Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum.
Sadece kendimi kaybettikçe seni kaybediyorum.
Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık
Ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim?
...
Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı
Sana bakan yanımsa toprakla aynı
Ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin!
Gözlerim yorgun…
Dudaklarım, hissiz…
Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır…
Sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz.
Söyleyemediklerini söylesen de şimdi,
Sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır!
İsteyerek değil…
Çok çalıştım
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı gitlerine
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen
Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için
Çok çalıştım…
Daha öncede gitmiştim…
Kendi isteğimle…
Anladım ki daha önce hiç sevmemiştim!
Çok çalıştım inan
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye
Her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya
Ve alışmaya kendime…
Bu göz gözü görmez dumanlı halime
Çok alışmaya çalıştım hem de…
Tanıştım, seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da.
Birini yaşatabildim sadece! Yaşatıyorum da hala,
Ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da.
Yorulmak, dinlenmekle geçmiyor.
An be an çöküyor, insanın içindeki güç,
Işığı sönüyor…
Beyaza dönüyor rengi git gide
Hissizleşiyor…
Ne yormak istedim seni,
Ne de yormak kendimi.
Çok çalıştım,
Gitmeye de kalmaya da.
İkisi de aynı acı, ikisi de rezil.
Daha öncede gitmiştim,
Ama böyle kalarak değil.
pff. sıkıldım bu aşk oyunundan hep aynı son -)