerek-korkar. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 27-28)
(makale harun yahya)
Çevrenizdeki çiçeklerin neden bu kadar çeşitli renklere sahip olduğunu hiç düşündünüz mü?
Bitkiler niçin yeşil renkli yapraklara sahiptir?
Metrelerce yükseklikteki ağaçların en uç dalları dahi yeşil rengini nasıl korur?
Meyveler, sebzeler, çiçekler ve ağaçların her biri farklı renklere, kokulara ve tatlara sahiptir. Kuşkusuz bu özellik, Allahın yaratma sanatının delillerindendir. Çevrenizde her an gördüğünüz, kimi zaman da sadece kitaplardan tanıdığınız bitkilerin her biri kendine özgü renklere ve desenlere sahiptir. Hepsinin üreme şekilleri çeşit çeşittir, içerdikleri nektar oranı, kokuları hep birbirinden farklıdır. Gülleri düşünelim. Kırmızı, beyaz, sarı, turuncu, pembe, kenarları beyazlı, çift renkli hatta geçişli renklere sahip birçok çeşitte gül bulunmaktadır. Kuşkusuz bunları gören bir insanın hayranlık duymaması, bu çiçekleri yaratan Yüce Allahın sonsuz kudretini kavrayamaması çok büyük bir körlük olur. Allah Kuranda, gördüğü yaratılış delillerini takdir edemeyen insanlar hakkında şöyle buyurmuştur:
Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, üzerinden geçerler de, ona sırtlarını dönüp giderler. Onların çoğu Allaha iman etmezler de ancak şirk katıp-dururlar. (Yusuf Suresi, 105-106)
Bitkilerin Neden Yeşil Renkte Olduğunu Hiç Düşünmüş müydünüz?
Bilindiği gibi bitkiler dünyasında hakim olan renk yeşil ve yeşilin tonlarıdır. Yeşil rengi oluşturan ana madde ise klorofildir. Son derece önemli bir madde olan klorofil, bitki hücresinin sitoplazmasında dağınık halde bulunan kloroplastlardaki bir pigmenttir. Güneşten aldıkları ışığı rahatça yutacak niteliğe sahip olan bu pigmentler yalnızca yeşil rengi yansıtırlar. Bu özellik, yapraklara yeşil renk vermesinin yanı sıra, fotosentez gibi hayati bir işlemin gerçekleşmesini de sağlamaktadır.
Bitkiler fotosentez işleminde değişik renklerin birleşiminden oluşan güneş ışığını kullanırlar. Güneş ışığındaki renklerin en önemli özelliklerinden biri enerji yüklerinin birbirinden farklı olmasıdır. Bu renklerin ayrıştırılması ile ortaya çıkan ve tayf adı verilen renk dizisinin bir ucunda kırmızı ve sarı tonları, öbür ucunda da mavi ve mor tonları bulunur. En çok enerji taşıyanlar tayfın mavi ucundaki renklerdir.
Renkler arasındaki bu enerji farkı, bitkiler açısından çok önemlidir. Çünkü fotosentez yapabilmek için çok fazla enerjiye ihtiyaçları vardır. Bu nedenle bitkiler fotosentez sırasında güneş ışınlarından en çok enerji taşıyanlarını, yani tayfın morötesi ucundaki renklerle (mavi ve mor) birlikte tayfın kızılötesi ucundaki renkleri (kırmızı, turuncu ve sarı) soğururlar yani emerler. Yapraklar bütün bu işlemleri kloroplastlarda bulunan klorofil pigmenti sayesinde başarırlar.
Bitkinin fotosentez yapabilmesi için, klorofil maddesinin emdiği ışık parçacıklarının enerji seviyesinin yeterli olması gereklidir. Kısaca fotosentez işlemini özetleyelim. Bitki, bu ışık parçacıklarından aldığı enerjiyle su moleküllerini kırar ve oksijen ile hidrojen molekülleri elde eder. Elde edilen hidrojen, bitkinin yaşamını sürdürmesi için karbondioksit gazındaki karbon atomlarıyla reaksiyona girerek bitkinin öz suyu haline dönüşür. Yani bitki kendi besinini oluşturmuş olur. Kullanılmayan oksijen ise havaya verilir. Atmosferde soluduğumuz oksijenin çok büyük bir bölümü bu yolla oluşur.
Görüldüğü gibi bitkilerin yeşil olması estetik bir görüntü vermesinin yanı sıra hem bitkilerin hem de diğer canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için son derece hayati bir öneme sahiptir. Allah, bitkilerin ve diğer bütün canlıların beslenmesinde klorofil maddesini sebep kılmaktadır.
Çiçekler çok benzersiz renk ve desenlere sahiptir. Yeryüzündeki yüzbinlerce çeşit çiçeğin her biri kendine özgü özelliklerle donatılmıştır. Günümüzde insanların ürettikleri kokular, desenler ve renkler doğadaki benzerlerinin taklit edilmesiyle üretilmektedirler. Örneğin menekşelerin kadife yumuşaklığındaki yapraklarının mor renkleri ve yaprak dokularındaki pürüzsüzlük benzersizdir. Kadife kumaşlar menekşelerin dokusu taklit edilerek üretilmektedir ama yine de aynı kalite sağlanamamaktadır. Bu şekilde düşünerek yeryüzündeki hangi bitkiyi incelersek inceleyelim, karşılaştığımız sonuç muhteşem bir yaratılış olacaktır. Yaratmada ortağı olmayan Allah, tadı, kokusu, rengi, deseni farklı olacak şekilde bitkileri insan için yaratmıştır. Bizim yapmamız gereken Allahın yarattığı deliller üzerinde düşünüp, şükretmektir.
Bitkilerdeki Farklı Renkler Nasıl Ortaya Çıkmaktadır?
Her maddenin yansıttığı renk, o maddenin sahip olduğu pigment moleküllerine bağlıdır. Yeşil bitkilerdeki asıl pigment molekülü de yukarıda açıklandığı gibi klorofil maddesidir. Bunun yanı sıra bitkilerde başka renkleri oluşturan pigmentler de bulunur ve bu farklı pigment türleri bitkilerde gördüğümüz olağanüstü renk çeşitliliğinin oluşumunu sağlar.
Klorofile ek olarak bitkilerde karotenoid adı verilen pigmentler de vardır. Bu pigmentlerin bazıları sarıdır; mısırlara, limonlara, ayçiçeklerine renklerini verirler. Diğer karotenoidler sarıdan daha fazla kırmızıdırlar; bunlar şeker pancarlarında, domateslerde, güllerde, havuçlarda bulunmaktadır. Karotenoidler aynı zamanda yeşil yaprakların içinde de vardır. O halde neden yapraklar kırmızı, sarı ya da turuncu değil de ağırlıklı olarak yeşil renklerde görünürler diye düşünülebilir. Bunun nedeni, klorofilin yeşilinin diğer renklerin görülmesini engelleyecek kadar güçlü olmasıdır.
Bununla birlikte sonbaharda değişiklikler meydana gelir. Gün ışığının azalması ile birlikte bitkiler klorofil üretmeyi durdururlar ve bu yüzden yeşil rengi veren pigmentlerin gücünde azalma olur ve yapraklardaki yeşil renk solmaya başlar. Karotenoidler yaprakları kahverengi, sarı ve kırmızıyla renklendirirler. Aynı zamanda sonbaharda bazı yaprakların dış tabakalarında anthocyanin adı verilen bir grup pigment üretilir. Parlak kırmızı ve mavi olan bu pigmentler yapraklarda kırmızı ve pembe renkleri oluşturan maddelerdir. Eğer bir bitkide birden fazla pigment bulunuyorsa, bu durumda bitkide, pigmentlerin yansıttığı rengin karışımı görülür.
