Bir Yalan Haber Güzellemesi: “Dublajın İntiharı”

Silencio

Kayıtlı Üye
Filmloverss3.jpg


12 Temmuz Cuma günü, sosyal medyada dönmeye başlayan bir haber, gördüğüm kadarıyla fazla ciddiye alındı. Haberin ne olduğuyla başlayalım en iyisi. Efendim, güya ‘Basın ve Yabancı Filmler Denetleme Komisyonu’nun aldığı karara göre; yabancı filmlerde geçen özel isimlerin dublajı, Türkçe’ye uygun bir hale getirilerek yapılacakmış. Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Elbette olamaz. Peki, bu haberi inanılır kılan nedir diye sorduğumda, aklıma düşen tek cevap son yıllarda aşırılık seviyesine ulaşan sansürdür. Ülkemizde her gün yeni bir sansür skandalıyla karşılaşırken, bu habere inanan arkadaşlarımızı da çok görmemek lazım. İtiraf etmek gerekirse, ben de bir acaba demedim değil. Bizi bu duruma düşürenler, paranoyaklaştıranlar utansın diyor, bu ve benzeri haberleri kim(ler)in ve neden çıkarttığı konusunu da başka bir yazıya saklıyorum.

Şimdi gelelim özel isimlerin Türkçe’leştirilme mevzusuna.. Hollywood Türkiye’de olsaydı düşüncesinden yola çıkarak filmlerin parodilerini yazmaya başlamıştım. Birkaç örnek vermek gerekirse; Terminatör parodisinde meşhur John Conner’ımızın adını okunuşu gibi yani Can Kanır, The Matrix’in Neo’sunu ise Necmettin ve onun da kısaltılmışı Neco yapmıştım. Haberi duyduğumda ister istemez aklıma Neco geldi. Şimdi, bir an için Matrix’i izlediğinizi ve Neo’nun, Neco olduğunu düşünün. Bir espri olarak kabul edeceğimiz bu tip bir değişimin, dublajı yapılan filmlerde uygulandığında infial yaratacağını öngörmek için kahin olmaya da gerek yok. En basit tabirle filmi gülünç ve acınası bir duruma düşürürsünüz. Ama daha önemlisi, sanatı katletmiş olursunuz. Bu bir anlamda da dublajın intiharı olurdu. Pek sevmese de dublajlı film izlemeyi sürdüren veyahut dublajlı filmleri seven kitleyi de soğutmanız olasıdır. Özel isimli yabancı filmlerin alakasız yeni adlandırmalarla vizyona girdiği; küfürlerin “lanet olsun!”, “kahretsin!” diye yumuşatılarak dublajlandığı bir ülkede seyirci daha fazlasına katlanamaz.

Biraz daha detaylı düşündüğümüzde, ‘Basın ve Yabancı Filmler Denetleme Komisyonu’nun böyle bir yetkiye sahip olmadığını, dahası -bildiğim kadarıyla animasyonlarda- seslendirme sanatçılarının ses uygunluğunu bile kontrol eden stüdyoların “orda dur bakalım!” diyeceğinden emin olabiliriz.​
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst