xXCaNKAnXx
Kayıtlı Üye
--------------------------------------------------------------------------------
Kendime bir zarar geleceğinden değil ama karım Cemile ne yapar sonra. Biz
akşam yemeğimizi genelde saat 11-12 gibi yerdik, ama ev sahiplerimizin
misafiri geldiğinden geç vakitlere kadar oturup yatmadılar.
Neyse ki konukların gitmesiyle birlikte uykuya daldılar. Bir süre ortalığın
sakinleşmesini bekleyip, yiyecek toplamaya başladım. Bugün misafirler
geldiği
için menü çok zengindi.
Pasta ve börek kırıntılarına bayılırız. Her neyse
ben nevaleyi toplarken birden mutfağın ışığı yandı ve "Aaaaaa! Karafatma"
diye bir ses duydum. ***** adam, ben bir erkeğim Fatma da nereden
çıktı. Benim adım İsmail.
Böyle şeyler delikanlıyı bozar. Hadi beni karımla karıştırdın
diyelim. Sen ne kadar korkak bir adamsın. Benim kaç katım
büyüklüğünde olmana rağmen bu bağırış da ne böyle?
O korkunç sesin kesilmesiyle birlikte, sanki
ben ona bir bok yapmışım gibi beni kovalamaya
başladı. İnanın o kadar da dikkat ediyorum, tabak, çanak bardak üzerinde
dolaşmamaya çünkü bu dingilin karısı çok titiz.
Bazen diyorum ki bu
gıcıkların misafiri geldiğinde git ortalarda dolaş böylelikle utanılacak
duruma
düşsünler. Ama yapamıyorum işte. Ne olursa olsun, ekmek yediğin tekneye
kötü gözle bakmamak gerekir.Ben eve geldiğim ilk yılları hatırlıyorum da
ne güzeldi o günler.
Rahmetli kayınbabam ve kayınvalidem beni evlerine
kabul etmişlerdi. O zamanlar rahattık, çünkü ev sahibimiz Rıza amca
kördü. Bu sebeple evin her yerinde serbestçe dolaşabiliyorduk. Hatta Rıza
amcayla aynı sofrada yemek yediğimiz günlerde oldu.
Gerçi bizleri görebilseydi nasıl davranırdı bilmem ama o hep yüreğimizde
yaşayacak. Rıza
amcanın durumu pek iyi sayılmazdı, memur emeklisiydi. Bu evde
rahmetli karısınınmış, bu yüzden yiyecek konusunda bu kadar fazla
seçeneğimiz
yoktu. Ama daha mutlu ve huzurluyduk. Rıza amca bir gün görünmez
kazaya kurban gitti. Gerçi onun için bütün kazalar görünmezdi. Rıza amcanın
toprağa verildiği gün biz de oradaydık. Karşı komşusu Osman Zeki bey bize
geldiğinde ceketini asmıştı. Biz de bunu fırsat bilip ceketin cebine
girdik. Ardından Osman Zeki beyle birlikte mezarlığa doğru yola koyulduk.
Rıza amcanın üç tane oğlu vardı ama bugüne kadar sadece nüfusta
gözüküyorlardı. Hayırsızlar daha ilk günden evi satışa çıkardılar.>
Evi şu anda oturan adam ve karısı satın aldı. Eve ayak basmalarıyla
kayınbabam ve kayınvalidemi öldürmeleri bir oldu. Adam sonra iğrenerek
cansız
bedenleri kağıda sararak çöpe attı. Sanki kendisi çok temizmiş gibi. Halbuki
tuvaletten çıktıktan sonra ellerini yıkamadığına defalarca şahit
oldum.
Şimdilerde kendine üzerinde rahmetli kayınvalidemin resmi olan bir
ilaç almış, durmadan üzerimize sıkıp duruyor. Kayınvalidem Sultan hanım
gençliğinde fotomodel olduğu için bu tür ilaçların üzerinde resmi
bulunuyor. Hatta bir iki reklam filminde de oynamıştı.
Ama evlenince mecburen bıraktı. Çünkü kayınbabam tam bir Osmanlı
erkeğiydi. Bugüne kadar rahmetli Rıza amcanın anısına bu evde oturduk,
artık daha fazla dayanacak halimiz kalmadı.
Eşe dosta haber saldık. Kendimize göre bir ev bulur bulmaz
taşınacağız buradan. Belki de sizin
evinize yerleşiriz hayat bu belli mi olur?