Dünyanın Her Yerinde Aynı Türdeki Çiçekler Aynı Desenlere ve Renklere Sahiptirler. Bu Hiçbir Zaman Değişmez
Kendisine renk veren pigmentlerin tümünün bilgisi o bitkinin DNAsında kodludur. Bu yüzden bir bitki türü dünyanın neresine gidilirse gidilsin aynı özellikleri taşır. Örneğin dünyanın her yerindeki portakalların rengi aynıdır, şekilleri ve kabuklarının dokusu aynıdır. Portakalın kabuğunun içinde bulunan içi turuncu renkli, kokulu, şekerli su dolu torbacıkları oluşturan şeffaf zarın rengi dünyanın hiçbir yerinde değişmez. Muzlar dünyanın her yerinde aynıdır, domatesler kırmızı, güller, menekşeler, karanfiller hep aynıdır. Dünyanın neresine giderseniz gidin doğal olarak yetişen bir çileğin farklı bir renk taşıdığını göremezsiniz. Dünyanın her yerindeki çileklerin DNAsında, onları bildiğimiz çilek haline getiren özellikler mevcuttur. Çileğin rengi, kokusu, lezzeti hep aynıdır. Bu eşi benzeri olmayan bir düzendir. Böyle bir düzenin kendi kendine gelişen tesadüflerle oluştuğu elbette ki iddia edilemez.
Dünyanın her yerine hakim olan bu benzersiz sanatın sahibi üstün bir akıl sahibi olan Allahtır. Allah her şeye güç yetirendir. Allah Rad Suresinde aynı su ile sulanmasına rağmen topraktan farklı ürünlerin çıkmasına şöyle dikkat çekmektedir:
Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. (Rad Suresi, 4)
Allahın ayette dikkat çektiği gibi aynı topraktan farklı ürünlerin çıkmasını bir de çevremizde bulunan sebze ve meyveler üzerinde düşünelim. Örneğin karpuzları, kavunları, kivileri, muzları, kirazları, patlıcanları, domatesleri, üzümleri, şeftalileri, fasulyeleri inceleyelim. Koyu sarı renkli kabuğunu açtığınızda içinden benzersiz kokusuyla, açık sarı renkte muz çıkar. Elmanın kırmızı, yeşil veya sarı renklerde olabilen kabuğu pürüzsüz bir cilaya sahiptir. İçindeki kendine has elma kokusuna sahip şekerli suyun tat ve koku kalitesi insanlar tarafından kusursuz olarak taklit edilememektedir. İşte bu, Allahın sonsuz ilminin ve örneksiz yaratışının bir delilidir. Bir insanın yeni bir renk yaratması mümkün değildir. İnsanların ürettikleri tüm renkler doğada olanlardan yola çıkılarak elde edilen kopyalardan ibarettir. Ama Allah yoktan var edendir ve yeryüzündeki canlıları tamamlayan renklerin tümünün yaratılışı Ona aittir. Allahın yaratma sanatının eşi benzeri yoktur. Üstün güç sahibi Allahın sıfatlarından bir tanesi de Musavvir (tasvir eden, her şeye şekil ve suret veren) dir. Allah yarattığı her şeyi en güzel surette yaratmıştır:
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, şekil ve suret verendir. En güzel isimler Onundur. Göklerde ve yerde olanların tümü Onu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haşr Suresi, 24)
Yeryüzündeki bütün renkleri yaratan Allahtır. Gökyüzü, dağlar, ekinler, kelebekler, kırmızı elmalar, portakallar, papağanlar, sülünler, mor üzümler, ağaçlar kısacası çevrenizde gördüğünüz her şey Allah dilediği için bu renklere sahiptirler. Allah Kuranda bu gerçeği bize şöyle bildirir:
Allahın gökyüzünden su indirdiğini görmedin mi? Böylece Biz onunla, renkleri değişik olan meyveler çıkardık. Dağlardan da beyaz, kırmızı renkleri değişik ve siyah yollar (kıldık). İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise Allahtan ancak alim olanlar içleri titreyerek-korkar. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 27-28)
(makale harun yahya)