Gelirdin ya hani beyazlar içinde
Bir daha gitmem gidemem derdin
Seni gökteki yıldızlar kadar
Çok seviyorum derdin
El ele dolaşırdık sabahlara kadar
Gecenin karanlığına aldırmazdık
Yakamozlarıyla Ay yeterdi bize
Deniz kıyısındaki banklara
El fenerinin ışığında
İsimlerimizi yazardık
Boğazdan geçen gemilerin
Kaptanlarına mors alfabesiyle
Rüya gibi aşkımızı anlatırdık
Cevapları içimizi ısıtırdı
Her akşam aynı sözlerle
Falımıza bakardı çingene kadın
Çayımızı içerdik her sabah
Aynı sabahçı kahvesinde
Ayaklarımız bizi taşımaz olduğunda
Terkedilmiş ahşap eve sığınır
Tozlu odalarından birinde
Bir zamanlar temizlenmekten
Aşınmış tahtaların üzerinde
Kuştüyü yatakta yatıyormuş gibi
Mutlu mesut uykuya dalardık
Ta ki çocuklar oyuna başlayıp
Çığlıklarıyla uyandırana kadar
Her uyandığında kızardın çocuklara
"Rüyamda tam seni görüyordum" diyerek
Uzun uzun gülerdik her gün aynı söze
Dışarı çıktığımızda
Güneşi alacasını yitirmiş denizi
Kucaklamaya hazırlanırken bulurduk
Alışmıştık Güneş denizi kucaklarken
Birbirimizin kollarına atılmaya
Sen Güneştin sanki ben deniz
Bir rüyaydı uyandık ayrı yerlerde
Ne ay ne yakamozları
Ne gemiler ne kaptanları
Ne çingene kadın ne yıldızlar
Ne sabahçı kahvesi ne ahşap ev
Ne çocuklar ne oyunları
Ne Güneş ne deniz
Ne sen ne de ben kalmadık
Onlarla hiç yaşamadık sanki
Ve sanki sen hiç sevmedin beni
Gökteki yıldızlar kadar çok
Ayrı ayrı yerlerde uyandık bu rüyadan
M. Gülderen Şancı
Bir daha gitmem gidemem derdin
Seni gökteki yıldızlar kadar
Çok seviyorum derdin
El ele dolaşırdık sabahlara kadar
Gecenin karanlığına aldırmazdık
Yakamozlarıyla Ay yeterdi bize
Deniz kıyısındaki banklara
El fenerinin ışığında
İsimlerimizi yazardık
Boğazdan geçen gemilerin
Kaptanlarına mors alfabesiyle
Rüya gibi aşkımızı anlatırdık
Cevapları içimizi ısıtırdı
Her akşam aynı sözlerle
![rmpnva.png](http://i49.tinypic.com/rmpnva.png)
Falımıza bakardı çingene kadın
Çayımızı içerdik her sabah
Aynı sabahçı kahvesinde
Ayaklarımız bizi taşımaz olduğunda
Terkedilmiş ahşap eve sığınır
Tozlu odalarından birinde
Bir zamanlar temizlenmekten
Aşınmış tahtaların üzerinde
Kuştüyü yatakta yatıyormuş gibi
Mutlu mesut uykuya dalardık
Ta ki çocuklar oyuna başlayıp
Çığlıklarıyla uyandırana kadar
Her uyandığında kızardın çocuklara
"Rüyamda tam seni görüyordum" diyerek
Uzun uzun gülerdik her gün aynı söze
Dışarı çıktığımızda
Güneşi alacasını yitirmiş denizi
Kucaklamaya hazırlanırken bulurduk
Alışmıştık Güneş denizi kucaklarken
Birbirimizin kollarına atılmaya
Sen Güneştin sanki ben deniz
Bir rüyaydı uyandık ayrı yerlerde
Ne ay ne yakamozları
Ne gemiler ne kaptanları
Ne çingene kadın ne yıldızlar
Ne sabahçı kahvesi ne ahşap ev
Ne çocuklar ne oyunları
Ne Güneş ne deniz
Ne sen ne de ben kalmadık
Onlarla hiç yaşamadık sanki
Ve sanki sen hiç sevmedin beni
Gökteki yıldızlar kadar çok
Ayrı ayrı yerlerde uyandık bu rüyadan
M. Gülderen Şancı