Kendime bir zarar geleceğinden değil ama karım Cemile ne yapar sonra. Biz
akşam yemeğimizi genelde saat 11-12 gibi yerdik, ama ev sahiplerimizin
misafiri geldiğinden geç vakitlere kadar oturup yatmadılar.
Neyse ki konukların gitmesiyle birlikte uykuya daldılar. Bir süre ortalığın
sakinleşmesini bekleyip, yiyecek toplamaya başladım. Bugün misafirler
geldiği
için menü çok zengindi.
Pasta ve börek kırıntılarına bayılırız. Her neyse
ben nevaleyi toplarken birden mutfağın ışığı yandı ve "Aaaaaa! Karafatma"
diye bir ses duydum. ***** adam, ben bir erkeğim Fatma da nereden
çıktı. Benim adım İsmail.
Böyle şeyler delikanlıyı bozar. Hadi beni karımla karıştırdın
diyelim. Sen ne kadar korkak bir adamsın. Benim kaç katım
büyüklüğünde olmana rağmen bu bağırış da ne böyle?
O korkunç sesin kesilmesiyle birlikte, sanki
ben ona bir bok yapmışım gibi beni kovalamaya
başladı. İnanın o kadar da dikkat ediyorum, tabak, çanak bardak üzerinde
dolaşmamaya çünkü bu dingilin karısı çok titiz.
Bazen diyorum ki bu
gıcıkların misafiri geldiğinde git ortalarda dolaş böylelikle utanılacak
duruma
düşsünler. Ama yapamıyorum işte. Ne olursa olsun, ekmek yediğin tekneye
kötü gözle bakmamak gerekir.Ben eve geldiğim ilk yılları hatırlıyorum da
ne güzeldi o günler.
Rahmetli kayınbabam ve kayınvalidem beni evlerine
kabul etmişlerdi. O zamanlar rahattık, çünkü ev sahibimiz Rıza amca
kördü. Bu sebeple evin her yerinde serbestçe dolaşabiliyorduk. Hatta Rıza
amcayla aynı sofrada yemek yediğimiz günlerde oldu.
Gerçi bizleri görebilseydi nasıl davranırdı bilmem ama o hep yüreğimizde
yaşayacak. Rıza
amcanın durumu pek iyi sayılmazdı, memur emeklisiydi. Bu evde
rahmetli karısınınmış, bu yüzden yiyecek konusunda bu kadar fazla
seçeneğimiz
yoktu. Ama daha mutlu ve huzurluyduk. Rıza amca bir gün görünmez
kazaya kurban gitti. Gerçi onun için bütün kazalar görünmezdi. Rıza amcanın
toprağa verildiği gün biz de oradaydık. Karşı komşusu Osman Zeki bey bize
geldiğinde ceketini asmıştı. Biz de bunu fırsat bilip ceketin cebine
girdik. Ardından Osman Zeki beyle birlikte mezarlığa doğru yola koyulduk.
Rıza amcanın üç tane oğlu vardı ama bugüne kadar sadece nüfusta
gözüküyorlardı. Hayırsızlar daha ilk günden evi satışa çıkardılar.>
Evi şu anda oturan adam ve karısı satın aldı. Eve ayak basmalarıyla
kayınbabam ve kayınvalidemi öldürmeleri bir oldu. Adam sonra iğrenerek
cansız
bedenleri kağıda sararak çöpe attı. Sanki kendisi çok temizmiş gibi. Halbuki
tuvaletten çıktıktan sonra ellerini yıkamadığına defalarca şahit
oldum.
Şimdilerde kendine üzerinde rahmetli kayınvalidemin resmi olan bir
ilaç almış, durmadan üzerimize sıkıp duruyor. Kayınvalidem Sultan hanım
gençliğinde fotomodel olduğu için bu tür ilaçların üzerinde resmi
bulunuyor. Hatta bir iki reklam filminde de oynamıştı.
Ama evlenince mecburen bıraktı. Çünkü kayınbabam tam bir Osmanlı
erkeğiydi. Bugüne kadar rahmetli Rıza amcanın anısına bu evde oturduk,
artık daha fazla dayanacak halimiz kalmadı.
Eşe dosta haber saldık. Kendimize göre bir ev bulur bulmaz
taşınacağız buradan. Belki de sizin
evinize yerleşiriz hayat bu belli mi olur?