Birini elde etmek için hiç uğraşmam
Bir diziyle yıldızı parladı, Kuzey Güneyin Simayı olarak şimşekleri üzerine çekti. Herkes ona kızgın, bir an önce dizide yaptıklarının cezasını çekmesini istiyor. Hazar Ergüçlü ise bu negatif tepkilere rağmen halinden memnun. Genç yaşta böyle önemli bir dizide rol aldığı için kendisini şanslı sayan Ergüçlü, Seninle dergisine konuştu.
* 20 yaşında kariyerinizin başında çok izlenen bir dizide rol alıyorsunuz. Kendinizi şanslı buluyor musunuz?
- Hem de çok. Kuzey Güney gibi çok izlenen, çok güçlü kadroya sahip bir dizide bu yaşta rol almak herkesin yüzüne gülebilecek bir şans değil.
* Kötü karakteri oynamak bir oyuncu için nasıl bir deneyim?
- İyi veya kötü karakter gibi bir ayırım söz konusu olmamalı. Her karakter oyuncu için kendini geliştirme aracıdır. Simaya da böyle bakıyorum. Kendimi Simayla özdeşleştirmiyorum. Kaldı ki kötü karakteri canlandırmak çok eğlenceli, çünkü bin türlü hali oluyor. Simay, oynaması keyifli bir tip.
* Onunla hiç ortak bir yön keşfettiniz mi kendinizde?
- Simayla Hazarı karşılaştırmak doğru olmaz. Çünkü alakaları yok. Simay sadece Kuzey Güney öyküsünün içinde kendi doğrularıyla var olmaya çalışan bir karakter. Hazarın içinde var olan enerji ise başkasına kötülük yapamaz. Ama benim de Simay gibi hedeflerim ve hırslarım var tabii... Başarılı olmak için bunların gerekli olduğunu düşünüyorum.
İSTANBULDA HAYAT ÇOK HIZLI
* Aslen Kıbrıslısınız. ıki yıldır da İstanbulda yaşıyorsunuz. Peki burada yaşamak nasıl?
- Burada hayat çok da-ha hızlı akıyor. Kendinize zaman ayıramıyorsunuz. Beni yorsa da şehrin can-lılığından etkileniyorum.
* Dizi oyunculuğu ağır işçilik mi?
- Evet ama aynı zamanda çok keyifli bir iş.
* Birlikte oynamayı hayal ettiğiniz biri var mı?
- Penelope Cruz ya da Nicole Kidmanla çalışmayı çok isterdim.
* Yurtdışı hedefiniz var mı?
- Bir süre ıngilterede yaşamak istiyorum. Elimden geleni yapıyorum bunun için. Dil öğreniyorum. ıngilizcemi geliştiriyorum. Fransızca da biliyorum. Daha sonra Yunanca ve ıtalyanca öğrenmek istiyorum.
* Dizide Kıvanç Tatlıtuğla bir sevişme sahnesi vardı. Çok konuşuldu. Bu sizi rahatsız etti mi?
- Bu bir iş... Neler söy-lendiğine bakmıyorum, işimi yapıyorum sadece.
* Kararsız mısınız?
- Kararsız değilimdir. Önceden ne yapacağımı planlayıp yola öyle çıkarım.
* Hayata karşı cesur musunuz peki?
- İki yüzüm var aslında; bir yüzüm çok korkak, diğeri çok cesurdur. Her günü aynı olan biri değilim. Genelde risk almayı sevmem ama bir gün öyle bir uyanırım ki, pat diye en büyük riski alabilirim.
BİRİNİ ELDE ETMEK İÇİN HİÇ UĞRAŞMAM
* Simay sevdiği adamı kaybetmemek adına çok oyun çeviriyor. Siz sevdiğiniz birini elde etmek için neleri göze alabilirsiniz?
- Henüz uğruna çok büyük fedakârlıklar yapacağım birine rastlamadım. Ama birini elde etmek için uğraşmam. Olmuyorsa olmuyordur.
* Batıl inançlarınız var mı?
- Kıbrısta çok güzel bir inanış vardır, zeytin ağacından toplanıp kurutulan yaprakları tutuşturulur, orada bulunan herkesin yapraklardan çıkan dumanı ve kokuyu alması sağlanır. Bunun insanları nazardan koruyacağına inanılır. Kıbrısa gittiğimde annem de nazarımı alsın diye hemen benim için zeytin yaprağı yakar, üstümde dolaştırır.
Bir diziyle yıldızı parladı, Kuzey Güneyin Simayı olarak şimşekleri üzerine çekti. Herkes ona kızgın, bir an önce dizide yaptıklarının cezasını çekmesini istiyor. Hazar Ergüçlü ise bu negatif tepkilere rağmen halinden memnun. Genç yaşta böyle önemli bir dizide rol aldığı için kendisini şanslı sayan Ergüçlü, Seninle dergisine konuştu.
* 20 yaşında kariyerinizin başında çok izlenen bir dizide rol alıyorsunuz. Kendinizi şanslı buluyor musunuz?
- Hem de çok. Kuzey Güney gibi çok izlenen, çok güçlü kadroya sahip bir dizide bu yaşta rol almak herkesin yüzüne gülebilecek bir şans değil.
* Kötü karakteri oynamak bir oyuncu için nasıl bir deneyim?
- İyi veya kötü karakter gibi bir ayırım söz konusu olmamalı. Her karakter oyuncu için kendini geliştirme aracıdır. Simaya da böyle bakıyorum. Kendimi Simayla özdeşleştirmiyorum. Kaldı ki kötü karakteri canlandırmak çok eğlenceli, çünkü bin türlü hali oluyor. Simay, oynaması keyifli bir tip.
* Onunla hiç ortak bir yön keşfettiniz mi kendinizde?
- Simayla Hazarı karşılaştırmak doğru olmaz. Çünkü alakaları yok. Simay sadece Kuzey Güney öyküsünün içinde kendi doğrularıyla var olmaya çalışan bir karakter. Hazarın içinde var olan enerji ise başkasına kötülük yapamaz. Ama benim de Simay gibi hedeflerim ve hırslarım var tabii... Başarılı olmak için bunların gerekli olduğunu düşünüyorum.
İSTANBULDA HAYAT ÇOK HIZLI
* Aslen Kıbrıslısınız. ıki yıldır da İstanbulda yaşıyorsunuz. Peki burada yaşamak nasıl?
- Burada hayat çok da-ha hızlı akıyor. Kendinize zaman ayıramıyorsunuz. Beni yorsa da şehrin can-lılığından etkileniyorum.
* Dizi oyunculuğu ağır işçilik mi?
- Evet ama aynı zamanda çok keyifli bir iş.
* Birlikte oynamayı hayal ettiğiniz biri var mı?
- Penelope Cruz ya da Nicole Kidmanla çalışmayı çok isterdim.
* Yurtdışı hedefiniz var mı?
- Bir süre ıngilterede yaşamak istiyorum. Elimden geleni yapıyorum bunun için. Dil öğreniyorum. ıngilizcemi geliştiriyorum. Fransızca da biliyorum. Daha sonra Yunanca ve ıtalyanca öğrenmek istiyorum.
* Dizide Kıvanç Tatlıtuğla bir sevişme sahnesi vardı. Çok konuşuldu. Bu sizi rahatsız etti mi?
- Bu bir iş... Neler söy-lendiğine bakmıyorum, işimi yapıyorum sadece.
* Kararsız mısınız?
- Kararsız değilimdir. Önceden ne yapacağımı planlayıp yola öyle çıkarım.
* Hayata karşı cesur musunuz peki?
- İki yüzüm var aslında; bir yüzüm çok korkak, diğeri çok cesurdur. Her günü aynı olan biri değilim. Genelde risk almayı sevmem ama bir gün öyle bir uyanırım ki, pat diye en büyük riski alabilirim.
BİRİNİ ELDE ETMEK İÇİN HİÇ UĞRAŞMAM
* Simay sevdiği adamı kaybetmemek adına çok oyun çeviriyor. Siz sevdiğiniz birini elde etmek için neleri göze alabilirsiniz?
- Henüz uğruna çok büyük fedakârlıklar yapacağım birine rastlamadım. Ama birini elde etmek için uğraşmam. Olmuyorsa olmuyordur.
* Batıl inançlarınız var mı?
- Kıbrısta çok güzel bir inanış vardır, zeytin ağacından toplanıp kurutulan yaprakları tutuşturulur, orada bulunan herkesin yapraklardan çıkan dumanı ve kokuyu alması sağlanır. Bunun insanları nazardan koruyacağına inanılır. Kıbrısa gittiğimde annem de nazarımı alsın diye hemen benim için zeytin yaprağı yakar, üstümde dolaştırır.